Baykar Savunma, 1984 yılında çıktığı yola 37 yıl aradan sonra üretmiş olduğu yeni nesil teknolojilerle birlikte güçlenerek devam ediyor. 2000’li yıllarda ailenin 2. jenerasyon üyeleri Haluk ve Selçuk Bayraktar ile başlayan İHA endüstrisine olan yatırımlar TB2 modelinin 2014 yılında ilk uçuşuyla mutlu sona ulaştı. Ardından şirket Akıncı ismini verdiği yeni bir model üzerinde çalışmaya başladığını söyledi.
Baykar’ın TB2 modeli, özellikle gösterdiği yüksek operasyon başarısı ve savaş anında cephede askerlerin ihtiyaç duyduğu desteği sağlamasının ardından dünyanın farklı bölgelerinden onlarca ülkenin dikkatini çekmeyi başardı. Ardından ülkemiz adına büyük ihracat rekorları kırmaya başladı. Şirket, elde ettiği bu başarıyı bir adım ileri götürebilmek için Akıncı modelini geliştirdi.
TSK, İHA ve SİHA gücü olarak dünyada 2. sıraya yükseldi!
Türk Silahlı Kuvvetleri, ilk uçuşunu 2010’da gerçekleştiren ancak envantere 2013 yılında alının TUSAŞ Anka modeliyle birlikte, tüm dünyaya insansız hava aracı üretebileceğini gösterdi. Tabi ilerleyen yıllarda Anka–S ve Anka–B modelleriyle içerisinde bulunan teknolojiler geliştirildi.
Daha sonra 2014 yılında Baykar Savunma’nın TB2 modeli hem ilk uçuşunu yaptı hem de envantere girdi. Şimdiye kadar 200’den fazla üretilen bu modelin en büyük avantajı, kompakt boyutlarda olduğu ve yüksek hızlarda ilerlemeyip düşük ısı izi yaydığı için, hava savunma sistemlerinin kendini tespit etmesini oldukça zorlaştırıyor.
Ayrıca küçük boyutlarda olmasına rağmen MAM-L ve MAM-C gibi 4 adet mini akıllı mühimmatlar kullandığı için hedefleri tam isabetle vurabiliyor. Üstelik TB2‘ler 400 bin saatlik uçuş verisine ulaşarak Türk havacılık sanayisi adına da önemli bir rekoru elinde tutuyor. Dolayısıyla TB2‘lerin yeri hem ordumuz hem de halkımız için ayrı olacaktır.
Kronolojik sıralamaya bakıldığında bir sonraki SİHA’mız TUSAŞ Aksungur olacaktır. TUSAS, 10 yılı aşan süredir üstünde çalışmalarını ve geliştirmelerini sürdürdüğü Anka modelinde olumlu anlamda gördüğümüz hangi özellik varsa, daha iyisini Aksungur‘a yerleştirmiş.
Üstelik bu model Anka ve türevlerinden farklı olarak solunda ve sağında bulunan 2 motorla birlikte geliyor. Bu sayede taşıdığı faydalı yük artırılmış. Ayrıca Aksungur, 50 saati bulan yani 2 günü geçen hava kalma süresiyle yalnızca deniz karakol değil her türlü zorlu göreve hazır olduğunu söylüyor. Ek olarak TUSAŞ’ın F4 ve F16‘lar için ürettiği silah sistemlerini bu İHA’ya yerleştirmek için çalışmalar sürdürdüğünü de belirtelim.
Bayraktar Akıncı özellikleri
- 40 bin feet (12km+) irtifa.
- 24 saati geçen uçuş süresi.
- 195Knots (361km/s) hız.
- Tam otomatik uçuş kontrol ve 3 yedekli otopilot sistemi.
- Yer sistemlerinden bağımsız otomatik ve hassas iniş ve kalkış.
- Uydu haberleşmesi sayesinde dünyanın her yerinden kontrol.
- GPS’e bağımlılığı yok. Dahili Sensör füzyonu.
- Lazer güdümlü akıllı mühimmatları ve göz bebeğimiz SOM füzesini kullanabiliyor.
- AESA radarı, Aselsan ortak açıklık hedefleme sistemi ve elektronik harp sistemleri.
- 6 tona kadar kalkış ağırlığı.
- 1.5 tona kadar faydalı yük.
- 2x 750 beygir ya da 2x 450 beygir motor seçeneği.
- 12.2m uzunlu, 20m kanat açıklığı, 4.1m yükseklik.
Bugün T.C. Milli Savunma Bakanlığı yapmış olduğu paylaşımda, uzun süredir son uçuş ve kontrol testleri devam eden 3 adet Bayraktar Akıncı SİHA’nın muayene ve kabul faaliyetlerinin tamamladığını söyledi. Ayrıca yakın zamanda Kara Kuvvetleri Komutanlığımızın envanterine gireceğini doğruladı.
Ardından Akıncı’nın yapımında büyük rol oynayan TB2’nin mimari Selçuk Bayraktar’da “TSK’nın gücüne güç katacak ve kuvvet çarpanı olacak Bayraktar #AKINCI TİHA’lar ordumuza teslim edilerek aktif operasyonel kullanıma başlandı. Hayırlı ve uğurlu olsun…” dedi.
Bayraktar Akıncı sahada TB2 ve TUSAŞ’ın diğer SİHA ve İHA’larıyla koordine bir şekilde çalışabilecek. Ayrıca içinde bulundurduğu yüksek teknoloji sayesinde, gelecek dönemde Türkiye’nin üretmeyi planladığı 5. nesil Milli Muharip Savaş uçağının yanı sıra Hürjet, Hürkuş ve F16‘larla birlikte görev yapabilecek.
Aynı zamanda Akıncı’nın sahip olduğu 1.5 tonluk yüksek faydalı yük kapasitesi sayesinde F16‘ların havadan karaya görevlerini üstlenmesi, bu sayede 5.nesil savaş uçaklarımız ve yine 1. planda Baykar tarafından geliştirilmesi planlanan MİUS insansız savaş uçağı hazır olana kadar F16‘ların yükünü azaltarak kullanım ömürlerini artırması planlanıyor.
Tabii bir diğer avantajıysa TB2 ve Anka SİHA’ları her ne kadar oldukça etkili hedef isabet oranları olsa da ancak 4 adet mini mühimmat taşıyabiliyorlardı. Dolayısıyla yalnızca hedefe yönelik stratejik saldırılar yapılabiliyordu. Fakat Akıncı ve Aksungur’la beraber yalnızca tek başına bir SİHA’nın verebileceği hasar neredeyse 10 kat arttı.
Siz bu konu hakkında ne düşünüyorsunuz? Görüşlerinizi yorumlarda bizlerle paylaşmayı unutmayın!
{{user}} {{datetime}}
{{text}}