Steve Jobs denildiğinde akla direkt olarak Apple ve Macintosh bilgisayarlar geliyor olsa da aslında kendisi Pixar gibi dünyanın en önemli animasyon film şirketlerinden birinin ortak kurucusu, iPhone ve iPad‘in yaratıcısı olarak da hatırlanıyor.

Hatırlarsanız geçtiğimiz yılın ekim ayında Steve Jobs’ın hayata gözlerini yumduğu haberi gündeme bomba gibi düşmüştü. 25 Ağustos 2011 tarihinde Apple‘da yürüttüğü CEO’luk görevinden istifa ederek yerini Tim Cook‘a bıraktığını açıklayan Jobs, mücadele ettiği pankreas kanserine 5 Ekim’de yenik düşmüştü.

Steve Jobs’sız bir yıl nasıl geçti?

Steve Jobs‘ın eksikliği teknoloji dünyasında ve özellikle (ve tabii ki) Apple kanadında oldukça derinden hissedildi diyebiliriz. Her yıl Jobs tarafından teknoloji dünyasının gidişatına ilişkin yapılan yorumlar neredeyse teknolojinin gelişme yönünü belirlerken, Apple’ın Jobs olmadan yaptığı lansmanların ne kadar sönük olduğu da ortada.

Özellikle iPhone 5‘in büyük hayal kırıklığı olmasını Steve Jobs’ın olmayışına bağlayanlar da mevcut. Hatta daha önemlisi Jobs’ın hayatta olduğu süreçte asla bir sızıntı olması mümkün değilken, bu yıl iPhone 5’i tanıtılmadan aylar öncesinde görmüştük. Steve Jobs’ın kemiklerinin sızladığını rahatlıkla söyleyebiliriz.

Eğer yaşıyor olsaydı, sızıntının kaynağını şirketten anında uzaklaştıracağı konusunda garanti verebiliriz. Hatta kovmak hafif kalan bir eylem bile olabilir, zira Steve Jobs sızıntıyı gerçekleştiren kişiyi yok edebilirdi.

Sonuç olarak baktığımızda Apple ve teknoloji dünyası açısından dev bir kayıp olduğunu söylememiz gerekiyor. Teknoloji dünyasına kattığı değer açısından kendisine sonsuz teşekkür ediyor ve huzur içinde yatmasını diliyoruz.

Haberimizi Lost dizisinden bir cümle ile noktalayalım; “See you in another life brother!” (Başka bir hayatta görüşürüz dostum)

:: Steve Jobs olmadan bir yıl sizce nasıl geçti? Apple Jobs’ın eksikliğini hissediyor mu?