Yıllar önce on milyonlarca yaşamış dinozorlar hakkında şaşırtıcı derecede az şey biliyoruz. Ancak bu durum büyük ölçüde bulunması, çalışılması ve haklarında bilgiye dayalı tahminler yapılması için geride bol miktarda kemik bıraktıkları gerçeğini değiştirmiyor.
Çin’den gelen dinozor fosili, yeni ipuçları sunuyor
Günümüzde dinozorların en dayanıklı ve uzun ömürlü kalıntıları sert kemikler iken, yumuşak doku elde etmek çok zor bir durumdur. Bu durum neticesinde çiftleşme gibi daha karmaşık davranışları anlamak büyük bir zorluktu. Ancak yakın zamanda Çin‘den gelen yeni bir fosil, bilim adamlarını dinozorlara dair yeni bilgilere ulaştırıyor. Fosil, dinozorların nasıl dışkılama yaptıklarına ve çoğaldıklarına karşın ipuçları sunuyor.
Current Biology‘de yayınlan bir makalede, Çin‘den gelen fosili inceleyen araştırma ekibi, yumuşak dokusunun dinozorun arka kısmı hakkında zengin ayrıntılar sağladığını açıkladı. Ek olarak araştırma ekibi, fosil ile dinozorun idrarını yaptığı, dışkıladığı ve muhtemelen çiftleştiği açıklığı belirlediler. Bu tekil açıklık, kloaca olarak biliniyor ve günümüzde dinozorlara en yakın yaşayan akrabalar olan kuşlarda yaygın olduğu ifade ediliyor.
Araştırma ile ilgili açıklama yapan araştırmanın baş yazarı Dr. Jakob Vinther, “Almanya’daki Senckenberg Müzesi’nde sergilenen olağanüstü bir fosili kullanarak bu dinozorun renk desenlerini yeniden oluşturduktan birkaç yıl önce kloakayı fark ettim. Bitirmemiz uzun zaman aldı çünkü hiç kimse canlı hayvanların kloakal açıklıklarının dışını karşılaştırmayı umursamadı, bu yüzden büyük ölçüde keşfedilmemiş bir bölgeydi.” dedi.
Bu durumda, söz konusu dinozor türünün kloakası bir Psittacosaurus, hayvanların bedensel işlevler ve üreme için tekil bir açıklığa sahip olduklarını, ancak muhtemelen bugün kuşların yaptığı gibi çiftleşmediklerini gösteriyor. Modern kuşlar, kloakal açıklıklarını birbirine bastırarak çiftleşirler, ancak bu dinozorlar için mümkün değildi. Bu da türlerin erkeklerinin kloakalarında gizli penislere sahip olduğunu gösteriyor.
Maalesef fosilin açıklığında, içindeki organlar korunmamış ve bu belirli hayvanın erkek mi dişi mi olduğunu bilmeyi imkansız hale getiriyor.
Dinozorların nasıl çoğaldığına dair hala bilinmeyen çok şey var. Bu keşif, yalnızca bir türü zaman içinde tek bir noktadan temsil eden tek bir veri noktası olarak değerlendiriliyor. Araştırmacılar, daha fazla fosil, dinozorların nasıl yaşadığına dair daha net bir hikaye anlatmaya başladıkça, bir gün dinozor çiftleşmesinin neye benzediğine ve farklı türlerin “bunu” nasıl yaptığına dair daha iyi bir fikre sahip olunabileceğini düşünüyor.