WWE ’12 yeniden Yuke’s adlı stüdyoların ellerine emanet edilmişti. Seriye yeni bir soluk getirip aynı şeyi görmekten sıkılan güreş severlere farklı bir noktadan yaklaşmak isteyen firma, bakalım THQ’nun iddiaları gibi seriyi baştan yaratabilmiş mi?

Açıkça söylemem gerekiyor, uzun süredir WWE izlemiyorum. Çocukluk dönemlerimde beni televizyon ekranına kitlemeyi başaran WWE, yaş ilerledikçe gözüme daha sahte görünmeye başladığından artık takip etmediğimi söyleyebilirim.

Fakat iyi güreş oyunlarını her zaman sevmişimdir. Özellikle bir arkadaşınızla oynayacağınız birbirinden ilginç oyun modlarıyla insanı kendine bağlamasını bilen bir oyun türüdür zira.

 {pagebreak::1}

Bu kadar insan bir diske nasıl sığar?

Bu yıl WWE ’12’yi elime aldığımda farkettiğim ilk şey, içerisinde barındırdığı güreçşi sayısının geçtiğimiz yıla göre abartı denebilecek düzeyde artmış olmasıydı. Özellikle WWE’yi takip eden güreş hayranlarının benim gibi kendi yarattıkları karakterlerle değil, oyunda yer alan gerçek dövüşçülerle de keyif alabilmesi sağlanmış.

Oyunda yer alan modlar birkaç ufak tefek değişiklik yapılarak geçtiğimiz yılla aynı kalmışlar. The Road to Wrestlemania modu yine birden fazla hikayeye sahip fakat maalesef oyunun istediği sıranın dışına çıkmadan hikaye modunu oynayamıyoruz.

Bu da Sheamus ve diğer Avrupalı güreşçilerle uzun bir süre oyun oynamanız gerektiği anlamına geliyor. Hikaye insanı bir şekilde yakalayabiliyor ve sürekli olarak ilginç olaylar gerçekleştirmenizi sağlıyor. Fakat oyunculuk ve seslendirme konusunda firmanın pek özen göstermediğinden, hikaye modu istenenden çok daha uzak, yavan ve başarısız olmuş.

The Universe modu ise oyunun uzak ara en başarılı modu. Bu modda tüm güreşçiler (kendi yarattıklarınız da dahil olmak üzere) listeleniyor ve haftalık düzenlenen maçlara çıkıyorsunuz. Güreşçiler birbirlerine karşı rekabet yaşayabiliyor ve bu da güreş müsabakalarını çok daha keyifli bir hale getiriyor.

 {pagebreak::2}

Hayde bre efeler

Yuke’s firmasının her oyunda yapmayı denediği bir şey varsa o da kontrolleri daha da basit bir hale getirmeye çalışmaktır. Aslında bakarsanız bu denedikleri şey pek de gerekli değil.

Bu yılın oynanış ve kontrollerine bakacak olursak, 2011’den beri neredeyse hiçbir şey değiştirilmemiş diyebiliriz. Yalnızca biraz daha basitleştirilmeye çalışılan kontroller var ve oynanışı kesinlikle kötü yönde etkilemedikleri de bir gerçek.

Zaten oldukça kolay kontrolleri olan WWE ’12’yi elinize aldığınız anda rahat rahat oynayabiliyorsunuz. Firmanın her oyuna kısa kısa “Tutorial” lar koyması da cabası. Hayatında hiç bir güreş oyunu oynamamış oyuncular bile rahatlıkla alışabilir ve kontroller konusunda kısa sürede ustalaşabilir.

Fakat firmanın yaptığı en büyük hatalardan biri çoklu oyunculu modlara gereken özeni göstermemesi. Oyunda çevrimiçi olarak bir maç yapmak istiyorsanız, şanslıysanız kendinize bir rakip bulabiliyorsunuz. Bunun sebebi oyunu oynayan insan sayısının azlığı değil, sunucuların aşırı gecikme problemleri yaşatıyor olması aslında.

Maça girmeyi başarısanız, lag ve ping problemleri yüzünden maça devam etmeniz ise mümkün olmuyor. Ayrıca istediğiniz oyun modunda bir maç yakalamanız da genellikle imkansıza yakın gibi. Sunucuların da sizi durduk yere oyundan atıyor olduğunu da bilmenizi isterim.

“Ben ne yaptım da oyundan attılar?” diye düşünüyorsanız, problem sizde değil, WWE ’12 sunucularında diyerek içinizi rahatlatabilirim.

 {pagebreak::3}

Kaslı kaslı adamlar, kızlar misket yuvarlar

WWE ’12’nin grafiklerine bakacak olursak, piyasada bulunan tüm güreş simülasyonlarından çok daha iyi göründüğü ortada. Özellikle stadyumları o kadar güzel modellemeyi başarmışlar ki, her stadyumda gözlerimiz bayram ediyor.

Seyircilerin de güreş oyunlarında görülen en iyi şekilde kotarılması, atmosfer konusunda WWE ’12’ye oldukça iyi puanlar kazandırıyor. Karakter modellemelerinde de ufak tefek geliştirmeler yapılmış ama zaten iyi görünüyordu ve yeni sürümle birlikte artık çok daha güzeller.

Yuke’s animasyonlara getirdiği yeniliklerle oyunun en büyük artılarından birine imza atıyor. Artık durduğu yerden tekme ya da yumruk sallayan güreşçiler yok. Birbirlerine vururken tepkiler veren ve hatta yumruğu yumruğunuzla durdurabileceğiniz bir animasyon yelpazesine sahip olmuş.

Bu oynanış konusunda oyuna büyük bir yenilik getiriyor fakat tam olarak oturtulamamış bir sistem olduğunu belirteyim. Bazı hareketler durdurulamadığından bazen tekliyor ve çalışmıyor ama WWE serisine ileriye doğru adım attırdığı da yadsınamaz bir gerçek.

 {pagebreak::4}

Eğleniyor muyuz beyler?

Yazının başında da dediğim gibi güreş oyunları ne olursa olsun eğlenceli olmayı başarmıştır. Zira elinize aldığınız sandalyeyi rakibinizin kafasında kırmak ve iki metrelik merdivenle hasmınızın üzerine devrilebilmek gibi atraksiyonlar insana keyif verebiliyor.

#video_1171#

Barındırdığı problemlere rağmen para vermeye ve oynamaya değer bir güreş simülasyonu olmayı başarıyor WWE ’12. Aslına bakarsanız, 2011 versiyonunda eğer azıcık da olsa eğlenebildiyseniz, WWE ’12 beklentilerinizi rahatlıkla karşılayacaktır.

Çünkü eski sürüme oranla serinin doğru yolda olduğunu göstermeyi başarıyor. Artık çok daha fazla eğlence unsuru oyunda yer alıyor fakat serinin daha gitmesi gereken çok yol olduğunu da biliyorum. Umuyorum ki bunu yalnızca ben değil, Yuke’s ve THQ firmaları da biliyordur.

“Harika” olarak adlandırılabilecek noktaya gelmek için büyük bir adım atan WWE ’12, kendi içerisinde sonsuz bir kısır döngü oluşturabilecekken her yıl bir şekilde kendini tekrar etmeden oynatmayı başarıyor diyebilirim.

Eğer güreşi seviyorsanız ve oyunlarına aşinaysanız, WWE ’12 sizelere bol bol eğlence imkanı sunuyor. Eh, güreş sevmeyen birinin de gidip WWE ’12’yi satın almayacağını düşünürsek, güreş hayranlarının mutlaka bir şans vermesi gerektiğini düşünüyorum.

Fakat kesinlikle THQ‘nun dediği gibi “seriyi baştan yaratmak” gibi bir durum söz konusu değil. Firmalar da yaygara yapmayı ne kadar çok seviyorlar değil mi?

7.5/10

Artılar: Geliştirilen grafikler ve animasyonlar. Çok fazla sayıda güreşçiyle oynama imkanı sunuyor. Eğlenceli oynanışı uzun süreli bir oyun süresi için umut verici.

Eksiler: Sesler ve seslendirme işlemleri oldukça başarısız. Senaryo modunda anlatılan hikayeler kötü oyunculuk ve dublaj yüzünden yere çakılıyor.

Platformlar: PlayStation 3, Wii, Xbox 360

:: WWE ’12’yi satın almayı düşünüyor musunuz?