Ülkeler arasındaki mücadele ve savaşlar artık sadece gerçek dünyada değil sanal dünyada da yapılıyor. Hükümetler bilgisayar uzmanlarından oluşan ekiplerle kendilerini hacker saldırılarına karşı korumaya çalışıyorlar.
Geçtiğimiz aylarda adından sıkça söz ettiren ve İran ile İsrail ve ABD’yi bir kez daha karşı karşıya getiren Stuxnet adlı virüs hakkında ilginç detaylar anlatan bir video yayınlandı.
Avustralya’da yayın yapan ABC1 adlı kanalda yayınlanan Hungry Beast adlı programda “Bir Virüsün Anatomisi” adı altında sunulan video Stuxnet’in ardında yatan iddiaları bir araya getirdi.
#http://player.vimeo.com/video/25118844?title=0&byline=0&portrait=0#
İngilizcesi çok iyi olmayan okuyucularımız için hazırladığımız özeti ilerleyen sayfada bulabilirsiniz.
{pagebreak::Bir Virüsün Anatomisi}
Bir Virüsün Anatomisi
İlk olarak geçtiğimiz sene Haziran ayında ortaya çıkan Stuxnet’in bugüne kadar görülen bilgisayar virüslerinden 20 kat daha karmaşık bir yapıda olduğu söyleniyor.
Santraller, fabrikalar ve trafik merkezlerinin veri bankalarında görülmeye başlanan Stuxnet epey yetenekli bir virüs. Öyle ki bu virüs nükleer santrallerdeki basıncı düşürmek ya da petrol boru hatlarını kapatmak gibi şeyler için kullanılabiliyor. Bunu yaparken sistemi kontrol edenlerin göstergelerinde ise her şey normal görünüyor.
Stuxnet bozduğu sistemlerde göstergelerin herşeyi normal olarak göstermesini de sağlıyor
Stuxnet’in yayılma şekli de epey enteresan. Virüs, sistem mühendislerinin farkında olmadığı açıklardan faydalanıyor. Zero Day adı verilen bu açıklar hakkındaki bilgiler karaborsada 100 bin dolara satılıyor. Stuxnet’in bu tip açıklardan 20 tane kullandığı belirtiliyor.
Stuxnet bir sisteme girdiğinde hemen aktif olmuyor. Virüsün kodunun içinde belirtilmiş özel bir hedef var, o hedef bulunmadan virüs pasif kalıyor. Stuxnet’in asıl hedefinin İran’daki nükleer madde zenginleştirme merkezlerindeki santrifüjler olduğu söyleniyor.
{pagebreak::Saldırıların Hedefi}
Saldırıların Hedefi
Bu özelliği yüzünden Stuxnet, tamamen yazılım kodlarından oluşan ilk silah olarak tanımlanıyor. ABD Uluslararası Güvenlik ve Bilim Enstitüsü (ISIS) tarafından yapılan açıklamada Stuxnet’in geçtiğimiz yıl İran’ın ana zenginleştirme merkezi Natanz‘da yaklaşık 1000 santrifüjü devre dışı bırakmış olabileceği belirtildi.
Geçtiğimiz Kasım ayında bir açıklama yapan Uluslararası Atom Enerjisi Kurumu da İran’ın nükleer tesislerinde çalışmaların sebebi açıklanmadan durdurulduğunu duyurmuştu. Birçok uzman sebebin Stuxnet olduğunu düşünüyordu.
Ahmedinecad saldırıdan sonra Natanz tesislerini gezmişti
En Büyük İkinci Sanal Ordu
Daha geçen ay, İran hükümeti Buşehr’de bulunan ve halen yapımı süren nükleer tesis faaliyete girdiği takdirde tüm ülkede virüs yüzünden güç kesintisi olabileceğini açıkladı.
İran hükümeti Stuxnet saldırısına karşı bir duyuru yaparak ülkedeki hacker’ları devrim muhafızlarına katılmaya çağırdı. Bu çağrı sonucunda İran’ın dünyanın en büyük ikinci hacker ordusuna sahip olduğu iddia ediliyor.
{pagebreak::Arkasında Kim Var?}
Arkasında Kim Var?
Stuxnet’in arkasında kim olduğu sorulduğunda akla gelen ilk isim İsrail oluyor. Stuxnet kodlarında Tevrat‘a göndermeler olduğu iddia ediliyor. Bir diğer olağan şüpheli ise ABD.
Stuxnet’in testlerinin ABD tarafından yapıldığı iddia ediliyor. Hatta, İran hükümeti tarafından kullanılan yazılımları sağlayan Siemens de şüpheliler arasında. Elde kanıt olmadığı için tüm bunlar şimdilik birer iddiadan ibaret.
Buşehr nükleer tesisinin de Stuxnet’ten etkilendiği belirtiliyor
Açık Kaynak Kodu
Aslına bakılacak olursa, asıl sorun Stuxnet‘i kimin tasarladığı değil, kimin geliştireceği. Virüs ilk ortaya çıkmasından 9 ay sonra internet ortamına yayıldı ve isteyenler bu virüsü indirip kurcalayabiliyor çünkü Stuxnet açık kaynak kodlu.
Bu şekilde Stuxnet’in bir dahaki sefere nereyi hedef alacağı ya da kim tarafından kullanılabileceğini bilmek neredeyse imkansız.
:: Stuxnet’in hikayesi hakkındaki düşüncelerinizi buradan paylaşın.
O nasıl bir virüstür öyle ! Şaşırdım valla.Yine de normal kullanıcıların bizim bilgisayara bulaşır mı gibi bir dertleri olmaz!? Tabi başka normal kullanıcıların indirip geliştirmediği sürece…
Zor Ölüm 4 filminde buna benzer bir virüs ile karşılaşılıyor. Tüm elektronik sistemler alt üst oluyor.
Gelecek çok yakında gelecek…
Zor Ölüm 4 filminde buna benzer bir virüs ile karşılaşılıyor. Tüm elektronik sistemler alt üst oluyor.
O filmi izlemiştim.oradaki virüs çok güçlü değildi,ama adamı dinlemediler,güvenlik açıklarını kapatmadılar,adamda abd ye iyi geçirdi
Zor Ölüm 4 filminde buna benzer bir virüs ile karşılaşılıyor. Tüm elektronik sistemler alt üst oluyor.
O filmi izlemiştim.oradaki virüs çok güçlü değildi,ama adamı dinlemediler,güvenlik açıklarını kapatmadılar,adamda abd ye iyi geçirdi
———- Post added at 16:45 ———- Previous post was at 16:41 ———-
Bir de o virüs israil tarafından malum,iran için yazıldı.ama iran 2. saldırıdan zarar almadan kurtuldu.artık türkiye de dahil herkesin gözü siber savaşa çevrildi,artık türkiyenin gözü açıldı.
vay bee
Ay yıldız team şu davadan kutulursa onlarsa aktif hale gelirler
Linux kullanın sorun olmaz
Arabaların bile uzaktan çalıştırılabildiği bir dönemde virüs değil cihazlar önemli.
Hastanelerde bulunan yoğun bakım cihazları bile uzaktan kontrol edilebilir.
Arabaların bile uzaktan çalıştırılabildiği bir dönemde virüs değil cihazlar önemli.
Hastanelerde bulunan yoğun bakım cihazları bile uzaktan kontrol edilebilir.
Virüs,malware,worm,reverse enginnering gibi kavramları çok iyi bilen bir insanın tahmin edebileceği gibi bu işleri yapmak değil sadece yapmaya cesaret edebilmek sorundur.
onlar buyuk sistemleri yikan viruslerdir buyuk sistemlerde kullanilan antivirusler sizin antivirusunuzdende 20 kat daha gucludur onlar bile boyle virusle bas edemzken bir normal bilgisayar kullanicisi ve onun antivirusu napabilirki? biraz mantik gerekir