Cambridge ve Leeds üniversitelerindeki bilim insanları, farelerde yaşa bağlı hafıza kaybı sorununu başarılı bir şekilde tersine çevirdi. Ekip, bu önemli çalışmanın insanlarda yaşlandıkça hafıza kaybını önlemek için tedavilerin geliştirilmesine yol açabileceğini söyledi.

Çalışma, beynin hücre dışı matrisindeki değişikliklerin (sinir hücrelerinin etrafındaki ‘iskele’) yaşlanmayla birlikte hafıza kaybına yol açtığını ancak bunları genetik tedaviler kullanarak tersine çevirmenin mümkün olduğunu gösterdi.

Kalp çarpıntısı ve kahve ilişkisi için şaşırtan çalışma!

Kalp çarpıntısı ve kahve ilişkisi için şaşırtan çalışma!

Bilim insanları kahve ile kalp çarpıntısı arasında bir ilişki olup olmadığını yeni bir çalışmada ortaya koydu. Bulgular oldukça ilgi çekici.

Hafıza kaybı ve etkenleri

Araştırma ekibi Molecular Psychiatry dergisinde bulgularını yayımladı. Perinöron ağlarının (PNN’ler) nöroplastisitedeki (beynin öğrenme ve uyum sağlama yeteneği) ve anı oluşturmadaki rolüne dair son bulgular ortaya çıktı. PNN’ler, çoğunlukla beyindeki inhibitör nöronları çevreleyen kıkırdak benzeri yapılardır.

Hafıza kaybı tedavisi

PNN’lerin ana işlevi ise beyindeki plastisite seviyesini kontrol etmek. Bu yapılar insanlarda yaklaşık beş yaşında ortaya çıkıyor. Ancak yetişkinlikte de değişmeye devam edebiliyor. PNN’ler, kondroitin sülfat bileşiklerini içeriyor. Ancak bunlardan bazıları (kondroitin 4-sülfat gibi) ağların hareketini engelleyerek nöroplastisiteyi engelliyor. Buna karşın kondroitin 6-sülfat ve bazıları ise nöroplastisiteyi destekliyor.

Yaşlandıkça bu bileşiklerin dengesi de değişiyor. Kondroitin 6-sülfat seviyeleri azaldıkça, öğrenme ve yeni anılar oluşturma yeteneğimiz farklılaşıyor. Bu da yaşa bağlı hafıza kaybı sorunlarına yol açmakta.

Cambridge Üniversitesi ve Leeds Üniversitesindeki araştırmacılar, kondroitin sülfat bileşimini değiştirmenin nöroplastisiteyi geri getirip getiremeyeceğini araştırdı. Yani yaşa bağlı hafıza eksikliklerini tedavi etmenin yollarını bulmaya çalıştılar. Bunun için çok yaşlı olarak kabul ettikleri 20 aylık fareleri incelediler. Bir dizi test ile farelerin altı aylık farelere kıyasla hafıza kaybı yaşadığını buldular.

Hafıza kaybı sorunları

Deneyde araştırmacılar farelerin bir nesneyi tanıyıp tanımamasını ölçtü. Örneğin, Y şeklindeki bir labirentin başına fareyi yerleştirdiler. Ardından iki kolun sonundaki iki özdeş nesneyi keşfetmeye bıraktılar. Kısa bir süre sonra fare bir kez daha teste tutuldu. Ancak bu sefer bir kolda yeni bir nesne vardı. Araştırmacılar, bir önceki görevden nesneyi hatırlayıp hatırlamadığını görmek için farenin her bir nesneyi keşfetmek için harcadığı süreyi ölçtü. Yaşlı farelerin nesneyi hatırlama olasılıkları çok daha düşüktü.

Ekip, yaşlanan fareleri kondroitin 6-sülfat miktarını yenileyen ‘viral vektör‘ ile tedavi etti. Bu sayede yaşlı farelerde hafıza kaybı sorunları tersine döndü.

Cambridge Üniversitesindeki John van Geest Beyin Tedavisi Merkezinden Profesör Dr. James Fawcett açıklama yaptı. Dr. Fawcett, “Çalışmamız sadece farelerde olmasına karşın aynı mekanizma insanlarda da çalışır. Çünkü insan beynindeki moleküller ve yapılar kemirgenlerdekilerle aynı. Bu, insanların yaşlılıkta hafıza kaybı geliştirmesini önlemenin mümkün olacağını düşündürüyor.” dedi.