Google o kadar büyük bir şirket ki, günümüzde hayatımıza girmediği alan yok diyebiliriz. Hatta hizmetlerini kullanmadığını iddia edenlerin bile aslında bir şekilde farkında olmadan alakaları var. Android işletim sistemli telefonunuz olmasa, YouTube’dan video izleyerek Google’ın bir ürününden faydalanmış oluyorsunuz. Bunu da es geçelim, aklınıza takılan bir sorunun cevabını aramak için ilk durağınız muhtemelen Google’ın arama motoru oluyordur.

Böylesine geniş bir ürün yelpazesine sahip olan şirketin kuruluşu 1998 yılına dayanıyor. Şu anda çatısı altında bulunduğu Alphabet’in değeri dört trilyon dolardan fazla. Her yıl milyonlarca kişi Google’a iş başvurusu yapıyor, ancak sadece bir kısmı bu şansı yakalıyor. Siz de onlardan biri misiniz? Yoksa hayalleriniz arasında var ve henüz gerçekleştirmek için adım atmadınız mı? Google’da çalışmaya başlamadan evvel bilmeniz gereken birkaç detayı listeledik.

Hayalleriniz yıkılabilir: Tesla’da çalışmanın kötü yanları neler?

Hayalleriniz yıkılabilir: Tesla’da çalışmanın kötü yanları neler?

Dünyanın en prestijli şirketlerinden Tesla bünyesinde çalışmak gibi bir hayaliniz var mı? Beklentilerinizi yükseltmeden önce iyi düşünün.

Mutlaka bir lakabınız olur

Google’da her çalışan için resmi olmayan bir isim tanımlanmaktadır. Bunlardan en yaygın olanı ise, herkesin kullandığı googler. Bilindiği kadarıyla şirketteki bütün çalışanların bilinen diğer adlarından biri “googler”dır. İşe yeni alınan kişilere ise new (yeni) kelimesinden türetilen “noogler” takma ismi veriliyor. Üstelik sadece bunlarla da sınırlı değil.

Kendini LGBT topluluğuyla özdeşleştiren veya onları açıkça destekleyen Google çalışanlarına gaygler denirken; 40 yaşın üzerindekilere atıfta bulunmak amacıyla greygler adı kullınılıyor. Greygler kelimesi, “grey (gri) googler” anlamına geliyor. Buradaki 40 yaş ve üzeri çalışanların saç rengini ifade eder. Elbette ki hepsinin saçı aynı değil, ancak çoğunluktan dolayı bu isim tercih edilmiş olsa gerek.

Köpek bakıcısı olan Google çalışanları için, tahmin edebileceğiniz üzere Doogler kelimesi kullanılıyor. Brewglers, bira içen çalışanlara atanmışken; Yahudilik dinine mensup olanlar ise Jewglers olarak biliniyorlar

Kilo probleminiz çözülmek bir yana, artabilir

Şehir efsanesine göre Google’ın kurucu ortaklarından Sergey Brin, ofisin yapım aşamasında mimarlara “kimsenin yiyeceklerden 200 metre uzakta olmaması” yönünde talimat vermiş. Hatta Google, çalışanlarının aparatif, atıştırmalık, yöresel yemek ve diğer besinlerden faydalanabilmelerine o kadar çok önem veriyor ki, işin mutfağında denetimden sorumlu deneyimli şefler ve açılar görev yapıyor.

Her Google çalışanı günde üç öğün ücretsiz yemek hakkına sahip. Bunun da ötesinde, bir şeylerle uğraşırken yiyebilecekleri meyveler, çerezler, atıştırmalıklar da mevcut. Şirketin dünyanın dört bir yanındaki ofislerinde işe başlayan nooger’ların kısa sürede 15 kilo almalarıyla ünlü oldukları söyleniyor. Hatta çalışanlar kendi aralarında buna “Google 15” ismini vermişler.

İşin içinden çıkamadığınız sorular kâbusunuz olur

Google, çalışanlarına uyguladığı mülakat sisteminin karmaşıklığıyla ünlü. Stajyerlere dahi sordukları garip sorular, bu ünün temelini oluşturuyor. Günün birinde Google’a iş görüşmesine çağrılırsanız, “bir uçağa toplamda kaç adet tenis topu sığacağını düşünüyorsun?” sorusuna maruz kalabilirsiniz. Birçok kişinin anlam veremediği ve net cevabı olmayan bu sorular sadece tenis topuyla da sınırlı değil.

Google’da çalışmaya talip olan kişilere; ABD’de yılda kaç kitap yayımlandığı, her yıl ABD’de saçlarını kestiren kişi sayısı, bir ATM’yi yaşlılara uygun şekilde nasıl tasarlayacakları ve San Fransisco’daki evsizliği nasıl bitirecekleri konusunda fikirleri soruluyor. Ancak zor olması nedeniyle yasaklanan sorular da yok değil. Örneğin rögar kapaklarının neden yuvarlak olduğu ve güncel olarak kaç tane piyano akortçusunun yaşadığı kaldırılan sorular arasında yer alıyor.

İncelenme süreci adeta kim kime dum duma

Pozisyonu fark etmeksizin her Google çalışanı birbirini değerlendirebiliyor. Yöneticiler, meslektaşlarının yanı sıra çalışanlarını; çalışanlar ise kendi üstlerini belirli kriterlere göre inceleyebiliyor. Google bu sürece “360 derece geri bildirim sistemi” adını veriyor.

Her Google çalışanı, aylık veya iki yıllık süreçler de dahil olmak üzere periyodik aralıklarla inceleme sürecine tabi tutulmaktadır. “Önizleme” olarak adlandırılan iki yıllık aşama, yılın ilk altı ayı içinde gerçekleşiyor. Ekim ve Kasım aylarında ise “ana inceleme” adı verilen, Google çalışanının kaderini belirleyecek süreç başlıyor.

Google yükseltme uyarısı

Ana incelemede, bireysel çalışanların o yılki başarılarını en fazla 512 kelimeyle anlatmaları isteniyor. Ardından bu bilgiler, değerlendirilmek üzere şirket içindeki diğer çalışanlara gönderiliyor. Bu şekilde herkesin birbirini Google’ın temel değerlerine uyumu, liderlik vasfı, sorunları çözme yeteneği ve kendi başına çalışma beceresi bakımından inceleyip fikir belirtmesi bekleniyor. Bir çalışan, hangi meslektaşının kendisini değerlendirdiğini göremiyor ancak neler söylediğini detaylı olarak biliyor.

Şaka değil: Arabanızda yaşamak zorunda kalabilirsiniz

Google dahil olmak üzere dünyanın en büyük teknoloji şirketlerini barındıran Silikon Vadisi, San Fransisco Körfezi’nde yer alıyor. Bu bölgede yıllardır devam eden konut krizinin etkileri hala sürüyor. Söylentilere göre ev kiraları o kadar fazla ki, maaşı yüksek olan yazılım geliştiricileri bile parayı çıkıştırmakta zorlanıyorlar. Üstelik problem sadece Google çalışanları için geçerli değil. Silikon Vadisi’nde yaşayan çoğu kişiyi etkiliyor.

Google’ın San Fransisco’daki ofisinde çalışmaya karar verirseniz, yüksek kira ücretleri nedeniyle arabanızda yaşamanız gerekebilir. Eğer ki eviniz uzaksa, trafik yoğunluğu gibi dezavantajlar maalesef beraberinde karşılaşacağınız sorunlar arasında. Ofise yakın yerde kalanlar ise kaldıkları aracı müsait bir yere park etmeyi tercih ediyorlar.