Hayatımızda büyük bir yer edinen akıllı telefonlar, ilk duyurulduğu günlerde beklenti olarak dahi bugünkü ilginin oldukça ötesindeydi. Zaten yakın bir zamana gelinceye kadar, akıllı telefon sıfatıyla üretilen cihazlar, bugünkü akıllı telefon kavramından bir hayli uzak. Zira basit anlamda hesap makinesi, not defteri, dünya saati gibi özellikleri barındıran her cihaz birer akıllı telefondu.
Akıllı telefon kavramını ortaya atan ilk firma ise Amerikalı bilgisayar üreticisi IBM oldu. 1992 yılında duyurulan ve Simon adı verilen cihaz, ajanda, adres defteri, dünya saatleri, hesap makinesi, not defteri, e-posta görüntüleyici gibi özelliklere sahipti. Bunun yanı sıra dokunmatik ekran, tam QWERTY ekran klavyesi, PCMCIA bellek yuvası ve bugün artık hemen hemen tüm telefonlarda yer alan, tahmini kelime girişi T9’un, benzeri bir nitelik de cihazda yerini almıştı. Simon’ın kullanıcılarla buluşması ise 1993 yılında 899 $ bedelle gerçekleşti.
Simon’ın dokunmatik ekran kalemi (stylus) bir aksesuar olarak yüksek bedelle satılıyordu.
Bugünün standartları göz önüne alındığında Simon’ın birçok konuda öncü olduğu ve önemli bir kilometre taşı olduğu aşikâr. Lakin tüm bu özellikleri, günümüz şartlarında artık giriş seviyesindeki her cep telefonunda istisnasız görmek mümkün.
{pagebreak::Cepte İlk Dijital Kamera}
Cepte İlk Dijital Kamera
Akıllı telefonlar tarihinin bir başka parlayan yıldızı da Nokia 9000. Finlandiyalı üreticinin Communicator serisinin ilk ayağı olarak sayılabilecek cihaz, küçük bir dizüstü bilgisayarı andıran tasarıma sahipti. İlk olarak bu cihazla ortaya çıkan mobil GEOS işletim sistemi de bir devrim niteliği taşıyordu. Çoğunlukla, internet tabanlı uygulamalara yoğunlaşılan cihazda, elbette ki e-posta seçenekleri büyük önem taşıyordu.
Nokia 9000 (sağda) ve bu serinin halefi Nokia 9110 (solda)
1996 yılında kullanıcılarla buluşan Nokia 9000, adeta akıllı telefonların bugün geleceği noktadan haberler veriyordu. Fax, kısa mesaj, email, wireless ile çalışan dijital kamera, web terminal, ajanda, hesap makinesi, besteleyici gibi özellikleri bulunan cihaz, 24 MHz hızında Intel 386 işlemcisine sahipti. 8 MB dahili hafızanın 4 megabaytlık kısmı sistem uygulamaları için ayrılmış, diğer 4 megabaytlık bölüm ise programlara ayrılan bellek ve kullanıcı verileri olarak eşit bir biçimde ikiye bölünmüştü.
Nokia 9110 serisi ile (1998) tasarımda yaptığı küçük değişikliklerin yanı sıra AMD 486 işlemcisini kullanmaya başladı. Bu model MMC kart yuvasına da sahipti.
{pagebreak::Pocket PC 2000}
Pocket PC 2000
2000’li yıllar teknoloji konusunda her alanda oluğu gibi mobil cihazlar için de önemli gelişmeleri beraberinde getirdi. Yazılım dünyasının dev ismi Microsoft, bugünkü Windows Mobile’ın temelleri olarak nitelendirilebilecek Pocket PC 2000 işletim sistemini duyurdu. Windows CE 3.0 tabanlı bu sistemi kullanan ilk firma Palm oldu. Pocket Office yazılımı, Internet Explorer, Media Player gibi güçlü uygulamalara karşın, ARM mimarisini kullanan sistemin ömrü çok kısa oldu. Ve ne Palm’ın bu cihazı ne de Pocket PC 2000 platformu yeterli ilgiyi göremedi.
Pocket PC 2000, Nisan 2000’de oraya çıktı.
2000 yılının bir başka önemli olayı da hiç şüphesiz Symbian işletim sistemine sahip akıllı telefonların ortaya çıkmış olması. Kasım ayında duyurulan Nokia 9210 Communicator ile Ericsson R380 Smartphone, hem akıllı telefonlar hem de Symbian için hızlı yükselişin ilk adımları olmuştu.
Ericsson R380’in ön yüklü yazılımların dışında üçüncü şahıs uygulamaları da çalıştırabilmesi o yıllar için önemli bir detaydı.
{pagebreak::Blackberry Amerika’da Hızla Yayılıyor}
Blackberry Amerika’da Hızla Yayılıyor
Symbian ile hareketlenen piyasaya yeni oyuncuların dahil olması da çok uzun sürmedi. 2001 yılında RIM, bugünkü manada ilk Blackberryleri Amerika’da kullanıcılara sundu. Büyük ilgi gören Blackberry, kablosuz ağ desteği ve gelişmiş e-posta özellikleri ile akıllı telefon kavramının yaygınlaşmasında önemli rol oynadı.
2001 yılında başta Fujitsu olmak üzere birçok akıllı telefon üreticisi Symbian’a katılarak, Symbian’ı 3G için kullanacakları mobil işletim sistemi olarak belirlediler ve bu yönde çalışmalara başladılar.
Nokia, 2001 yılında 7650 modelini duyurarak akıllı telefonlara eğlence ve multimedya kavramını getirdi. İyi çalışılmış bir reklam kampanyası sonucunda büyük ses getiren cihaz, akıllı telefon piyasasında yeni bir çığır açtı. Nokia 7650, Symbian OS6.1 çekirdeği ile başarılı bir sistemin yanı sıra, Java ve EPOC (Symbian) uygulamaları çalıştırabilmesi sayesinde, oldukça geniş bir mobil yazılım arşivine de sahipti.
Nokia 7650 Speilberg’in Minority Report filminde görülünce ilgi odağı olmuştı.. Bu durum, cihazın satış rakamlarına doğrudan etki eden önemli bir detay olarak dikkat çekmektedir.
Nokia’nın ilk kameralı telefonu olan 7650 (VGA), 104 MHz’lık ARM 9 işlemcisi, 4 MB Ram, 16 MB Rom ve 3.6 MB dahili kullanıcı hafızası ile günün şartlarını zorlayan özellikleri bir arada barındırıyordu. 176 x 208 piksel ve 4096 renkli ekrana sahip olan 7650, 2002 yılının ikinci çeyreğinde 600€ etiketle kullanıcılara sunuldu.
{pagebreak::Windows Mobile}
Windows Mobile
Pocket PC 2002 ve Windows Mobile 2003 ile mobil anlamda çağı yakalayan Microsoft, gerçek anlamda başarıya Windows Mobile 2003 SE ile erişebilmiştir. Güçlü yedekleme özellikleri, Windows tabanlı kişisel bilgisayarlar ile tam uyumlu yapısı, gelişmiş kablosuz ağ desteği ve internet özellikleri, Windows Mobile tabanlı akıllı telefonların hızla yayılmasında en önemli etkenlerdir.
Siemens’in ilk ve tek Symbian işletim sistemine sahip akıllı telefonu.
Aynı yıllarda gelişimini yeni üyelerle devam ettiren Symbian, ülkemizde de bugün birer klasik halini almış akıllı telefonlar ile tabir caizse tavan yapmıştır. OS 6.1 tabanlı Siemens SX1 ve OS7 tabanlı 6600 en çok satan akıllı telefonlar listesinde en üstlerdeki unvanlarını hâlâ koruyorlar. Özellikle Siemens SX1, üzerinde en çok modifikasyon yapılan telefonlardan biri. Öyle ki optimize edilmiş bir Linux versiyonunu cihazın bellek kartına yükleyerek kullanmak dahi mümkün hale gelmişti.
Symbian, Ericsson laboratuarlarında gelişen bir mobil işletim sistemi olmasına karşın, Nokia tarafından tüm hisseler satın alınmış ve açık kaynak kodlu hale getirilmiştir. Günümüzde Symbian Vakfı adıyla faaliyetlerine devam etmektedir.
Symbian’ın S60 serisi ile Microsoft’un Windows Mobile 5, 6, 6.1 sürümleri, geçmiş yıllara damga vurmuş mobil işletim sistemleri olarak dikkat çekmelerine karşın, piyasaya yeni oyuncuların dahil olması, bu devlerin eski popülaritelerini korumakta zorlanmaya başlamalarına neden olmuştur.
Özellikle iPhone ve Android bu duruma sebep olan en önemli oyuncular olarak dikkat çekiyor. Müthiş bir rekabetin devam ettiği şu günlerde bakalım kazanan kim olacak. Popüler kültür mü yoksa açık kaynak mı? Hep birlikte göreceğiz…
:: Gelecek yıllarda akıllı telefon piyasası nasıl şekillenir? SDN Forumlarında tartışalım.