Birçoğumuzun evinde halen daha tüplü televizyonlar bulunuyor. Plazmalar ile başlayan yeni nesil televizyonlar, LCD TV‘lerle devam etti. Şimdi, LCD’lerin gelişmiş versiyonu LED TV‘ler piyasaya bir bir sürülüyor. Peki sıradaki teknoloji ne olacak? Bu sorunun cevabının 3DTV‘ler olduğunu eminiz az çok tahmin ediyorsunuzdur. 3DTV teknolojisine geçiş biraz zahmetli olacak gibi gözüküyor. zira televizyonlarımız 3DTV teknolojisini destekleyecekken, izlediğimiz yayınların da 3 boyutlu olması gerekiyor.


3 Boyutlu filmler giderek yaygınlaşıyor

Dünyaca ünlü belli başlı kanallar 3 boyutlu yayınlara geçmiş durumda. Amerika’daki SKY TV, bu kanallara örnek olarak verilebilir. Aynı zamanda HD, yani yüksek çözünürlüklü yayın yapan kanallar, televizyonlarla desteklendikleri vakit, yeni bir televizyonculuk anlayışıyla daha tanışıyor olacağız. Özellikle doksanlı yıllarda popüler olan 3 boyutlu yayınlar, eski ve basit bir teknolojiye sahipti. Kartondan bir gözlük ile (ki gözlüklerin cam yuvalarındaki materyallerden biri mavi, diğeri kırmızı) 3 boyutlu yayına baktığımızda, az da olsa bir derinlik fark ediliyordu. Fakat bu derinlik, içeri doğru kazandırılıyordu.

{pagebreak::3D Tekniği}

3D Tekniği

Doksanlı yıllarda popülerleşen bu yayınlara, gözlüksüz baktığımızda, aynı sahnenin bir mavi bir de kırmızı halini yan yana görürdük. Gözlüklerdeki filtreler, bu renkleri absorbe ederek bize görüntüyü iki katman halinde sunardı. Bu da bize derinlik varmış gibi bir izlenim uyandırırdı. Yeni nesil 3D yayınlar ise bu teknolojiden farklı olacak. Bir kere tüm teknoloji tamamen dijital olacak. Kullanacağımız gözlükler de dijital işlemcilere sahip olacak. Televizyonların içerisindeki işlemciler ise, 3 boyutlu görüntü işleme teknolojileri içerecek. En önemlisi ise, derinlik duygusu bu defa içeri doğru değil, televizyondan dışarıya doğru verilecek!


3D içerik için çok farklı teknikler kullanılıyor

Son dönemlerde çeşitli sinema salonlarında 3 boyutlu film furyası koptu. Bu 3 boyutlu yayınlar şimdilik pahalı olduğundan çok da popüler değil. Tıpkı yeni nesil 3DTV’lerde olacağı gibi, bu sinema teknolojilerinde de derinlik, dışarıya doğru veriliyor. Örneğin bir dinozor bize doğru koşarken, sanki televizyondan dışarıya doğru fırlayacakmış gibi hissediyoruz. Tabii ki 3DTV‘lerde bu teknoloji daha da gelişmiş olacak. Doksanlı yıllara döndüğümüzde ise, aynı sahneyi izlersek, farklı bir şekilde algılayacaktık. Bize doğru koşan dinozor, ekrandan dışarıya çıkmış gibi gözükmeyecek, sadece optik bir yanılsama sonucu biz öyleymiş gibi görecektik. Fakat derinlik, içeriye doğru kazandırılmış olacaktı.

{pagebreak::Firmalar Ne Düşünüyor}

Firmalar Ne Düşünüyor

2009’un yaz aylarında gerçekleştirilen IFA teknoloji fuarında, 3DTV‘ler ile ilgili geniş bilgiler paylaşıldı, demolar gösterildi, teknolojiler tanıtıldı. Evimizde bu televizyonları ilk defa 2010 yılında göreceğiz gibi gözüküyor. 3DTV konusu ise herkesi kendine çekmiyor. Fakat hızla gelişen trend bu yönde kendinden emin adımlarla ilerliyor. 3DTV‘ler için doğru zamanda mıyız? Bu sorunun cevabı ise dijital sinema sektöründe yatıyor. Gerekli ve yeterli teknoloji sağlandıktan sonra ev sistemlerinde de 3DTV’lerle tanışacağımızı biliyorduk. Dolayısıyla teknoloji takipçileri için 3DTV’ler çok da sürpriz olmadı. Her şey bir kenara, işin en zor yanlarından biri ise, 3D içerikler olacak. 3D içerik sağlayıcıların son teknoloji ekipmanları için bir hayli para gerekiyor. Bunun için teknoloji ilk aşamada beklenildiği kadar yaygınlaşmayabilir. Fakat 2015 civarında teknolojinin iyice yaygınlaşması bekleniyor.


Evimizin baş köşesindeki televizyonların, 3D destekli olmasına az kaldı

Panasonic, IFA 2009‘da Full HD 3DTV‘lerini tanıtmış, son derece olumlu tepkiler almıştı. LED arka ışıklandırma teknolojisiyle birleştirilen bu teknolojiden memnun kalmamak imkansız gibi gözüküyor. tabii tüm bunlar için aktif kapaklı gözlüklere (Active Shutter) ihtiyacımız olacak. Tüm yayını bu gözlüklerle izlemek ne kadar çekici olabilir? Bunu bekleyip göreceğiz. Fakat biliyoruz ki, geri vitesi bulunmayan teknoloji dünyası, 2020‘ye kadar aktif kapak destekli kontakt lensleri de bizimle tanıştıracak. Bu piyasada Panasonic ile birlikte Sony de aktif rol oynayacak gibi gözüküyor. Fuarlarda yeni ürünlerini tanıtan Sony de, 3D paneline sahip televizyonlarıyla katılımcıları mest etmeyi başardı.

{pagebreak::3D Filmler}

3D Filmler

Philips ise henüz 3DTV‘lerini prototip aşamasından çıkartamadı. Fakat kısa süre içerisinde Philips’in de bu sektörde büyük başarılara imza atacağını düşünüyoruz. Üstelik Philips, 16:9 ve 16:10 formatından uzaklaşıp, 21:9 oranıyla bizleri tanıştıracak. 3DTV teknolojisi tabii ki sadece sinema dünyasını sarsmayacak. Aynı şekilde, oyun sektörü de bu gelişmelerden nasibini alacak. Artık araba yarışı oynarken çok daha keyifli dakikalar yaşayabileceğiz, ya da futbol maçında eskisi kadar rahat olmayacağız zira her bir yerden adamı geçmek için çabalayacağız.


3D oyun deneyimi de bizleri bekleyen teknolojiler arasında

İşin aslı 3D filmler piyasada kendine yer edinmeye başladı bile. Üreticilerin belli başlı örnek modelleri, bizlere bu keyfi yaşatmaya hazır. Fakat gerek yüksek ücreti, gerek henüz teknolojinin başında olmamız, her iki tarafın da aceleci davranmaması gerektiğini söylüyor. Hollywood‘un bu teknoloji konusunda ne kadar heyecanlı olduğunu tahmin ediyorsunuzdur. Bünyesindeki film şirketlerinin neredeyse hepsinin, bol CGI‘lı (bol görsel efektli) film yapma tutkusu, 3D teknolojisiyle birleştiğinde eminiz ağzımızda leziz bir tat bırakacaktır.

{pagebreak::Gözlük}

Gözlük

Teknik kısma gelirsek, hem plazmalar hem de 120 Hertz LCD TV‘ler, rahatlıkla 3DTV‘lere adapte edilebiliyor. Sinema salonlarındaki mevcut 3D sinema gözlükleri, pasif kapaklı gözlük (Passive Shutter) kullanıyor. Mevzu bahis LCD ve plazma televizyonlar, 3DTV olarak geliştirildiğinde bu gözlükler işe yaramayacak, aktif kapaklı gözlük kullanmak durumunda kalacağız. Mevcut aktif gözlükler, gözlerimizden birinde ışığı engellemek için LCD materyalini kullanıyorken, diğerinde hızlı görüntü tazelemeyi sağlıyor. Yani maalesef yan bakarak bir 3D yayın izlememiz, performansı oldukça düşürmekle kalmıyor, algılarımızın da karışmasını sağlıyor. Kim niye yan izlesin orasını bilemiyoruz ama, düz bir şekilde izlememiz gerektiğini söylemeliyiz.


İşte 3D yayının 3DTV’lere ulaşma diyagramı

Fakat teknoloji geliştikçe, 1080p HD yayınlar, her iki göz için de eşit görüntü sunacak ve bu sorun da ortadan kalkacak. Tabii ki görüntü oranı 60 Hertz olacak (60 Hz, televizyonda gördüğümüz görüntünün sinir bozucu şekilde titremesini önlüyor). 3 boyutlu yayın için mevcut olan bu teknolojilerin kullanılması düşünülüyor. Bunlardan başka teknolojiler de mevcut fakat, masrafları çok olduğundan, kullanıcıya da oldukça pahalı bir şekilde yansıyacaklar. Özellikle aktif/pasif gözlük fark etmeden, hatta gözlük kullanmaya gerek kalmadan 3 boyutlu yayın sağlayacak teknolojiler geliştirilebilir. Gözlüksüz 3 boyutlu görüntü nasıl olabilir ki? Aslında oldukça basit bir açıklaması var.

{pagebreak::3D İçerik}

3D İçerik

Görüntüler, televizyonun içinde üst üste bindirilir ve dışarıya yansıtılırken, televizyonun ön camındaki özel bir filtreden geçirilirken, üst üste binen görüntüler, katmanlarına göre sınıflandırılır ve kimi katman izleyiciye daha arkaplandan yansıtılır. Fakat bu teknolojinin geliştirilmesi hem işlerin birkaç sene ertelenmesine, hem de fiyatların artmasına sebep olacak. Şimdilik en makul çözüm aktif kapaklı gözlükler gibi gözüküyor. İzleyici, aktif kapaklı gözlük ile 3DTV’ye bakacak ve 3DTV‘ye gelen 3D içeriği izleyiciye 3 boyutlu olarak yansıtacak. Buraya kadar mantıksal bir eksiklik yok. Peki 3D içerik nasıl sağlanacak? Bunun için de 3D kameralar geliştiriliyor. Artık bir sahne tek bir açıdan çekilmekle kalmayacak, farklı açılardan görüntüler alınarak, dijital ortamda görüntüler birbirleriyle entegre edilecek. James Cameron‘un son filmi Avatar, bu teknolojiyle çekilen filmlere örnek gösterilebilir.


Yayınların hazırlanışı da, çekimler kadar zorlayıcı bir iş

Üç boyutlu etkisi yapan, yani stereoskopik görüntü sağlayan yeni çekim teknikleri, tüm içerik sağlayıcılar tarafından yaygınlaşıyor. Amerika’daki SKY televizyonu, bu konuda oldukça sağlam atılımlar yapıyor. Stereoskopik görüntü de aslında oldukça basit. Kamera önündeki objenin, aynı açıdan elde edilen görüntülerinin, stereoskop adı verilen özel bir cihazla birleştirilmesine stereoskopik görüntü deniyor. Bu şekilde kamera önündeki objeye üçüncü boyut, yani derinlik kazandırılıyor.

{pagebreak::Yeni Jenerasyon}

Yeni Jenerasyon

Sinemalardaki 3D salonlarda filmler, normal salonlardaki filmlerden birazcık daha pahalı biletlere sahip. Sinema dünyasında 3D işini en iyi kıvıran firmalardan biri olan RealD, izleyicilerin yeni teknolojilerle birlikte bu fiyat farkını sorun etmeyeceklerini düşünüyor. Şu halde, 3D filmler, 2D (2 boyutlu) filmlerden daha fazla para kazandırıyor gibi gözüküyor. Zaten öyle olmasaydı, bu teknolojiye bu kadar çok para harcanmazdı. Sinema salonlarında da 3D içerik sağlayıcı cihazlar bulunmalı. Bu cihazlar arasında en popülerlerden biri, Sony‘nin geliştirdiği dijital 4K CineAlta sistemi. Bu sayede mevcut 3D içerik, 3D ekrana performans kaybı olmadan yansıtılıyor. Unutmayın, yeni nesil 3DTV’lerdeki en önemli gelişme, görüntünün televizyondan içeriye doğru değil de, dışarıya doğru derinlik anlamı kazandırıyor olmasıdır.


Geçtiğimiz aylarda gösterime giren Son Durak’ın
yeni filmi de 3 boyutlu yayınlanmıştı

3DTV‘lerin HD yayınlarla birlikte sunulacak olması ise izleyici açısından büyük bir avantaj olarak nitelendirilebilir. Zira HD kalitedeki görüntü üzerinde işlem yapmak çok daha kolay. Tabii bunun için güçlü işlemcili bilgisayarlar gerekiyor. Kısacası izleyicilerin, 3D film izleyebilmeleri için sadece televizyon üreticileri değil, birçok teknoloji firmasının emek vermesi gerekiyor. Televizyon dünyasının başına gelen en önemli gelişmelerden biri olarak gösterilen 3DTV’ler için tüm teknoloji firmaları da bu emeği vermeye hazır gözüküyor. Teknolojilerin öncüleri arasında Sony, Panasonic, Philips gözükse de, LG, Samsung, Sharp gibi firmalar da boş durmuyor ve bu yeni sektörden kapabilecekleri en büyük pastayı kapmaya çalışıyorlar.

:: 3 Boyutlu televizyonların popülerleşeceğini düşünüyor musunuz?