IBM ile Singapur’daki Biyomühendislik ve Nanoteknoloji Enstitüsü araştırmacılarının ortak çalışması önemli bir gelişmeyi beraberinde getirdi. Ebola, Zika ve hatta genelde hafife alınan grip gibi virüslere karşı tedavi bulma çalışmaları sürecinde, tüm virüsleri neyin benzer kıldığı anlaşılmaya çalışılmış. Evet, bu sefer bilgisayar sistemlerini değil, doğrudan bizleri etkileyen virüslerden bahsediyoruz.

iPhone ile mobil kanser taraması

Tüm virüslere karşı tek bir makromolekül!

Araştırma sürecinde, bir makromolekülün tüm türlerdeki virüsleri iyileştirebilecek potansiyele sahip olabileceği ve insanları enfeksiyonlardan koruyabileceği fikri ortaya çıkmış. Virüslerin hedef alınacak anahtar bölgeleri olan RNA ve DNA’sı ise virüsten virüse değişebilmeleri ve mutasyona uğrayabilmeleri sebebiyle yok sayılmış. Durumun böyle olması sebebiyle RNA ve DNA’yı başarılı bir şekilde hedeflemenin oldukça zor olduğu ifade ediliyor.

16-10/31/mmv02.gif

Sonrasında, tüm virüslerin dışında olan ve vücuttaki hücrelere yapışıp virüslere yardımcı olan glikoproteinlere odaklanılarak bir makromolekül geliştirilmiş. Bu makromolekülün ise küçük alt birimleri olan dev bir molekül olduğu belirtiliyor.

Elektrostatik yüklemelerle virüsleri kendisine çekerek virüslerin sağlıklı hücreleri sağlıklı hücrelerden uzat tutan makromolekül, virüsün asit seviyesini de nötrleyip çoğalmasına engel oluyor. Ek olarak mannoz adı verilen bir şeker de bu makromolekülün içerisinde bulunuyor. Mannoz ise sağlıklı bağışıklık hücreleriyle birlikte çalışarak virüsün ortadan kaldırılmasını sağlıyor.

Laboratuvar ortamında Ebola ve dengue gibi virüslere karşı gerçekleştirilen testlerde makromolekül görevini başarıyla gerçekleştirmiş olarak gözüküyor. Tabii ki daha birçok test yapılması gerekiyor. Umarız bu gelişmeyle ilgili olarak daha fazla yol hızla kat edilir ve hastalıklar son bulur.

Araştırmanın tamamına bu adresten erişebilirsiniz.

:: Gelecekte tüm virütik hastalıkların insanlar için bir tehdit unsuru olmaktan çıkması hakkında ne düşünüyorsunuz?