Geçtiğimiz dönemde Filinta ve Yüzleşme gibi dizilerin yapımcılığını üstlenen Bülent Turgut, bir süredir farklı bir çalışma sürdürüyor. Birkaç yıldır yapım ve geliştirme süreci devam eden proje, T-World Sinematik Evreni olarak adlandırılıyor ve bizleri Türkiye’nin ilk süper kahraman evrenine götürüyor. Yani yerli Marvel/DC serimiz olarak düşünebiliriz. Bugün de Altay dizisi için ilk fragman yayınlandı.

T-World Sinematik Evreni başlıyor: Altay dizisi için ilk fragman yayınlandı!

T-World Sinematik Evreni, Türk ve İslam tarihinden, yaşanan olaylardan ve kişilerden ilham alınarak tasarlandı. Örneğin birçok yerinde Mevlana’dan Ali Kuşçu’ya, Harezmi’den Ahmet Yesevi’ye kadar atıflar bulunuyor.

Fragmanı aşağıdaki bağlantıyı tıklayarak izleyebilirsiniz.

Bugün ilk fragman paylaşımı yapılan Altay dizisi de Su Perisi, İkizler, Rumi, Nazar ve İnsan Tamircisi isimli karakterlerden yalnızca birini temsil ediyor. Toplamda ise 36 karakterin çalışıldığı belirtiliyor. Zaten Bülent Turgut da tek bir dizi değil, bütün bir sinematik evreni tasarladıklarını, karakterlerin kesişme ve ayrışma noktaları olacağını, hepsinin aynı evrende farklı yapımlarda karşımıza çıkacağını söylüyor.

Bugüne kadar karşılaştığımız Marvel ve DC özentisi yapımların aksine özgün bir sinematik evrenin geliştirildiğine özellikle dikkat çekiliyor. Yani tüm dünyanın beğenisini toplayan 100 yıllık ABD çizgi roman serüveninden tamamen bağımsız yepyeni karakterler ve hikayeler karşımıza çıkacak.

Bülent Turgut, konuyla ilgili AA’dan Musa Alcan’a verdiği röportajda şunları söyledi:

“Tek bir projeden bahsetmiyoruz. Biz bu genel hikaye evreni içinde 36 karakter çalıştık. Aslında sadece bir tek dizi yapmıyoruz, bir platform oluşturuyoruz. Bu platformun ilk hikayesini altı karakterin kesişme ve ayrışma noktalarıyla anlatacağız.

Sinemaları, dizileri olan bu karakterler aynı evrende yaşayacak. Kendi kültür coğrafyamızın kahramanlarını yeni neslin anlayacağı dilde, görsellikte ve her şeyden önemlisi hikayecilikte anlatacak. Fantastik ve bilim kurgu alanlarında uzmanlaşmış bir yapı olacağız. İlk karakter evrenimizi tanıttıktan sonra, bu konuda Türkiye merkezli çalışmak isteyen yaratıcı bireylere ortam da oluşturacağız.

Biz Marvel ve DC Comics‘in 100 yıllık kültürü ve üretimine saygı duymakla beraber, bu evrenlerin ve kahramanların Türk versiyonları’nı yapmıyoruz. Bizim bakış açımız çok farklı. Tarihsel gelenekleri olan bir coğrafyada yaşıyoruz. ABD’nin süper kahramanları yıllardır dünyayı kurtarıyor.

Kötülük ekseni her zaman olacak ama bizim süper kahramanlarımız sadece dünyayı değil insanlığı kurtaracak. Çünkü bizim yöntemlerimiz çok farklı şeylerden besleniyor. Biz Dede Korkut hikayeleriyle büyümüş bir milletiz. Coğrafi hikayelerin bize sunduğu gerçek süper kahramanlar zaten hayatımızda var. Tabii ki aksiyonun en iyisi olacak ama biz olaylara insani ve duygusal eksenden bakıyoruz.

Dolayısıyla sinematik evrenimizi kurarken Harezmi’den, Rezzaz el-Cezeri’den, tasavvuftan, Mevlana’dan etkilendik. Bu evren, kendi kültür coğrafyamızın kahramanlarını yeni neslin anlayacağı dilde, görsellikte ve her şeyden önemlisi hikayecilikte anlatacak.

Çocuklarım doğduktan sonra bir süre TRT Çocuk gibi önemli hamleler yapmış bir kanaldaki içerikleri izlediler. Belli bir yaştan sonra çocuklar okulda falan yabancı süper kahramanlardan etkilenmeye, onların kostümlerine özenmeye başladı.

O zaman da emin oldum. Bu süper kahraman kostümlerinin değişme vakti geldi dedim. Teknik olarak Türk sinema ve televizyon dünyasında böyle bir eksik vardı. Çocukların takip edeceği, tamamen bizim kültürümüze odaklı doğru işler yapan süper kahramanımız neden olmasın?

Yani bu işin profesyonel tarafının yanında bir amaca hizmet etmesi gerektiğini de düşünüyorum. Geleceğe dair kalıcı şeyler bırakma derdindeyiz. Kendi çocuklarım üzerinden, torunlarımızın da göreceği, seveceği, benimseyeceği işler yapma amacındayız.

Biz bu projenin alt yapısı için Türk mitolojisi, İran, Arap coğrafyası, İslam başta olmak üzere teoloji üzerine okumalar yaptık. Yaşamsal ve felsefi bakış açıklarını inceledik. Yani sadece bir maske bir pelerinle ‘süper kahraman yaptım’ diyemiyorsunuz.

Sadece ben onlarca kitap okudum. İnsan kaynağında sıkıntı yaşıyorduk, onu da hallettik. Şimdi ‘Biz de bu alana girmek istiyoruz’ diyen birçok kişi var. Şimdi o gençlerin de fikirlerini hayata geçirmelerini sağlayacak bir zemin oluşturacağız.”

Siz bu konu hakkında ne düşünüyorsunuz? Görüşlerinizi yorumlarda bizlerle paylaşmayı unutmayın!