İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) raylı sistem atılımları kapsamında; duran metro inşaatlarını yeniden canlandırıyor, yeni hat projeleri ve yatırımları yapıyor, Türkiye’nin en büyük kent içi raylı sistemini işletiyor. Şimdi de, milyonlarca dolar yatırım yapıldığı halde rafa kaldırılan araç projesini vites yükselterek üstün teknoloji, inovatif çözümler ve uygun maliyet ile hayata geçiriyor.

İBB Metro İstanbul, kendi Ar-Ge merkezinde ve kendi tasarımı olan hafif metro araçlarını kendi markası ile üretmekle kalmıyor; raylı sistemlerde birçok alt sistemin de tasarım ve üretimini yapıyor. Yüksek teknolojiyi sadece kullanan değil aynı zamanda bu teknolojiyi üretebilen dünyadaki tek raylı sistem işletmecisi olan Metro İstanbul, bilgi ve birikimini üretime dönüştürüyor. Türk mühendisler için hayallerinin gerçek olabileceği bir üs kuran Metro İstanbul, istihdam yaratarak, yerli yan sanayiyi geliştiriyor.

Yüzde 100 yerli tasarım, yüzde 100 yerli mühendis

Türkiye’nin tek aktif tescilli Ar-Ge Merkezi’ne sahip raylı sistem işletmecisi olan Metro İstanbul, Sanayi İş Birliği Programı (SİP) kapsamında yapılan ilk raylı sistem aracı üretim projesini hayata geçiriyor. 12 farklı marka 20 farklı model ile 34 yıllık bilgi ve deneyime sahip Metro İstanbul, yüzde 30 daha uygun maliyetle tren üretiyor.

Daha önce Metro İstanbul’un ürettiği yerlilik oranı düşük, maliyeti yüksek 18 adet 4. nesil tramvay aracı 2014 yılından bu yana halen T4 Topkapı-Mescidi Selam Tramvay Hattı’nda kullanılıyor. Bu araçların arıza oranları da son derece düşük. 4. nesil araçlarla ilgili alınan 30.000’e yakın geri bildirim analiz edilerek, yolcu konforunu etkileyen faktörler incelendi ve 5. nesil olan TRAM34 bu olumsuzlukları giderecek fonksiyonlarla tasarlandı.

TRAM34

  • TRAM34, yüzde 60’ın üstünde yerlilik oranıyla hem en yüksek yerlilik oranına sahip olan, hem de fikri ve sınai hakları yerli olan tek raylı sistem aracıdır.
  • Yeni nesil İstanbullu aracımız TRAM34’ün fikri ve sınai mülkiyet hakları tamamen Metro İstanbul’a ait.
  • Tasarımı Türkiye’de, %100 Türk mühendisler ve teknisyenler tarafından yapılmış ve seri üretime uygun olarak tasarlandı.
  • 24 metre uzunluğunda ve 2.65 metre genişliğinde olan aracımız 216 yolcu kapasitesi ile hizmet verecek.
  • Hafif metro aracı olarak tasarlanan İstanbul’un yeni yüzü; işletme hızında 40 kilometre, maksimumda ise 80 kilometreye kadar çıkabilecek. Bu özelliği ile hem tramvay hatlarında hem de hafif metro hatlarında kullanıma uygun.
  • TRAM34, metro ve tramvay araçlarının çıkmakta zorlandığı rampa eğimlerinin çok daha üzerinde, %6 eğimli zemine tırmanma kabiliyetine de sahip.
  • Hem yolcularımızın hem de işletme ve teknik ekiplerimizin geri bildirimleriyle tasarlanan aracımızda titreşimi önleyici kauçuk tekerlekler, araç içi gürültü emici ses bariyerleri gibi pek çok konfor artırıcı detay eklendi.
  • İlk etapta üretilecek 34 aracımız T4 Topkapı-Mescidi Selam Tramvay Hattımızda kullanılacak.
  • Üretim ve test hattımızı, Marmara Bölgesi’nde, yan sanayiye yakın bir lokasyonda oluşturuyoruz.
  • Esenlerdeki tesislerimizde üreteceğimiz pantograf ve atölye besleme sistemleri ile; yolcu bilgilendirme ekipmanları kapsamında olan kamera, anons, bas konuş, varış yönü tabelası gibi sistemler üretim üssüne sevk edilerek, burada yan sanayide üretilen parçalar ve yurt dışından getirilen sistemlerle birleştirilerek üretimi ve testleri Metro İstanbul mühendisleri tarafından tamamlanacak.
  • TRAM34, benzer araçlara kıyasla yüzde 30 daha ucuza mal edilirken, aynı zamanda 34 araçlık ilk siparişte 80 milyon Euro’luk üretimde ülkemize 48 milyon Euro’luk katma değer sağlanacak.
  • Projenin ilk aşamasında yaklaşık 1.000 kişiye istihdam sağlanacak.
  • Sürdürülebilir bir yaklaşım ile intermodal ulaşımı destekleyen tren içi bisiklet park alanlarına sahip.
  • Yurt içi ve yurt dışından talep edilmesi halinde kullanılacak kentin ihtiyacına göre tasarlanabilecek
İstanbul’un yeni taksilerini inceledik! Sorunu çözecek mi?

İstanbul’un yeni taksilerini inceledik! Sorunu çözecek mi?

İstanbul Büyükşehir Belediyesi tarafından geliştirilen yeni taksi prototipini yakından inceledik. Peki neler vadediyorlar?

Metro İstanbul Ar-Ge Merkezi

  • İBB iştiraklerinden Metro İstanbul’un, kentin ve ülkenin raylı sistemlerinin ihtiyaçlarında dışa bağımlılığı ortadan kaldırmak ve teknoloji ihraç etmek amacıyla kurduğu Ar-Ge Merkezi tescillendi.
  • 2020 yılında yapılan ilk başvurunun ardından verilen geri bildirimler ışığında 2022 yılında başvuru süreci yeniden başlatıldı. Zorluklarla karşılaştığımız bir değerlendirme sürecinden geçtik.
  • 26 Eylül 2022 tarihinde “Değerlendirme ve Denetim Komisyonu”ndan başarı ile geçerek Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı tarafından Ar-Ge Merkezi olarak tescillendi.
  • Ar-Ge Merkezimizin tescilini Eylül 2022’de alsak da şimdiden Metro İstanbul’un ihtiyaçları doğrultusunda yola çıkılan ancak tüm toplu ulaşım modlarına adapte edilebilecek şekilde geliştirilen yaklaşık 15 adet proje üzerinde çalışılmakta. Hatta bu projeler için fikri sınai mülkiyet hakkı başvurusunda bulunuldu.

Metro İstanbul Ar-Ge Merkezi neler sağlayacak?

  • Projelerin sektörde kabul görme oranı artacak.
  • Üniversiteler ile iş birlikleri artacak ve akademik ara yüzün gelişimi sağlanacak.
  • Gümrük, kurumlar vergisi gibi alanlarda avantajlara sahip olunacak.
  • Ar-Ge ve proje kültürü daha sağlam temellere oturacak. Projelerin prestiji artacak.
  • Ar-Ge Merkezi, şirket içi personel için de akademik çekim merkezi olacak. Yüksek lisans ve doktora çalışmalarında Ar-Ge projelerine hem fırsat tanınacak hem de personelin gelişimine katkı sağlanacak.
  • Yerli teknolojinin gelişimi sağlanarak dışa bağımlılık azaltılacak.
  • Raylı sistemlerde atılım yapmak isteyen diğer şehirler ile ortak alım ve proje geliştirme gibi konularda çalışmalar yapılacak.

TRAM34’le ilgili bilgiler paylaşan Genel Müdür Özgür Soy şunları söyledi:

Cumhuriyetimizin 100. yılında, 34 adet raylı sistem aracının üretimi için gerekli tasarım ve mühendislik çalışmaları tamamlandı. Onay süreçlerinden geçildi. Bugün üretim sözleşmesini imzalamak için bir araya geldik.

Türkiye’de yeni teknolojilerin geliştirilmesi ve yerli üretimin desteklenmesi amacıyla, 2011 yılından beri yürürlükte olan ve bugüne kadar özellikle savunma sanayinde uygulama alanı bulan ‘Sanayi İş Birliği Programı’ kapsamındaki ilk raylı sistem projesini hayata geçirmek bize nasip oldu.

Ve yine ne mutlu bize ki, burada tasarımı gördüğünüz aracı üreterek, İstanbul’a kazandıracağız. Şimdi sizleri TRAM34 ile tanıştırmak isterim. 24 metre uzunluğunda, 2,65 metre genişliğinde aracımız. Aynı anda 216 yolcuya hizmet verebiliyor. Hafif metro aracı olarak tasarlanan İstanbul’un yeni yüzü, işletme hızında 40 kilometre, maksimumda 80 kilometre hıza kadar çıkabiliyor. Bu özelliği ile hem tramvay hatlarında hem de hafif metro hatlarında kullanıma uygun.

Yüzde 6 rampa eğimlerini tırmanabiliyor. Bu kabiliyetiyle de benzerleri arasında öne çıkmakta. Yeni nesil İstanbul aracımız TRAM34’ün fikri ve sınai mülkiyet hakları, tamamen Metro İstanbul’a ait olup, Türkiye’de, yüzde 100 Türk mühendisler ve teknisyenler tarafından seri üretime uygun olarak tasarlandı. Fikri ve sınai hakların bir kamu şirketine ait olması çok önemli. Onun altını çiziyorum. TRAM34, ilk etapta T4 Topkapı-Mescidi Selam Tramvay Hattı’nda kullanılacak.

Esenlerdeki tesislerimizde üreteceğimiz pantograf ve atölye besleme sistemleri ile; yolcu bilgilendirme ekipmanları kapsamında olan kamera, anons, bas konuş, varış yönü tabelası gibi sistemler üretim üssüne sevkedilerek, burada yan sanayide üretilen parçalar ve yurt dışından getirilen sistemlerle birleştirilerek üretimi ve testleri Metro İstanbul Mühendisleri tarafından tamamlanacak.

TRAM34, yüzde 60’ın üstünde yerlilik oranıyla hem en yüksek yerlilik oranına sahip olan, hem de fikri ve sınai hakları yerli olan tek raylı sistem aracıdır. Bunu da gururla ifade etmek isterim. TRAM34, benzer araçlara kıyasla yüzde 30 daha ucuza mal edilirken, aynı zamanda 34 araçlık ilk siparişte 80 milyon Euro’luk üretimde ülkemize en az 48 milyon Euro’luk katma değer sağlanacak.

Projenin bu ilk aşamasında yaklaşık 1.000 kişi istihdam edilecek. Tren üretimi için sözleşme imzası bugün atılsa da, projede şu ana kadar önemli bir mesafe kat edildiğini söylemek isterim. Tasarım, aracın teknik spesifikasyonlarının belirlenmesi, model seçimi, endüstriyel tasarım tescili ve prototip kompozit gövde üretiminin yapılması, tamamlanan adımlardan bazıları.

SİP çerçevesinin belirlenmesi sonrası Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı ile protokolün imzalanması da geride kalan bir başka önemli aşama. Bugün İBB ile atacağımız imzanın ardından devam edecek çalışmalar neticesinde ilk sürüş testlerimizi Eylül 2024’te, ilk araç teslimini Kasım 2024’te yapmayı planlıyoruz.

Maksimum 3 yıl içerisinde 34 aracın tamamını teslim etmiş olacağız. Bu heyecan verici proje, hazinenin ve özel sektörün sınırsız kaynaklarıyla değil, bir belediye iştirakinin kısıtlı şartlarıyla; başkanımızın vizyonu ve bir avuç ülkesini seven genç mühendis ve teknisyenin alın teriyle tamamen organik olarak hayata geçirilmiş bir projedir.

Hiçbir teşvik sağlanmadığı gibi, Ar-Ge personelinin gelir vergisi ya da SGK ödemeleri gibi standart teşviklerden dahi yararlandırılmadığımızı özellikle belirtmek zorundayım. Kapatırken son bir noktayı daha vurgulamak istiyorum: Biz bu treni Ar-Ge merkezimizde yüzde 80’in üzerinde yerlilik sağlayacak şekilde tasarladık.

Ancak malumunuz, finansmanı yurt dışından sağlayabiliyoruz ve finansmanı sağlayan kuruluşlar da belirli bir miktarda kendi ülkelerinin üretimini şart koşuyorlar. İnşallah yerli teknolojilerin doğru şekilde desteklendiği bir Türkiye’de size yüzde 90’ın üzerinde yerliliğe sahip trenler, metrolar ve tramvaylar üretmenin sözünü veriyoruz.