Chemtrails gerçek mi: Tüm felaketler aslında birer oyun olabilir mi?

İnsan yaşamının her döneminde, belirli bazı felaketlerle karşı karşıya kalınmış ve bu felaketler bir nedene bağlanmaya çalışılmıştır. Her ne kadar bilim, bu konuda fazlasıyla mantıklı açıklamalar getirebiliyor olsa da birçok insan bu açıklamaları göz ardı edip ortaya çeşitli komplo teorileri atmaya devam etmiştir. Bu içeriğimizde, bu komplo teorilerinden birisi olan “Chemtrails” teorisini ele alacağız.

Chemtrails nedir?

Türkçe karşılığı “kimyasal iz” olan chemtrails; gizli güçler tarafından görevlendirilen uçakların, uçuş esnasında kimyasal kalıntılar bırakmasıyla ilgili komplo teorisinin ismidir. İlk olarak Amerika’da ortaya atılan chemtrails teorisi, gündeme gelen felaketlerin ardından ismini sık sık duyurmaktadır. Söz konusu komplo teorisinin gerçeği yansıtmadığı bilim çevrelerince gözler önüne serilse de ülkemizde ve dünyada birçok destekçisi vardır.

Chemtrails teorisinin destekçileri, uçaklar aracılığıyla yapılan kimyasal püskürtmenin vücutlarındaki ağır metal oranlarında ciddi bir artışa sebep olduğunu ve hatta zaman zaman çeşitli virüs ve bakterilerin de yeryüzüne yayıldığını belirtiyor. Hatta milyonlarca insanı etkisi altına alınan Covid-19 virüsünün de bir chemtrails olduğuna inanıyor. Tüm bu iddialarını bilimsel bir kanıta dayandırmadan açıklayan destekçiler, elde tutulur hiçbir veriye sahip olmadıkları halde yeni insanlara kolayca ulaşabiliyorlar.

ABD bize yalan mı söylüyor: Görüntülerin sahte olduğu iddia edildi!

ABD'nin NASA ile yaptığı uzay araştırmalarıyla ilgili sosyal medya paylaşımları sahte mi? İddiaları değerlendiriyoruz!

Peki, uçakların arkasındaki iz de neyin nesi?

Gökyüzünde seyrederken yeryüzünden uzaklaştıkça hava sıcaklığı ciddi anlamda azalır. Yerin ortalama 10.000 metre (yaklaşık 33.000 feet) üstünde hareket etmekte olan yolcu uçakları, oldukça soğuk bir ortamda çalışmaktadır. Öyle ki ortalama bir yükseklikte uçmakta olan uçağın dış ortam sıcaklığı, yaklaşık -50°C’dir.

Uçaklarla ilgili bir diğer önemli husus ise, kullandıkları yakıtların doğal yapısı gereği su buharı çıkışı görülmesidir. 6000 feet sınırı aşıldığında, motordan çıkan su buharı hızlıca yoğunlaşır ve Kontrail adı verilen, bulut benzeri bir yapıya sahip olan kristal bir yapı oluşturur. Söz konusu yapı, havanın nem durumuna göre kısa bir süre sonra kaybolur.

Chemtrails teorisi sağlam bir dayanağa sahip olmamakla beraber birçok bilimsel açıklamayla çürütülmüştür. Görünen o ki uçakların arkalarında bıraktıkları izler ise sizlere zarar veremeyecek kadar masumdurlar. Peki, sizler bu konuyla ilgili neler düşünüyorsunuz? Sizce chemtrails teorisi sadece bir zırva mı yoksa gizli güçlerin çalışmalarına ışık tutan bir olgu mu? Görüşlerinizi bizlerle yorumlar kısmından paylaşabilirsiniz.