Son zamanların en popüler teknolojisi niteliğindeki yapay zeka, diğer birçok alanda olduğu gibi iş dünyasını da giderek etkisi altına almaya devam ediyor. Bu hususu birebir deneyimleyen ve neden olduğu olumsuzluklara doğrudan maruz kalan beyaz yakalılar, “sürekli izleniyoruz” ifadeleriyle tepkilerini gösterdi. İşte detaylar
Yapay zeka, beyaz yakalıları sürekli izliyor!
Günümüz koşullarında birçok şirket, çalışanlarının çalışma ortamlarına kurdukları çeşitli yazılımlar aracılığıyla onları sürekli olarak izliyor. Genellikle yapay zeka teknolojisinden güç alarak çalışan bu yazılımlar; çalışanların bilgisayarları üzerinden gerçekleştirdikleri eylemleri, telefon görüşmelerini ve elektronik posta konuşmalarını ara vermeksizin analiz ederek yöneticilere rapor sunuyor.
Söz konusu yapay zeka yazılımları, öylesine yoğun bir takip süreci yürütüyor ki çalışanların “sendika” kelimesine değinmeleri hâlinde dahi yöneticilere sunulan rapor üzerinde kayıt oluşturuyor. Bununla birlikte, her bir iş süreci için belirli bir ölçek dâhilinde derecelendirme yaparak beyaz yakalıların performansını somut verilerle gözler önüne seriyor.
Birçok şirket, çalışanlarının performansı ile aldıkları bu raporlara ne yazık ki son derece katı bir yaklaşım sergileyerek onların iş akdinin sonlandırılması kararına varıyor. Bu durum, yürütülen projelerin genelini etkilemeyecek çapta olumsuzluklara bile dayandırıldığından genellikle çalışanların aleyhine sonuçlanıyor. Örneğin çalışanlar, günlük yaşamın sağladığı bazı koşullar nedeniyle normalin biraz üzerinde kahve veyahut ihtiyaç molası verdiklerinde dahi ay sonunda bu durumu raporlarında görebiliyorlar. Zira yapay zeka -işverenlerin talebi doğrultusunda- verileri genellikle herhangi bir insanî değerlendirme yapmadan direkt olarak raporlayabiliyor.
İş dünyasını böylesine derin bir biçimde etkileyen yapay zeka, sendikaların da dikkatini çekmiş gibi görünüyor. Fakat bu konuyu önlemeye yönelik net bir açıklama yapılmadığından çalışanlar, sendika taraflı eksikliği de üzerlerinde hissederek kendileri bazı önlemler almaya çalışıyorlar. Grevler, protestolar ve çeşitli sosyal medya tepkileri doğrultusunda kendisini gösteren bu tepkiler, gün geçtikçe çığ gibi büyüyor.
İlerleyen süreçte, yasayıcı kurumlar ve sendikaların beyaz yakalıların haklarını korumak adına net adımlar atmaları bekleniyor. Ciddiyeti giderek artan bu süreç, ne yazık ki çeşitli yaptırımlar ve işten çıkarmalarla etkisini göstermeye devam ediyor. Peki sizler, bu konuyla ilgili olarak neler düşünüyorsunuz? Görüşlerinizi bizlerle yorumlar kısmından paylaşabilirsiniz.
Bizde beyazı sarısı siyahı hiçbiri yok. Memurlar dışında herkes köle zaten. No problemo. Adı özel sektör olan, kendi olmayan , herkesin miş gibi yaptığı bi dünya burası. Bizdeki işverenler raporlara bakmıo. ….tir gir dio. Kapıda zaten bin tane işsiz beklio.
Lise mezunu memur bile en az ₺33 bin lira alacak sabah 8 akşam 5 hafta sonu tatil çalışacak. Özel sektörde üniversite mezunu gece gündüz 12 saat çalışan insan ise ₺17 bin lira alcak. Hadi adaletten bahset. Herkes devlet memuru olmak zorunda sanki
17 bin TL adı üstünde asgari ücret. Özel sektöre de demek ki işini öğretmek gerekiyor. Asgari ücret kurum içinde temizlikçilere, çaycılara, 15 günlük- 1 aylık hizmet içi eğitimle herkesin yapabileceği nitelikteki basit işleri yapanlara verilir. Meslek lisesi mezunlarına, teknikerlere, hele hele üniversite mezunlarına asgari ücret verilmez. Ha ama üniversite mezunu da tezgahtarlık yapıyorsa, kasiyerlik yapıyorsa kusura bakmasın yani… Biraz kafayı çalıştıracağı işler yapmalı ki daha yüksek maaş alsın.