Günümüzde birçok girişimci “Apple nasıl başarılı oldu?” sorusunun cevabını bulmaya çalışıyor. Zira 1 Nisan 1976 tarihinden beri faaliyet gösteren bu Amerikan firması, dünyanın en istikrarlı firmaları arasında yer alıyor. Apple ürünleri de bünyesinde barındırdığı gizemlerle dünyanın en ilginç ürünleri arasında gösteriliyor.
Apple’ın da başarısız olduğu birçok husus mevcut ancak bu yazımızda kendisinin başarılı olmasını sağlayan sırları açığa çıkardık. Çeşitli yöntemler ile kullanıcıların duygularına hitap etmeyi ve kendisini ön plana çıkarmayı tercih eden bu marka, karşılaşıldığında tebessüm ettiren sürprizler hazırlamayı seviyor.
Apple ürünleri denilince akla gelen iPhone, iPad, iPod, Mac ve benzeri elektronik cihazlar ile kimilerine göre teknolojik bir devrime imza Apple geçmişte nasıl sürprizler hazırladı? iPhone ve Mac kullanıcıları nelerle karşılaştı? Bu sürprizler hem Apple’ı ön plana çıkardı hem de kullanıcıların birçoğunu etkiledi.
Daha önce hiç karşılaşmadığınız veya karşılaştığınızda gülümsemenizi sağlayan sürprizlerden 10 tanesini sizler için derledik. Müşteri sadakati kavramına önem veren Apple’ın tarihe geçen ilginç ve stratejik hamleleri sizler ile. Bu yazıda yer alan başlıklar şu şekilde:
Birinci sayfa — Sesli Notlar ve “Rickrolling”
İkinci sayfa — Steve Jobs’ın gözlük camları ve Ünlü plak ile 4 büyülü kelime
Üçüncü sayfa — Apple’dan sevgi mesajı ve 9:41 fenomeni
Dördüncü sayfa — Aslında iki Apple vardı: Sosumi isimli ses dosyası ve Ürünün kendisine değil kullanıcıya nasıl hissettirdiğine bakmak
Beşinci sayfa — Apple’ın renkli topu ve Apple Harita uygulaması için hazırlanan ikona dikkat!
Apple nasıl başarılı oldu: Apple ürünleri ve sürprizler
İlk olarak İngilizcesi Voice Memos olan ve dilimize Sesli Notlar olarak çevrilen uygulamaya bir göz atalım. Sesinizi veya başka bir sesi kaydetmenizi sağlayan bu uygulamanın logosu sizin için sıradan bir logo olabilir.
Bilindiği üzere Apple her zaman bir uygulamanın logosunu o uygulamanın adına göre tasarlar. Mesela Saat uygulamasında saati, Hesap Makinesi uygulamasında hesap makinesini, Harita uygulamasında haritayı ve Hava Durumu uygulamasında hava durumunu temsil eden bulut ile güneşi görüyoruz.
Sesli Notların logosuna baktığımızda ses dalgaları ile göz göze geliyoruz. Gördüğünüz bu ses dalgalarının ne anlama geldiğini öğrenmek ister misiniz? Tahmininiz doğru olabilir. Tek bir kelime: Apple. Bu sayede Apple’ın kendisini ön plana çıkardığını anlıyoruz.
Apple kullanıcılara şaka yapıyor: “Rickrolling”
Apple Watch için hazırlanan bir destek sayfasının sağ tarafında bir Apple Watch ekranı bulunuyor. Apple, bu sayfada Apple Watch’da arkadaş ekleme işleminin nasıl tamamlandığını gösteriyor.
İlgili görsele dikkatli bir şekilde baktığımızda Rick Astley’in Never Gonna Give You Up şarkısını çağrıştıran iki harfli kısaltmalar ile karşılaşıyoruz. Bu şarkı, “rickrolling” adı verilen bir dans türünü simgeliyor. Kendisi bir akımın başlatılmasına sebep oldu.
İnternet şakası olarak tanımlanan bu akımın popüler olmasının sebebi 1987 yılında kullanıcıların beğenisine sunulan Never Gonna Give You Up şarkısında Rick Astley’in dans tarzıdır. Çoğu kişi bu dansın komik olduğunu düşünüyor.
İlginizi çeken bir bağlantı adresine tıkladığınızda ekranınızda belirmesini istediğiniz video veya sayfa yerine bu şarkı geldiyse trajikomik bir şakaya maruz kaldığınızı söyleyebiliriz. Günümüzde bu tür şakalar için “trollemek / trollenmek” kalıbı kullanılıyor.
2007 yılında revaçta olan bu şaka, Apple’ın da ilgisini çekmişti ve Apple da bu şakadan yararlanarak insanların ilgisini çekmişti. Böylece tarihin tozlu sayfalarında seçkin ve görece etkili bir stratejinin de yer alabildiğini gördük.
Apple böylece kullanıcılara “Ben de sizdenim!” mesajı verdi ve birçok kullanıcının sempatisini kazandı. Oldukça benmerkezci bir yaklaşım ile kendisini pazarlayan Apple’ın Steve Jobs’ın gözlük camları ile ne işi olabilir?
Steve Jobs’ın gözlük camları
iPhone’da kullanılan Safari tarayıcısı ile dijital dünyaya bağlanan kullanıcılar, bir içeriği daha sonra okumak adına onu okuma listesine ekleyebiliyor. Okuma listesine eklenen içeriğe ulaşmak için ilgili sekmeye tıkladığınızda yukarıda gözlük camlarını andıran bir simge ile karşılaşacaksınız.
Bu gözlük camları Steve Jobs’ın kullanmayı sevdiği gözlük camlarını temsil ediyor. Kısacası bir içeriği daha sonra okumak istediğinizde sizi her zaman Apple’ın kurucu ortaklarından birisi olan ve hayata 56 yaşındayken veda eden Jobs karşılayacak.
Burada Apple’ın kullanıcıların bilinçaltına mesaj gönderdiğini tespit edebiliyoruz. Zira Apple kendisini daima bir şekilde hatırlatmayı başarıyor ve yeni bir akıllı telefon almak istediğinizde aklınıza iPhone modelleri geliyor.
Bazı kişiler bu analizin gerçeği yansıtmadığını söyleyebilir lakin psikoloji bilimi bunun aksini savunuyor. En ufak bir mesaj veya en ufak bir görsel bilinçaltınıza yerleştirildiğinde sizin seçimlerinizi doğrudan etkiliyor. “Apple nasıl başarılı oldu?” sorusunun bir diğer yanıtı ise sihirli kelimeler!
Ünlü plak ile 4 büyülü kelime
Dünyanın en değerli şirketlerinden biri olan Apple’ın hiçbir işe yaramayan simgeler ile vakit kaybedeceğini düşündüğünüzde bu ihtimal size ne kadar gerçekçi geliyor? Unutmayın ki Apple tarafından yazılan hiçbir yazı tesadüf ve amaçsız değil. Bilinçaltına mesaj gönderme yöntemine Mac ürünlerinde de rastlıyoruz.
Daha önce hiç kullanılmamış olan bir Mac modelini elinize aldığınızda kendisi sizden bir profil fotoğrafı belirlemenizi istiyor. İsterseniz önceden hazırlanmış olan görselleri kullanabilirsiniz veya kendi fotoğrafınızı çekebilirsiniz.
Eğer önceden hazırlanmış olan görsellerin bulunduğu sekmeye gelirseniz yukarıda gördüğünüz plak ile karşılaşabilirsiniz. Bu plak sıradan bir plak değil. Bu görselin üzerinde yer alan kelimeleri görmek için yakınlaştirma özelliğini kullandığımızda bizi 4 kelime karşılıyor: Sihir (Magic), Revolution (Devrim), Gümbürtü sesi (Boom) ve İnanılmaz (Unbelievable).
Steve Jobs bu kelimeleri bir ürünü tanıttığı sırada kullanmayı oldukça seviyordu. Akıllı telefon pazarını bu sihirli sözlükler ile kontrolü altına alan Apple, bu tutumunu Mac modellerinde de devam ettirdi.
Apple: “Biz sizi seviyoruz.”
Takvimler 10 Eylül 2019 tarihini gösterdiğinde Apple’ın “Apple Event in a flash” isimli bir videosu ortaya çıktı. Bu videoda Apple’ın geçen yılın eylül ayında düzenlediği tanıtım etkinliğinde hangi ürünleri tanıttığını görüyoruz.
108 saniyede ilgili etkinlikte tanıttığı bütün ürünlerden bahsetmeyi başaran Amerikan teknoloji firması, videonun bir yerinde sıfır ve bir rakamlarını kullanarak hazırladığı mesajı gösteriyor. Apple, bu mesaj ile kullanıcıların duygularına hitap ediyor.
Apple, şifreli bir yapıya sahip olan bu mesajın yazılı hâlinde kullanıcılara şunu söylüyor: “Bunu tercüme etmek için zaman mı ayırdınız? Biz sizi seviyoruz.”. Apple’ın böyle bir planı hayata geçirmesinin 2 sebebi var: Kullanıcılara değerli olduğunu (“Zaman mı ayırdınız?”) ve düşünüldüğünü hissettirmek (“Biz sizi seviyoruz.”)
“Zaman mı ayırdınız?” sorusu aslında “Zahmet etmeyin, biz bu kodu sizin için çözdük!” anlamına da geliyor.
Apple’ın 9:41 fenomeni
Apple’ın sitesinde yer alan ve iPhone, iPad veya diğer Apple ürünleri için hazırlanan tanıtım görsellerine baktığımızda 9:41 ibaresini görüyoruz. Peki neden hep 9:41? Bunun psikolojik bir açıklaması var mı? Bu sihirli bir saat mi?
Bu ibareyi Apple’ın tanıtım etkinliklerinde de görüyoruz. Her yeni ürünün konsept görüntüsünde bu zaman göstergesi yer alıyor. Neden 10:41 veya 7:29 değil de 9:41? Bunun cevabı 2007 yılının ocak ayında tanıtılan iPhone modelinde gizli.
9:41 ibaresini 21:41 olarak da çevirebiliriz. Saatler 21.00 ibaresi ile buluştuğunda sunumunu başlatan Apple, 9 Ocak 2007 tarihinde teknolojik bir devrime imza attığını ispatlamak için 41 dakika boyunca beklemesi gerektiğini biliyordu.
Saatler 9:41’i gösterdiğinde ekranda beliren iPhone modelinin görselinde de 9:41 yazıyordu. Steve Jobs; kullanıcıların bu sunumdan elde edilen her deneyimleri, bilgileri ve duygusal hisleri iliklerine kadar hissetmesini istiyordu.
Kendisi bu yüzden insanların bilinçaltına müdahale etti ve saatin o an gerçekten de 9:41’i göstermesini sağladı. Zira gerçekteki (ABD’deki) saat ile telefonun üzerindeki saat 1 dakikalığına aynı oldu.
Her detayı bu kadar ince ayrıntısına kadar analiz edebilen ve mükemmelliyetçi bir yapıya sahip olan Steve Jobs, bu geleneğin devam ettirilmesini istemişti. Apple sunumlarında 9:41 ibaresini hâlâ görebiliyoruz.
Aslında iki Apple vardı: Sosumi isimli ses dosyası
Apple kurulduğunda aslında Apple Records isimli bir başka şirket daha vardı. Bu şirket tamamen sesten gelir elde ediyordu. Apple Records, Apple Computer’dan ses konusunda herhangi bir projeye imza atmamasını istedi ve böylece yasal yollara başvurmayacağının da garantisini verdi.
Apple Computer bu anlaşmayı onayladı ve yoluna bir süre boyunca bu anlaşmanın gölgesinde devam etti. Apple Records, Apple’ın bilgisayarlarında Records markasına ait olan ses dosyalarını ve bu ses dosyalarının benzerlerini görmek istemiyordu.
Macintosh bu anlaşmanın bozulmasına sebep oldu. Zira ses tıpkı günümüzdeki gibi o dönemde de çok önemliydi ve Steve Jobs ses dosyalarını Macintosh ile özdeşleştirmek istiyordu. Apple Records, Apple Computer’ı mahkemeye verdi ve Apple ses dosyalarını isimleri ile beraber değiştirmek zorunda kaldı.
Bu durum, Apple’da çalışan bir kişinin Xylophone isimli bir ses dosyasını oluşturmasını sağladı. Xylophone isminin sahibi bu ses dosyasının adını “Let it be” koymak istedi. Zira bu Beatles’a ve dolayısı ile Apple Records’a bir göndermeydi. “Apple nasıl başarılı oldu?” sorusunun cevaplarından birisi de bu: Rakiplerine gönderme yapmak.
Apple’da çalışan avukatlar bu hamlenin Apple’ı davalık edeceğini ve bundan dolayı böyle bir göndermeye izin veremeyeceklerini açıkladı. Bu konuda uyarılan personel, avukatlara “O zaman beni dava edin!” dedi ve onlarla dalga geçti.
Orijinali “Sue me!” olan bu cümle, Sosumi (“So, Sue me!”) gibi ilginç ve jenerik bir yeni kelimenin derinliklerinde saklanıyor. Bu sayede Apple bir kez daha Beatles’a bir gönderme yaptı. Sosumi kelimesinin de hikayesi bu şekilde. Apple ürünleri oldukça ilginç değil mi?
Ürünün kendisine değil kullanıcıya nasıl hissettirdiğine bakmak
Apple’ın reklamlarını dikkatli bir şekilde incelediğimizde aslında bu şirketin kendi ürünlerini kullanıcıların duyguları üzerinden pazarladığını görüyoruz. Zira bu strateji ürünün kendisine (tasarımı, görünümü ve benzeri) değil, ürünün kullanıcıya nasıl hissettirdiğine odaklanıyor.
Bu strateji 1997 yılında “Think different!” (“Farklı düşün!”) sloganı ile hayata geçirildi. İlgili reklama baktığımızda Apple’ın hiçbir ürünü ön planda değil. Reklamda yer alan hiç kimse Apple ürünleri ile poz vermedi.
Apple’ın adı reklamın sonuna kadar görülmüyor bile. Ünlü isimlerin yer aldığı fotoğraflarda Apple’ın logosu yer kullanıldı. Fotoğraflardaki yüz ifadeleri ile Apple logosu birleştirildi ve böylece insanların Apple logosunu gördüğünde nasıl hissettiği bilinçaltımıza işlendi.
Apple’ın renkli topu
Literatüre “spinning wheel of death” olan geçen bu ikon, birçok kişi tarafından renkli sahil topuna veya sadece renkli bir topa benzetiliyor. Aslında kendisi bir çıkrıktır. Çıkrık, yün ve pamuk gibi ham maddeleri büker ve bunları iplik hâline getirir.
Mac kullanıcıları bu ikonu çok yakından tanıyor ve birçoğu bununla karşılaştığı anda yerinden fırlıyor. Bunun sebebi bu topun Mac’te işlerin iyiye gitmediğini ve hatta Mac’in işlevsiz bir hâle geleceğini söylemesi.
Bu bilgileri sizin de bildiğinizi söyleyebilir ve neden bu topu listeye eklediğimizi sorabilirsiniz. Bu topun Apple’a nereden geldiğini biliyor musunuz: Mıknatıslı optik disk.
Aslında bu simgenin ışığı yansıttığını ve onu kırdığını görüyoruz ancak Apple bu renkli top ile Mac’in düşündüğünü veya bir işlem üzerinde çalıştığını anlatıyor. Listemizin sonunda Apple’ın harita uygulaması yer alıyor.
Apple Harita uygulaması için hazırlanan ikona dikkat!
Apple Harita şimdiye kadar birçok ikona ev sahipliği yaptı. Her yıl daha da detaylandırılan bu ikonu incelediğimizde bir yol, yolun üzerinde giden bir ok ve üzerinde 280 yazan bir obje ile karşılaşıyoruz. Bu ne anlama geliyor biliyor musunuz? Apple’ın California’daki kampüsü…
Apple Park olarak da adlandırılan bu kampüste sadece buradan satın alınabilen Apple ürünleri mevcut. Bu yer, Interstate 280 isimli otoyolun ve De Anza Bulvarı’nın güneydoğu kesiminde yer alıyor. 280 sayısı da bu otoyoldan geliyor.
Yazımız burada sona erdi. Sizce Apple nasıl başarılı oldu? Buna benzeyen veya bundan farklı olan başka hangi içerikleri istiyorsunuz? Yorumlarınızı bekliyoruz. Bir sonraki içeriğimizde görüşmek dileği ile. Hoşça kalın.
{{user}} {{datetime}}
{{text}}