Puan: 8.7/10
Ubisoft‘un meşhur serisi Prince of Persia, artık kendini tekrar etmeye başladığı dönemde, Assassin’s Creed ile tanıştık. Aynı ellerden çıkan yapım, Prince of Persia’dan çok daha özgürlükçü yapısı ve ilginç kurgusuyla büyük beğeni toplamıştı.
Oyunda hem geçmişte (Altair), hem de gelecekte (Desmond Miles) iki farklı (Aslında akraba) karakteri yönetiyorduk. Her şey 2012 yılında, Abstergo Enstitüsü’nde yapılan sıra dışı deneyler ile başlıyordu. Pieces of Eden isimli bir artifact’ı elde etmek isteyen enstitü, bu büyük gücün yerini tespit edebilmek için 1191 yılında yaşamış olan Altair karakterinin anılarına ulaşmaya çalışır.
Bunu yapmaları için, Altair’in şimdiki zamanda yaşayan bir akrabasına ihtiyaçları vardır. Genetik hafıza sayesinde, Altair’in soyundan gelen birini kullanarak, geçmişteki anılar özel bir bilgisayar yardımıyla gün ışığına kavuşturmak mümkündür. Altair’in aranan akrabası Desmond Miles’dır.
{pagebreak::Anılar, Şimdi Gözümde Canlandılar}
Anılar, Şimdi Gözümde Canlandılar
Hikayenin %90’ı, Haşhaşin Tarıkatı üyesi Altair adlı suikastçının üzerinden ilerliyordu. 1191 yılında gerçekleşen olayların sonunda artifact’lerin yerini öğreniyorduk ve yapım Altair için sona eriyordu. Buna karşın Desmond’ın hikayesi ise, devamı gelecek şekilde bitmişti. Test merkezimizde ağırladığımız Assassin’s Creed 2 (PC), ilkinin kaldığı yerden bayrağı devralıyor.
Oyunda böyle bir tip gördünüz mü sakın korkup kaçmayın. Zira bu şahısların hepsi doktor
Eagle Vision özelliğine kavuşan Desmond Miles, artık normal bakışıyla göremediği ipuçlarını görebiliyor. Ondan önceki deneğin bıraktığı izleri okuyabilen Miles, suikastçıların hedefi haline gelir. Bu durumdan onu, Abstergo çalışanı Lucy kurtarır ve bir başka ekip ile, Animus 2.0 kullanılarak, Miles’ın hafızasında tekrar yolculuğa çıkılır…
Lucy ve Desmond Miles
{pagebreak::Sahne Ezio’nun}
Sahne Ezio’nun
Başlarda Ezio’yu günlük kıyafetleriyle kullanırken, bir takım olaylar neticesinde onun tam bir suikastçı olmasını izliyoruz. Bu süreç, bir yandan da oyuna alışma dönemimizi resmediyor. Zira öncelikle eski hareketleri hatırlarken, birkaç görev sonunda, yeni özellikler ve görevler karşımıza çıkıyor. Bir süre sonra Ezio, durdurulması hayli güç bir karaktere dönüşüyor.
Yine sokaklarda size düşman çeteler olduğu gibi, masum ve sizden yardım bekleyen halk da mevcut. Örneğin ağlayan bir kadının yanına gittiğinizde, sizden kendisini terk edip giden kocasını dövmenizi isteyebiliyor. Sizde gidip ağzını burnunu kırıyorsunuz(!) O da size çok güzel bir karısı olduğunu, şimdi onun yanına gitmek istediğini söylüyor. Böylelikle bir yuvayı dağılmaktan(!) kurtarıyorsunuz.
{pagebreak::Paranın Ne Önemi Var?}
Paranın Ne Önemi Var?
Artık para faktörü de yapımda yer alıyor. Dövdüğünüz, yerle yeksan ettiğiniz düşmanlarınızın üzerini arayıp paralarını alabiliyorsunuz. Ancak bunu halkın içinde yaparsanız, sizden pek hoşlanmıyorlar. Bu yüzden ortalıkta kimse yokken bu soygunculuğu yapabilirsiniz. Ayrıca görevler ve bazı yerlerde karşılaşacağınız sandıklardan da para kazanabiliyorsunuz. Peki ne işe yarıyor bunca para?
Yapımda görüşme yaptığınız kişilere para vermeniz söz konusu. Bu sayede bilgi edinebiliyorsunuz. Hatta halkın sizi sevmesi için onlara para bile atabiliyorsunuz. Her defasında 10’ar altınınız bu şekilde gidiyor. Ancak çok fazla para saçmamakta yarar var. Zira artık silah ve zırh satın alabileceğiniz mekanlar bulunuyor. Bunlara uğrayıp alışveriş yapabiliyorsunuz.
{pagebreak::Doktor! Doktor!}
Doktor! Doktor!
Serinin ilk oyunundaki gibi, gücümüz azaldığında kendinden dolum söz konusu değil. Artık iyileşmek için doktora başvurmanız gerekiyor. Hatta yanınıza ilaç almanız da mümkün. Bu sayede doktor bulamayacağınız anlarda hayatta kalabiliyorsunuz.
Geliştirilen yapay zekanın, oynayan hemen hemen herkesi memnun etmesi olası. Zira düşmanlarınız yaklaştığınızda sizi tanıdıkları gibi, çevrede bulunan “Aranıyor” yazılı afişler de, askerlerin peşinize düşmesini sağlıyor. Ancak yine de aynı anda saldırı yapamadıkları için, tek tek avlanmaları fazla uzun sürmüyor.
Çevreden toplayacağınız adamlar bazen epey işinize yarıyor
{pagebreak::Grafik Kalitesi}
Grafik Kalitesi
Geçtiğimiz yıl sonu PlayStation 3 ve Xbox 360 için raflarda yer bulan Assassin’s Creed 2, görsel yönden bu iki konsolda etkileyici olsa da, PC platformunda artık yeteri kalitede sayılmaz. Zira karakter modellemeleri uzaktan hoş gözükse de, yaklaştığınızda detayların umduğunuzdan bir hayli az olduğunu görüyorsunuz.
Efektler konusunda ise Assassin’s Creed 2 gayet başarılı. 15. yüzyılı oynarken, görüntüde oluşan o modern efektler, nasıl oluyor da kullanıcıyı atmosferden koparmıyor? Bu sorunun yanıtı, Ubisoft’un işini ne kadar iyi yaptığını gösteriyor olmalı. Görsellerdeki bir başka övgüye değer yanı da karakterlerin animasyon kalitesi. Çoğunlukla gerçekçi devinimler izlediğimiz yapımda, hareketlerin robot gibi olmayışı sevindirici.
Ölümlerin en rahatı bu olsa gerek
{pagebreak::İnternet Üzerinden Save}
İnternet Üzerinden Save
Ubisoft, serinin yeni oyunu için sıra dışı bir karar alarak, save sistemini İnternet’e taşıdı. Oyunu kurduktan sonra, Ubisoft’un arabirimine login olmanız gerekiyor. Böylelikle kopya sorunu da ortadan kaldırılmış oluyor. Sıklıkla yapılan ara save’ler, siz oyunu oynarken İnternet’in kesilmesi halinde bile, yakın bir noktadan başlamanızı sağlıyor. Ancak bu sistemin kullanışlı olup olmadığı tartışılır.
Assassin’s Creed 2, ilkinin kaldığı yerden yapımı daha başarılı bir noktaya taşıyor. Orijinal oyunun kendi tekrar eden yapısını kıran Ubisoft, daha geniş düşünerek, kullanıcılara özgür bir dünya yaratmış. Zira hep aynı görevleri yapmak durumunda değilsiniz artık. Artık yüzebiliyor oluşunuz da oyunun bir başka artısı. Assassin’s Creed 2, aksiyon severlerin mutlaka denemesi gerek bir yapım. Eğer ilkini oynadıysanız, vakit kaybetmeden yeni oyuna geçin.
Altair’in gizli zırhı
Puan: 8.7/10
:: Assassin’s Creed 2 hakkında görüşlerinizi bizimle paylaşın?
{{user}} {{datetime}}
{{text}}