ABD bugünlerde çok büyük bir skandalla sarsılacak. Öyle ki, Time Warner’ı 85 milyar dolara satın alarak dünyanın en güçlü medya şirketine dönüşen AT&T’nin büyük değer kaybederek kepenk indirmek zorunda kalması bile hiç zor değil.
AT&T’den sızan bazı belgelere göre, dev telekom şirketinin tüm müşteri veri tabanını, hiçbir mahkeme kararı olmaksızın 2008’den beri güvenlik güçlerine açtığı hatta bunu ticarete dönüştürdüğü ve güvenlik güçlerinin yapmak istedikleri arama/tarama işlemleri için devletten yıllık milyon dolarlara varan ücret aldığı anlaşıldı.
Prism skandalında da beter
Edward Snowden’in ortaya çıkardığı Prism skandalında Apple, Google, Facebook, Twitter, ve Microsoft gibi teknoloji şirketlerinin, devletin baskısı ile sunucularını ajanlarına açtığı ortaya çıkmıştı.
Ancak bu sefer zorlama ile değil bilakis ticari gelir elde etme amacıyla AT&T’nin tüm müşterilerini sattığı ortaya çıktı.
Üstelik, sadece mahkeme kararıyla ulaşılabilecek bu bilgilerin, basit bir kasaba şerifine bile sonuna kadar açık olduğu anlaşıldı.
Güvenlik güçleri veri tabanına erişip kimin kimle ne zaman, ne kadar süre, nasıl iletişim kurduğu gibi verileri kolayca sorgulayabiliyor ve bu sayede soruşturmalarına hız kazandırıyorlar. Bunun karşılığında da AT&T, devletle yaptığı anlaşma gereği, güvenlik birimlerinden belli ücretler talep ediyor.
Skandalın patlak vermesinden sonra, AT&T müşterilerinin toplu olarak aboneliklerini iptal edip rakip firmalara geçmeleri bekleniyor. Tüketici birliklerinin şirkete dava açması da gündemde.
Üstelik AT&T’nin tam da online TV servisi DirectTV’yi yayına açıp abonelik toplamaya başlamak üzereyken yaşanan bu skandal üzerine kullanıcıların AT&T servislerine abone olurken iki kere düşünmesi gerekecek.
:: Sizce operatörlerin güvenlik ve istihbarat güçleriyle iş birliği yapmadan işletilmesi mümkün mü?
{{user}} {{datetime}}
{{text}}