Avrupa Alternatif Telekomünikasyon Operatörleri Derneği (ECTA), yılda iki kez yayımlanan ve Avrupa’da hızlı internet kullanımı ile ilgili rekabeti inceleyen raporunun sonuçlarını açıkladı. 2008 yılı Eylül ayının verilerine göre hazırlanan rapordan elde edilen bilgiler doğrultusunda ECTA, genişbant rekabetinin hız kazanması için, yerleşik operatörleri, yeni nesil şebeke kurulumunu strateji olarak belirlemeye çağırıyor.
Avrupa ülkelerinde genişbant internet erişim oranı hızla artıyor.
Hazırlanan çalışmada, AB çapında genişbant bağlantılarının bir önceki yıla göre %20 artış göstererek 110,5 milyona ulaştığına yer veriliyor. Bu oran, Avrupa nüfusunun %22,5’ini temsil ediyor. ECTA, İspanya yerleşik operatörü Telefonica’nın tekelci bir tutum izleyerek perakende genişbant piyasa payını %57’lere çıkardığını, ancak bunun sonucu olarak İspanya’da genişbant yaygınlık oranının %20 ile AB ve OECD ortalamalarının altına düştüğünü belirtiyor. Türkiye’de ise yerleşik operatörün genişbant pazar payı %94,3 ve Türkiye genişbant yaygınlık oranı %7,32.
{pagebreak::Rapordan Önemli Başlıklar}
Rapordan Önemli Başlıklar
:: AB genişbant penetrasyon oranı 2008 Eylül ayı itibarı ile %22,4’e yükseldi. Bu rakam 6 ay içinde %9, bir önceki yıla göre de %20’lik bir artışa denk geliyor.
:: Penetrasyon oranının en yüksek olduğu ülkeler Danimarka (%37,5), Hollanda (36,3) olarak belirlenirken, sıralamayı takip eden ülkeler İsveç, Finlandiya ve İngiltere. Bu ülkelerin tümünde rekabet için hem kablo şebekeleri hem de YAPA kullanımı dikkate alınacak ölçüde yüksek.
:: En düşük penetrasyon oranına sahip olan ülkeler ise %10’un altında kalan Polonya, Romanya, Bulgaristan, Slovakya ve Türkiye.
:: Yılın tamamı kapsamında en yüksek büyüme oranları Yunanistan, Kıbrıs ve Malta’da. Yunanistan ve Kıbrıs’ta büyüme konusundaki ilerlemeler açısından YAPA kapsamında yaşanan rekabetçi gelişmelerin önemi büyük.
:: Büyüme oranları, Finlandiya, İsveç, Danimarka, Hollanda ve İngiltere gibi bazı ülkelerde düşüş gösteriyor. Bu düşüş, ilgili ülkelerde genişbant piyasasının yeterli olgunluğa erişmiş olmasına bağlanıyor.
:: Avrupa’da ortalama fiber erişim oranı %0,3 olarak belirleniyor. Ancak, İsveç (%5,6), Estonya (%4,9), Litvanya (%4,2) gibi ülkelerde bu oranlar ciddi ölçüde yüksek.
:: AB’de rekabetin en önemli kaynağı YAPA (alternatif işletmecilerin sunduğu tüm hatların %44’ü) olarak belirleniyor.
{pagebreak::Türkiye Ne Yapmalı?}
Türkiye Ne Yapmalı?
Rapordaki verilere göz atıldığında, Türkiye’nin AB standartlarını yakalayabilmesi için AB gelişmelerini daha yakından takip etmesi ve genişbant konusunda bir an önce gerekli adımları atması gerektiği göze çarpıyor. Örneğin;
:: Avrupa’da ortalama genişbant penetrasyon oranı %22,4 iken, Türkiye’de sadece %7,32’dir.
:: Avrupa’da genişbant hizmetleri YAPA %30, yerleşik operatörün sunduğu perakende ve Al-Sat %50 ve alternatif operatörlerin altyapısı üzerinden %20 oranında sunuluyor. Türkiye’deki uygulamaya bakacak olursak, alternatif işletmecilerin YAPA ve kendi altyapıları üzerinden hizmet sundukları abone oranı %1’e bile erişmiş durumda değil.
:: Avrupa’da internet hizmetlerinin %81’i DSL, %16’sı kablo, %1’i ise fiber erişim ile veriliyor. Türkiye’de ise %98,6’sı DSL, %1’i kablo altyapısı ile sağlanıyor.
Genişbant konusunda Türkiye’nin Avrupa standartlarını yakalayabilmesi için önünde yapması gereken çok şey olduğu görülüyor. Alternatif işletmecilerin pazar payının %4,9 olduğu genişbant piyasasında rekabet ortamının bir an önce iyileştirilmesi gerekiyor. Bunun için, YAPA, VAE ve altyapı kurulumunun etkinlik kazanması önemli bir gereklilik olarak karşımıza çıkıyor. Bu doğrultuda, alternatif işletmecilerin pazar payı hedefinin bir yıl sonra en az %20’ye ulaşacak şekilde belirlenmesi ve gerekli düzenleme ve stratejilerin bir an önce hayata geçirilmesi gerekiyor.
{pagebreak::Kablo Şebekesi Rekabete Açılmalı}
Kablo Şebekesi Rekabete Açılmalı
Türkiye’de altyapı konusunda sorunlar hâlâ devam ediyor. Duruma göz atacak olursak, kablo şebekesinin 2005 yılında Türk Telekom’dan ayrılarak Türksat A.Ş.’ye devredilmesinden sonra, birçok alanda lisans alarak faaliyet gösteren yeni işletmeciler, kablo şebekesinin imkânlarından yararlanamamış, “rekabetin tesis edilmesi” amacına uygun olarak kullandırılmamıştır. Bu kapsamda, Kablo TV şebekesinin bir an önce özelleştirilerek alternatif işletmecilerin kullanımına açılması gerekiyor.
Hızlı genişbant hizmetlerinin giderek yaygınlaştığı Avrupa’da yeni nesil şebeke kurulumları devam ediyor. En geç 2011 yılında neredeyse tüm Avrupa ülkelerinde yeni nesil şebeke kurulumunun tamamlanması planlanıyor. Yeni nesil şebekelerin kurulması ile, daha kaliteli hizmetlerin daha düşük fiyatlarla tüketicilere sunulması hedefleniyor. Türkiye’de de altyapı yatırımlarının desteklenmesi ve yeni nesil şebekeler kapsamında gerekli düzenlemelerin bir an önce hayata geçirilmesi büyük önem arz ediyor.
:: Türkiye, genişbantta Avrupa’yı ne zaman yakalar?
Bilgi için: ECTA
{{user}} {{datetime}}
{{text}}