Massachusetts Teknoloji Enstitüsü (MIT) bataryasız çalışabilen su altı sensörü geliştirdi ve bu sayede bir iletişim sistemi oluşturuldu. Bu araştırma MIT’ye göre “Nesnelerin İnterneti” ağının geliştirilmesine yardımcı olacak.
Araştırma sayesinde düzenli olarak güç ve ekipman değişimi gerektirmeden, gerçek zamanlı olarak deniz sıcaklığı ve denizdeki yaşamın incelenmesi mümkün olabilecek. En güzel yanı ise diğer gezegenlerdeki araştırmalarda da bu tarz bir teknolojinin kullanılabilecek olması.
Bataryasız su altı sensörü ile iletişim sistemi!
Gezegen yüzeyindeki sıvıyı dışarıdan teleskop uydular ile gözlemleyebiliyoruz, sıvı içerisinde hangi maddeler olduğuna dair tahminler de olabiliyor (bazıları doğru olsa da) ama bu tarz bir araştırmanın getireceği kesin sonuçlar gerçekten çok heyecan verici.
MIT araştırmacılarının tasarladığı sistem, su altından ses dalgaları gönderen bir verici kullanıyor, ses dalgaları gömülü olan alıcılara çarpıyor ve işlemciye küçük bir enerji göndererek çalışmasını sağlıyor. Sensör daha sonra bu enerjiyi kullanarak cevap verebiliyor. Sistem ikili kod sistemi kullanarak iletişim kuruyor.
Bu sistemin gelişmesini sağlayan ilham kaynağı okyanusun derinliklerinden geldi. MIT Medya Laboratuvarı‘nda Yardımcı Doçent olan ve projede çalışan araştırmacılardan biri olan Fadel Adib, 2001 yılında yayınlanmış ve Birleşik Krallık yapımı, belgesel olan “The Blue Planet”’den ilham almış.
Belgeseli izledikten sonra denizlerin hala tam olarak keşfedilmemiş olması ve bunu yaparken de kirletmemek gerektiğini düşünmüş, denizleri kirletmemek için de bataryasız bir sensör tasarlama fikri aklına gelivermiş. Temel olarak sistem güzel çalışıyor.
Araştırma ekibi için bir sonraki adım, bu sistemin daha uzun mesafelerde ve eş zamanlı olarak uyum içinde çalışması. İnsanlık için güzel bir adım olması dileğiyle.
{{user}} {{datetime}}
{{text}}