Tatil başladı! Şöyle güzel bir film olsa da izlesek deyip, aklınıza bir türlü ne izleyeceğiniz gelmiyor mu? Gelin, sizin için özenle seçtiğimiz, bayramınıza renk katacak filmlere bir göz atın. İyi bayramlar!

Hangover Serisi – Felekten Bir Gece (2009-2011-2013)

Çılgın bir gecenin ardından başlarına bir ton olay gelip, ertesi gün gizemli ipuçlarını takip ederek, geçen gece ne yaptıklarını çözmeye çalışan arkadaşların dramı olarak özetleyebiliriz. Eğer çevrenizde Alan gibi bir arkadaşınız varsa, onunla felekten bir gece çalmanız gerçekten başınıza büyük belalar açabilir. Defalarca izleseniz de, yine ilk seferki gibi eğleneceğiniz garanti.

{pagebreak::2}

Death At The Funeral – Çılgın Cenaze (2007)

Bir cenaze nasıl olur da komedi filmi malzemesi olabilir? Bu filmdeki karakterleri ve olayları görmeden, karar vermeyin. Baştan sonra ciddi anlamda gülme krizlerine girebileceğiniz bir film. Tavsiyemiz, 2007 İngiliz yapımı olan versiyonu izlemeniz. Tekrar çevrimi ne yazık ki yanından bile geçemiyor.

{pagebreak::3}

The Island – Ada (2006)

Gelecekte geçen hikayede, dünya artık yaşanmaz bir haldedir ve kurtulanlar geçici olarak bir adada ikamet etmektedirler. Her hafta düzenlenen bir çekilişle şanslı olanlar, dünyanın kurtarılmış en güzel bölgesinde yaşamaya hak kazanmaktadır ya da… Michael Bay imzalı bilimkurgu filminde, bol aksiyonlu, oldukça sürprizli bir hikaye yer alıyor.

{pagebreak::4}

Limitless – Limit Yok (2011)

Ya beynimizin %100’ünü kullanabilseydik, her şey ne kadar farklı olabilirdi? Yıllardır cevabı verilemeyen bu sorunun yanıtını bu filmde bulabilir miyiz, bilemiyoruz ama yanlışlıkla aldığı bir hap yüzünden hayatı değişen ve beyninin %100’ünü kullanabilen Eddie’nin hikayesi, sizi çok eğlendirecek.

{pagebreak::5}

Vacancy – Boş Oda (2007)

Evlilikleri pek iyi gitmeyen bir çift,  yol üzerindeki bir motelde kalmaya karar verirler. Odada buldukları video kasette, aynı odada kalan ve bir grup saldırgan tarafından işkence edilip kaçırılan bir çiftin videosunu izlerler. Odalarında ufak bir araştırmayla her tarafın kameralarla çevrili olduğunu farkettiklerinde ise artık çok geçtir. Hiç düşmeyen temposuyla sizi koltuklarınıza çivileyebilir!

{pagebreak::6}

As Above So Below – Derin Kabus (2014)

Paris’in altında bulunan, veba salgını zamanında oluşturulan yer altı mezarlarını biliyor musunuz? Eğer bilmiyorsanız, bu filmden sonra araştıracağınız kesin! Paris’in yeraltında, hazine peşinde bir grubun başından geçen oldukça ürkütücü bir film. Son dönem korku sineması örnekleri arasında belki de en etkileyicilerinden.

{pagebreak::7}

Afflicted – Dünyanın Sonu (2013)

Arkadaşıyla herşeyi bırakıp dünyayı gezmeye başlayan gencin başına gelen talihsiz bir olay ve bu olayın ardından yavaş yavaş vampire dönüşmesi! Bir vampirin gözünden, vampir olmanın nasıl olacağını merak ediyorsanız, kaçırmamanızı öneririz. Özellikle vampir hikayelerine getirdiği yenilikçi bakış açısıyla, gerçekten izlemeye değer.

{pagebreak::8}

Lost Room – Kayıp Oda (2006)

İzleyebileceğiniz en çılgın şeylerden birine hazır olun! Herbiri 90 dakikalık üç bölümden oluşan mini dizi Lost Room, özellikle oyun severlerin oldukça ilgisini çekebilir. 60’lı yıllarda bir motel odasında meydana gelen sıradışı olaydan sonra, oda içersindeki bütün eşyalar değişik güçler kazanmıştır. Mesela tarak 10 saniyeliğine zamanı durdurabilir, otobüs bileti dokunduğu insanı Meksika’da bir otobana ışınlayabilir, şemsiye bir insana sizi aslında uzun zamandır tanıdığı hissini aşılayabilir… ve bu oda bir çok alternatif evrene de geçişi sağlayabilir. Kahramanımız, odanın gizemini çözdükçe, siz de çok rahatlayacaksınız. Mutlaka izlemenizi öneririz!

{pagebreak::9}

Chappie – (2015)

Son dönem bilimkurgu filmleriyle adından oldukça söz ettiren Neil Blomkamp’in son filminde, yine memleketi Johannesburg’tayız. Polis güçlerinin yetersiz kaldığı, aşırı derecede suç işlenen şehirde, güvenlik artık üstün bir yapay zekayla donatılmış robot polislerden sorulmaktadır. Bir gün bu robotlardan bir tanesi, beceriksiz bir suç çetesinin eline geçer ve olaylar bambaşka bir boyuta taşınır. Şirinliği ve saflığıyla bizi bizden alan Chappie’nin hikayesini, kaçırmamanızı öneririz!

{pagebreak::10}

Ex Machina – (2015)

Yapay zekanın gidişatı etkileyici olsa da, aynı zamanda insanlık için büyük bir tehdit olabileceğinin farkındayız. Bunu anlatan bir çok kitap, makale, film de sayabiliriz ama aralarında gerçekten en ilginçlerinden biri, Ex Machina diyebiliriz. Oldukça övgüler alan, gelgitleriyle sizi sürekli iki arada bir derede bıracak bir film. 

{pagebreak::11}

Strange Days – Tuhaf Günler – (1995)

1999 yılının son günleri… Sanal gerçeklik oldukça popüler durumdadır. İnsanlar anılarını kaydeder ve paylaşır. Günün birinde bir cinayet görüntüsü elden ele gezmeye başlar ve bunu araştıran kahramanımız da, tahmininden çok daha karışık bir hikayenin içindedir. Hikayesi James Cameron’a ait olan bu film, değeri anlaşılamamış filmler kervanında üst sıralardadır.

{pagebreak::12}

Bonus: IT Crowd – (2006-2013)

Hazır olun! Bildiğiniz bütün komedi serilerini unutabilirsiniz! Gerçekten gülmekten karnınızı ağrıtabilecek bir seriden bahsediyoruz. Jen, oldukça çılgın bir şirketin bilgi işlem departmanında yönetici olarak işe başlar. Bilgisayar bilgisi sıfıra yakın, hatta sıfırın da altındadır. Ekibiyle oldukça komik olaylar yaşayacaktır. Oldukça az bölümü olmasına rağmen, hatırı sayılır bir hayran kitlesine sahip seriyi henüz izlemediyseniz, çok şey kaçırdınız demektir!

:: En cok hangi filmi sevdiniz?