Sakince oturup, bu yazıyı okumaya başladığınıza göre biraz düşünelim. Geçmişte bir teknoloji meraklısına; “İyi bir işletim sistemi nasıl olmalı?” sorusunu yönelttiğimizde bizlere vereceği cevaplardan bazıları üst seviye kararlılık, az sistem kaynağı tüketmesi, disk sistemini iyi yönetmesi olacaktır.
Şimdilik geçmişi bir kenara itelim ve günümüze dönelim. Sıradan bir teknoloji sever arkadaşımın, hangi cihazları, nasıl kullandığına bir bakalım.
Mehmet adındaki teknoloji sever dostumuz, arkadaşlarının nerede oluğuna, telefonuna kurduğu Foursquare uygulamasından bakıyor. Ayrıca bulunduğu yerdeki mekanlardan hangisine gitmesi gerektiğini de bu uygulamadan buluyor.
Çektiği fotoğrafı doğrudan Instagram üzerinden düzenleyerek paylaşabilen Mehmet, sosyal ağların hepsini kontrol altında tutarak, özgür ve hızlı bir şekilde işlerini hallediyor.
Çeşitli haber sitelerini Pulse başta olmak üzere pek çok RSS uygulamasıyla takip eden Mehmet, sevdiği haberleri Pocket’a atıyor ve bunlara daha sonra bilgisayarından bakabiliyor. Kısaca Mehmet’in akıllı telefonu, onun her şeyi olmuş durumda.
Aklınızda Mehmet karakteri canlanmışken, düşünelim ki biz bu arkadaş için bir işletim sistemi hazırlıyoruz. İşletim sistemi, inanılmaz hızlı çalışıyor ve sistem kaynaklarını çok verimli bir şekilde kullanıyor. Arayüzü ve görselliği mükemmel. Fakat uygulama yok. O zaman Mehmet için bu ekosistemin bir önemi var mı? Cevap çok açık ve net “Yok”.
Artık uygulama desteği sunamıyorsanız, kullanıcılar sizin işletim sisteminizi tercih etmiyorlar. Bu kadar stratejik öneme sahip olan uygulamalar, konumuz olan savaşın başlamasına sebebiyet vermiş durumda.
Yazıda Neler Var?
Devir, Uygulamadan ve Ekosistemden Para Kazanma Devri
Sosyal Ağlarda Yaşanan, Twitter ve Facebook Savaşı
Bu Savaş Neden? Neden Sadece Para mı?
{pagebreak::2}
1. Uygulama Dünya Savaşı
İşletim sistemi arenasına baktığımızda eskiden Microsoft tek başına Windows ile yolunda ilerlemeye devam ediyordu. Apple, Mac OS ile kısıtlı bir kitleye hitap ediyordu. Peki şimdi?
Google, Android ile Coştu!
Geçmişte arama ve Internet devi diye geçen Google da bir yazılım devi. Tıpkı tarayıcı pazarında olduğu Chrome ile gerilerden gelen firma, Android ile de mobil işletim sistemi pazarının liderliğini ele almış durumda.
Apple’ın iOS ile Tırmanan Popüleritesi
Geçmişte az bir kitleye seslenen Apple, iPod’ları ile başlayan yükselişini, devrim niteliğindeki işletim sistemi iOS ile birleştirdi ve mobil sektörde inanılmaz sağlam bir yer edindi.
Tablet ve akıllı telefon pazarında yerini sağlamlaştıran Apple, Mac OS X işletim sistemini de güncelleyerek, kendine bir ekosistem kurmayı başardı.
Yükselen firmalara baktığımızda hep ekosistemlerini oluşturabildiklerini görüyoruz. Bu bir tesadüf değil. Artık kullanıcıların beklentisi değişti.
Microsoft da Windows 8 ile Ekosistem Kurma Hedefinde
Yazılım devi Microsoft, bu yenilenen ekosisteme Windows 8 ve Windows Phone 8 ile ayak uydurmaya çalışıyor. RIM, BlackBerry 10 işletim sistemini hazırlıyor. Linux tabanlı geliştiriciler ise Tizen ve Firefox OS üzerinde çalışıyor. Kısaca herkes bu pastadan pay almak istiyor. Pazardan pay almanın tek şartı “uygulama”.
Bu pazarda var olmanın şartı uygulama ve uygulamaların etrafında inanılmaz bir savaş başlamış durumda.
{pagebreak::3}
Devir, Uygulamadan ve Ekosistemden Para Kazanma Devri
Değişen dengeler ile artık firmalar işletim sistemleri üzerinden satılan uygulamalardan para kazanır hale geldiler. Bu yüzden eskiden çok pahalı olan işletim sistemleri, günümüzde ucuzladı. Siz o sistemi kullanın ki, firma uygulamalardan para kazansın.
Uygulama marketi tanımını bizlere getiren Apple’dan örnek vermek gerekirse; geliştirici olarak App Store’a yüklediğiniz ücretli her uygulamada satışın yüzde 30’unu Apple’a pay olarak vermeniz gerekiyor. Ayrıca her geliştirici Mac tabanlı bir bilgisayar almak ve 100 Dolar kayıt parasını gözden çıkarmak zorunda.
Kısaca özetlemek gerekiyorsa Apple, hem size bir adet bilgisayar satıyor hem de uygulama geliştirebilmeniz için sizden 100 Dolar talep ediyor. Ayrıca sattığınız her uygulamadan yüzde 30 pay alıyor. Bu da devamlı bir gelir kapısı demek.
Uygulama içinden satın alım
Uygulama geliştiricileri, market sahibi şirketlere ödenen bu paraları azaltmak için, uygulama içerisinden satın alma (App in Purchase) adı verilen bir sistem geliştirdiler.
Marketten uygulamayı ücretsiz olarak indiriyorsunuz ama ek özellikler için ödeme yapmanız gerekiyor.
Apple zaman içinde gelişen bu duruma da el koydu ve uygulama içerisindeki satın almalarda da yüzde 30 pay alacağını, yoksa uygulamaları marketten kaldıracağını açıkladı.
{pagebreak::4}
Şavaş Şimdi Başlıyor…!
Apple, Microsoft’a ya para ver ya da hiç diyor!
Apple ile yıldızı bir türlü barışmayan Microsoft, iOS ve Mac OS platformları için ayrıca uygulama da geliştiriyor. Office yazılımları başta olmak üzere, Skype ve bulut hizmeti Skydrive ile marketlerdeki yerini almış durumda.
Microsoft’un bu uygulamaları ücretsiz yapıda. Çıkacak olan Office Mobile’ın da ücretsiz olacağı, Office 365 üyeliği ile beraber bazı işlemleri yapabileceğiniz biliniyor. Yani Microsoft, Apple’a para ödememek için, dışarıdan satın alma gerçekleştirecek.
Apple, Microsoft’un Skydrive uygulamasını AppStore’dan engelleyerek, bu duruma cevap verdi. Office Mobile’ın da böyle çıkması durumunda AppStore’da yer bulamayacağını belirtti.
En yaygın ekosistemlerden birinde çalışmayan SkyDrive, büyük bir kullanıcı dilimi tarafından kullanılmayacak ve Apple’ın en büyük rakiplerinden Microsoft, zarar etmeye başlayacak.
Kısaca ya Microsoft, Apple’a yüzde 30 para ödeyerek rakibine para kazandıracak, ya da bu platformdan çıkacak.
İşletim sisteminin gelişmesini istemiyorsanız, uygulamaları engelleyin!
Internet devi Google, ayrıca işletim sistemi ve tarayıcı konusunda da oldukça iddialı. Mobil işletim sistemi olan Android ile mobil alanda en çok kullanılan isim olan Google, bu liderlik tahtını kimseye bırakmaya niyetli görünmüyor.
Google’dan Microsoft’a Çelme!
Pazara Windows Phone 8 ile iddialı bir giriş yapmak isteyen Microsoft’a en büyük darbe ise Google’dan geldi. Zaten uygulama marketi iOS ve Android’e göre kötü olan Windows Phone için, Google uygulama geliştirmeyeceğini açıkladı.
Belki Windows Phone, Android’ten iyi bir işletim sistemi. Fakat yazımın başında anlattığım Mehmet karakteri, Instagram başta olmak üzere Google uygulamalarının olmadığı bir işletim sistemi kullanmak istemiyor. Bu noktada bir işletim sistemi daha dizlerinin üzerinde duramadan, yere düşürülüyor.
Benzer bir hamleyi de Microsoft’un yaptığı iddia ediliyor. Piyasaya tekrardan hızlı bir giriş yapmak isteyen RIM, BlackBerry 10 işletim sistemiyle tamamen yeni bir deneyim kullanıcılara sunacak.
Microsoft ile yakınlığı geliştiriciler tarafından bilinen WhatsApp, pek çok platformda bulunuyorken, BlackBerry 10 platformu için çıkmayacak. Bunun hala çok samimi bir karar olduğunu düşünüyor musunuz?
Aynı işletim sistemini kullanan iki ürün arasında bile uygulamalar öne çıkıyor
Windows Phone işletim sisteminin iki dev üreticisi Nokia ve HTC’ye bakacak olduğumuzda, Nokia’nın kendine özel pek çok uygulamayla, HTC’yi geride bıraktığını görüyoruz. Windows Phone Store’daki pek çok uygulamayı sadece Nokia cihazlardan yükleyebiliyorsunuz. Pek çok özelliği aynı olan cihazlardan, daha fazla uygulama desteği vereni seçiyoruz.
{pagebreak::5}
Savaş İnternet ve Sosyal Ağlara da Yansıdı:
Instagram’ı 1 Milyar Dolara satın alan Facebook, artık satın aldığı firmayı, rakibi Twitter’a karşı bir koz olarak kullanmaya başladı.
100 milyonu aşan kullanıcı sayısıyla dev bir platform halini alan Instagram, artık Twitter’a sadece link olarak fotoğraf yollamamıza imkan sunuyor.
Twitter, Facebook’un bu hamlesi karşısında ise kendi platformuna bir fotoğraf düzenleme yazılımı ekleyerek çözüm bulmuş durumda.
Sosyal ağlar ve interneti artık eko sistemlerden ayrı düşünemiyoruz. Bizim Mehmet diye anlattğımız karakterin sosyal medyasız ve internetsiz, teknolojik olarak bir hiç olduğunu unutmayın.
Hızlı bir büyüme ile yayılan Facebook, internetin yeni merkezi olmuş durumda. Üzerinde oyun oynayabiliyor, reklam verebiliyor kısacası içinde para olan pek çok şey yapabiliyorsunuz.
{pagebreak::6}
Bu savaş niye? Sebebi Sadece Para Mı?
Facebook başta olmak üzere pek çok sosyal ağ platformlarına girdiğimiz bilgileri düşünün. Doğum tarihinizi, nerede olduğunuzu, hangi okulları bitirdiğinizi, neleri sevip neleri sevmediğinizi, kısacası her şeyi sosyal ağlara kendi isteğimizle yüklüyoruz. Bunları yüklerken kullandığımız işletim sistemleri de senkronizasyon ile bu bilgileri biliyor.
Biri sizden bu bilgileri istese kesinlikle vermezsiniz. Ama sosyal ağlarda ya da uygulamalarda kendinizle ilgili her türlü paylaşımı yapabiliyorsunuz.
Bu firmaların elinde parayla satın alınamayacak bir veritabanı bulunuyor. Devletler üstü bir platform olan sosyal ağlar ve uygulamalar, hiç bir istihbarat biriminin toplayamayacağı bilgiyi, hepimizden, kendi isteğimizle alıyor ve topluyor.
Mobil işletim sistemleri ve uygulamalarda da durum bu şekilde. Uygulama yüklediğiniz zaman, uygulamaların erişebildiği bilgileri gördüğünüzde durumun ne kadar vahim olduğunu anlıyorsunuz.
Kısacası uygulamalar ve platformlar bizim bilgilerimizi alıyor, ve bunları başta reklam gelirleri olarak pek çok yerden paraya dönüştürüyorlar.
Siz teknoloji sever bir insansanız, sizin kullandığınız cihazda teknoloji reklamları yer alacak. Artık sistemler bu ayrımı yapabiliyor ve ona göre reklam alınıyor. Kısacası sizin üzerinizden bir para kazanılıyor.
Teknolojinin yönünü her zaman olduğu gibi kullanıcılar belirliyor. Kullananlar şimdi hassas dokunmatiğe sahip ve kolay cihazlar istiyor. Bir zamanlar Symbian modayken, şimdi esamesi okunmuyor. Belki önümüzdeki yıllarda Android ve iOS’ta aynı duruma düşecek.
:: Uygulama savaşlarına bakışınız nedir? Uygulamalar artık cidden bu kadar önemli mi?
{{user}} {{datetime}}
{{text}}