Bir gazeteci gibi blog yazın
Blog yazmak, birçok yönden gazeteciliğe benzer. Öyle ki, blogcular genelde kendilerini “gönüllü gazeteci” olarak adlandırmayı pek seviyor. Elbette yayınladığınız bloga bağlı olarak bir gazeteci üslubunun işinize yarayıp yaramayacağı değişkenlik gösterebilir.
Ancak yine de gazetecilerin yazı hazırlarken kullandıkları bazı püf noktalarını bilmek, daha iyi blog yazıları ve genel anlamda online içerikler hazırlarken işinizi oldukça kolaylaştıracaktır.
İyi başlık nasıl atılır?
Bir gazete sayfasını açtığınızda, ilk yapacağınız şey fotoğraf ve resimlere, hemen ardından da başlıklara hızlıca göz atmaktır. Bu bir-iki saniyelik sürede ilginizi çeken başlık hangisiyse, geri kalan birkaç dakikayı da o başlığın ait olduğu yazıyı okumaya ayırırsınız. Gazeteciler, başlık hazırlarken bunu asla unutmaz ve yazının geri kalanını okuma güdüsünü tetikleyecek başlıklar kullanırlar.
İyi bir başlık hazırlamak, herkesin tecrübe edindikçe yapabileceği bir iştir. Başlıkta, vermek istediğiniz mesaja dair ipuçları barındırmalı, ancak yazıyı okumayı anlamsızlaştıracak derinlikte bilgiler sunmaktan kaçınmalısınız.
Örneğin, “En İyi Film Dalında Oscar Ödülünü Argo Aldı” demek yerine, “En İyi Film Dalında Oscar Ödülü Sahibini Buldu” ifadesini kullanmanız, okurun kafasında “acaba ödülü kim aldı?” sorusunu oluşturacaktır. Blogunuzun analitik aracını kullanarak, hangi içeriklerin ne kadar okunduğunu gözlemleyerek ve okur yorumlarına dikkat ederek, doğru başlık kullanmakla ilgili ipuçları edinebilirsiniz.
Ters piramidi öğrenin
Gazetecilerin bilgiyi “kısa ve öz” isteyen okurları göz önünde bulundurarak kullandıkları ters piramit, en önemli bilginin en başta yer alması ve genel kitleye daha az hitap eden, sadece merak edenlerin önemsediği bilgilerin daha sonraki paragraflarda paylaşılması anlamına geliyor.
Hazırladığınız içerik özellikle bir haber veya gündem yorumuysa, sadece ilk paragrafı okuyan bir ziyaretçinizin de anlatmak istediğinizi kafasında kaba taslak oluşturabilmesi gerekiyor. Eğer yapabiliyorsanız, 5N1K yani “Ne, Nerede, Nasıl, Ne Zaman, Neden, Kim” sorularına ilk paragrafta yanıt vermeye çalışın.
Özgün görüşlerin önemi
Gazeteciler, yazdıkları haber ya da makaleyi özgün kılabilmek için, mutlaka bir ya da birden fazla uzman görüşüne yer verir. Blogcuların bu konuda gazeteciler kadar geniş kaynaklara sahip olmadığını düşünüyorsanız, yanılıyorsunuz: Sosyal medya emrinizde!
Beslenmeyle ilgili bir yazı mı hazırlıyorsunuz? Vermek istediğiniz mesajla ilgili bir soruyu, Twitter’da yer alan onlarca diyetisyene iletin, onlardan gelen yorumları yazınızda değerlendirin. Teknolojiyle ilgili bir haber ya da köşe yazısı hazırlarken de, sosyal medyada aktif olan yüzlerce teknoloji gurusuna danışarak, onların görüşlerini okurlarınızla paylaşabilirsiniz.
Bir sonraki adımda ise, yazıyı yayınladıktan sonra görüş aldığınız kişilerle yine sosyal medya veya e-posta üzerinden paylaşın. Kendi görüşlerini özgün bir makalede görmek, onların da hoşuna gidecektir.
İlk Siz Yazın
Eğer gündemi takip eden, haber odaklı bir blogunuz varsa, ilgilendiğiniz konuyla ilgili bir olay olduğunda ilk yazanlardan biri olmanız önem taşıyor. Gazeteciler büyük bir haber yakalayabilmek için kalabalık bir kişi listesini sürekli yanlarında gezdirmekten çekinmezler.
Blogcular ise Google Alerts, SocialMention uyarıları ya da Monitter gibi Twitter uygulamaları ile belirli anahtar sözcüklerle ilgili haberleri takip edebiliyor. Kendi alanınızdaki gazetecileri ve şirket CEO’su, halkla ilişkiler sorumlusu gibi önemli kişileri takibe alın.
Herhangi bir haber yakaladığınızda ise temel bir metin ve başta bahsettiğimiz gibi çarpıcı, özgün bir başlık ile blogunuzda hızlıca yayınlayın. Konuyla ilgili yeni güncellemeler geldiğinde, blog yazınızın altına bir güncelleme mesajıyla birlikte eklemeler yapabilirsiniz.
Bir önceki yazımıza gitmek için tıklayın.
{{user}} {{datetime}}
{{text}}