İnsanlık kendini bildiğinden beri ilk önce iç dünyasında başlayan sonra ise yaşamında bulunan eylemlerine yansıyan bir savaşın içerisinde. Bazen daha fazla güç bazen ise basit bir anlaşmazlık yüzünden çıkan savaşlar nedeniyle bilinen tarihin neredeyse yüzde 90‘ınana yakın kısmı hep çatışmaları konu aldı.
Bu durum, insanoğlunun hep büyük savaşlar ve çatışmalar sırasında gelişmesine neden oldu. Günümüzde hayatımızı kurtaran GPS sistemleri bile aslında, daha etkili füze atışları yapmak için geliştirilmişti…
Türk devletleri de savaş konusunda olan becerilerini teknolojiyle birleştirip tarihi değiştirecek gelişmelerde bulunmuştu.
Türk yayları zamanının en korkulan silahlarından biriydi
{pagebreak::Geçmişten günümüze Türk silahları }
Geçmişten günümüze Türk silahları
Savunma ve saldırıyı birleştiren Türk mucitleri orduların hiçbir engelle takılmadan ilerlemesine izin veren icatlar tasarladı. Avrupa’nın hantal ve güçlü kılıçlarına karşı Türk silah ustaları çok daha çevik ve sağlam silahlar tasarlamıştı.
Uzun menzili ama kullanımı zor yaylara karşıysa Türk ustalar çok daha hızlı kullanılan ancak en kalın zırhı bile delecek güçte ok ve yay tasarımları yaptı.
Tüm vücudu kapatan uzun yürüyüşler ve sıcak havalarda içinde bulunan askere işkence yapan kalın zırhlara karşıysa Türk demirciler örme zırh teknolojisini geliştirip savaşçıların rahat etmesini sağlamıştı.
Günümüzde Türk firmaları tarihimize uygun savaş teknolojileri geliştirmeye devam ediyor. Türk ordusunun barış vizyonu gereceğince savunma amaçlı geliştirilen bu teknolojiler potansiyel saldırılara karşı sessiz kalmayacağımızın en büyük kanıttı. Daha önce sizlere yabancı devletlerin tasarladığı geleceğin silahlarını tanıtmıştık. Şimdi ise ülkemizin gururu savaş teknolojilerini bir araya getirdik.
{pagebreak::İnsansız uçak}
İnsansız uçak
Casus uçak olarak da bilinen Heron‘lar insan kullanmadan uçuş yapabiliyor. İstihbarat almak için tasarlanan bu uçaklar, yüksek irtifalarda uçarak üzerinden geçtiği bölge hakkındaki bilgileri anlık olarak kullanıcılarına yollayabiliyor. Normalde İsrail’den satın aldığımız bu uçakların güvenliğiyle ilgili kamuoyunda bazı endişeler vardı.
F-35 çok uluslu saldırı uçağının yapımına katkıda bulunan TAI – Tusaş Havacılık ve Uzay Sanayi A.Ş bu projede kazandığı bilgilerini yerli Heron‘ların (İHA – İnsansız Hava Aracı) üretiminde harcayacak.
Geçtiğimiz günlerde tanıtılan projeyle ilgili daha fazla bilgileri önümüzdeki aylarda alacağız. İlk detaylara göre Türk Heron’lar İsrail yapımı olan uçaklara göre daha büyük ve eşya taşıma amaçlı olarak tasarlanıyor.
{pagebreak::Milli saldırı helikopteri}
Milli saldırı helikopteri
Türk Havacılık ve Uzay Sanayii A.Ş. tarafından geliştirilen ATAK helikopter projesi de umut veren silah teknolojilerimizden biri. T-129 adlı helikopterin ilk prototip uçuşları geçtiğimiz eylül ayında gerçekleşmişti. Testler de olumlu sonuçlar veren T-129 Kara Kuvvetleri Komutanlığı’nın taarruz ve taktik keşif helikopteri ihtiyacını karşılamak üzere hazırlanıyor.
İlk etapta TSK tarafından 50 adet alınacak olan bu helikopterden memnuniyet üzerine 49 tane daha yapılacak. Her türlü hava durumunda gece ve gündüz uçuş yapabilmesi için tasarlanan uçağın hafif zırh motor ve ana gövdesini Aselsan üretiyor. Atak’da Hellfire, TOW ve Spike-Er saldırı füzeleri bulunacak.
{pagebreak::Savaş alanlarına altay gelecek}
Savaş alanlarına altay gelecek
İkinci Dünya Savaşı tank tasarımı konusunda askeri güçlere büyük bir tarih dersi vermişti. Çok farklı cephelerde süren bu savaşta en ölümcül tankların bile sırf zemin farkından dolayı oyuncağa döndüğü ortaya çıktı.
Nazi‘lerin tüm dünyayı ezip geçmek için tasarladığı tanklar, Sibirya ve Afrika‘da kolay yem haline gelmişti. Usta generaller bu zaafı bildiği için düşman tanklarını işlevsiz hale geleceği zeminlere çekip mekanize birliklerin birkaç saat içerisinde mağlup edilmesini sağlamıştı.
Türk Silahlı Kuvvetleri‘nin en büyük sorunlarından biri de, ülkemizin coğrafi konumuna uymayan tankların yarattığı stratejik sorundu.
{pagebreak::En iddialı proje Altay }
En iddialı proje Altay
İşte bu sıkıntı Altay‘ın doğmasına neden oldu. Milli Tank ya da Kara Kuvvetleri Komutanlığı Türk Ana Muharebe Tankı (TAMT) olarak da anılan bu araç tamamen ülkemizin ihtiyaçlarına uygun olarak tasarlanıyor.
Otokar A.Ş tarafından geliştirilen Altay‘ların zırhları Türkiye’nin coğrafi koşullarına uygun bir kamuflaj boyasıyla kaplanıyor. Milli tank şu anda ordunun elinde bulunan 4 çeşit tankın tüm özelliklerine sahip olacak.
600‘e yakın Ar-Ge mühendisinin elinden çıkan Altay, hareket halindeyken ateş edebilme özelliğine sahip. Şuanda ordumuzun kullandığı mevcut tanklar maksimum 60 KM hız yapabilirken atlayın rekoru 90 KM olacak.
{pagebreak::Dünyadaki sayılı ülkelerden biri olacağız}
Dünyadaki sayılı ülkelerden biri olacağız
Ülkemizin etrafının denizlerle çevrili olması gemilerin stratejik değerini artırıyor. Kurtuluş Savaşı döneminde de düşman kuvvetlerinin deniz yoluyla çıkartma yapmayı tercih etmesi Türkiye’ye stratejik bir ders vermişti. Havuzlu Çıkarma Gemisinin (LPD) adlı proje bu konuda ülkemizin savunma stratejisine büyük önem katacak.
Dünyada sadece 8 ülkede bulunan LPD gemileri ülkemiz tarafından da üretilecek. Türk Silahlı Kuvvetleri tarafından açılan ihale henüz sonuçlanmadı ancak Amfibik sınıfına giren bu gemiler için istenilen kriterler şimdiden belirlendi.
Türk yapımı LPD’ler 8 helikopter 100 araç ve yaklaşık 1000 personel taşıma kapasitesine sahip olacak. Bu gemiler, Türkiye kıyılarında yaşanacak olan kriz durumlarında hiçbir ana üs gereği duymadan kendi kapasitesiyle müdahale edebilecek. Türk yapımı LPD‘ler sayesinde ülkemizin Nato’da oynadığı rol de artmış olacak.
:: Bu silahlara yapılan yatırım takdirinizi topladı mı? Sizce Türk ordusu başka hangi alanlara da yatırım yapmalı?
{{user}} {{datetime}}
{{text}}