Steve Jobs’ı ya da Mark Zuckerberg’i, Bill Gates ya da Larry Page’i böylesine “ölümsüz” kılan nedir? Apple, Facebook, Microsoft ve Google’ı sıfırdan bu noktaya getiren ile aynı şey: Hepsinin birer öyküsü var.
Facebook milyonlarca kullanıcıya ulaşmadan önce, arkadaşları ile kolay iletişim kurabilmek için garajında bir site kodlayan Harvard’lı bir çocuk vardı. Türlü emek ve özveriyle kurduğu şirketten apar topar kovulan, yıllar sonra müthiş bir dönüş yaparak, batmak üzere olan bu kurumu zirveye taşıyan anti kahramanın öyküsünü tanıdınız mı? Peki ya bu zayıf, gözlüklü adamın her yıl aynı siyah kazak ve lacivert kot ile sahneye çıkarak, tutkuyla anlattığı ürünleri görmek, denemek istemez miydiniz? Barda unutulan iPhone 4’ü hatırlar mısınız?
Şirketlerin, kendilerini nasıl “unutulmaz” hale getirebildikleriyle ilgili birkaç ipucu bunlar sadece. Apple, Facebook, Google veya zirveyi hedefleyen diğer büyük şirketlere kuruluş adımlarında kaldıraç etkisi yapan en önemli etken hikayelerdir. Bu kurumlar, zor zamanlarında da yine acıma ya da merak gibi insanların en temel dürtülerine hitap eden hikayeler ile ayakta kalmayı başarır.
Nobel ödüllü yazar Rudyard Kipling, öykülerin gücünü şöyle anlatır: “Eğer tarih hikaye formunda anlatılsaydı; asla unutulmazdı.”
:: Hangi şirket, en etkileyici öyküye sahip sizce?
{{user}} {{datetime}}
{{text}}