Teknoloji Haberleri - ShiftDelete.Net
Reklam
Reklam

Dokunmatik Ekran Teknolojileri

Ana sayfa /

Yıllardır var olan fakat kullanım alanı çok da geniş olmayan dokunmatik ekranlar, son dönemde altın çağını yaşıyorlar. Eskiden sadece ATM’lerde ya da benzer cihazlarda rastlayabildiğimiz dokunmatik ekranlar artık neredeyse piyasaya çıkan tüm cep telefonlarında ya da benzer taşınabilir cihazlarda standart olarak geliyor.

Apple’ın 2007 yılında piyasaya çıkardığı iPhone’un büyük beğeni toplamasının en önemli sebeplerinden biri de dokunmatik ekrana sahip olmasıydı. iPhone’un önemli bir satış başarısı yakalaması üzerine tüm üreticiler de bu tip ekranlara yönelmeye başladılar. (iPhone’un En İyi Olduğu 8 Konu)

 

Reklam
Reklam

iPhone, dokunmatik ekranların yaygınlaşmasını sağladı

 

Uzun Zamandır Var

Son 2-3 yıldır sıkça kullanılmaya başlanan dokunmatik ekranların tarihi 1940′lı yıllara kadar dayanıyor. (Microsoft’un Yeni Ekran Teknolojisi)

1945 ile 1950 yılları arasında özel bazı laboratuarlarda ilk örnekleri geliştirilen dokunmatik ekranlar ticari olarak ilk kez 1975 yılında elektronik bir eğitim sistemi olan PLATO projesinde ortaya çıkmıştı.

{pagebreak::İlk Dokunmatik Bilgisayar}

İlk Dokunmatik Bilgisayar

1983 yılında piyasaya sürülen HP-150 dünyanın dokunmatik ekranlı ilk ticari kişisel bilgisayarıydı. Aslına bakılırsa bu ürünün ekranı bugün anladığımız anlamıyla dokunmatik değildi. (ASUS Eee PC Touch İnceleme)

Ekrana parmağınızı dokundurduğunuzda, yan taraflardan çıkan kızıl ötesi ışınları engellemiş oluyordunuz. Bu sayede ekran parmağınızın nerede olduğunu anlayıp ona göre görüntü veriyordu.

 

Dokunmatik ekranlı ilk kişisel bilgisayar HP-150

 

Tek Bir Standart Yok

Günümüzde piyasaya sürülen dokunmatik ekranlarda tek bir standart teknoloji yok. Aksine çok farklı temellere dayanan dokunmatik ekran teknolojileri bulunuyor. (Dokunmatik Ekranlı İlk Walkman)

Bunların bazıları sıkça kullanılırken, bazıları sadece belli cihazlarda yer alabiliyor. Şimdi bu teknolojilere kısaca bir göz atalım.

{pagebreak::Rezistif Ekran}

Rezistif Ekran

Rezistif ya da diğer bir deyişle dirençli dokunmatik ekranlar birçok katmandan meydana geliyorlar. Bunların en önemlilerini ise aralarında ufak bir boşluk bulunan iki adet iletken katman oluşturuyor. (Tablet Devrimi Başladı)

 

İki iletken katmanın birleşmesi algılanıyor

Katmanlar Birleşince

Parmağınızla ekrana dokunduğunuz zaman bu iki katman o noktada birleşerek akımda değişiklik yaratıyor. Böylece nereye dokunulduğu anlaşılmış oluyor. Buradan alınan veri kontrolcüde işlenerek ekrana yansıtılıyor.

{pagebreak::Akustik Yüzey Dalgası}

Akustik Yüzey Dalgası

SAW (Surface Acoustic Wave) adı verilen teknolojide dokunmatik ekranın üzerinden ultrasonik ses dalgaları geçiriliyor. Panele dokunulduğu zaman ses dalgasının o bölümü emildiği için, dokunulan bölgenin neresi olduğu anlaşılıyor. (Güneş Işığında En İyi Ekran Hangisi?)

 

Emilen ses dalgaları parmağın yerini belli ediyor

 

Dış Etkenlere Açık

Bu bilgi daha sonra işlenerek ekrandaki görüntüye yansıtılıyor. Bu teknolojiye sahip ekranlar dış etkenlere çok açık olduğu için fazla tercih edilmiyor.

{pagebreak::Kapasitif Ekran}

Kapasitif Ekran

Kapasitif dokunmatik ekranlar cam gibi bir yalıtkan bir katman ile iletken bir katmanın birleşmesinden oluşuyor. Genelde bu ekranlarda iletken olarak indiyum kalay oksit adlı madde kullanılıyor. (Nokia X6 Video İnceleme)

 

iPhone modellerinde kapasitif ekran yer alıyor

 

Elektrostatik Alan

İnsan vücudu iletken olduğu için kendine özgü bir elektrostatik alana sahip. Dokunulduğu zaman ekranın elektrostatik alanı ile bu alanın yapısı bozuluyor ve ekran bu değişikliği algılıyor. Buna göre nereye dokunulduğu bilgisi elde edilmiş oluyor. Yeni nesil cep telefonlarının bazılarında bu yöntem kullanılıyor.

{pagebreak::Kızılötesi}

Kızılötesi

Kızılötesi teknolojisine sahip olan dokunmatik ekranların kenarlarında kızıl ötesi LED’ler ve foto algılayıcılar yer alıyor. Bu algılayıcılar LED ışınların bütünlüğünü kontrol ediyorlar. (Microsoft’tan Multi Touch Fare)

Parmağınızı ya da herhangi başka bir cismi ekrana dokundurduğunuz zaman ışınların bütünlüğü bozuluyor. Foto algılayıcılar bunu tespit edip kontrolcüye gönderiyorlar.

 

Bu teknoloji ATM’lerde sıkça kullanılıyor

 

ATM ve Kiosklar İçin

Kızılötesi teknolojisine sahip olan dokunmatik ekranlar daha çok açık alanlardaki ATM ya da kiosk gibi cihazlarda tercih ediliyor.

{pagebreak::Gerilimölçer}

Gerilimölçer

Güç paneli adı da verilen bu teknolojide ekran dört köşesinden tutturuluyor ve ekranın alt kısmına baskıyı ölçen cihazlar yerleştiriliyor. Ekranın üzerine bastırıldığında bu cihazlar ne kadar baskı olduğunu ve yerini tespit ediyorlar.(Hayal Kırıklığı Yaratan Akıllı Telefonlar)

 

Bu tip dokunmatik ekranlar epey dayanıklı oluyorlar

 

Yeri ve Şiddeti

1960′lı yıllardan beri kullanılan bu teknoloji sadece parmağın yerini değil, baskının şiddetini de ölçtüğü için farklı uygulamalarda da kullanılabiliyor. Ayrıca, daha dayanıklı olduğu için açık alanlarda tercih ediliyor.

{pagebreak::Optik Görüntüleme}

Optik Görüntüleme

Yeni yeni uygulanmaya başlanan teknolojilerden biri olan optik görüntüleme de ekranın kenarlarına ya da köşelerine iki ya da daha fazla görüntü algılayıcı yerleştiriliyor. (Apple Multi Touch’ın Geleceğini Gördü)

 

Optik görüntüleme teknolojisi yeni yeni kullanılmaya başlandı

 

Boyut da Algılanıyor

Bu algılayıcıların görüş açısını kaplayacak şekilde kızılötesi ışıklar konulduktan sonra ekrana yaklaşan cisim bir gölge olarak algılanıyor. Bu sayede dokunulan yerin neresi olduğunun yanı sıra dokunan nesnenin boyutu da algılanabiliyor.

{pagebreak::Sinyal Dağıtma Teknolojisi}

Sinyal Dağıtma Teknolojisi

2002 yılında ilk kez tanıtılan bu teknoloji ekrandaki camın üzerinde, dokunmayla oluşan titreşimi algılamaya yarıyor. Bu sayede dokunulan yer belirlendikten sonra görüntü ona göre değişiyor. (Ayaklar İçin Dokunmatik Ekran)

 

Sinyal dağıtma teknolojisinde ekstra katmanlara ihtiyaç yok

 

Net Görüntü

Bu teknolojinin en önemli artısı ekranda camın dışında herhangi başka bir katmana ihtiyaç duyulmaması. Böylece görüntü daha berrak ve net olabiliyor.

{pagebreak::Piezoelektrik}

Piezoelektrik

2006′da tanıtılan bu teknoloji bazı kristaller ve benzeri yapıdaki maddelerin sahip olduğu piezoelektrik özelliğinden faydalanıyor. (Tek Bir Hareketine Bakar)

 

Piezoelektrik özelliğine sahip maddeler şekil değiştirince elektrik alanı oluşturuyor

 

Şekil Değiştirince

Piezoelektrik maddeler şekli değiştirildiğinde ya da bir darbe aldıklarında elektrik alanı oluşturuyorlar.

Bu özelliğe sahip maddelerden bir katmana sahip olan ekran, dokunulduğunda o noktada elektriksel bir alan oluşuyor. Kontrolcü de bunu algılayarak nereye dokunulduğunu belirliyor.

{pagebreak::Çift Yönlü Ekran}

Çift Yönlü Ekran

M.I.T. tarafından Aralık 2009′da tanıtılan çift yönlü ekran teknolojisi, LCD ekranları dev birer kameraya dönüştürmeyi hedefliyor. (Hangisine Dokunmalı?)

Geliştirilen bu yöntemde sensörlerin önüne LCD yerine, bir dizi küçük delik yerleştiriliyor. Her delikten geçen ışık ışınları sensörleri harekete geçirerek düşük çözünürlüklü bir görüntü elde ediliyor.

 

Bu ekranlara dokunmanız bile gerekmiyor

 

Hem Yeri Hem Derinliği

Her bir delikteki görüntü farklı açılardan geldiği için ekranın önünde duran bir cismin yeri ve derinliği belirlenebiliyor. Böylece ekrandaki görüntü buna göre tepki verebiliyor.

:: Dokunmatik ekranları kullanışlı buluyor musunuz?

 

Reklam
Reklam

Yorum Ekleyin


Reklam
Reklam