Her yıl çeşitli kıstaslara göre yenilenen dünyanın en güçlü pasaportları listesi 2021 yılı verileriyle güncellendi. Henley Global isimli strateji şirketi, ülkelerin kriterlerindeki pozisyonları analiz ederek, dünyanın en güçlü pasaportlarını açıkladı.
Koronavirüs nedeniyle tüm dünyada değişen sistematikler, şimdiye kadar bilinen tüm dengeleri altüst etti. Hiç şüphesiz ülkelerinde güçlü yönlerini de etkileyen bu salgın, bazı ülkelere de olumlu yansımış gözüküyor. Bu süreçte yaşanan seyahat engelleri, salgınla beraber ülkeler arası seyahatin önemi sosyal medyada tartışmaya sebep oldu.
Dünyanın en güçlü pasaportları 2021
Ülkelerin küresel gücünü gösteren materyallerden olan pasaportların güncel durumdaki değeri araştırıldı. Geçtiğimiz yıl birinci olan İsveç, bu yıl tahtını kaybetti. 2021 yılının en güçlü pasaportuna sahip ülkesi Japonya olurken, ikinci sırayı Singapur, üçüncü sırayı ise Almanya ve Güney Kore paylaştı.
Henley Global’e göre birinci sıraya yerleşen Japonya’nın 193 ülkeye erişimi bulunuyor. İkinci Singapur’un 192, üçüncülüğü paylaşan Almanya ve Güney Kore’nin ise 191 ülkeye erişimi bulunuyor.
Araştırma sonuçlarının hesaplanmasında kullanılan puanlama sisteminde; vizesiz yapılan seyahatler yüzde 50, ülke vatandaşlarını vergilendirilmesi yüzde 20, ülkeyle alakalı genel algı yüzde 10, çifte vatandaşlık yüzde 10 ve ülkedeki kişisel hak ve özgürlüklerin yüzde 10’luk puanlama katkısı bulunuyor.
Şirketin oluşturduğu “sayılarla pasaport” listesi ise şu şekilde oluştu;
– 26 ülkeye erişimi olan dünyanın en kötü pasaportuna sahip ülke Afganistan
– İlk on pasaportun 7’si Avrupa Birliği ülkesi
– İlk on pasaportun 7’si Avrupa bölgesinde
– Vatandaşların küresel vergilendirilmesi nedeniyle ABD pasaportu 40. sırada
– 193 ülkeye erişimi olan Japonya ise dünyanın seyahat için en iyi pasaportuna sahip
En güçlü pasaporta sahip 10 ülkeye yakından bakalım.
5 (2) – Danimarka – 189 puan
Danimarka veya resmî adıyla Danimarka Krallığı, Kuzey Avrupa’da bir İskandinav ülkesidir. İskandinav ülkelerinin en güneyinde yer alan Danimarka’nın büyük bir bölümü Jylland yarımadası üzerindedir.
Başkent, Danimarka adalarının en büyüğü olan Sjælland’ın üzerinde kurulmuştur. Sjælland, dar bir boğaz olan Sont Boğazı ile İsveç’ten ayrılır. Ayrıca, (bir köprü ile Jylland’a bağlı olan) Fyn, Lolland, Falster, Langeland ve Baltık Denizi’ndeki Bornholm adaları da Danimarka’ya aittir.
Danimarkalılar yüksek bir yaşam standardına sahiptir ve ülke eğitim, sağlık hizmetleri, sivil özgürlüklerin korunması, demokratik yönetişim ve LGBT eşitliği dahil olmak üzere bazı ulusal performans ölçütlerinde üst sıralarda yer almaktadır. NATO, İskandinav Konseyi, OECD, AGİT ve Birleşmiş Milletler’in kurucu üyeleri arasındadır; aynı zamanda Schengen Bölgesi’nin bir parçasıdır. Danimarka’nın ayrıca İskandinav komşularıyla dilbilimsel olarak yakın bağları vardır, Danimarka dili hem Norveççe hem de İsveççe ile kısmen karşılıklı olarak anlaşılır
Danimarka İstatistiklerine göre, Danimarka’da yaşayanların %90,5’i Danimarkalı soyundandır ki bu da Danimarka nüfusunun 5 milyonuna tekabül eder. Geriye kalan yüzde 9,5 ise komşu ülkelerden veya ağırlıklı olarak Bosnalı olan göçmenler tarafından oluşturulmaktadır. Söz konusu göçmenler 1983 yılında imzalanan Yabancı Yasası (Udlændingeloven) ile ülkeye gelmişlerdir. Danimarka göçün yanı sıra, yabancılara tanıdığı sığınma hakkı ile de ülkeye ‘ilticacı’ kabul etmektedir. İltica edenlerin sayıları 2001 yılından 2006 yılına kadar yüzde 84 azalsa da, ülkeye sadece 2006 yılında 1.960 ilticacı sığınmıştır.
Transparency International 2013 Yolsuzluk Algısı Endeksi’nde, Yeni Zelanda ile birlikte 100 üzerinden 91 puanla Danimarka birinci sırada yer aldı. (0 puan = yüksek yolsuzluk, 100 puan = temiz).
Danimarka’da kurumlar vergisi %23,5 olup Avrupa Birliği ortalamasının altındadır.
5 (1) – Avusturya – 189 puan
Avusturya, Orta Avrupa’da denize kıyısı olmayan, dokuz eyaletten oluşan ülke. Batıda Lihtenştayn ve İsviçre, güneyde İtalya ve Slovenya, doğuda Macaristan ve Slovakya, kuzeyde ise Almanya ve Çek Cumhuriyeti ile komşudur.
Avusturya batıda Konstans Gölü’nden doğuda Neusiedl Gölü’ne kadar uzanır. En doğu noktasından en batı noktasının uzaklığı 570 kilometre, en kuzey noktasından en güney noktasının uzaklığı yaklaşık 300 kilometredir.
Doğu Alpler üzerinde kurulmuş bulunduğundan ülkenin aşağı yukarı dörtte üçü dağlık arazidir. Kuzeyde ülkeyi batıdan doğuya kateden Tuna Nehri’nin ülkedeki uzunluğu 350 kilometredir. Bu kısımlar en alçak yerlerdir. Alpler Avusturya’da ülkeyi batıdan doğuya doğru üç sıra halinde kaplamışlardır. Ülkenin en yüksek dağı 3798 m ile “Grossglockner”dir.
Göller bakımından çok zengin olmasına rağmen bu göller çok küçüktür. En büyük gölü Neusiedl Gölü’dür ki, yüz ölçümü 320 km² dir. Bunun bir kısmı da Macaristan’a aittir.
8,60 milyon (2019) olan nüfusun yaklaşık yüzde 93’ü Avusturyalıdır. Türkler, Almanlar, Slavlar, Hırvatlar ve Macarlar (özellikle Burgenland’da), Slovenler (özellikle Karintiya’da), Çekler (özellikle Viyana’da) ve daha küçük sayıda da İtalyanlar, Sırplar ve Rumenler ülkenin diğer azınlık gruplarıdır. Nüfusun yüzde 18,6’sını 1-14 yaş grubu, yüzde 61,6’sını 15-59 yaş grubu, yüzde 19,8’ini de 60 yaşından yukarısı teşkil etmektedir. Halkın yüzde 68’i şehirlerde yaşar. Ortalama yaşam süresi erkeklerde 76,4, kadınlarda 82,1 yıldır.
4 (4) – Lüksemburg – 190 puan
Lüksemburg, Batı Avrupa’da denize kıyısı olmayan küçük bir devlettir. Toprakları Belçika, Fransa ve Almanya ile çevrelenmiştir. Başkenti, ülkeyle aynı adı taşıyan Lüksemburg’tur. Lüksemburg’un nüfusu yarım milyonun biraz üstünde ve yüzölçümü yaklaşık olarak 2.586 kilometrekaredir.
Lüksemburg, üst üste üç yıldır bu listenin zirvesindeki konumunu korumayı başardı. Lüksemburg’un küçük bir ülke olması vatandaşlarına yüksek düzeyde özgürlük vermekle kalmıyor, aynı zamanda kimseyi rahatsız etmeyen bir ülke olarak mükemmel bir küresel itibar algısı sağlıyor.
4 (3) – İspanya – 190 puan
İspanya, Avrupa’nın güneybatısında, İber Yarımadası’nda yer alan ülkedir. Güneyde ve doğuda Akdeniz’e, kuzeyde ise Atlantik Okyanusu’na kıyısı vardır. Batıda Portekiz, kuzeyde Fransa, Andorra ve güneyde Birleşik Krallık (Cebelitarık) ile komşudur.
İspanya toprakları ayrıca Akdeniz’de Balear Adaları, Atlantik Okyanusu’nda Kanarya Adaları’nı ve Kuzey Afrika’da Ceuta ve Melilla adlı iki özerk şehri de kapsar. 505.992 km2’lik alanıyla İspanya, Fransa’dan sonra Batı Avrupa’daki ikinci büyük ülkedir. 650 metrelik ortalama yüksekliği ile de İsviçre’den sonra Avrupa’daki ikinci yüksek ülkedir.
Dünya Bankası verilerine göre İspanya dünyanın en büyük sekizinci ekonomisine sahiptir. CIA verilerine göre İspanya’nın Gayri safi millî hasılası 1.362 trilyon dolardır. Kişi başına düşen GSMH ise yaklaşık 33.700 dolardır. İspanya ekonomisi 2007 yılında tüm G7 ülkelerini geride bırakarak yüzde 3.8 büyümüştür.
İspanya 1999 yılında kendi para birimi Peseta’yı bırakarak diğer Avrupa Birliği üyeleriyle birlikte Euro para birimine geçmiştir.
İspanya’da 22,19 milyon çalışan bulunurken bunların yüzde 3,5’i tarımda yüzde 29,8’i sanayide, kalan yüzde 66,6’lık kesim de hizmet sektöründe çalışmaktadır. Ancak bununla birlikte yüzde 22,3’lük işsizlik oranıyla Avrupa ortalamasının üstündedir.
Birleşmiş Milletler Turizm Örgütü’nün verilerine göre 2017 yılında kaydedilen 86,9 milyon turistle Fransa birinci, İspanya ise 81,9 milyon turist ile dünyada en çok ziyaret edilen ikinci ülke durumundadır.
4 (2) – Finlandiya – 113 puan
Finlandiya, Kuzey Avrupa’da Baltık Denizi kıyısında bir Kuzey Avrupa ülkesidir ve İskandinavya yarımadasındadır, başkenti Helsinki’dir. Doğusunda Rusya, kuzeyinde Norveç ve batısında İsveç yer alır.
Kuzey Avrupa dünyanın en iyi pasaportlarına ev sahipliği yapıyor ve Finlandiya da bir istisna değil. Birkaç yıl önce 1. sırada olmasına rağmen, Finlandiya pasaportu hala 188 ülkeye vizesiz seyahat sunuyor, ancak daha sıkı vergi politikaları ülkenin puanını düşürdü.
4 (1) – İtalya – 190 puan
İtalya, Güney Avrupa’da, büyük ölçüde İtalya Yarımadası üzerinde yer alan bir ülkedir. Akdeniz’in en büyük iki adası Sicilya ve Sardinya da İtalyan topraklarıdır. Yüz ölçümü 301.340 km2 olan ülkenin kuzeyde Alpler bölgesinde Fransa, İsviçre, Avusturya ve Slovenya’yla kara sınırı vardır.
Bağımsız iki Avrupa ülkesi olan Vatikan ve San Marino da İtalya’nın yarımadadaki toprakları içine sıkışmış anklav (bir başka ülkeyle tümüyle kuşatılmış) ülkelerdir. İtalya’nın ayrıca biri İsviçre (Campione), diğeriyse Tunus (Lampedusa) tarafından kara ve deniz sınırlarıyla kuşatılmış iki eksklavı bulunur. Nüfusu yaklaşık 60 milyon olan İtalya, Avrupa Birliği’nin en kalabalık üçüncü ülkesidir. Başkenti ve en büyük şehri Roma, yüzyıllar boyunca Batı uygarlığının merkezi olmuş, mimaride barok üslûbunun doğuşuna tanıklık etmiş ve eskiden beri Katolik Kilisesi’nin merkezi olmuştur.
Uluslararası Para Fonu’nun verilerine göre İtalya, 2008 yılında dünyanın en büyük yedinci, Avrupa’nın ve Avrupa Birliği’nin ise dördüncü ekonomisidir. Ülkenin kuzeyinde gelişmiş bir sanayi ile köklü ve zengin özel şirketler öne çıkarken ülkenin güney kesimleri devlet destekli tarım ve ufak çaplı sanayi alanları ile ayakta durmaktadır.
Geride bırakılan son 10 yıl içinde ülke ekonomisinin yıllık ortalama büyümesi yüzde 1.23 olmuştur. Bu sayı Avrupa Birliği ortalaması için yüzde 2.28’dir. Son yıllarda yaşadığı ekonomik durgunluk, siyasi çalkantılar ve reform programlarını uygulamadaki aksaklıklar nedeniyle basın tarafından Avrupa’nın hasta adamı biçiminde anılmaktadır. Ancak yapılan son istatistiksel araştırmalar ışığında İtalyanların satın alım gücünün Avrupa Birliği ortalaması değerlerine yakın olduğu gözlenmektedir.
3 (2) – Almanya – 191 puan
Almanya, Orta Avrupa’da bulunan bir ülkedir. Kuzeyinde Kuzey Denizi, Danimarka ve Baltık Denizi; doğusunda Polonya ve Çek Cumhuriyeti; güneyinde Avusturya ve İsviçre; batısında Fransa, Lüksemburg, Belçika ve Hollanda bulunur. Ülke, coğrafi olarak ılıman iklim kuşağında yer alır ve yüz ölçümü 357.578 km2dir. Topraklarında yaşayan yaklaşık 83 milyon insan ile Avrupa Birliği’nin en büyük nüfusuna sahiptir ve bu nüfusun, Birleşmiş Milletler tahminine göre, yüzde 14,88 oranında göçmenlerden oluşmasıyla Amerika Birleşik Devletleri’nden sonra, dünyanın en çok göç alan ikinci ülkesidir. Ülkenin başkenti Berlin, aynı zamanda en yüksek nüfuslu şehri olup Berlin’i sırasıyla Hamburg, Münih ve Köln takip eder.
83 milyonun üzerindeki vatandaşı ile Almanya; Avrupa Birliği içinde en çok nüfusa sahip ülke konumundadır. Buna karşı ülkede doğurganlık oranı, anne başına 1.39 çocuk ile Dünya ortalamasının oldukça altındadır. Nüfus 2030 yılına kadar artacak ve 87 milyon civarında olacaktır. Federal İstatistik Ofisi tahminlerine göre nüfus 2050 yılında 69-74 milyon arasında olacaktır (69 milyon yıllık +100,000 göçle; 74 milyon yıllık +200,000 göçle). Almanya birçok büyük şehre sahiptir. Bunlardan en büyükleri Berlin, Hamburg, Münih, Köln, Frankfurt, Stuttgart ve Leipzig. Bununla beraber Almanya’daki birçok kent, birbiriyle kaynaşmış ve geniş yerleşim yerleri meydana getirmiştir. Bunlardan biri de Ren-Ruhr Bölgesidir. Bu bölge; Düsseldorf (KRV’nin başkenti), Köln, Essen, Dortmund, Duisburg ve Bochum şehirlerini kapsar.
Almanya Avrupa’nın en büyük ulusal ekonomisi, dünyada üçüncü en büyük gayri safi yurt içi hasılaya sahip ülke, satın alma gücü paritesine göre beşinci ülke konumundadır; 2007 yılındaki reel büyüme oranı yüzde 2,4’tür. Sanayileşmesinden beri ülke; küresel ekonomide bir lokomotif, yenilikçi ve öncü olarak rol almıştır. “Made in Germany” etiketli ihraç malları ülkenin zenginliğindeki ana unsurdur. Almanya 2017 yılındaki 1.401 trilyon dolarlık ihracatıyla Dünya’nın en fazla ihracat yapan ülkesi olmuştur.
Ülke; Avro Alanı ülkeleri dahildir ve 165 milyar Euro ticaret fazlasına sahip olmuştur. Toplam gelirinin yüzde 70’ini hizmet sektörü, yüzde 29.1’ini endüstri alanları ve yüzde 0,9’unu da tarım sektörü oluşturmaktadır. Üretilen ürünlerin büyük çoğunluğunu otomobil, makine, metal sanayi ve kimyasal madde kollarındaki mühendislik ürünleri oluşturmaktadır. Almanya dünyadaki rüzgâr türbinleri ve güneş enerjisi teknolojisi alanında bir numaralı üreticidir.
OECD bünyesinden sağlanan Uluslararası Öğrenci Değerlendirme Programı, OECD ülkeleri ve birkaç partner ülkeden 15 yaşındaki öğrencilerin yeteneklerini değerlendirmesi için tasarlanmıştır. 2006 yılında Alman okul çocukları önceki yıllara göre seviyelerini geliştirdiler ve yapılan istatistik araştırmalara göre bilimsel yeteneklerde ortalamanın oldukça üzerinde 13.sırada olup, matematikte 20.sırada ve okuma yeteneklerinde ise 18.sırada bulunarak ortalamanın ne çok üzerinde, ne de aşağısında kalmışlardır. Almanya’da sosyo-ekonomik durumlar oldukça yüksektir, öğrencilerin performansları da sosyo-ekonomik faktörlerden diğer ülkelere göre daha çok etkilenir.
Üniversiteye girmek için, lise öğrencilerinin Abitur sınavına girmeleri gerekmektedir; ayrıca meslek lisesi diplomasına sahip olan öğrenciler de başvurabilmektedir. Özel bir çıraklık sistemi olan Duale Ausbildung, öğrencilere mesleki eğitimlerini bir şirket bünyesinde sürdürebilmelerine izin vermektedir. Birçok Alman üniversitesi devlete aittir ve öğrencilerden istenen bir dönemlik harç ücreti 50-500 Euro arasında değişmektedir.
3 – Güney Kore – 191 puan
Güney Kore, bazen sırf Kore, Doğu Asya’da Kore Yarımadası’nın güney kısmını oluşturan ve Kuzey Kore ile kara sınırını paylaşan, Doğu Asya’daki bir ülkedir. Kore adı, eskiden Doğu Asya’nın en büyük güçlerinden biri olan ve Büyük Gwanggaeto altında Kore Yarımadası, Mançurya’nın büyük bölümünü, Rus Uzak Doğusu ve İç Moğolistan’ın bazı bölgelerini yönetmiş olan Goguryeo’dan gelmektedir. Başkenti Seul, büyük bir küresel şehirdir ve Güney Kore’nin 51 milyondan fazla insanının yarısı, dünyanın dördüncü en büyük metropol ekonomisi olan Seul Başkentinde yaşamaktadır.
Güney Kore çok gelişmiş bir ülke ve nominal GSYİH’ya göre dünyanın en büyük 11. ekonomisidir. Vatandaşları, dünyanın en hızlı İnternet erişimine ve dünyadaki en uzun yıllık yükseköğrenim eğitimine sahip olmakla birlikte, dünyanın ikinci en yüksek sağlık koşullarına uyarlanmış yaşam beklentisine yol açarak dünyanın en yüksek kalitede sağlık hizmetine eşit erişimine sahiptir.
Dünyanın en büyük 5. ihracatçısı ve en büyük 8. ithalatçısı olan Güney Kore, birçok teknoloji ve yenilik odaklı alanda dünya lideridir. Güney Kore, 2014’ten bu yana 6 yıl boyunca Bloomberg İnovasyon Endeksi tarafından dünyanın en yenilikçi ülkesi seçildi. 21. yüzyıldan bu yana, Güney Kore, Kore Dalgası olarak adlandırılan bir fenomen olan K-pop ve TV dizileri gibi küresel olarak etkili pop kültürüyle ünlüdür.
Türkiye, Güney Kore’yi 11 Ağustos 1949’da tanımıştır. İki ülke arasındaki ilişkilerin sağlam ve olumlu bir temele sahip olmasının bir nedeni, Türkiye’nin 1950 Kore Savaşı sırasında Yarımadaya asker göndermesi ve çok sayıda şehit vermesi olarak görülebilir. İki ülke arasındaki ilişkilerde siyasi alanda bir sorun bulunmamaktadır. Güçlü bir dostluk temelinde kurulan ilişkiler düzenli siyasi diyalogla sürdürülmektedir. Güney Kore ve Türkiye uluslararası alanda birbirlerine destek vermektedirler.
2 – Singapur – 192 puan
Singapur ya da resmi adıyla Singapur Cumhuriyeti, Malay Yarımadası’nın güney ucunda, ekvatorun 137 kilometre kuzeyinde yer alan bir ada ülkesidir. Kuzeyde Malezya’nın Johor eyaleti, güneyde ise Endonezya’nın Riau Adaları ile çevrili, dünyanın az sayıdaki şehir devletlerinden biridir.
Singapur hızla dünyanın en önemli ticaret merkezlerinden biri haline geldi ve yaşamak için çok aranan bir yer haline geldi. 190 ülkeye erişimi olan Singapur’un saygın pasaportu bu kategoride sadece Japonya ile ikinci sırada geliyor.
1 – Japonya – 193 puan
Japonya, Doğu Asya’da bir ada ülkesidir. Büyük Okyanus’ta bulunan Japonya Japon Denizi’nden Çin, Kuzey Kore, Güney Kore ve Rusya’nın doğusuna, kuzeyde Ohotsk Denizi’nden güneyde Doğu Çin Denizi’ne ve Tayvan’a kadar uzanır.
Japonca adını oluşturan kanji karakterler “güneş” ve “köken” anlamına gelir. Bu nedenle Japonya “Doğan Güneşin Ülkesi” diye de bilinir. Japonya coğrafî yapısı bakımından 6.852 adadan oluşan bir takımadadır. Bu adaların en büyükleri olan Honshu, Hokkaido, Kyushu ve Shikoku adaları ülkenin yüzde 97’sini oluşturur ve genellikle ev adaları olarak anılır. Ülke sekiz bölgede 47 prefektörlüklere ayrılmıştır; Hokkaido en kuzey eyaleti ve Okinawa ise en güney eyaletidir.
Japonya, Endonezya’dan sonra 2. en kalabalık ada ülkesidir. Adaların çoğu dağlıktır ve bazıları yanardağlardan oluşur. Japonya’nın en yüksek dağı olan Fuji Dağı bir yanardağdır. Japonya yüzde 98.5’i Japon olan 126 milyonluk[2] nüfusuyla dünyanın nüfus açısından on birinci en kalabalık ülkesidir. Honshu’da bulunan Büyük Tokyo Metropolü, fiili başkent Tokyo ve bulunduğu alan çevresinde bulunan prefektörlükler ve şehirlerle birlikte 30 milyonunun üzerindeki nüfusuyla dünyanın en büyük metropoliten alanıdır.
Yaklaşık 5 trilyon dolarlık millî geliriyle Japonya, dünyanın üçüncü büyük millî ekonomisidir. II. Dünya Savaşı’nda ağır bir yenilgiye uğramış olmasına rağmen, kısa bir süre içerisinde Japonya’nın hızla kalkınmasıyla dünyanın önde gelen ekonomik güçlerinden birisi hâline dönüşmesi “japon mucizesi” olarak değerlendirilmiş ve uzun yıllar boyunca çoğu gelişmekte olan ülke için bir örnek olarak gösterilmiştir. 1980’li yılların sonuna gelindiğinde Japonya’nın ekonomik gelişmesi o denli göz kamaştırıcı hale gelmiştir ki, “Japan As Number One” sloganı altında, Japonya’nın dünyanın en büyük ekonomik gücü olması planları yapılmaya başlanmıştır.
Türkiye kaçıncı sırada?
Henley Global’e göre dünyanın en güçlü pasaportları listesinde Türkiye 52. sırada yer alıyor. Vizesiz seyahat konusunda Türkiye’ye 111 puan verilirken, ülkemizin bir üstünde Arnavutluk, bir alt sırasında ise Güney Afrika yer alıyor.
{{user}} {{datetime}}
{{text}}