Günümüzde artık standart hale gelen GPS sistemleri sayesinde, artık hiç biryerde kaybolmuyoruz. 10. yılını kutlayan bu teknolojinin geçmişini biliyor musunuz?
1 Mayıs 2000 tarihinde ABD Başkanı Bill Clinton‘ın talimatıyla Global Konumlama Sistemi (GPS) uydularının tam olarak çalışmasına mani olan suni olarak yaratılan gürültüyü kaynağından durduruldu.
Seçmeli kullanırlık olarak da bilinen bu engel, ABD hükümeti tarafından düşman silahlarını engellemek için kurulmuştu ve Clinton’ın GPS‘i Engelleyici Sinyalleri kapatma kararı, mobil uydu navigasyon sistemlerinin uzun zamandır beklenen çıkışı yapmasında etken oldu.
{pagebreak::Bu teknoloji nasıl gelişmeli?}
Bu teknoloji nasıl gelişmeli ?
Şu anda tüketiciler için büyük bir kolaylık olsa da navigasyon şirketleri, bu teknolojinin yeteri değeri gelişmediğini düşünüyor. NAVIGON şirketinin geliştirme sorumlusunun konuyla ilgili yaptığı açıklama aslında durumun önemini gözler önüne seriyor.
Yönetici, 10 yılık bir değerlendirme yaptığı zaman uydu navigasyon sistemlerinin büyük bir yol katettiğini ancak teknolojinin hala büyük bir potansiyale sahip olduğunu belirtti.
AB komisyonu tarafından hazırlanan bir rapor ise pazarın geleceğini vurguluyor. 2005 yılında dünya çapında 69 milyar olan uydu navigason pazarı 2025 yılında 236 milyar dolara ulaşacak.
{pagebreak::GPS’in geçmişi nedir?}
GPS’in geçmişi nedir?
Bill Clinton‘un tarihi kararı üzerinden 10 yıl geçmesine rağmen aslında bu teknolojinin geçmişi çok daha uzun bir süre öncesine dayanıyor. 40 yıl önce ABD Deniz Kuvvetleri tarafından geliştirilen teknoloji, 1960 yılında uzaya fırlatılan ilk uyduyla birlikte devreye girmiş oldu.
ABD aslında bu teknolojiyi füze saldırılarında daha başarılı olmak için yapmıştı. Ancak 60′lı yıllarda geliştirilen teknoloji beklenen başarıyı gösteremeyince ordu sistemi 80’li yıllara kadar rafa kaldırdı. ABD ordusu uzun araştırmalar sonucunda uydu görüntülerini etiketleyen ve nokta atışı yapılmasına izin veren GPS sistemini geliştirerek sorunlarını çözmüş oldu.
{pagebreak::Altı yörüngede 24 uydu bulunuyor}
Altı yörüngede 24 uydu bulunuyor
1983 senesinde uydu navigasyon sistemlerinin siviller tarafından kullanımına izin verilmesi ile ulaşım ve telekomünikasyon şirketleri bu teknolojiden özellikle faydalanan sektörlerin başını çekmeye başladı. Yalnızca bu sektörler değil, özellikle bilim adamları ve geliştirme uzmanları da bu sistemlerin sunduğu fırsatlardan yararlandılar.
Ancak, ABD ordusunun engelleyici sinyali nedeniyle bu teknolojiden tam olarak yararlanılarak, kesin konumlama yapmak mümkün olmuyordu.
O tarihlerde yaklaşık 100 metrelik sapmalarla konumları belirleyebilen GPS teknolojisi bugün araç sürücülerinin alışık olduğu mobil navigasyon sistemlerinin sunduğu verileri bugünkü doğruluk oranı ile veremiyordu.
{pagebreak::Navigasyonun geleceğine bir bakış }
Navigasyonun geleceğine bir bakış
Günümüzde navigasyon sistemleri sadece, harita bilgisi sunmuyor. Aynı zamanda kullanıcılara şehirlerinin trafiği hakkında da bilgi veriyor. Sıkışık yollara karşı tüketicileri uyaran GPS sistemler, gelecekte daha faydalı özelliklere de sahip olacak.
GPS şirketlerinin düşüncelerine göre, 2013 yılında faaliyete geçecek olan Galileo uydusu navigasyon sektöründe bir devrim etkisi yaratacak. Avrupa Birliği, Avrupa Uzay Ajansı, Çin, Suudi Arabistan ‘ın ortaklaşa hazırladığı bu uydu uluslar arası konumu sayesinde, ülkelerin GPS bilgilerine daha hızlı oluşmasına izin verecek.
Navigon firması, bu konuda ilginç bir sistemi geliştirdiklerini duyurmuştu. Sister adlı proje sayesinde, GPS sahipleri turistlik bölgelerin güncellemesini uydu sayesinde anlık görebilecek.
{{user}} {{datetime}}
{{text}}