SDN Teknosa Magazin, ülkemizde teknoloji odaklı ilk e-dergilerin başında geliyor. SDN Teknosa Magazin‘in 82. sayısı için yazdığım kapak yazısını, şimdi de sitemizin takipçileri için paylaşıyorum.
SDN Teknosa Magazin‘in 82. sayısına buradan erişebilirsiniz.
:: Galaxy Note 4 ile iPhone 6 Plus’ı karşılaştırdık
:: Galaxy Note 3 ile iPhone 6 Plus’ı karşılaştırdık
Phabletler, Nereden Nereye Geldi?
Phablet esasında İngilizce olarak telefon ve tablet kelimelerinin birleştirilmişi anlamına geliyor. Phablet denilen cihazlar ne tablet ne de tam bir akıllı telefon. İkisinin de ortası özellikler sunuyor.
Phabletlerin yükselişini doğru analiz etmek için, mobil sektörde geçmişi gezmemiz gerekiyor.
İnsanlar büyük telefonları mı seviyor? Yoksa büyük ekranları mı?
Phabletleri doğru yorumlamak için ilk önce bu soruya doğru cevap vermemiz gerekiyor.
:: Son 20 Yıla Damga Vuran Akıllı Telefonlar
:: Geçmişten günümüze iPhone’ların evrimi
90’lı yıllara biraz gezinti yapmaya gittiğimizde, günümüze göre televizyon kumandası boyutunda telefonları hatırlıyoruz. O dönemler, telefonların o kadar büyük boyutlarına rağmen ekranları oldukça ufaktı. Bu yüzden 90’lı yılların sonlarına doğru telefonların küçülme trendi ortaya çıktı. Nasılsa telefonla konuşup, mesaj yollamak dışında bir iş yapamıyorlardı. O zaman bu kadar büyük olmalarına gerek yoktu.
Bu görüş, akıllı telefonların ortaya çıkmasıyla beraber rafa kaldırıldı. Kullanıcı eğilimleri de büyük ekrana talebin fazla olduğunu kanıtlıyor.
PDA diye adlandırılan Windows Mobile sistemleri saymazsak, son kullanıcılar için Symbian tabanlı akıllı telefonlar, 2000’li yılların başında bir devrim olmuştu.
Nokia 7650 modelinde kullanılan 2.1 inç büyüklüğünde ve o döneme göre yüksek sayılacak bir çözünürlük olan 176 x 208 piksellik ekran oldukça sevilmişti. Nokia bu ekranı oldukça uzun bir süre modernize ederek kullanmaya devam etti.
Nokia 7650
Standart kullanıcıları 2006 yılına kadar 2.1 ve 2.4 inç ekran büyüklükleriyle idare eden firmalar, akıllı telefonların işlevlerini artırmasıyla beraber ekranlarını da biraz büyütmeye başladılar.
Nokia N70
iPhone ile büyük dokunmatik ekran deneyimi
Yıllar 2007 yılını gösterdiğinde tanıtılan ilk iPhone, akıllı telefon arenasında yeni bir devrim yaratmıştı. O zaman Nokia’nın en iddialı akıllı telefonu olan N95, 2.6 inç büyüklüğünde ve 240 x 320 piksel çözünürlüğündeydi. Bu ekran dokunmatik değildi.
ilk iPhone
İlk çıkan iPhone, 3.5 inç büyüklüğündeydi ve tamamen dokunmatikti. Hem de o zaman daha önce görülmemiş bir şekilde kapasitif dokunmatik ekran deneyimini, tamamen dokunmatik ekran için yazılmış bir işletim sistemiyle beraber bizlere sunuyordu. Ayrıca ekranın çözünürlüğü de yüksekti. 320 x 480 piksel çözünürlüğündeki büyük ekranlı iPhone, o zaman rakiplerinden sıyrılmayı başarmıştı. Bunu da hala varlığını sürdürerek kanıtlıyor.
{pagebreak::2}
Ekran büyütme dönemi hızlandı
Nokia, o dönem Apple’ın sevilen iPhone modeline cevap verebilmek için N95 modelinin ekranını 2.6 inçten 2.8 inç seviyesine çıkardı. Daha sonra aynı ekranı N96’da kullandı. Fakat artık insanlar daha büyük ekran ve dokunmatik ekran istiyorlardı.
Nokia N96
Rekabete Android dahil oldu
Tıpkı iPhone gibi dokunmatik ekranlarla tam uyumlu bir şekilde çalışmak için tasarlanan Android işletim sistemi, piyasaya HTC ve Samsung gibi firmalarla merhaba dedi.
İlk Android model olan HTC Dream, 3.2 inç büyüklüğünde bir ekrana sahipti. Samsung, Android’e 2.8 inçlik I5500 Galaxy 5 ve 3.2 inçlik Galaxy 3 modelleriyle merhaba dedi. Daha sonra ibre 2010 yılını gösterdiğinde ekranlar iPhone modellerinden daha büyümüş hale geldi.
Tabi Windows Mobile işletim sistemiyle gelen fakat Android’in de yüklenebilmesi nedeniyle efsane haline gelen HTC HD2, 4.3 inçlik deviyle 2009 yılına damga vurmuştu.
HTC HD2
{pagebreak::4}
4 inç 2010 ile yaygınlaştı
2010 yılı esasında akıllı telefon dünyası için devrim yılıydı. Nokia ciddi bir şekilde düşüşe geçmeye başlamış, Apple iPhone ile ciddi bir yükselişe geçmeye başlamıştı. Ücretsiz ve açık kaynaklı Android işletim sistemi de HTC ve Samsung gibi firmaları ilk sıralara çıkarmaya başlamıştı.
2010 yılında Google, ilk Nexus modeli Nexus One’ı HTC ile beraber piyasaya sürdü. 3.7 inçlik ekrana sahip olan model, hem çözünürlük olarak hem de boyut olarak iPhone’u geride bırakmıştı.
Nexus One
HTC, Nexus One’ın birebir benzerini Desire adıyla pazara sundu. Ayrıca HTC’nin HD2 modeli 4.3 inç ekranıyla ciddi bir başarı yakalamıştı. Firma bu başarıyı 2010 yılında Desire HD modeliyle tekrarlamak istedi.
Desire HD
4.3 inç ekranlı telefonlar, 2010 yılı için oldukça büyük olarak görülüyordu. 3.5 – 4 inç arası ise üst seviye telefonların normal çözünürlüğü olmaya başlamıştı.
Büyük ekranlı telefonlarıyla tanıdığımız Samsung, büyük ekrana esasında biraz geç geçenlerden oldu. Galaxy S’i 2010’un yaz aylarında tanıtan Samsung, 4 inç rakamını son kullanıcılara benimsetme noktasında etkili oldu.
Galaxy S
Samsung’da Galaxy S2 ile 2011 yılında ekran büyüklüğü 4.3 inç seviyesine gelmişti. Benzer rakibi HTC, Sensation’u da 4.3 inç olarak belirlemişti. 2011 yılında 4.3 inç artık çok büyük gelmemeye başlamış, 4.7 inçlik telefonlar da görülmeye başlamıştı. İnsanlar daha büyük telefonlar istiyordu. Büyük olana talep vardı.
{pagebreak::5}
İlk phablet Galaxy Note N7000 ile tanışın
Tarihte bir gezintiden sonra ilk phablet vurgusunun yapıldığı cihaz olan Galaxy Note N7000 ile tanışıyoruz. Kendisini yakın tarihten hatırlıyoruz. Hala kullananların sayısı azımsanmayacak kadar.
2011 yılının Eylül ayında tanıtılan Galaxy Note, 5.3 inçlik o zamana göre devasa ekranıyla tüm dikkatleri üzerine çekti.
Galaxy Note N7000
Galaxy Note sadece ekranı büyütmekle kalmıyordu. Kullanıcılara farklı yetenekler kazandırıyordu. 2007 yılında insanların dokunmatik ekranlı cihazlardan kurtulduğu kalem, çok farklı bir şekilde Galaxy Note ile karşımıza çıktı.
İnsanlar, tıpkı bir tablette yaptıkları gibi büyük HD ekranda WEB sayfalarına girebiliyor, oyun oynayabiliyor, ayrıca el yazılarıyla işlerini not alabiliyorlar ve resimleri editleyebiliyorlar. Galaxy Note ailesinin tutmasındaki en büyük etmen ise, o zaman büyük ekranlı telefonların hep bir özelliklerinde kesintiye gidilmesiydi. Galaxy Note’ta Samsung, hiç bir kesintiye gitmemiş, aksine o zamanın amiral gemisi Galaxy S2’den çok daha güçlü özellikle donatmıştı.
İlk HD ekranlardan biri olan Note, 1.4 GHz hızında çalışan çift çekirdekli ARM Cortex A9 tabanlı işlemcisi, 1 GB RAM, 16 GB dahili hafıza ve microSD kart desteği, 8 Megapiksel ana kamera ve Full HD video kaydı gibi özellikler 2011 yılı itibariyle kullanılabilir olmuştu.
Phabletler çok sevildi
Samsung’un Galaxy Note atılımı, diğer üreticilere de ilham kaynağı oldu. Normal akıllı telefonların ekran boyutunu rekabet amacıyla büyüten üreticiler, artık standart akıllı telefonları 4.5 ve 4.7 inç seviyesine çıkartmışlardı. Note 2 ile phablet boyutu ise 5.5 inç seviyesine çıkmıştı.
Samsung’un kendine has karakteristiğe sahip Note ailesinin, rakipleri de çoğaldı. Büyük ekranlı telefonlar sürekli yaygınlaşmaya başladı.
{pagebreak::6}
Akıllı telefonlar phablet seviyesine geldi
Sürekli ekran büyütmeye başlayan firmalar, üst seviye telefonlarını 5.5 inç seviyesine kadar çıkardılar. Artık 5.7 inç ile 6 inç arasına sıkışan phabletlerle akıllı telefonlar iyice benzemeye başladılar. Tabi phabletlerin farklılıkları biraz da yazılımsal tarafta.
6 inçlik Nexus 6
Apple, iPhone 6 Plus ile phablet pazarına girdi
iPad ile tablet, iPhone ile akıllı telefon, iPod ile müzik çalar deneyimine devrimsel yenilikler getiren Apple, benzer dönemlerde MacBook Air modeliyle taşınabilir bilgisayar deneyimine yeni bir soluk getirmişti. Hep yeniliklerin Apple tarafından gelmesine alışmıştık fakat son yılların trendi olan phableti Apple ilk olarak çıkarmadı. Bu sefer modaya Apple uymak zorunda kaldı.
Rakibi Samsung’un ciddi satış başarıları elde ettiği phablet pazarına 5.5 inçlik iPhone 6 Plus ile giren Apple, iPad mini modelindeki pek çok yazılımsal desteği iPhone 6 Plus’a getirdi. Böylece iPhone 6 ile 6 Plus arasındaki tek fark, ekranın büyümesi olmadı. Desteklenen yeni uygulamalarla beraber tablet deneyimine yakın deneyimi alabildiğiniz iPhone 6 Plus, phablet olgusunun güçlendiğine en büyük kanıt.
Pazarda her firmanın bir phableti var denilebilir
Sony, Xperia Z Ultra ile; HTC, One Max ile; Huawei, Ascend Mate ailesiyle; LG, Optimus Vu ve Pro modelleriyle, Nokia ise 15xx modelleriyle phablet modellerini piyasaya sürdüler.
Sektörde neredeyse her markanın bir phablet alternatifi bulunuyor. Tabi bunların arasından sıyrılanları ise biliyoruz.
{pagebreak::7}
Akıllı telefon – phablet – tablet özellikleri keskinleşti
Artık günümüzde ekran büyüklükleri maksimum noktalara gelmiş durumda. Tablet tarafında 7.8 – 8 inç ile 10.1 inç arası genellikle benimsendi.
Akıllı telefon modelleri deneysel modeller hariç 4.3 – 5.5 inç arasında. Phabletler ise şimdilik 5.5 inç ile 6.x inç ölçülerini dolduruyor. Özellikle ekran çerçevelerinin gittikçe küçülmesi, 6.3 inç gibi cihazları görebileceğimizi bizlere gösteriyor. Fakat bir süre daha 5.9 – 6 inç seviyesinin benimseneceğini söyleyebiliriz.
Avantajı pratik olması
Büyük bir cihazın nesi pratik diyebilirsiniz. Bir de şu açıdan düşünün. 5 inçlik bir telefon ve tablet ikilisini yanınızda taşımaktansa, 5.5 – 6 inç aralığında tek bir cihaz taşıyarak işlerinizi halledebiliyorsunuz. Böylece iki cihaz taşıma derdinden de kurtuluyorsunuz.
Günümüzde yavaş yavaş son kullanıcılar tarafında taşınabilir bilgisayarların yerini tabletler almaya başladılar. Günlük hayatta yanımızda tablet taşımaktansa, phabletler ise dışarıda elimizde yer almakta. Böylece büyük ekrana kullanıcılar her yerde erişebiliyorlar.
Akıllı saat entegrasyonu cihaz boyutlarını artırabilir
Artık her geçen gün daha akıllı hale gelen saatler, phablet senkronizasyonu sayesinde telefonlarımızı elimize almamıza gerek kalmadan yönetebileceğiz. Böylece cihazların büyüklükleri bizi daha az rahatsız edecek. İşte bu noktada bir merkez nokta gibi phabletler görev alabilir. Tıpkı sunucular gibi. Henüz bu konuda çok bir atılım yok ama açıkcası gelecek bize akıllı saat ve gözlüklerin, uzaktaki telefonumuza bağlanarak işlemler yapabileceği günleri gösteriyor.
Bakalım o günler ne zaman gelecek?
:: Phablet dünyası için ve phabletlerin geleceği için düşünceleriniz neler?
{{user}} {{datetime}}
{{text}}