İnternette yazılım üzerine milyonlarca teknik makale, eğitim dokümanı, forum vb. bulmak mümkün. Bunlara bir tane daha eklemek yerine, bir yazılımcı olduğuma neden memnun olduğumu paylaşmak istedim.
Kainattaki en mükemmel makine olan insanın üretebildiği en gelişmiş makinelerin, yani bilgisayarların, istenen işlemleri yapabilmesinde en büyük görev yazılımcılara düşer. Yazılımcılar insanların bilgisayardan talep ettikleri görevleri ve bu görevlerin nasıl yapılacağını bilgisayarcaya çeviren tercümanlar gibidir.
Bir Tercümandan Farklı Olarak…
Ama sıradan bir tercümandan farklı olarak, yazılımcı bilgisayara ilettiği herşeyi kendi yorumu, yeteneği, bilgisi, tecrübesi ve bakış açısı ile harmanlayıp bilgisayara öyle iletir. Bu sebeple benzer taleplerin, yazılımcılar tarafından çok farklı şekillerde bilgisayara aktarıldığını görmek mümkündür. Bu anlamda yazılımcı “normal” insanlar ile bilgisayarlar arasında basit bir köprü olmanın ötesinde, iki tarafı da yönlendiren ve yöneten bir bilge konumundadır.
{pagebreak::2}
Bilgisayarlar en hızlı gelişen, yenilenen ve farklılaşan teknolojik üründür. Bu sebeple işi bilgisayarla konuşmak olan yazılımcılar da her an kendini yenilemek zorundadır. Bu durum yazılımcılığı monotonlaşmaktan uzak tutar ve olaya bir dinamizm kazandırır. Hızla gelişen ve değişen teknoloji yazılımcıyı sürekli kendini geliştirmeye ve yenilemeye ittiği için yazılımcının öğrenciliği hiç bitmez. Bir yazılım dili konusunda uzman olan birini, başka bir yazılım dilini öğrenmek için dirsek çürüten bir kursiyer olarak bulmak mümkündür.
Üniversite Mezunu Olmak Şart Değil
Bu noktada yazılımcı olmak için üniversite mezunu olmanın bir gerek şart olmadığının altını çizmek gerekir. Hiçbir eğitim almadığı halde, alaylı olarak yetişmiş ve son derece başarılı pek çok yazılımcı bulabilirsiniz. Bunun yanında her zaman en son yenilikleri öğreten özel eğitim kurumları, yazılım konusunda yol almak isteyenlerin ihtiyaçlarına en hızlı ve pratik şekilde cevap veren yerlerin başında gelmektedir. Bu kurumlardan alınacak çeşitli sertifikalar yazılım dünyasına iyi bir başlangıç olabilmektedir.
{pagebreak::3}
Yazılımcılar, pek çok insanın gücüne ve yaptığı işlere hayret ettiği bilgisayarlara adeta hükmeden sahiplerdir. Diğer insanlar, bilgisayarlar onlara ne sunarsa ona razı olmak zorundayken, yazılımcı bilgisayardan ne istiyorsa onu yaptırır. Bu anlamda yazılımcılar bilgisayarcın gücünü ellerinde tutan ve insanların hizmetine sunan kilit unsurdur. Yazılım olmadan bilgisayarlar bir teneke yığınından ibarettir. Yazılımcıların sihirli parmakları, teneke yığınlarını muhteşem işler yapan inanılmaz aygıtlara dönüştürür.
Bütün Olasılıkları Hesaplamak Lazım
Bilgisayarlar yazılımcısı ne derse, ne kadar derse yalnızca ve yalnızca onu yapar. Bu sebeple, yazılımcılar bilgisayarlara herhangi bir işi yaptırmak istediklerinde, o işle alakalı tüm olasılıkları, durumları ve sonuçları hesaplamak durumundadır. Bunu başarabilmek için de son derece detaylı düşünmek gereklidir. Yazılımcılar en ince ayrıntıları hesaba katmak, basit konuları bile dikate almak ve her durumda bilgisayara ne yapacağını söylemek durumundadır. Bir anlamda kendini bilgisayarın yerine koyup, onun adına düşünmelidir. Bu yorucu bir süreç olmasına rağmen, kendi içinde zor bir bulmaca çözmenin de keyfini barındırır. Çözülenler hayatın içinden bulmacalar olduğu için ulaşılan doğru cevapların hazzı da daha gerçektir.
Çoğu yazılımcı bu düşünme sistematiğini iş yerinde bırakamaz ve hayatının geri kalanında da olaylara bu denli analistce yaklaşır. Detaylarda kaybolma gibi tehlikesi olmasına karşın, hayatı bir yazılımcı gibi düşünerek yaşamak, pek çok insanın göremediği şeyleri görebilme gücü verir. Böyle düşünen ben için, Matrix filmindeki seçilmiş kişi Neo‘nun mesleğinin yazılım olması, düşünülmeden yapılmış tesadüfi bir seçim gibi görünmüyor…
{pagebreak::4}
Yazılımın en güzel tarafı herşeyin insana bağlı olmasıdır. Yani yazılımcının yazılım yapabilmesi için gerekli şeyler beyni ve beyninden çıkacak komutları bilgisayara aktarabilecekleri bir medyadır. Elinde bir dizüstü bilgisayarı olan yazılımcı için, bütün dünya global bir ofistir. İşini, sanatını icra etmek için bir sürü alet, doküman, malzeme vb. gerekmez. Bu anlamda yazılımcı olmak kendi içinde bir özgürlük barındırır. Yazılımın en büyük sermayesi insandır. Bu sebeple yazılım işinde en önemli unsur insan, yani yazılımıcının kendisidir.
Kendini, Kendin İçin Kullanmak…
Bu noktada tüm yazılımcıların içinde her zaman bulunan kendi işini yapma fikrinden de bahsetmek gerekir. Yaptığı işte en önemli unsurun kendisi olduğunu bilen yazılımcıların hemen hemen tümünün zihninde, birgün o en önemli unsuru, yani kendisini, kendisi için kullanma fikri vardır. Bunu başarmak için uygun zaman ve fikir arayışı yazılımcıların her zaman zihinlerinde olan bir işlemdir.
Gerçekten de minik garajlardan yola çıkılarak kurulan devasa şirketlere yazılım dünyasında sıkça rastlamak mümkündür. Bir yazılımcının çalışandan işverene dönüşmesi çok kısa süreler alabilmektedir. Bu sebeple yazılımcı olmak kendi içinde pek çok fırsatı barındırır.
Yazılımcı olmak üzerine söylenecek güzel şeyler daha da artırılabilir. Bununla birlikte, her işte olduğu gibi yazılım işinde de bazı zorluklar elbette vardır. Ama detaylı olarak incelendiğinde yazılımcı olmanın pek çok açıdan diğer birçok meslekten çok farklı birşey olduğu görülebilir. En azından ben öyle görüyorum ve ne zaman işimden bahsetmem gerekse “Yazılımcıyım, Mutluyum, Çalışkanım!” diyorum.
:: Yazılımcılık hakkında siz ne düşünüyorsunuz?
Yazan: Hakan Yiğit
{{user}} {{datetime}}
{{text}}