Etiket olarak da anılan hashtag işareti, sosyal medyanın hayatımıza kazandırdığı alışkanlıkların başında geliyor. Alışkanlık diyoruz zira hashtag’lerin kullanılmadığı neredeyse hiçbir alan yok. Parmağımızı aşağı kaydırdığımızda karşılaştığımız her fotoğrafın altında # sembolü mutlaka yer alıyor. Peki hashtag hakkında çok şaşıracağınız gerçekler olduğunu biliyor muydunuz?
Hashtag ve beraberindeki # sembolünü aslında birçok kişi yanlış biliyor, telaffuz ediyor ve kullanıyor. Bilmeniz gereken tüm doğruları sizler için anlattık.
Hash ile hashtag aynı şeyler değil
Büyük ihtimalle şimdiye kadar bundan haberdar olmadan yaşıyordunuz ama yabana atılamayacak kadar önemli bir bilgi; hashtag ile hash kelimeleri aynı anlamları taşımıyor, bundan dolayı da # işareti ile yazılan bir kelimeyi okurken yanlış telaffuz ediyoruz.
# sembolü tek başına hash; beraberinde yazılan bir kelime de hashtag olarak adlandırılır. Örneğin #shiftdeletenet ifadesi bir hashtag’dir, ancak # işareti başlı başına öyle değildir. Sosyal medyada #shiftdelete ifadesini gördüğünüzde “hashtag shiftdelete” diye okuyorsanız, hata yapıyorsunuzdur. Doğrusu “hash shiftdelete” olmalı. Bir şeyin hashtag olabilmesi için # sembolüyle birlikte kelime yazılması gerekir.
Çoğumuzun # sembolünü görür görmez “hashtag” olarak telaffuz etmemizdeki küçük ama önemli hatanın kaynağı buradan geliyor.
Hashtag’lerin fikir babası Twitter değil
Instagram, TikTok, Facebook başta olmak üzere sosyal medyayı adeta örümcek ağı gibi kaplayan hashtag’lerin kullanımı Twitter ile başladı. Haliyle bu da hashtag özelliğini sanki Twitter bilinçli olarak geliştirmiş gibi algıya kapılmamıza sebep oldu. Ancak işin aslı böyle değil.
Hashtag işareti ilk olarak Twitter’da Chris Messina adlı bir kullanıcı tarafından 2007’de ortaya atıldı. Twitter o zamanlar yeniydi ve Chris, tweet’leri daha aranabilir kılmak, derli toplu hale getirmek istemekteydi. Bu bağlamda da yazdığı kelimelerin önüne “pound” adını verdiği hash sembolünü eklemeye başladı. Zamanla bu alışkanlık herkeste oturdu, günümüze kadar süregeldi.
C# dili neden C-sharp olarak telaffuz ediliyor, C-hash diye okunmuyor?
Dünya üzerinde C# programlama dilini C-sharp yerine C-hash veya C-pound olarak telaffuz eden yazılımcıların sayısı bir hayli fazla. Dilin mimarisinin öncüsü Anders Hejlsberg başlangıçta ona “C Benzeri Nesne Yönelimli Dil” anlamı taşıyan Cool adını vermeyi düşünüyordu. Ancak markanın tescili sırasında karşılaştıkları isim kaynaklı zorluklar sebebiyle bundan ekip olarak vazgeçtiler.
Yeni bir isim arayışına giren Hejlsberg ve ekibi çareyi C++ programlama dilinde buldu. Müzik literatüründe kullanılan sharp (keskin) işaretinden ilham almak istiyorlardı. C harfi ve dört artı işaretini birleştireceklerdi, günün sonunda ortaya C++++ gibi bir şey çıkacaktı. Ancak bu kelimenin uzunluğu ve müzikal anlamdaki sharp işaretinin klavyelerde erişilebilir olmaması sebebiyle ona daha yakın # sembölünü tercih ettiler. Neticede ortaya C# çıktı. Fikrin özünde sharp yattığı için de C-sharp olarak öylece kaldı.
Gerçek adı aslında ne hash ne de hashtag
Chris Messina’nın tweet’lerinde hash sembolünden “pound” olarak bahsettiğini anlatmıştık. İkisi alakasız gibi gözüken kelimelerin bir araya gelmesi aslında bir hata değil. O zamanlar “hashtag” teriminden eser dahi yoktu. Hash ifadesi başlı başına yeni bir kelimeydi ve birçok adı olan pound teriminin isimlerinden biri olarak varlığını sürdürüyor.
Özellikle Amerikalılar hash sembolüne “pound” derler. Bunun sebebi ise, ABD’de yaygın olarak kullanılan ağırlık ölçü birimi lb’den türemesi. Latince bir kelime olan “libra pondo”nun kısaltılmış hali Lb, yüzyıllardır süregelen dönüşümler eşliğinde yavaş yavaş # sembölüne evrildi.
Pound işareti, askeri üniformalarda aynı addaki şeritlere yakın benzerliği nedeniyle hash olarak adlandırılıyor. Ancak özünde asıl adının octothorpe olduğunu belirtmekte fayda var. Yani işin özeti; kelimenin tam anlamıyla muazzam bir anlam karmaşası söz konusu.
Chris Messina neden patentini almadı?
Hashtag sözünü ilk ortaya atan Chris Messina eğer bunu tescilleseydi şu anda milyoner hatta milyarder olacaktı. Ancak bu fırsatı bilinçli olarak elinin tersiyle itti. Quora’da bu konuya ilişkin akıllardaki soruları cevaplayan Messina, hashtag’i iki nedenden dolayı patentlemediğini söyledi.
Chris Messina’ya göre hashtag’i tescillemek, sistemin tekelini kendisine vakfedeceğinden ciddi bir dezavantaj yaratıyor. Eğer patent alsaydı kitlesel olarak benimsenmesi mümkün olmayacaktı, bu da hashtag’in ortaya çıkış sebebine başlı başına aykırıydı. Chris Messina, hashtag’lerin internetin bir ürünü olduğunu ve kişiye ait olmaması gerektiğini dile getirdi. Para kazanmak gibi bir derdi yoktu. Zaten insanlar kullansınlar diye orta atmıştı, bunu sahiplenmenin ne faydası vardı ki?
{{user}} {{datetime}}
{{text}}