Teknoloji Haberleri - ShiftDelete.Net
Reklam
Reklam

Hikayesi ile öne çıkan oyunlar: Bölüm 2

Ana sayfa / Oyun

Hikayesi ile öne çıkan oyunlar listemizin devamı ile karşınızdayım. Uzun bir aradan sonra ikinci listeyi hazırlamak oldukça keyifliydi. Günümüzde EA gibi büyük firmalar her zaman sürdürülebilir oyunlar için yatırım yapmak istiyor. Sürdürülebilir oyunlar genellikle servis oyunu diyebileceğimiz bir yapıda. Sürdürülebilir oyunlar genellikle online tabanlı oluyor ve her gelen güncellemede oyun içerisine yeni şeyler ekleyerek canlı kalmaya çalışıyor.

Tabi bunu yaparken lootbox dediğimiz birtakım ekstra içerikleri de ekliyorlar. Şirketlerin asıl parayı kazandıkları yer burası oluyor. FIFA bunun için güzel bir örnek, FUT ile ön plana çıkarak oyunculara sürekli para harcatmayı başarıyor. Oyun geliştiren büyük şirketlerin bu tarz yöntemlere başvurması ve hikayeli oyunları göz ardı etmesi neredeyse kaçınılmaz oluyor. Fakat oyuncular uzun süre vakit geçirebilecekleri hikayeli oyunlar arıyor. 

Hikayesi ile öne çıkan oyunlar: Bölüm 1

Video oyunları bazı insanlar için filmlerden önde gelebiliyor. Tabi bunun için oyunların güzel bir hikayeye sahip olması gerekiyor.

Reklam
Reklam

Manzara, klişe ve macera

Tek oyunculu oyunlar hikayeleri ile ön plana çıksa da dünya tasarımı, sesler, müzikler, modellemeler ve karakter animasyonları da sizi içine çeken etkenler oluyor. Listedeki bazı oyunların hikayeleri belki sizin ilginizi hiç çekmeyebilir ya da oynadıysanız sizi sıkmış olabilir. Eğer listedeki oyunları yarım bıraktıysanız dönüp bir daha bakın derim. Listedeki oyunlar herhangi bir sıraya göre hazırlanmamıştır. Keyifli okumalar.

Battlefield 1

Battlefield 1, Battlefield Hardline’dan sonra piyasaya çıkan bir oyun, fakat Hardline, polis-hırsız teması üzerinden ilerleyen bir yapımdı. Battlefield 1, Battlefield 4’ten sonra çıkan askeri temada bir oyun. Özellikle Battlefield 4 ve Battlefield Hardline’dan sonra iyi bir hikayeye sahip. Özellikle konu aldığı dönem ve o dönemde yer alan hikayeler ile birçok oyuncuyu etkilemeyi başarmıştır. 1. Dünya Savaşı’nı konu alan Battlefield 1’in parça parça bir hikaye anlatımı bulunuyor. Bu hikayeler genellikle cepheleri konu alıyor.

1. Dünya Savaşı’nda yaşanmış hikayelere değinen Battlefield 1, bugüne kadar çıkmış diğer Battlefield oyunlarından daha iyi bir hikayeye sahip. Oyunun açılış sekansı da oldukça etkileyici. 1. Dünya Savaşı’nda birçok asker Shell Shock adı verilen bir rahatsızlık geçirdi. Bu rahatsızlık bazı askerlerde geçici olurken bazılarında da kalıcı travmalar haline dönüştü. Battlefield 1’in açılış sekansını oynarken bu askerleri rahatlıkla görebilirsiniz. Silah çeşitliliği ve oynanış konusunda da bir sıkıntı yok, o kısımda bildiğimiz Battlefield. Battlefield 1’deki mermi fiziği diğer oyunlara göre biraz daha hızlı bir hale getirildi.

The Witcher 3: Wild Hunt

The Witcher 3: Wild Hunt, aynı adlı bir kitap serisinden uyarlanma. Witcher 3, karakterleri, hikayeleri, manzaraları ve müzikleri ile ön plana çıkıyor. Bazı oyunları bitirdiğinizde ve aradan biraz zaman geçtiğinde karakterleri hatırlamakta zorlanabilirsiniz. Witcher 3’te böyle bir şey olmuyor. Özellikle ana karakterimiz Geralt ve çevresindeki diğer karakterleri hatırlayabiliyorsunuz. CD Projekt Red bu konuda çok güzel bir iş çıkardı.

Karakterler ile bir bağ kurabiliyorsunuz. Bazı oyuncular Geralt’ın çok duygusuz ve düz bir karakter olduğunu söyleyebiliyor. Aslında doğruluk payları var fakat Geralt bir Witcher olarak yetiştirildi. Maruz kaldığı büyüler ve iksirler Geralt’ın tüm duygularını köreltmiş durumda. Bu bence daha iyi yansıtılamazdı. Ayrıca Geralt’ın kendine has bir mizahı var.

Uncharted 4: A Thief’s End

Uncharted 4’ün hikayesi biraz klişe. Ortada bir hazine var, ve ekibinizle ipuçlarını takip ederek hazineye ulaşmaya çalışıyorsunuz. Hikaye ne kadar klişe olsa da. Sunduğu atmosfer ve karakterler ile sanki bir film izliyormuşsunuz gibi. Normalde Uncharted 4’ün senaryosunu önceki oyunların da senaryosunu yazan Amy Hennig yapacaktı. Fakat Amy, Naughty Dog’dan ayrılınca, bu görevi Neil Druckmann ve Josh Scherr üstlendi.

Neil Druckmann, Last of Us ve Last of Us II’nin senaryolarını da yazdı. Ayrıca aynı oyunların DLC senaryolarını yazma görevini de Neil Druckmann üstlendi. Uncharted 4 sunduğu hikaye, aksiyon ve atmosfer bakımından, oyuncuda Indiana Jones filmi izliyormuş gibi bir etki yaratıyor. Özellikle bulmacalar sizi içine çekmeyi başarıyor. Klişe hikayesine rağmen Uncharted 4 sizi sıkmadan saatlerce ekran başında tutabilecek bir yapıda.

Kingdom Come Deliverance

Kingdom Come Delivarence, ilk çıktığında fantezi içermeyen bir orta çağ temalı rol yapma oyunu olarak sunuldu. Gerçekten de öyle. Görev yapıları ve hikayesi oldukça iyi. Hikayenin kırılma noktası da Radzig Kobyla ile olan bağınızı öğrendiğinizde gerçekleşiyor. Spoiler vermemek için detaya giremiyorum. Fakat oyunun hikayesi bazen sıkıcı olabiliyor. At üstüne uzun süreler boyunca seyahat etmek başlarda biraz sıksa da (zorunlu at üstü seyahatler hariç) oyun açıldıkça hızlı seyahati rahatlıkla kullanabiliyorsunuz.

Geliştirici ekip hızlı seyahat ekranını da boş geçmemiş. Hızlı seyahat ekranında bazı olaylara rastlayabiliyorsunuz. Olayları merak ederseniz bakabilirsiniz. Fakat bu belayı da beraberinde getirebilir. Oyunun hikayesi çok saçma bir yerde bitiyor. Hikaye bittikten sonra yan görevleri yapmaya devam edebilir ya da haritayı keşfe çıkabilirsiniz. Oyunu gerçekten bitirmek isteyenler DLC paketlerini almak zorunda. Çünkü ana karakterimiz Henry’nin gelişimini ve hikayenin geri kalanını DLC paketlerinde buluyorsunuz.

Assassin’s Creed Odyssey

Odyssey, Yunan mitolojisini seven oyuncular için biçilmiş bir kaftan. Geniş açık dünyası ve sunduğu içerikler ile 100 saatten fazla oynayabileceğiniz bir oyun. Hikayesine gelecek olursak, klasik Assassin’s Creed oyunu. Başlangıçta olaylar ortadan kaldırmanız gereken “kült” üyesi ile temasınızla gerçekleşiyor. Odyssey’de çok fazla kült var, bunlardan bazıları ana görevlerde karşınıza çıkarken bazıları da yan görevler de karşınıza çıkıyor. Odyssey’in hikayesi çok sürükleyici gelmemişti.

DLC paketlerini aldıktan sonra oyun bambaşka bir hal almaya başladı. Aslında tüm olaylar oyunun ana kısmı diyebileceğimiz Yunanistan topraklarında geçiyor. Buradaki olaylar Kassandra ve kardeşi Alexios’un hikayesini anlatıyor. Bildiğiniz gibi Assassin’s Creed oyunlarında ayrı bir hikaye daha olur. Bu hikaye Animus’un dışıdır ve aslında Animus’un dışı oyunun hikayesinden daha ilgi çekicidir. Odyssey’de Yunan mitolojisindeki tanrılar ile de tanışıyoruz.

Poseidon ve Hades gibi, oyunun hikayesine göre Yunan tanrıları aslında önceden var olmuş Isu ırkının ta kendisi ve insanlar bu Isu ırkını tanrılaştırmış. DLC’lerin sunduğu hikayeler oldukça iyi, oyun içerisinde ünlü karakterler ile de tanışıyoruz ve bu karakterler ile diyaloğa girmek oldukça keyifli. Oyundaki iki büyük DLC paketinin hikayeleri, oyunun kendi hikayesinden daha güzeldi. Ayrıca DLC paketleri oyuna yeni karakterler ve yeni ekipmanlar da ekliyor.

SOMA

SOMA’nın sunduğu hikaye oldukça sarsıcı. Hikayenin temeli bilinç kopyalamadan oluşuyor ve geride bıraktığınız her benlik sizi garip bir düşünceye itiyor. Kendi benliğinizi kopyalayacağınızı biliyorsunuz ve kopya benlik de kendinizi kopyaladığınızı biliyor. Bu kısım biraz karmaşık gelmiş olabilir, oyunu oynayanlar ne dediğimi anlamışlardır. SOMA, gizemli hikayesini korku öğeleri ile harmanlayarak oyunculara sunuyor.

Zaten oyunun geliştiricileri de Amnesia: The Dark Descent gibi bir oyuna imza attı. Oyunun gerici atmosferi sizi sürekli farklı mekanlara götürerek tazeliğini koruyor. Fakat oyunun final kısmı biraz sönük kalmış durumda, oyunun son sahnelerinde gördüğünüz olayları aşağı yukarı ortalarında da gördüğünüz için final çok tatmin etmeyebilir. Yine de oyunun sunduğu hikayenin gidişatı sizi sürekli düşüncelere sevk ediyor.

Reklam
Reklam

Yorum Ekleyin


Reklam
Reklam