İnsanoğlu on binlerce yıldır gökyüzünü izliyor. Fakat yalnızca son birkaç bin yıldır bunu bilim için yapıyor. Günümüzde her ne kadar teknoloji bir zamanlar hayal bile edilemeyecek seviyeye ulaşmış olsa da hala evreni anlama yetimiz oldukça düşük seviyede. Özellikle kara delikler hakkında ancak tutarlı tahminler yapabiliyoruz. Fakat bazı kozmik olaylar sayesinde yeni bilgilere ulaşabiliyoruz. Son olarak İki kara delik birleşti.
Bilim tarihine geçen olay: İki kara delik birleşti!
Kara delik çekim alanı her türlü maddesel oluşumun ve ışınımın kendisinden kaçmasına izin vermeyecek derecede güçlü olan, büyük kütleli bir gök cismi olarak nitelendiriliyor. Başka bir deyişle uzayda belirli nicelikteki maddenin bir noktaya toplanması ile meydana gelen bir nesnedir. Işığı yansıtmak yerine içine çektiği için de bu kara delik olarak adlandırılıyor.
Bu sebepten dolayı her ne kadar doğrudan gözlemlenemiyor olsa da çeşitli dalga boylarını kullanan özel teknolojiler sayesinde dolaylı gözlem yapılabiliyor. Hatta geçtiğimiz yıllarda eliptik gökada Messier 87’nin merkezinde Güneş’ten 7 milyar kat fazla kütleye sahip bir kara delik görüntülendi. Bu da bilim tarihi için bir ilk oldu.
Kara deliklerin çarpışması- birleşmesi aslında daha öncede yaşanan ve dolaylı olarak gözlemlenen bir durumdu. Fakat bu seferki kaydedilen kara delik birleşmesi eşi benzeri olmayan uzay-zaman dalgaları yaydı. Dolayısıyla morfolojisi ve patlama yapısı öncekilere göre oldukça farklı. Bu da astrofizikçilerin duruma bakış açısını değiştirmesine neden oldu. Konuyla ilgili yapılan açıklamaların bazıları şu şekilde:
Almanya’daki Jena Üniversitesi’nden astrofizikçi Rossella Gamba:
“Morfolojisi ve patlama benzeri yapısı önceki gözlemlerden çok farklı. GW190521 başlangıçta birbirine neredeyse dairesel yörüngeler boyunca yaklaşan, hızla dönen iki ağır kara deliğin birleşmesi olarak analiz edildi, ancak onun özel durumu bizi başka olası yorumlar önermeye yöneltti.“
Gökbilimci Alessandro Nagar:
“Olayla ilişkili sinyalin şekli ve kısalığı iki kara delik arasında, spiral bir fazın yokluğunda meydana gelen ani bir birleşme olduğunu varsaymamıza yol açtı.”
Gökbilimci Matteo Breschi:
“Son teknoloji analitik yöntemler ve sayısal simülasyonların bir kombinasyonunu kullanarak kesin modeller geliştirerek, bu durumda oldukça eksantrik bir birleşmenin gözlemi daha önce öne sürülen diğer tüm hipotezlerden daha iyi açıkladığını bulduk.”
Siz bu konu hakkında ne düşünüyorsunuz? Görüşlerinizi yorumlarda bizlerle paylaşmayı unutmayın!
{{user}} {{datetime}}
{{text}}