Teknoloji, her geçen saniye dünyanın çeşitli ülkelerinde insanoğlu için durmaksızın daha ileriye taşınıyor. Sadece bir kıvılcımdan doğabildiği gibi kapsamlı araştırmalar sonucunda da geliştirilen parlak fikirler, insanın hayatını hemen her yerde daha keyifli ve daha kolay bir forma ulaştırma konusunda hedefe ulaşmaya devam ediyor.
Teknoloji eğilimlerinde karakteristik özelliklerin etkilerinin olması ise yadsınamaz bir gerçek. Peki Türk insanı için teknoloji karakteristik yönleri çerçevesinde hangi noktada? Aslında çok geniş bir çerçeveye sahip bir tanım teknoloji, ancak bazı kenarlarından bakıldığında dahi insanımızın karakteristik özelliklerinin teknoloji algısına az-çok etki ettiğini görebilimek mümkün.
Örneğin dünya geneli baz alındığında belki de en sıcak karakterlerin bir yumak gibi buluştuğu Türkiye’de konuşmaya, paylaşmaya doğuştan meyilli halkın sosyal medya platformlarına ilgisi de hemen tüm ağ türleri için en üst seviyelerde. Beklentilerle, karakteristik yapılarla orantılı şekilde…
Facebook, Twitter gibi sosyal ağların en çok kullanıldığı ülkelerden biri Türkiye. Hatta dünya üzerindeki dilleri kapsayan bir kategorilendirme yapıldığında Türkçe, en fazla Tweet atılan altıncı dil. Gençlerin %86’sı sosyal medyaya günde en az bir kere; %72’si ise her gün birkaç kere bağlanıyor.
Her üç gençten birisi sosyal medyada en az üç saat geçirmekte. Özellikle 15-17 yaş grubu, bekarlar ve ortaöğretim ve altı mezunlarda bu oran daha yüksek. Araştırmanın çarpıcı verileri arasında yer alan diğer bir bulgu ise sosyal medyada altı saat ve üzeri vakit geçirenlerin oranı. Araştırmaya katılan gençlerin %13’ü sosyal medyada 6 saat ve üzeri vakit geçiriyor. Bu durumlar bir bakıma DNA özelliklerimizin sonucu olduğu gibi bu kalıtımın meydana getirdikleri de durumla önemli paralellikler taşıyor.
Facebook gibi ağlara ilgi duyan Türk insanı, sosyal medyaya yönelimini hemen her yerde sağlayabilecek teknoloji aygıtlarına yoğun şekilde ihtiyaç duyuyor örneğin. Akıllı telefon satışları Türkiye’de her geçen yıl artarken tablete ilgi de çok yüksek hızla artış gösteriyor.
{pagebreak:::: 2}
Konuşmaya, anlatmaya verdiğimiz önemi spora da veriyor muyuz? Karakteristik özellikler arasında spor-hareketlilik-sağlık üçgeni Türkiye’de çok fazla ilgi gören, gelişim gösteren bir alana mı sahip? Üçgenin gelişim göstermekle beraber Türk toplumuyla tam olarak uyuşmadığı aşikar, örneğin biraz şişmanız, halk sağlığı üst seviyede değil. En genel sonucuyla ortalama yaşam süresi baz alındığında Türkiye’de durum daha iyi olabilirdi.
Buna karşın global eğilimler aksi yönde ilerliyor. Avrupa’da daha uzun süre hayatta kalınabilmesinin önünü açan spor, sağlıklı beslenme gibi faktörler hızla artan bir ilgi ile aynı yönde. Bu faktörler Türkiye’ye ne ölçüde yaklaşır? Bu sorunun yanıtı için pozitif bir bakış açısı gerekli, umuyoruz daha sağlıklı bir hayat için gereksinimler arasındaki daha fazla spor yapma kavramının içinde kendimize bir yer buluruz.
Spora yönelimi artan bir Türkiye en büyük arzumuz. Bu durumda, sporun hayatın içinde yer aldığı gerçeği teknolojiyede yansıyacak. Teknoloji konusunda sporun ekseninde hareket eden aygıtlar Türkiye’de daha fazla ilgi görecek. Bu aygıtların yavaş yavaş Türkiye’deki teknoloji raflarında yer almaya başlamasıyla beraber daha sağlıklı bir hayatı tetiklemesi dileğimiz.
:: Spora yeterince vakit ayırdığınızı düşünüyor musunuz?
{{user}} {{datetime}}
{{text}}