Yapılan çeşitli araştırmalarda iş dünyasının temel değerleri değişiyor. Organizasyon şemaları yenileniyor, inovasyondan (yenilikler) bahsediliyor ve şirkete değer yaratma konuşuluyor. Rekabete ayak uydurmak için açık olmak gerekiyor. Ayrıca birbirleriyle haberleşen ve sanal bir bağ kuran şirketlerin oluşması şart. Bu da gözleri yine internete çeviriyor. Çünkü bilgi teknolojilerini birbirine bağlayan en önemli unsur, kuşkusuz internet.
Web 2.0/3.0 kesinlikle geleceğin sosyal ve ekonomik devrimi. Web 2.0 sadece içeriğin daha iyi sunulması değil, birçok cihazın birbirine bağlanması için büyük bir önem taşıyor. Tabii burada genç neslin rolü de büyük bir önem taşıyor. Günümüzün gençleri, ebeveynleri sayesinde, teknolojiyle çok daha erken tanışıyor. Bu gençler, teknolojilerle tanışmakla kalmıyor, daha korkusuz bir şekilde servis ve hizmetleri de kullanmayı öğreniyor. PC’yi kaynaklara ulaşmak veya haberleşmek için kullanıyorlar. Bazılarımız gibi PC’yi akıllı bir daktilo gibi görmüyorlar.
Bu esasında göz ardı edilmemesi gereken bir durum. Çünkü internetin diğer bir avantajı, şirketlerin açık olmasını sağlaması ve bu sayede de çok daha kolay bir şekilde işbirliğine gidilebilmesi. Bir şeyini gizlemeyen ve bilgiyi paylaşmayı seven kişiler burada önemli bir rol oynayacak. Ne de olsa işbirliğini bilmeyen ve bilgisini paylaşmayan ve tek başına hareket eden şirketler, yakın gelecekte bu rekabetten geri düşecek. Araştırma, ürün geliştirme veya yenilikler, mutlaka bir ağ yapısının içinde olmalı. Şirketler bu ağda bilgilerini paylaştıkları gibi, ürün ve teknoloji gelişimini de bir birlik içinde yapmalı.
Gelecekte, içine kapanık olmayan, kaynakları paylaşan ve işbirliğine giden şirketler büyük başarılar elde edecek. Benzer bir durum insanlar için de geçerli.
Bunun günümüzde çok güzel örnekleri var. Hepimizin bildiği USB teknolojisi, birçok şirketin beraberce ortaklaşa çalışması sonucu ortaya çıktı. USB’nin başarısı daha da gelişti ve günümüzde USB 3.0 teknolojisi ile tanıştık.
Diğer bir örnek Kanadalı Goldcorp şirketinin internete açılması ile yakaladığı başarı. Goldcorp‘un Jeologları altın rezervlerini bulmakta güçlük çekmesi sonucu, gizli olan Jeoloji verileri internette yayınlandı. Goldcorp bu verileri kendi sayfasına koyarken altın rezervi bulan kişilere yarım milyon dolar ödül vereceğini taahhüt etmesiyle, tam 1000 kişi başvurdu. Goldcorp bu yöntem sayesinde tam 3.5 milyar dolarlık altın rezervleri buldu.
Bilgisayarlar 2020’de Akıllı Olacak
Birçok araştırmaya rastlamak mümkün. Bilgisayarlar 2020 yılına kadar akıllı olacağını herkes söylüyor. Bilgisayarlar aptal makine kavramından kurtulacak ve insanlara gerçekten yardım eden cihazlar olacak. Özellikle haberleşme alanında bir devrim yaşanacak.
Bu, esasında hayal değil çünkü geriye baktığımızda bilgisayarların son 12 yıldaki performansının 1000 kat yükseldiğini söyleyebiliriz. Bellek kapasitesi veya sabit disk kapasitelerindeki artış da benzer bir ivme gösteriyor. Bu verileri 2020 yılına göre hesaplarsak, 100 Terabyte kapasiteli bir iPhone hiç de hayal değil.
Fakat bundan önemlisi kuşkusuz Open Source standardı. Açık kaynak kodu gelecekte çok büyük bir rol oynayacak. Bunun en güzel örneği Apple iPhone. Apple, iPhone’u piyasaya sürerken Apple Store mağazalarını da iPhone için açtı. Bu sanala mağazada iPhone uygulamalarını satın alabiliyorsunuz. İsteyen kişiler iPhone için uygulamalar yazıp bu mağazalarda satışa çıkartabiliyor. Neticede ilk başlarda yüzlerce olan yazılımlar inanılmaz derecede büyüdü. Çok fazla olan uygulama sayısı, iPhone’un satışlarını artırmakla kalmadı, Apple’ın yazılım satışını da müthiş bir şekilde yükseltti.
Gelecekte Bizi Neler Bekliyor
Orman yangınlarını söndüren robotlardan tutun, sizinle konuşan afişlere kadar birçok fikir görmek mümkün. Bunların çoğu size saçma gelebilir. Fakat endüstri farklı bir şey yaratmak için ellerini sıvamış durumda. Örneğin bilgisayarlara dokunmadan onları yönetmek kesinlikle hayal değil. Bunun örneklerini Almanya’da (Toshiba) görmüştüm.
Akıllı alışveriş merkezlerini görmemiz an meselesi. RFID (Kablosuz haberleşme) teknolojisini kullanan bu merkezler sayesinde kasa kuyruğu sona eriyor. Alışveriş arabasına doldurduğunuz ürünleri hesaplayan RFID sistemi, mağazadan çıktığınızda hesabı kredi kartından otomatik olarak düşüyor.
Duygu ve hislerle hareket eden robotlarla 2020’de tanışacağız. Siemens araştırmalara tam gaz devam ediyor. Bundan da önemlisi vücudunuza enjekte edeceğiniz bir BioSilikon yongası (Intel) sayesinde, hücrelerinizi kansere karşı test edebilmeniz. Bu yonga kablosuz haberleşme teknolojisi yardımıyla test verilerini, ev doktorunuza gönderecek ve erken teşhis yöntemi ile daha rahat bir hayat yaşayacaksınız.
Bu örnekleri elbette çoğaltmak mümkün. Ama esas önemli olan nokta açık olmak ve işbirlikleriyle kaynakları paylaşmak. Kapalı kutu modeli eskilerde kaldı. Kendi Network’ünü kuran şirketler, internette bulunan sayısız insanlardan faydalandığı gibi, yeni ürünler geliştiriyor ve bu sayede de yeni pazarlar yaratıyor.
:: Geleceği nasıl görüyorsunuz?
{{user}} {{datetime}}
{{text}}