Teknoloji Haberleri - ShiftDelete.Net
Reklam
Reklam

Zaman algımızı değiştiren İzafiyet Teorisi nedir?

Ana sayfa / Teknoloji Haberleri

Algılayabildiğimiz üç boyutlu uzay ile birlikte algılayamadığımız dördüncü bir boyut daha bulunur. Zaman algımızı değiştiren İzafiyet Teorisi hakkında merak edilenleri ve bilinenleri derledik.

Kara delikler hakkında bilinen her şey

Evren ve uzay hakkında en merak edilen konulardan birisi de hiç şüphesiz kara delikler. Sizler için kara delikler hakkında bilinenleri ve ortaya atılan teorileri derledik.

Zaman algımızı değiştiren İzafiyet Teorisi nedir?

En, boy ve derinlik içeren algılayabildiğimiz üç boyutlu uzay ve maddeye ek olarak, bizim direkt olarak algılayamadığımız dördüncü bir boyut olarak zaman da bulunur. Peki herkesin zaman algısının farklı olarak işlediğini söylesek, buna karşı tepkiniz nasıl olurdu? Zaman algımızdaki farklılıkları açıklamaya çalışan İzafiyet Teorisi ile bunu açıklamaya çalışan ikizler paradoksuna hep birlikte göz atalım.

Reklam
Reklam

İzafiyet Teorisi nedir?

Albert Einstein’in E=mc² formülü, bu teorinin en önemli bileşenlerinden birisi olarak öne çıkıyor. Enerji = kütle x ışık hızının karesi olarak da tanımlayabileceğimiz formül, zamanın ne kadar değişken olabileceği yönünde önemli ipuçlarını da bizlere sunuyor. Bu teoride temel olarak zamanın izafi olduğu yani kişiye göre göreceli bir hal aldığı anlatılıyor. Gelin detaylara hep birlikte göz atalım.

Zaman kişiye göre nasıl farklılık gösterir?

Bir maddenin kütle çekimine ve ışık hızının sınırına yaklaştıkça, zaman kişiler ve maddeler için yavaşlar. Mümkün olmasa da eğer ışık hızında hareket etmeyi başarırsanız, zaman kavramı sizin için yok olmuş olur. Peki bu ne demek oluyor?

Termodinamik yasasına aykırı kuazi parçacık keşfi

Geçtiğimiz yüzyıl içerisinde ortaya çıkartılan araştırmalar, kuantum evreninde fizik kurallarının farklı bir şekilde işlediğini ortaya koymuştu. Termodinamik yasalarına aykırı kuazi parçacık keşfedildi!

Örneğin ışık hızına çok yakın hızlarda seyahat etmeyi başarırsanız ya da kütle çekim kuvvetinin çok yüksek olduğu bir maddenin, gezegenin veya karadeliğin çok yakınında bulunursanız, zaman sizin için yavaşlamaya başlar. Fizikçilerin en önemli fenomenlerinden ikizler paradoksu da bu durumun basit bir şekilde açıklanması için sıklıkla kullanılır.

İkizler Paradoksu nedir?

Işık hızına yakın hızlardaki hareketleri inceleyen Özel Görelilik, İzafiyet Teorisi’ni açıklarken ikizler paradoksuna sıkça başvurur.

Örneğin dünyada bulunan Arda ve Ali adında, aynı yaşlarda iki kardeş olsun. Bu iki kardeşten Arda’yı bir uzay aracına bindirip, ışık hızına yakın hızlarda uzayda belirli bir süre boyunca seyahat ettirelim. Bu durumda Arda dünyaya geri döndüğünde, kendisi için zaman daha yavaş aktığı için Ali’den daha genç bir halde kalacaktır.

Evrenin gizemli gücü karanlık enerji nedir?

Kütle çekimi ile kıyasıya bir rekabet içinde bulunan karanlık enerji, evrenin sürekli olarak genişlemesindeki ana faktör olarak görülüyor. Karanlık enerji hakkında bilinen tüm detayları derledik!

Bu durumu biyolojik olarak düşünüp uzun yıllara uyarladığınızda Ali’nin yaşlı bir görünüm aldığında, Arda’nın orta yaşlı biri gibi görüneceğini düşünebilirsiniz. Teorik olarak hesaplandığında ışık hızının yüzde 99,9’u hızda seyahat ederseniz, dünyadaki her 100 saniye sizin için dört buçuk saniyeye eşit olacaktır.

İzafiyet yalnızca zaman için mi geçerli?

Uzay pek çok gizem ve bilinmeyen ile dolu. Ancak şu an için bilindiği kadarıyla izafi olduğu düşünülen tek şey zaman değil. Zamanla birlikte uzayın da izafi olduğu düşünülüyor. Einstein’e göre uzayda seyahat sırasındaki hızınız arttıkça, gideceğiniz yerin mesafesi azalıyor. Yani saatte 100,000 km hızla a noktasına gittiğinizde ve saatte 1,000,000 km hızla a noktasına gittiğinizde, bulunduğunuz yer ile a noktası arasındaki mesafe farklı oluyor.

Evrenin sonu hakkında dikkat çeken üç ilginç teori

Evrende bulunan her şeyin bir sonu olduğunu düşünürken, evrenin sonu yok dememiz biraz yanlış bir düşünce olur. Sizler için evrenin sonu hakkında dikkat çeken üç teoriyi derledik!

Peki siz bu konu hakkında ne düşünüyorsunuz? Bu türdeki popüler bilim konuları ilginizi çekiyor mu, bu tip yazılara devam edelim mi?

Reklam
Reklam

Yorum Ekleyin


Reklam
Reklam