kirliliğini engellemek için kurumun yöneticilerinden en net bilgileri
almak için kendilerine ulaşmaya çalıştım. Her şey bir anda başladı ve
nereye düştüğümü daha sonra idrak edebildim. Bu yazıya, "Bir internet
masalı" mı desem, "Bir Türkiye masalı" mı desem bilemiyorum. En iyisi,
Telekomünikasyon Kurumu’nun kendisine olan erişimi nasıl engellediğini anlatayım.
Başımıza Gelenler
Öncelikle, Telekomünikasyon Kurumu’nun web sayfasına ulaştık. http://www.tk.gov.tr/ adresinden ve telefon bilgilerini aldık.
Telefon ile ulaşmayı denedik ve gazeteci olduğumuzu belirttikten sonra
kurum başkanının sekreterine yönlendirildik. Sekreter hanım, bu konuyla
Telekomünikasyon İletişim Başkanlığı’nın ilgilendiğini söyledi ve web
sitesi adresi verdi.
http://www.tib.gov.tr/ adresine girdik ve iletişim sayfasından telefon
numarasını alarak irtibata geçmek istedik. Telefonu açan kişi, kurum
başkanı Osman Nihat Şen’in sekreterinin telefonunu verdi. Sekreter
hanımı aradık, gazeteci olduğumuzu belirttik ve durumu kısaca izah
ettik.
Hanımefendi, konuyu sayın başkanın basın müşavirinin çözeceğini
bildirdi ve bir telefon numarası daha verdi.
Basın müşavirini aradık, sekreteri açtı. Kendisine bir kez daha durumu
izah ettik. Sonrasında basın müşavirinin izinli olduğunu açıkladılar. Ne
yapabileceğimizi sorduk, kendilerine bir e-posta yazmamızı rica
ettiler.
E-postamızın akıbeti hakkında bilgi almak istedim. Bu sefer de
"Değerlendireceğiz. Onay aldıktan sonra da basın müşavirine
göndereceğiz." dedi.
Değerli okuyucular, bu telefondan sonra YouTube, Google yalan oldu
tabi. İnternetin musluğunu tutan bu kuruma erişemedikten sonra,
Google’a YouTube’a erişmişim ne yazar.
:: Bu konuyu forumda tartışalım. Gürüş belirtmek için tıklayın.
{{user}} {{datetime}}
{{text}}