Büyük birader’in gözü üstünde! Bir distopyadan fırlamış gibi duran laptop ve telefon kameraları izleniyor mu sorusu ve onları kapatma fikri uzun zamandır var olan, üstelik epey de endişe duyulan bir konu. Gerçekten izleniyor muyuz, CIA bizi takip ediyor mu, yoksa hackerlar mı peşimizde? Hatta bunlar Cem Yılmaz’ın Muhittin Topalak espirisine bile konu olmuştu bir keresinde. Geçtiğimiz yıllarda ise Mark Zuckerberg’in dahi laptop kamerasını kapadığına da şahit olduk. Peki, sıradan insanlar olarak bizler, laptop ya da akıllı cihaz kameralarımızı neden örtmeliyiz?
Laptop ve telefon kameraları neden kapatılmalı? Kapatılmazsa ne olabilir?
Öncelikle cihaz kameralarından izlenebiliyor olma ihtimalimizi halen ciddiye almayanlar için birkaç örnekle başlayalım. 2013 yılına gideceğimiz bu örnekte, İngiltere merkezli bir hacker grubu ülkedeki kadınların laptop kameralarını virüslü mailler yoluyla ele geçirmiş ve çektikleri görüntülerin tanesini 1 dolar karşılığında çeşitli mecralarda satmış. Belki aklımıza ilk olarak laptop kameramızın ele geçirildiğine dair şantaja uğramak gelse de, bundan haberimizin olmayışı hacker’lar için çok daha karlı. Yani bir şekilde laptop ve telefon kameraları hack’lenmiş olsa, muhtemelen ruhumuz bile duymayacak.
Yine 2013 yılında Miss Teen USA güzellik yarışmasıyla ünlenen Cassidy Wolf, bir lise arkadaşının bilgisayarına soktuğu zararlı yazılım sayesinde kamera mağdurları arasıan ismini yazdırmış. Arkadaşı tarafından kamera önünde yaptığı her adım izlenen Wolf, bir gün sosyal medya hesabına giriş yapıp fotoğraflarını gördüğünde olaydan haberdar oluyor ve uzun bir süre de şantaja uğruyor.
Tuvalete bile akıllı telefonlarla girerken…
Öte yanda, yıllar geçip teknoloji hayatımızın daha derinlerine girmeye başladıkça, laptoplardan çok daha fazla özel hayatımıza dahil olan akıllı telefonlarla tanıştık, ki bazılarımızın tuvalete bile akıllı telefonlarıyla girdiğine şüphe yok. 2018 yılında Amerikalı siber güvenlik uzmanı Tarah Wheeler, akıllı telefonların bilgisayarlara göre çok daha açık hedefler olduğunu belirtiyor. Ayrıca kişisel verilerini korumak için karmakarışık şifreler ve çeşitli güvenlik önemleri koyan insanlara da şöyle sesleniyor: “Kişisel verileriniz laptop ve telefon kameraları tarafından gösterilenden çok daha azını içeriyor.”
Google’ın konuşmalarımızı dinleyip buna göre reklamlar çıkardığına dair söylentiler artarken, bir yandan da Alexa’nın ev içinde konuşulan her şeyi ‘kullanıcı deneyimini geliştirmek için’ dinlediği de geçtiğimiz günlerde dikkat çekti. Bu şartlar altında korkmamız gereken belki de hackerlardan öte özellikle kamera izni verdiğimiz yazılımların ve cihazlarımızın üretici şirketlerinin ta kendisi. Yine de her iki şekilde de laptop ve telefon kameraları özel hayatımızın gizliliğine en büyük darbeyi vurma potansiyelini taşıyor. Bu sorundan kurtulmak için ufak bir bant yeterli olsa da, daha estetik yollardan izlenmenin önüne geçmek içinse kamera kapatıcı aparatlar da piyasada bulunabiliyor.
{{user}} {{datetime}}
{{text}}