Dünyada müziğin dijitalleşmesi sırasında ortaya çıkan sıkıntılar Türkiye’de de yaşanıyor. Ancak sektör her şeye rağmen bu dönüşümün yeni fırsatlar getireceğini düşünüyor.
Turkcell Teknoloji Zirvesi’nin ilk gününde yapılan oturumlardan biri de müzik konusundaydı. Berna Şamiloğlu, Mine Aksoy, Yüce Zerey, Mehmet Tez ve Fuat Güner’in konuk olarak katıldığı oturumun konusu Müzik Dinleyicisi, Sanatçı ve Marka Üçgeninde Neler oluyor idi.
Oturumda en çok konuşulan konulardan biri ise telif meselesi oldu. Tüm dünyada dijital müziğin gelişmesiyle beraber ortaya çıkan değişimler elbette bu sektörü ciddi anlamda etkiledi. Dijital müziğin en önemli etkisi artık albüm yerine şarkıların ön plana çıkması oldu. Panele katılan konukların tamamı bu etkinin Türkiye’de de yaşandığını kabul ediyor. Artık kimse bir albüm almak istemiyor. Bunun yerine tek tek şarkılar dinleniyor ve satın alınıyor.
Oturumun konuklarından olan MFÖ grubundan Fuat Güner, telif hakları konusuna dikkat çekerken, bunu berber dükkanı örneği ile anlattı. Berber dükkanında sizi tıraş ederken müzik çalarsa bir telif ödemek zorunda olduğuna işaret eden Güner, buradaki rakamların çok büyük olmadığının da altını çizdi. Henüz Türkiye’de böyle bir mantığın oturmadığını belirten Güner, yavaş yavaş bu anlayışın hakim olmasını beklediklerini de sözlerine ekledi.
Müzik sektöründeki haklarını koruyan BMG Taxim Edisyon Genel Müdürü Mine Aksoy ise sektördeki önemli bir soruna dikkat çekti: Birden fazla kurumun telif istemesi. İşletme sahiplerinin ayrı ayrı müzik kuruluşlarının gelip telif istemesinden rahatsız olduğunu dile getiren Aksoy, dünyada bu sorunların çözüldüğünü ve yüzde 65-70 gibi oranların eser sahibine geri kalan miktarın ise komşu hakları olarak tabir edilen müzisyen ya da diğer kişilere aktarıldığını belirtti.
Mine Aksoy’un değindiği bir diğer konu ise insanların bilinçlenmesi konusu idi. Telif konusunda toplum olarak bilinçlenmemiz gerektiğini söyleyen Aksoy, ‘bu sadece Kültür Bakanlığı’nın değil aynı zamanda Milli Eğitim Bakanlığı’nın da eğilmesi gereken bir konu’ dedi.
Fuat Güner’in sektörü eleştirdiği bir diğer nokta ise radyolardı. Güner eskiden radyo DJ’lerinin bir albümdeki bütün parçaları tek tek çalıp yorumladığını hatırlatırken artık plak şirketlerinin de baskısıyla klibi çekilen şarkıların çalındığını ve albümdeki diğer şarkıların geri planda kaldığını vurguladı.
Dijital müzikten geri dönüş olmaz
Sanatçı Fuat Güner artık dijital dünyadan geri dönüş olmayacağını kesin olarak ifade ediyor. ‘Hep beraber bu dijital platformlarda dans edeceğiz’ diyen Güner’e göre bu yeni düzen için hukuksal bir sistem oturtulmak zorunda. ‘Herkes telifini ödesin ki sanatçılar işlerine devam edebilsin’ diyen Güner, bu bilincin topluma yayılması gerektiği konusunun altını çizdi.
Telif konusunda örnek de veren Güner, Bodrum’da 20 odalı bir otelin 1 yılda ödeyeceği müzik telifinin 360 TL olduğu, bunun da günlük 1 TL’ye tekabül ettiğini verdiği örnekle açıkladı.
Oturumda konuşmacılardan müzik yazarı Mehmet Tez ise müziğin ucuzladığını düşünüyor. Tez’e göre müzik aynı zamanda daha kısaldı. Artık insanların zamanı az olduğu için 3 dakika ile sınırlanıyor müzikler. Ayrıca genelde kulaklıkla dinlendiği için master aşamasında bu tarz cihazlar için özel düzenlemeler yapılıyor. Dijital dünyada artık ayda 10 TL’ye Spotify’dan sınırsız müzik dinlenebildiğini belirten Tez, müzik endüstrisini besleyen en önemli şeyin konserler olduğunu da belirtiyor.
Dijital müzik konusu dünyada olduğu gibi Türkiye’de mevcut durumu değiştiriyor. Bunun soncu olarak ülkemize has bazı sorunların da ortaya çıktığı aşikar. Bu sorunları aşmak içinse toplumsal bilinç, ortak çalışma ve regülasyonların oluşması gerekiyor ki herkesin mutlu olacağı bir ortam sağlansın.
:: Dijital müzikteki dönüşüm, sanatçıları negatif etkilemeden nasıl sağlanır?
{{user}} {{datetime}}
{{text}}