İşletim sistemlerinin birbirlerine göre avantajları ve dezavantajı olan pek çok konu bulunuyor. Fakat Android, uzun bir süredir pazarın büyük çoğunluğunu hakimiyeti altına almış durumda. Peki kullanıcılar neden bu kadar seviyor ve siz neden iOS yerine Android tercih etmelisiniz?
iOS yerine Android almak için 10 sebep!
- Her bütçeye hitap eden cihazlar
- Kişiselleştirme
- Multitasking/ Çoklu görev desteği
- Launcher
- Özel ROM’lar
- Google Asistan
- Daha fazla ücretsiz uygulama ve oyun
- USB type C
- Kulaklık Jakı
- Artırılabilir bellek
Her bütçeye hitap eden cihazlar
Android cihazların iPhone’lara göre en büyük avantajı şüphesiz fiyatları olacaktır. Piyasada çok fazla marka ve ürün olduğu için bütçeniz ne kadar olursa olsun, giriş, orta ve üst segment cihazlar arasında size uygun olanı bulabilirsiniz. Hatta çoğu marka, oldukça yakın fiyat aralıklarıyla rekabet içerisinde bulunuyor. Dolayısıyla birden fazla seçeneğiniz olacaktır.
Kişiselleştirme
Android’in güçlü noktalarından biri her zaman izin verdiği kişiselleştirme düzeyi olmuştur. Apple, daha homojen bir yazılım ve donanım deneyimi sağlamak için varsayılan uygulamaların kontrolünü elinde tutarken Android, kendi kişiselleştirme düzeyinizi seçmenize olanak tanır. Bu sayede, canlı duvar kağıtları gibi basit şeylerden alternatif klavyelere ve özel ROM kurulumlarına kadar istediğinizi yapabilirsiniz.
Multitasking/ çoklu görev desteği
Google, Android üzerinde görevlere erişim biçiminde yıllar içerisinde oldukça önemli bazı değişiklikler yaptı. Bu sayede akıllı telefonunuzda ekranı bölebilir ve iki uygulamayı aynı anda kullanabilirsiniz. Örneğin, bir YouTube videosu izliyorken aynı anda WhatsApp mesajlarınıza cevap verebilirsiniz.
Aslında Apple’da iOS işletim sistemlerinde benzer bir özelliği kullanıma sundu. Fakat iPadOS’da olduğu gibi desteklenen uygulama sayısı yüksek değil. Dolayısıyla bu noktada, yıllardır bu sistem üzerinde çalışan Android bir adım öne geçiyor.
Launcher
Launcher desteği, bazı Android kullanıcılarının vazgeçilmez tercih sebebi olabilir. Çünkü cihazınızın, Apk veya Play Store üzerinde bulunan uygulamalardan tercih ederek istediğiniz gibi görünmesini sağlayabilirsiniz.
Ana ekrandan menülere, hatta simgelere kadar pek çok şeyi istediğiniz gibi değiştirebilirsiniz. Örneğin, cihazınızda Windows 10 yüklüymüş gibi kullanabilirsiniz. Ya da sadece kullandığınız bir kaç uygulamayı ön plana çıkararak en yüksek seviyede sadeliğe ulaşabilirsiniz.
Özel ROM’lar
Android’in iOS’tan daha iyi olmasının bir başka nedeni de isterseniz cihazınızla birlikte gelen yazılımı özel bir ROM ile değiştirebilmenizdir. Bu aslında yeni bir işletim sistemi kurmaktır ve birçok Android kullanıcısı bunu, üreticilerin Android platformunun en son sürümüne yükseltme konusunda yavaş olması veya desteği bırakması nedeniyle tercih edebiliyor.
Google Asistan
Google, asistan hizmetini iOS uygulamasına entegre etmiş olsa da yalnızca Android’de kullanabileceğiniz bazı özellikler sunuyor. Siri ile kıyaslandığında iki tarafında kendi avantajları olduğunu görüyoruz. Fakat Google Asistan’ın hem kullanımının daha kolay olduğu hem de bir işlemin sonunda ortaya çıkanların kullanıcının isteğine daha yakın olduğu konusunda genel bir kanaat mevcut.
Daha fazla ücretsiz uygulama ve oyun
Google, kendi mağazasındaki uygulamalar konusunda Apple’dan daha az kısıtlayıcıdır. Ayrıca, uygulama ve oyun sayısı ile birlikte, ücretsiz içerik sayısı da daha fazla. Bununla birlikte, Android, bilinmeyen kaynaklardan uygulama yüklemenize de olanak sağlıyor.
Dolayısıyla, Play Store kullanmadan da Apk şeklinde pek çok oyun ve uygulamayı bulabilirsiniz. Fakat Apple, eğer mağazasından bir uygulamayı kaldırmışsa, bir daha yükleme şansınzı olmayacaktır.
USB type C
Android dünyası, bir süre önce USB-C’ye geçmeye başladı. İlk önce amiral gemisi modellerinde gördüğümüz bu yenilik, girişten üst segmente kadar tüm cihazlar için bir standart haline geldi. Hatta Microsoft’tan Apple’a kadar pek çok üretici, tablet ve bilgisayarlarında bile Type-C girişini ve adaptörlerini kullanmaya başladı.
USB Type-C’nin beraberinde getirdiği pek çok yenilik ve geliştirme bulunuyor. Örneğin işlemcisi ve adaptörü tarafından desteklenen bazı Android cihazlar, yalnızca 15 dakika içerisinde bataryanızı tamamen doldurabiliyor. Buna ek olarak, veri aktarım hızı konusunda da rakip tanımıyor.
Kulaklık Jakı
Günümüzde pek çok akıllı telefon üreticisi akıllı telefonlarından 3.5 mm Jak girişini kaldırdı. Bu, aslında Apple’ın iPhone 7 serisiyle birlikte, AirPods satabilmek için yaptığı bir hamle olarak değerlendiriliyordu. Dünyada satılan toplam AirPods sayısı göz önüne alındığında başarılı da olduğunu söyleyebiliriz. Fakat hala direnen ve giriş, orta ya da üst segment dinlemeden kulaklık jakına yer veren üreticiler mevcut.
Artırılabilir bellek
Android telefonların neredeyse tamamı, SD kart girişiyle birlikte geliyor. Dolayısıyla, cihazın hafızası kaç olursa olsun, dilediğiniz zaman, desteklediği oranda bir hafıza kartı takarak (örneğin Samsung 1TB’a kadar destekliyor) akıllı telefonunuzun hafızasını artırabilirsiniz.
Öte yandan Apple, düşük hızlı hafıza kartı kullanımının cihazın performansını düşürebileceğini öne sürerek iPhone’larına ilk çıktığı günden beri artırılabilir hafıza desteği sunmuyor. Bunun yerine yüksek bir meblağ ödeyerek daha yüksek depolama alanı sunan cihazları almanız veya bulut sistemine üye olmanız için ısrar ediyor.
Siz bu konu hakkında ne düşünüyorsunuz? Görüşlerinizi yorumlarda bizlerle paylaşmayı unutmayın!
{{user}} {{datetime}}
{{text}}