Teknoloji Haberleri - ShiftDelete.Net
Reklam
Reklam

Neyi Kimden Koruyorsunuz?

Ana sayfa /

Her ne kadar şirketlerin güvenlik ihtiyaçları farklı olsa da son kullanıcı seviyesinde uygulanan sayısal hak yönetimi sistemlerinin artık suyu çıktı kanısındayım. İşin kötü tarafı, kullanıcıların başlarına geleceği tahmin edememesi ve üreticilerin de bu konuda kendilerinin ve iş ortaklarının çıkarları yönünde sürekli bastırması. Sonuçta olan yine son kullanıcıya oluyor.

Dün yazdığımız bir haberde, Microsoft’un MSN Music sisteminin sertifika sunucularını devre dışı bırakması sebebiyle, kullanıcıların elindeki müzik dosyaları sertifikalarını bilgisayarlarına indirmezlerse, dinlenilemez hâle gelecek. Daha da kötüsü, sertifikaları bilgisayarlarına indirseler bile, yeni bir işletim sistemi kurduklarında yine dosyalar erişilemez hale gelecek. Yanlış anlamayın, bu şarkılar zamanında para karşılığı satın alınmış şarkılar.

{pagebreak::Hatasi Tasariminda}
Hatası Tasarımında!

Reklam
Reklam

Zamanında Özgür Yazılım Derneği (FSF, Free Software Foundation) tarafından başlatılan Defective By Design adlı kampanya sayesinde sayısal hak yönetimi düzenli şekilde protesto ediliyordu. Bundan en çok nasibini alan firma ise, en çok miktarda sayısal hak yönetimiyle korunmuş şarkıyı ve bu şarkıların dinlenebileceği ürünleri satan Apple‘dı. Her ne kadar birçok farklı üretici, dağıtıcı ve satıcıyı hedef alan kampanyalar yapılmış olsa da, Defective By Design hareketinin en büyük ses getirdiği eylemler Amerika’daki merkezi yerlerdeki Apple Store‘ların önlerinde yapılanlardı.

{pagebreak::Sorun Nerede?}
Sorun Nerede?

Günümüzde, basitçe USB veya FireWire gibi bir arabirimden bağlayıp içindeki verilere ulaşamadığınız her türlü müzik ve video çalar, satın aldığınızda bunu izlemek için çeşitli donanım gereksinimi şartları önünüze koyan filmler, satın almanıza rağmen izleyeceğiniz bir başka ortama kopyalanmasına veya başka yerde çalışmasına engel olunan müzik ve video disklerinin hepsi bir şekilde bu bahsi geçen sayısal hak yönetimi süzgecinden geçmiş ürünlerdir.

Burada rahatsızlık veren şey, yapımcı, üretici ve yayıncı şirketlerin kendi haklarını denetim altında tutmaları için son kullanıcıların haklarını büyük ölçüde görmezden gelmeleri. Ardından, bizler gibi yayınların hazırladığı "DVD’nizi  falanca oynatıcıda izleyin" başlıklı yazıları gördüklerinde de rahatsızlıklarını dile getirmekten çekinmiyorlar.

{pagebreak::Ilerlemedeki Yavaslama}
Teknolojideki İlerlemenin Freni

Kullanıcıların haklarını gözeten (veya hak yönetimi konusunda fazla sıkı davranmayan) yayıncılara konunun yansıması genellikle ürünlerinin her yerde ücretsiz ve yasa dışı yollardan dolaşması şeklinde oluyor. Öteki taraftan, çokça talep gören film veya müzikler istedikleri kadar kopya koruması arkasına gizlensin, bir şekilde yine etrafa yayılabiliyor. Dolayısıyla, talep her zaman arzdaki korumaları veya sıkıntıları aşmaya kararlı olduğu sürece, kopyalandıkça artan sayısal veri önünde gerçek bir engel teşkil etmiyor. Sadece bu işlerden pek fazla anlamayan bir kesimi mağdur ediyor ve onları kısıtlıyor.

Bu tür sebeplerden dolayı kendilerini "içerik her zaman korumalı olmalıdır" şeklinde güdüleyen teknoloji geliştiricileri de, teknolojilerin işlevsel ve ekonomik olmasından önce kullanıcıların bazı haklarını ne ölçüde gasp edebildiklerine bakıyorlar. Sonuçta teknolojinin ilerlemesinin önündeki engellerden birisi de işin satış tarafına yansıması olarak düşünülebilir.

{pagebreak::Sony’den Al Ornegi}
Sony’den Al Örneği!

Eğer gerçekten kopyalanmayacak bir şeyler üretmek istiyorsanız, ürettiğiniz biçimi bilgisayar dünyasından uzak tutup yeni bir teknoloji ve sunum biçimi oluşturmanız gerekiyor. Playstation Portable‘ın UMD biçimi, hâlen sağlam sayılır. En azından yazılabilir diskler veya yazmayı sağlayacak ürünler mevcut değil. En fazla oyunların görüntülerini alınıp, büyük sığaya sahip MemoryStick bellek kartlarında, sabit yazılımı üzerinde oynanmış makinelerde çalıştırılabiliyor.

Bilgi, bilgisayara değebiliyorsa, yayınlanması ve herkese dağıtılması kaçınılmazdır. Elbette yasadışı kopyaların üretilmesi hoş birşey değil; ama bir şekilde bunu kullanıcıların haklarını gasp etmeden yapacak teknolojiler üzerine çalışılması gerekiyor.

Bilgi için: DefectiveByDesign.org
Yazan: Berkin Bozdoğan
SDN – http://shiftdelete.net

Reklam
Reklam

Yorum Ekleyin


Reklam
Reklam