E-postaların Amansız Yarışı
Türk kullanıcılarının çoğu, dünyanın hangi e-posta hizmetini seçtiği ile fazla ilgilenmiyor. Türkiye’deki pazarın farkına ilk varan Mynet olsa da, Hotmail, Gmail, Yahoo ve diğer e-posta sistemlerinin Türkçe‘ye geçme konusunda geç kaldığı söylenemez. Elbette her e-posta sisteminin kullanıcıyı çektiği bir yanı bulunuyor; ama ilk aranan özellik Türkçe dil desteği oluyor. Bunların dışında kimisi sığasını sınırsız yaparken, kimisi de daha farklı uygulamalara yöneliyor.
Tercih Sizde Bitiyor
E-posta hizmetlerini kullanmak, biraz da kişinin hakimiyetine bağlı kalıyor. Genelde kullanıcılar, ilk tanıştığı e-posta hizmetini benimsediği için diğer e-posta hizmetlerine geçişte tedirgin oluyor. Ayrıca e-posta adresi bir süre sonra bir çok kişi tarafından bilinir hale geldiğinden, ondan vazgeçmek de haliyle zorlaşıyor.
Aslında e-posta hesabınızı bir sabit disk gibi kullanmak istemiyorsanız, e-postanın sığasıyla fazla ilgilenmemelisiniz. Zaten bu rekabet yüzünden sığalar yakında şalvar gibi olacak. Siz sadece kullandığınız e-posta hizmetinin özelliklerine hakim olmaya çalışın deriz.
E-posta sistemlerinde hız ve kullanım kolaylığı çok önem taşır. Örneğin Gmail’de gönderilen postalar iç içe gelirken, Live Hotmail’de arka arkaya diziliyor. E-posta ile sıklıkla iletişim kuran birisiyseniz, postaları ararken kendinizi bir samanlıkta bulabiliyorsunuz. Eh peki "Nerede bu iğne?". Elbette e-posta’nın arama motoru sayesinde bulabilirim diyebilirsiniz. Bulursunuz da… Ama bulma süresi aradığınız şeye göre değişecektir.
Başka bir açıdan baktığımızda, e-postaları okumak konusunda Live Hotmail farklı ve kullanışlı bir arayüz sunarken Gmail bu konuda daha basite kaçıyor. Sadece Gmail ile Live Hotmail’i ele alıyoruz diye bunların en iyisi olduğunu söylemiyoruz. Fakat yoğunlukla kullanıldıkları için karşılaştırmalar için oldukça uygunlar.
Oyunu Farklı Oynarız
E-posta hizmetini seçerken sadece onlarla çelik çomak oynuyoruz. Her bir e-posta hizmetini bir çivi olarak görüyoruz. Kim daha ileri giderse o bizim için daha iyi oluyor. İşte burada bizim için iyi olan bizim çiviye vurma şeklimizle ilgili. Tahtayı bizden farklı tutacağınıza göre, sizin mesafeleriniz daha farklı olacaktır.
Bir e-posta sistemi sizi tatmin edebiliyorsa, sizin için en iyi e-posta hizmetidir. Başkalarının bundan sonra ne dediği sizi fazla ilgilendirmemelidir. Bütün mesele hizmeti neye göre seçtiğinizde bitiyor. Bir arkadaşınız sınırsız diye tutturuyorsa; gönderin bakkala bir Mynet ya da Yahoo alsın. Davul tozu ya da minare gölgeside olur. 🙂
Merak Ettik Ve SDN’ye Sorduk
Esra Yılmaz (teknojen): Benim tercihim Hotmail’den yana olmuştu. Arkadaşlarımın bir çoğu da Hotmail’i tercih etmişti. Hotmail bana göre çok daha fazla hizmet sunuyor. Bunlar; Messenger, Live Spaces vb. hizmetler. Hotmail’in kullanımı bende alışkanlık yaptı. Gmail arayüzü bana çok soğuk geliyor. Ayırca çok fazla e-posta hesabı ile uğraşmak istemediğim için diğer hizmetlere geçmeyi düşünmüyorum.
İsmail Coşkun (isot): Aslında benim ilk tercihim Hotmail’di. Ama Hotmail’de ki hizmetin bana yetersiz geldiğini gördüğüm anda ufak bir incelemeden sonra Gmail’e geçtim. Hotmail’in kullanımı bana zor geliyordu. E-posta hesabımı çok kullandığımdan bir süre sonra kotası yeterli olmadı. Tabii şimdi 2 GB yaptı ama benim için artık çok geç. Virüs taraması, gelen postalara otomatik cevap yollayabilme, kullanım kolaylığı gibi özellikler Gmail’i tercih etmemin başında yer aldı.
Ferit Turna (chimera): Benim de ilk tercih ettiğim e-posta hizmeti Hotmail. İlk tercihim olma sebebi ise etrafımdaki bir çok kişinin Hotmail’i tavsiye etmesi ve herkesin Hotmail e-posta sistemi hakkındaki olumlu yorumlarıydı. Ayrıca Hotmail’in POP3 desteğini içinde barındırması, Microsoft Outlook, Mozilla Thunderbird Outlook Express gibi programlarla hesabımı kontrol edebilmede her zaman kolaylık sağladı.
:: Boyutu mu yoksa işlevi mi diye birbirimizi yediğimiz bu konuda forumlarımızda bize katılın.
Yazar: Volkan Taş
SDN – http://shiftdelete.net
{{user}} {{datetime}}
{{text}}