Örümcek Geldi, Hoş Geldi

Önümüze geleni test ettik desek yeridir. Bir uçan bir de kaçan kurtuldu. Aynı zamanda kendisine deplasman ziyareti yaptığım "yeni Polonyalı" dostumuz Görkem Yıldırım (PCKoloji.com) ile Varşova sokaklarını gezemeden bizleri onlarca makinenin olduğu test salonuna kapatıp birkaç saat çıkmamızı engellediler. Ben de fırsat bu fırsat diyerek yeni Spider platformunu yakından anlamaya çalıştım.

Yeni bir platformu; yani anakartı, işlemciyi ve üzerindeki yongaları sadece size verilen ön bilgilendirmelerle test edemezsiniz. Önce kendiniz bir şeyleri deneyip görmeniz gerekir. Tabii daha satış aşamasına yeni geçmiş ve tahminen çok da mükemmel olmayan BIOS’larla ve yazılımlarla bu iş daha da eğlenceli bir hâl alıyor. Gerçi açıkça söylemeliyim ki, beklediğimden daha iyi. En azından durduk yere çöken test yazılımlarıyla müşerref olmadım.

AMD’nin Spider platformu için kullandığı örümceğin sekiz bacağıyla yeni platformun arasında önemli bir bağıntı var. Dört grafik kartına kadar izin veren Cross Fire X teknolojisi ve tek sokette (AM2+) doğal dört çekirdekli işlemcinin bir araya gelmesiyle oluşan bu sekizli set ile örümceğin bacakları tamamlanmış oluyor. Açıkçası Soket F için üretilecek olan dört çekirdekli ve Coherent Hyper-Transport’lu (bağdaşık hyper transport veriyolu, işlemcileri birbirine bağlayan özelleştirilmiş bir Hyper Transport veriyoludur) Phenom FX işlemcilerini kullanacak bir sistem için ne desek boş.

Şimdilik AM2+ için sadece tek işlemci olacak ve dört çekirdekle sınırlı durumdayız. Tabii bu işlemciler Hyper Transport destekleyen tüm yongalarla beraber çalışabilecek nitelikte. Dolayısıyla Spider platformu, AMD’nin bütün platformları gibi açık bir yapıya sahip ve örneğin Centrino gibi üreticilere logo kazandıracak şekilde sistem bütünleştiricilerini yönlendirmek gibi bir durumu yok. En azından sorduğumda bana söylenen buydu. En nihayetinde Spider’ın dört çekirdek ve dört grafik kartı olduğunu söyleyebilirim.

AMD kendi platformunun temellerini atmak açsından elbette bu yeni şenlikli işlemci ve bol grafik kartlı sistemlere bir de yonga setleri üretmesi gerekecekti. Gördüğümüz kadarıyla bunu yaptı. Gerçi şimdi sınırlı sayıda bulunan bu yonga ailesine kısa süre içinde tümleşik grafikli olanlar da katılacak.

Şu an için 790 FX, 790 X ve 770 yongalarını duyuran AMD her bir sistemde gelişmiş denetimler ve PCI Express 2.0 desteği sunuyor. Ayrıca bütün bu yongalar Hyper Transport 3.0 desteğiyle işlemci ve yonga arasında muhteşem hızlarda bir veri akışı sağlıyor. Tamam o kadar da muhteşem değil; diğer taraftan bakalım Intel’in klasik FSB yaklaşımını geçebilecek bir sistem bileşenleri arası performans yakalanacak mı?

790 FX ile dörtlü, 790 X ile ikili ve 770 ile ise tek grafik kartı kullanabiliyorsunuz. Şimdilik bundan bahsedebiliriz. Daha ayrıntılı şekilde önümüzdeki makalelerde yeni yongaları anlatacağız.

AMD’nin uzunca süredir geliştirdiği ve 65 nanometre SOI (silicon on insulator, AMD’ye özgü bir işlem tekniği) teknolojisiyle gelen Phenom işlemciler çok daha yüksek enerji verimliliklerine ve geriye dönük uyumluluklara sahip durumda.

Tahminime göre tümleşik bellek denetçisi sebebiyle sıvı azotu basıp deliler gibi hız aşırtma işlemi yapılamayacak da olsa, AM2+ yuvasına sahip anakartlarda ayrık güç sistemi sayesinde Hyper Transport veriyolunu sabit tutup işlemcisi istediğiniz gibi çarpan ve FSB ile denetleyebiliyorsunuz. Bu kadar mı? Hayır. Her çekirdek kendisine özel ve kullanıcı tarafından ayarlanabilir bir hız çarpanına sahip. Yani örneğin 200 MHz çekirdek saat hızına sahip ve çarpanı 12. Çekirdeğe giden voltaj tek bir değere sahip fakat siz iki çekirdeği 9 çarpanına çekip diğer ikisini 13 çarpanına çıkarttığınızda her şey daha şenlikli oluyor. Zaman içinde bunun içinde güzel teknikleri buradan aktaracağız.

İşlemcinin ayrıntılarına daha sonra değinecek de olsak, Phenom işlemcilerinin doğal olarak dört çekirdekli geldiğini ve bu çekirdekler arasındaki veri aktarımını sağlamak amacıyla üçüncü seviye bir önbellek kullandığını belirtmeden geçmeyeyim. Aslında bu farklı çarpanlara sahip çekirdekler özelliği de özellikle güç tasarrufu konusu düşünülerek üretilmiş bir teknoloji. Tabii bunları performans için kullanmak sizin elinizde.

AMD’nin Overdrive yazılımını yakından görme fırsatı buldum ve biraz kurcaladım. Her ne kadar her çekirdeğe ayrı voltaj vermek mümkün olmasa da sistemin her türlü saat hızı ayarını AMD’nin kendi sunduğu arabirimden yapabiliyorsunuz. Bu arada küçük bir hatırlatma yapmak isterim: Bu gelişmiş yönetim özelliklerine sadece AM2+ anakart üzerine bir Phenom kullanırken sahipsiniz. İşlemciler önceki sokete ve yeni soketler eski işlemcilere uyumlu; fakat ancak AM2+ ile bütün AMD Overdrive ve denetim özelliklerine sahip oluyorsunuz.