Alışveriş merkezinin otopark girişinde aracından inen Emine, cebinden telefonunu çıkardı ve otomobili ile iletişimi sağlayan uygulamayı açtı. Uygulama içinden ‘Park Et‘ komutuna bastığında hareketlenen araç otoparkın girişinde karanlıkta kayboldu. Komutu aldıktan sonra ilerleyen araç, otoparkta bulduğu ilk boşluğa kendi kendine park etti. Birkaç dakika sonra cebine gelen mesaja bakan Emine, aracının park edildiğinden haberdar oldu.
#video_2270#
Bu hikaye size çok futuristik geliyor belki ama Audi‘nin üzerinde çalıştığı bir teknoloji yukarıdaki senaryonun yüzde 90’ını gerçekleştirebiliyor (yukarıdaki videoda bu teknojinin demosunu izleyebilirsiniz). Gelişen teknoloji, küçülen ve güçlenen işlemciler artık hayatın her anında daha da aktif olarak kullanılıyorlar. Otomobillerin akıllanması zaten son yıllarda yaşadığımız bir süreçti. Günümüz sıradan bir otomobil bile birçok teknolojiyi beraber kullanıyor. Hatta bazı otomobiller adeta yürüyen bir teknoloji laboratuvarı.
Günümüzde otomobiller lastik basıncını algılamaktan, zemin eğimini ölçmeye, virajlarda girilen hızı kontrolden, aracın önünde duran bir cismi algılamaya kadar birçok teknolojik işleve sahip. Ancak tüm bu özelliklere sahip cihazlara tam anlamıyla ‘akıllı‘ demek mümkün değil. En azından yakın zamana kadar mümkün değildi.
Otomobiller de akıllanıyor
Yakın gelecekte üretilecek araçların en önemli özelliği ise anlattığımız bu fonksiyonları kapsamasının yanı sıra bunları bir bütün olarak sunabilme kabiliyetine sahip olması olacak. Ayrıca otomobiller de artık internete bağlanacak ve akıllı telefon ya da benzeri cihazlarda iletişim kurabilecek hale gelecekler. Şimdilik birkaç markada karşımıza çıkan ‘connected car‘ yani çevrimiçi araç konseptinin giderek yayılacağını söylemek yanlış olmaz.
{pagebreak::1}
Çevrimiçi otomobiller
Otomobillerin internete bağlanması son yıllarda görülmeye başlanan bir özellik oldu. Akıllı araçlarda standart olarak bu özelliğin bulunacağını ön görmek mümkün. Bu sayede otomobiller akıllı telefonlarla iletişim kurabilecek. Bu iletişim sonucu telefon görüşmesi, uygulama paylaşımı ve bazı uygulamaların ortak kullanımı gibi özellikler yaygınlaşacak. Örneğin Hyundai‘nin 8-11 Ocak tarihleri arasında CES 2013 fuarında tanıttığı ve BlueLink adını verdiği hizmet ile akıllı telefon otomobil içinde kullanılabiliyor. Aracın ekranı ile entegre hale gelen akıllı telefonun bazı özellikleri bu dokunmatik ekrandan da kontrol edilebiliyor.
Uzak olmayan bir gelecekte internet bağlantısı artık otomobiller için standart bir özellik haline gelecek. Bu sayede gerçek zamanlı trafik bilgilerinden haberlere kadar birçok içeriğe otomobillerimizin ekranlarından da ulaşabileceğiz. Böylece standart bilgiler veren ya da geri vites kamerasında gösterim yapmaya yarayan bu ekranlar çok farklı işler için de kullanılmaya başlanacak.
Sürücüsüz araçlar
Aslında akıllı araç denince akla ilk gelen şey kendi kendine hareket etme kabiliyetine sahip olan otomobiller oluyor. Yazının başında anlattığım örneği vermemin en önemli sebebi de buydu. 80’li yılların popüler dizisi Kara Şimşek‘te başrol oyuncusunun saati ile iletişim kurduğu, ‘gel’ deyince gelen, ‘git’ deyince giden Kitt tarzı araçlar artık çok uzak bir hayal değil. Günümüzde birçok üretici bu tip araçlar üzerinde çalışıyor.
Hatta üreticiler dışında firmalar da bu alanda yatırım yapmaktan çekinmiyor. Bunlardan biri ve en ünlüsü ise Google. Ünlü arama motoru aynı zamanda sürücüsüz araçlara yatırım yapan bir şirket. Bu alandaki çalışmalarını son aşamaya getiren şirket ABD’nin California eyaletinde sürücüsüz araç kullanımı ile ilgili izinleri bile almayı başardı.
Yakın gelecekte kendi kendine park eden, park yeri bulan, park yerinden çıkıp sürücüsünün yanına gelen araçlar görürsek şaşırmamak gerekecek. Ayrıca trafikte kendi kendine giden, gerektiği zaman fren yapan (ki bunu yapabilen otomobiller hali hazırda bulunuyor) araçlar da sıradan hale gelecek.
{pagebreak::2}
Etkileşim artacak
Akıllı otomobillerin en büyük özelliği ile bol miktarda ekrana sahip olmaları. Artık sadece bilgi için kullanılan ekranlar değil ‘Dashboard‘ adı verilen aracın hızını, devrini, yakıt ve benzeri bilgileri gösterildiği bilgi ekranları da dokunmatik ya da elektronik olacak. Bu ekranları kişiselleştirme, istenen şekil ya da renkte gösterebilme opsiyonları da bulunacak. Ayrıca temel bilgileri cama yansıtma teknolojileri de gelişerek farklı çözümler şeklinde karşımıza çıkacak.
Akıllı telefonumuzdaki bir müzik dosyasını otomobilimize yükleyebileceğiz. Ya da bunun tam tersini de yapabileceğiz. Bu sayede evde cihazlarımızda yaşadığımız etkileşimi otomobilde de devam ettireceğiz.
Güvenlik sorunu
Elbette internete bağlı her cihazda olduğu gibi otomobillerinde de karşısında ciddi bir sorun var: Güvenlik. Otomobillerin internete bağlanıyor olması beraberinde online saldırılar konusunu da akla getiriyor. Aslında bu sorun son yıllarda farklı güvenlik yazılımı firmaları tarafından da dile getiriliyordu. Hatta konuyla ilgili açıklama yapan Kaspersky Lab Güvenlik Uzmanı Stefan Tanas, geçen yıl katıldığı bir konferansta gelecekte otomobillerin de bu tip saldırılara maruz kalacağı konusunda uyarılarda bulunmayı ihmal etmedi.
Otomobil üreticileri bu anlamda güvenlik önlemleri de almak zorunda kalacaklar. Belki bilgisayarlarda olduğu gibi bir güvenlik duvarı ya da benzeri bir çözüm bu konuda fayda sağlayacaktır.
Sonuç olarak akıllanan otomobiller, hayatın içine daha fazla giren araçlar haline geliyorlar. Yakın gelecekte bizimle konuşan, dertlerimizi dinleyen, kendi kendine hareket edebilen, çevrimiçi ağlara bağlanan ve diğer elektronik cihazlarımızla entegre olarak kullanabileceğimiz otomobilleri görmeye başlayacağız.
:: Otomobillerin geleceği ile ilgili ne düşünüyorsunuz? Tıklayın forumda tartışalım.
{{user}} {{datetime}}
{{text}}