OnePlus, uygun fiyatlı akıllı telefonlar segmentinde rekabeti kızıştıracak iddialı bir modelin hazırlığını yapıyor. Şirket, yeni nesil Snapdragon 8s Gen 4 işlemcisiyle güçlendirilen OnePlus Ace 6 Turbo modelini piyasaya sürmeye hazırlanıyor. Çin’den gelen son sızıntılar, bu telefonun özellikle batarya kapasitesiyle dikkat çekeceğini gösteriyor.
Ace 6 Turbo geliyor
Qualcomm’un bu yılın başlarında tanıttığı ve TSMC’nin 4nm üretim süreciyle üretilen Snapdragon 8s Gen 4, Hindistan ve küresel pazarda birçok oyun odaklı akıllı telefonda yer aldı. Şimdi, Digital Chat Station tarafından paylaşılan bilgiler, bu güçlü yonga setini taşıyan yeni bir OnePlus telefonunun yolda olduğunu doğruluyor.
Sızıntılara göre Ace 6 Turbo, donanım düzeyinde çip optimizasyonlarıyla gelecek. Bu durum, telefonun aynı işlemciyi kullanan diğer akıllı telefonlardan daha iyi bir performans sergileyebileceği anlamına geliyor. Cihazın 6.78 inç büyüklüğünde, düz bir ekrana sahip olacağı belirtiliyor. Ekranın yenileme hızının ise 165 Hz olma ihtimali mevcut, ancak 144 Hz bir panel ile de gelebilir.
Rapordaki en çarpıcı detay ise batarya kapasitesi. Cihazın, Çin’deki OnePlus 15R modelinden daha büyük bir bataryaya sahip olacağı açıklandı. Sızıntıyı yapan kaynak, Ace 6 Turbo’nun “9K” seviyesinde bir bataryayla geleceğini ima ediyor; bu da pil kapasitesinin yaklaşık 9000 mAh olacağı anlamına geliyor.
Google yaptığı güncellemelerle birlikte Android Auto için yapay zeka asistanı Gemini modelini entegre etmeye başladı.
Bu özelliklerle birlikte OnePlus, yakında çıkması beklenen rakip “Turbo” markalı telefonlarla rekabet etmeye hazırlanıyor. Örneğin, Xiaomi’nin orta sınıf telefonu olan Redmi Turbo 5’in de son haberlere göre 9000 mAh’den daha büyük bir bataryayla geleceği bildiriliyor.
OnePlus Ace 6 Turbo’nun, küresel pazara Nord 6 adıyla çıkma ihtimali bulunuyor. Cihazın Çin’de 2026 Bahar Festivali döneminde, yani Şubat ortasında tanıtılması bekleniyor. Yakın zamanda cihaza dair daha fazla detayın ortaya çıkması bekleniyor.
Yapay zeka devi OpenAI, amiral gemisi ürünü ChatGPT’nin önümüzdeki yıllarda devasa bir ücretli abone tabanına ulaşmasını beklediği verileri açıkladı. Şirket, 2030 yılına gelindiğinde, ChatGPT’yi kullanan haftalık kullanıcıların tam 220 milyonunun ücretli abonelikle platformdan faydalanacağını öngörüyor.
OpenAI hedef büyüttü
Bu büyük rakam, varsayılan toplam haftalık kullanıcı sayısının 2,6 milyar olacağı varsayımıyla, tüm kullanıcıların yaklaşık yüzde 8,5’lik bir bölümüne karşılık geliyor.
Bu abone sayısı gerçekleştiğinde, ChatGPT dünyanın en büyük abonelik tabanlı hizmetlerinden biri haline geliyor. Temmuz 2025 itibarıyla, yaklaşık 35 milyon kullanıcı, sırasıyla aylık 20 dolar ve 200 dolar olarak fiyatlandırılan “Plus” veya “Pro” planlarına abone durumda. Bu mevcut abone sayısı, haftalık aktif kullanıcı tabanının yaklaşık yüzde 5’ini oluşturuyor.
OpenAI’ın finansal görünümüne bakıldığında, yıllık gelirinin 2025 sonuna kadar 20 milyar dolara ulaşması bekleniyor. Ancak şirket, gelir artışına paralel olarak zararını da artırıyor. Yılın ilk altı ayında elde edilen gelir 4,3 milyar dolar olarak kaydedildi. Buna karşın, araştırma-geliştirme faaliyetleri ve ChatGPT’nin işletme maliyetleri sebebiyle 2,5 milyar dolarlık bir zarar oluştu.
Google yaptığı güncellemelerle birlikte Android Auto için yapay zeka asistanı Gemini modelini entegre etmeye başladı.
Şirket, gelir akışını çeşitlendirerek gelirinin yaklaşık yüzde 20’sini yeni ürünlerden sağlamayı planlıyor. Bu kapsamda, reklam ve komisyon bazlı gelir oluşturma potansiyeli taşıyan yeni özellikler devreye giriyor.
Bu hafta tanıtılan kişisel alışveriş asistanı bu yeni özellikler arasında ön plana çıkıyor. Bu adımlar, OpenAI’ın ChatGPT’yi basit bir sohbet robotu olmaktan çıkarıp, ticari ve reklam odaklı bir platforma dönüştürme yönünde ilerlediğini gösteriyor.
OpenAI’ın ChatGPT’si ve Microsoft’un Copilot’ı, mesajlaşma uygulamasının hizmet şartlarında yapılacak ve Meta tarafından yapılmayan yapay zekâ sohbet robotlarının dağıtımını yasaklayacak değişiklikler nedeniyle WhatsApp’tan ayrılıyor. İşte detaylar.
WhatsApp’ta Meta harici yapay zeka dönemi sona eriyor
OpenAI, ayrılık planını birkaç hafta önce duyurmuştu, bu hafta ise Microsoft da bu kararı takip ettiğini açıkladı. Her iki şirket de ayrılma nedenini, 15 Ocak 2026’da yürürlüğe girecek olan WhatsApp Business Çözümü için Meta’nın yeni hizmet şartlarına bağladı ve sohbet robotlarının bu tarihe kadar WhatsApp’ta erişilebilir olmaya devam edeceğini belirtti.
ChatGPT kullanıcıları, sohbet geçmişlerinin taşınmasını sağlamak için hesaplarını WhatsApp’a bağlayabilecekler; ancak Copilot kullanıcıları bu seçeneğe sahip olmayacak.
POCO tarafından geliştirilen en yeni tablet serisi POCO Pad X1 ve Pad M1 sonunda detaylı özellikleriyle tanıtıldı. İşte detaylar.
WhatsApp, Ekim ayında hizmet şartlarındaki güncellemeyi duyurmuş ve yapay zekâ şirketlerinin, sohbet robotları için bir dağıtım platformu olarak ticari API’sini kullanmasını yasaklamıştı. Diğer şirketlerin, müşteri hizmetleri veya destek sohbet robotları için WhatsApp’ı kullanmasına hala izin verilecek, ancak şartlar, yapay zekânın kendisinin bir ürün olduğu durumları yasaklıyor. Bu, Meta’nın yapay zekâ rakiplerinin kendi platformunu kullanarak müşterilere ulaşmasını engellemenin basit bir yolu.
Meta sözcüsü o zamanlar TechCrunch’a yaptığı açıklamada, “WhatsApp Business API’nin amacı, işletmelerin müşteri desteği sağlamasına ve ilgili güncellemeleri göndermesine yardımcı olmaktır. Bizim odağımız, WhatsApp üzerinde bu deneyimleri inşa eden on binlerce işletmeyi desteklemektir,” demişti.
Bu değişiklik, Perplexity dahil olmak üzere diğer üçüncü taraf yapay zekâ sohbet robotlarının da yakında WhatsApp’tan ayrıldığını duyurmasının muhtemel olduğu anlamına geliyor. Böylece, gelecek Ocak ayından itibaren WhatsApp’ta kullanılabilen tek yapay zekâ seçeneği Meta AI olarak kalacak.
POCO, global olarak tanıtılan amiral gemisi telefonları POCO F8 Ultra ve POCO F8 Pro’nun yanı sıra, tablet yelpazesini POCO Pad X1 ve daha uygun fiyatlı POCO Pad M1 modelleriyle genişletti. Yeni tabletler, yüksek çözünürlüklü uzun ekranlar, Snapdragon 7 Serisi yonga setleri ve devasa pil paketleri ile dikkat çekiyor. İşte fiyat, teknik özellikler ve diğer tüm detaylar.
İnce Gövdede Yüksek Çözünürlük
POCO Pad X1, 3200 x 2136 piksel (3.2K) çözünürlüğe sahip, 11,2 inç uzun bir ekranla piyasaya sürüldü. Ekran, 144Hz yenileme hızı, adaptif HDR ve 800 nit tepe parlaklık sunuyor. Ekranın etrafındaki çerçeveler belirgin ancak nispeten ince tutulmuş. POCO, tableti yalnızca 6,18 mm kalınlığında ve 500 gram ağırlığında alüminyum bir gövdeyle inşa etmiş.
Cihaz, Snapdragon 7+ Gen 3 SoC ile donatılmış ve bu yonga setine 8GB RAM ve 256GB dahili depolama eşlik ediyor. Tablete 8.850 mAh kapasiteli büyük bir pil paketi güç veriyor. Ses için Dolby Atmos destekli dörtlü hoparlör kurulumu mevcut. Arkada 13MP, önde ise 8MP selfie/görüntülü görüşme kamerası bulunuyor. Diğer dikkat çekici özellikler arasında kalem desteği, Bluetooth 5.4, WiFi 6E ve NFC yer alıyor.
YouTube, Abonelikler ve Siz sekmelerinin yerini değiştirdi. Kullanıcıların tepkisini çeken yeni arayüz değişikliğinin detayları haberimizde.
POCO Pad X1, amiral gemisi seviyesinde bir tablet olmamasına rağmen, oyun, günlük kullanım ve çoklu görevleri gecikmesiz halledebilecek yeterlilikte özellikler sunuyor. Cihaz, ayrı satılan Yüzer Klavye (Floating Keyboard) ve Xiaomi Focus Pen aksesuarlarını destekliyor.
Şirket, POCO Pad X1’in yanında daha uygun fiyatlı modeli POCO Pad M1’i de duyurdu. Bu model, 2560 x 1600 piksel (2.5K) çözünürlüğe sahip, 12,1 inç uzunluğunda bir IPS LCD panel kullanıyor. Ekran, 120Hz yenileme hızına ve 500 nit tepe parlaklığa sahip.
Pad X1 gibi, POCO Pad M1 de metal yekpare tasarımla geliyor. Bu modelde ise orta segment bir yonga seti olan Snapdragon 7s Gen 4 bulunuyor. Sentetik benchmark testleri açısından, bu modelin performansının Snapdragon 7+ Gen 3’e oldukça yakın olduğu belirtiliyor.
8GB RAM ve 256GB dahili depolama ile eşleştirilmiş olan depolama, microSDXC kart yuvası aracılığıyla 2TB’a kadar genişletilebiliyor. Çözünürlüğü Pad X1’den biraz düşük olsa da, devasa 12.000 mAh pili sayesinde pil ömrü konusunda bir avantaja sahip. Bu pil, 33W kablolu hızlı şarjı ve hatta 27W ters kablolu şarjı destekliyor.
Hem ön hem de arka kısımda 8MP kamera bulunuyor. Diğer dikkat çekici özellikler arasında Hi-Res ses ve Dolby Atmos destekli dörtlü hoparlör ile 3,5 mm ses jakı yer alıyor.
Dünyanın en popüler video paylaşım platformu YouTube, arayüzünde sessiz sedasız yeni bir değişikliğe gitti. Bu güncelleme, platformun sol menüsünde yer alan sekmelerin sıralamasını etkiliyor ve kullanıcı deneyimini doğrudan değiştiriyor. Özellikle masaüstü sürümünü kullananlar, “Abonelikler” ve “Siz” sekmelerinin yer değiştirdiğini fark etmeye başladı.
YouTube tasarımı yine değişti: Menü düzeni kafa karıştırıyor
Daha önceki tasarımda “Siz” bölümünün hemen altında yer alan “Abonelikler” sekmesi, yeni düzenleme ile birlikte üst sıraya taşındı. “Siz” sekmesi ise artık “Abonelikler” başlığının altına gizlenmiş durumda. Bu durum, yıllardır aynı menü düzenine alışkın olan kullanıcıların kas hafızasını bozduğu için ciddi bir kafa karışıklığına neden oluyor.
Reddit gibi platformlarda bir araya gelen kullanıcılar, bu güncellemenin herhangi bir gerçek fayda sağlamadığını savunuyor. Birçok kişi, yeni sıralamanın dağınık hissettirdiğini ve YouTube’un masaüstü deneyimini mobil uygulama tasarımına benzetmeye çalıştığını düşünüyor. Kullanıcılar, abone oldukları kanalların listesinin en tepede yer almasına gerek olmadığını belirterek eski düzenin daha sade ve kullanışlı olduğunu ifade ediyor.
Tepkiler sadece şikayetle sınırlı kalmadı; bazı kullanıcılar eski görünüme dönmek için çözüm aramaya başladı bile. Stylus, Unhook ve YouTube Tweaks gibi üçüncü taraf tarayıcı eklentileri, arayüzü eski haline getirmek isteyenler tarafından yoğun ilgi görüyor. Hatta bir kullanıcı, ChatGPT yardımıyla özel bir kod yazarak menüyü düzelttiğini ve eklenti aracılığıyla uyguladığını belirtti.
YouTube, ana sayfa karmaşasını çözmek için yapay zeka destekli Kişiselleştirilmiş Akış özelliğini test ediyor. Video önerileri değişecek.
Topluluk genelinde, platformun sürekli arayüz deneyleri yapmasından kaynaklanan bir yorgunluk hakim. Kullanıcılar, şirketin anlamlı iyileştirmeler getirmek yerine sürekli bir şeyleri “bozduğunu” düşünüyor. Üstelik bu hayal kırıklığı sadece menü değişimiyle sınırlı değil; videolarda yayınlanma tarihlerinin kaybolması gibi devam eden diğer teknik sorunlar da tepkilerin büyümesine yol açıyor.
Peki, siz YouTube’un bu yeni menü düzeni hakkında ne düşünüyorsunuz? Sizin de el alışkanlığınız bu değişiklikten etkilendi mi, yoksa yeni sıralamayı daha mı kullanışlı buldunuz? Görüşlerinizi yorumlar kısmında bizimle paylaşmayı unutmayın.
Google, yerel uygulamalarını daha işlevsel hale getirmek için çalışmalarına hız kesmeden devam ediyor. Beta sürümünde ortaya çıkan yeni Google Mesajlar özellikleri, kullanıcı deneyimini iyileştirmeyi hedefliyor. Uygulamanın son kodlarında (20251121 sürümü) keşfedilen detaylar, özellikle medya yönetimi ve arayüz tarafında pratik yeniliklerin yolda olduğunu gösteriyor.
Google Mesajlar özellikleri arasına medya seçeneği eklendi
Geliştiricilerin üzerinde çalıştığı en dikkat çekici yenilik, medya kaydetme süreciyle ilgili. Mevcut sürümde bir fotoğrafı kaydettiğinizde sadece “kaydedildi” uyarısı alıyorsunuz. Ancak yeni güncelleme ile birlikte, kaydettiğiniz dosyayı anında açmanızı sağlayan bir “Aç” butonu bildirim balonuna ekleniyor.
Bu özellik sayesinde kullanıcılar, kaydettikleri görseli düzenlemek, meta verilerini kontrol etmek veya duvar kağıdı yapmak için galeri uygulamasını ayrıca açmak zorunda kalmayacak. “Aç” butonuna tıklandığında, sistem varsayılan uygulamayı seçmenizi isteyecek ve işlemi hızlandıracak.
Konum paylaşımında kafa karışıklığı bitiyor
Uygulamadaki bir diğer önemli değişiklik ise konum paylaşım simgesinde yapılıyor. Sohbet ekranındaki artı (+) simgesine tıklandığında görülen “Konum” ifadesi, “Tek Seferlik Konum” olarak yeniden etiketleniyor. Google bu hamleyle, paylaşılan verinin canlı takip olmadığını, sadece o anki sabit koordinatların gönderildiğini kullanıcılara net bir şekilde anlatmak istiyor.
Google yıllardır sürdürdüğü Google Asistan özelliğini tamamen Gemini tarafında değerlendirebilir. İşte detaylar.
Gemini butonu ve çıkış tarihi
Arayüz tarafındaki son dokunuş ise yapay zeka asistanı ile ilgili. Ekrandaki Gemini butonu, eskisinden daha büyük bir tasarıma kavuşuyor. Şu an için beta aşamasında olan bu yeniliklerin, kararlı sürüme ne zaman ekleneceği ise henüz netleşmedi.
Peki, Google Mesajlar hakkındaki sizin görüşleriniz neler? Düşüncelerinizi yorumlarda bizimle paylaşın!
Apple, yapay zeka özelliklerini dünyanın farklı bölgelerine yaymak için arka plandaki çalışmalarını hız kesmeden sürdürüyor. Şirketin web sitesinde yakın zamanda kullanıma sunulan yeni bir geri bildirim formu, Apple Intelligence teknolojisinin Çin pazarına giriş yapmaya her zamankinden daha yakın olduğuna dair güçlü sinyaller veriyor. Söz konusu formda geri bildirim gönderebilmek için kullanıcılardan +86 alan kodlu bir telefon numarası girmeleri talep ediliyor. Bu spesifik numara zorunluluğu, özelliğin sadece Çince konuşan genel bir kitle için değil, doğrudan Çin’de ikamet eden Apple kullanıcıları için tasarlandığını açıkça ortaya koyuyor.
Apple Intelligence ve Alibaba ortaklığı: Çin için engeller kalkıyor mu?
Hazırlanan bu özel internet sayfası, müşterilerin yapay zeka deneyimlerine dair içerik kalitesi, gizlilik standartları ve genel işlevsellik konularında Apple’a doğrudan rapor vermesini amaçlıyor. Kullanıcılar bu form aracılığıyla Yazma Araçları, Fotoğraflar uygulamasındaki nesne silmeye yarayan Temizleme (Clean Up) aracı, bildirim özetleri ve Kesintileri Azalt odak modu gibi kritik özellikler hakkında görüşlerini firmaya iletebiliyor. Ayrıca Mail ve Mesajlar uygulamasındaki öncelikli iletiler, akıllı yanıtlar, Safari özetleri ve Notlar uygulamasındaki ses kaydı özetleri de geri bildirim kapsamında yer alıyor.
Mevcut duruma bakıldığında, şu an için Çin sınırları içerisinde herhangi bir Apple Intelligence özelliği aktif olarak kullanılamıyor. Apple, iOS 18 işletim sisteminin lansmanından bu yana yapay zeka ekosistemini bu büyük pazara genişletmek için yoğun bir çaba harcıyor. Ancak şirketin bu özellikleri Çin’deki kullanıcılara sunabilmesi için yasal düzenlemeler gereği mutlaka Çinli bir yapay zeka şirketiyle ortaklık kurması gerekiyor.
Bu gereklilik doğrultusunda Apple’ın, yapay zeka altyapısı ve işlevselliği sağlamak adına teknoloji devi Alibaba ile iş birliğine gittiği belirtiliyor. İki dev şirket arasındaki bu özellik setinin kullanıma sunulması, Amerika Birleşik Devletleri ve Çin arasında devam eden ticari sorunlar nedeniyle haziran ayında gecikmeye uğramıştı. Ancak o tarihten bu yana iki ülke arasında varılan ticaret ve tarife ateşkesi, Apple’ın önündeki yasal ve bürokratik engellerin yakında kalkabileceğine işaret ediyor.
Apple henüz iOS 26'yı yeni duyurmuş olmasına rağmen hızlıca iOS 27 çalışmalarına ve Apple Intelligence'a geçmiş görünüyor.
Yıl bitmeden yayınlanması planlanan ve senenin son büyük güncellemesi olacak iOS sürümü ile birlikte, eğer Apple Çin hükümetinden gerekli onayları alabilirse desteğin resmen sunulma ihtimali bulunuyor. Buna rağmen şu ana kadar yayınlanan beta sürümlerinde Çin desteğine dair somut bir iz bulunmuyor. Süreç işlemeye devam etse de ne Apple ne de Alibaba cephesinden henüz potansiyel bir çıkış tarihi paylaşılmış değil.
Apple’ın yasal düzenlemeler ve veri güvenliği yasaları nedeniyle farklı ülkelerde yerel teknoloji devleriyle ortaklık kurmak zorunda kalması hakkında siz ne düşünüyorsunuz?
Teknoloji dünyasında dengeler hızla değişiyor ve yapay zeka devrimi yeni liderler yaratıyor. Tayvanlı yarı iletken devi, geleceğe yönelik yatırımları sayesinde TSMC piyasa değeri konusunda oldukça iddialı bir konuma yükseldi. Ünlü analistlere göre şirket, önümüzdeki yıllarda en büyük müşterisi Apple’ı bile geride bırakma potansiyeline sahip.
TSMC piyasa değeri neden yükseliyor?
Analist Keithen Drury tarafından paylaşılan raporlara göre, Apple tüketici elektroniğinde lider olsa da bazı zorluklarla karşı karşıya. Teknoloji devinin gelir artışı son dönemde zayıf seyrediyor ve 2022 ortasından bu yana sadece bir çeyrekte çift haneli büyüme kaydedildi. Buna karşın TSMC, yarı iletken üretiminin kalbi olarak görülüyor. Yapay zeka yarışında öne geçmek isteyen hemen hemen her şirket, Tayvanlı üreticinin kapısını çalıyor.
Üretim kapasitesi tam gaz artıyor
Şirket, artan talebi karşılamak için kendi evinde üç yeni 2nm tesisi inşa ediyor. Raporlara göre, 3nm üretim kapasitesinin 2026 yılına kadar neredeyse tamamen dolması bekleniyor. Ayrıca üreticinin 2025 yılı sonuna kadar aylık 160 bin wafer gibi rekor bir üretim hacmine ulaşacağı tahmin ediliyor. Tayvan’daki iki 2nm tesisinin kapasitesi ise şimdiden müşterilere tahsis edilmiş durumda.
SpaceX, 2025 yılındaki 150. Falcon 9 görevini tamamlamayı başardı.
Geleceğe devasa yatırım planı
TSMC sadece bugünü değil, geleceği de planlıyor. Şirket, 1.4nm wafer üretimi için 49 milyar dolarlık devasa bir yatırım yapmaya hazırlanıyor. Şu anki tabloda Apple 4 trilyon dolarlık değeriyle zirvede yer alırken, TSMC 1.4 trilyon dolar seviyelerinde seyrediyor. Ancak analistler, veri merkezi ve yapay zeka pazarındaki patlamanın devam etmesi halinde, 2030 yılına kadar TSMC’nin dünyanın en değerli şirketi olabileceğini öngörüyor.
Peki, TSMC hakkındaki sizin görüşleriniz neler? Düşüncelerinizi yorumlarda bizimle paylaşın!
Merakla beklenen POCO F8 serisi ve markanın yeni tablet modelleri sonunda ülkemizdeki kullanıcılarla buluştu. Fiyat-performans dengesiyle dikkat çeken bu yeni ürünler, üstün teknik özellikleriyle de oldukça iddialı bir giriş yaptı.
POCO F8 serisi özellikleri ve Türkiye fiyatı
Serinin dikkat çeken üyesi F8 Pro, gücünü Snapdragon 8 Elite işlemciden alıyor. Cihaz 6,59 inç büyüklüğünde 120 Hz AMOLED ekran teknolojisi sunuyor. Ayrıca modelde 100W şarj destekli 6.210 mAh kapasiteli güçlü bir batarya bulunuyor. Kamera tarafında ise OIS destekli 50 megapiksel ana sensör öne çıkıyor. Bu modelin 12 GB RAM ve 256 GB depolamalı versiyonu 43 bin TL fiyat etiketiyle raflardaki yerini aldı.
Zirvedeki model F8 Ultra
Daha üst seviyeye hitap eden F8 Ultra ise sınırları zorluyor. Bu cihaz Snapdragon 8 Elite Gen 5 işlemciyle yüksek performans vadediyor. 6,9 inçlik devasa ekranı 120 Hz yenileme hızıyla akıcı bir deneyim sağlıyor. 6.500 mAh bataryası hem kablolu hem de 50W kablosuz şarjı destekliyor. Arkadaki 5x periskop kamera ve Bose imzalı ses sistemi fark yaratıyor. Bu güçlü modelin fiyatı ise 60 bin TL olarak belirlendi.
Yeni tablet modelleri ve detaylar
Marka sadece telefonlarla yetinmiyor. POCO Pad M1, 12,1 inç ekranı ve 12.000 mAh bataryasıyla uzun süreli kullanım imkanı tanıyor. Bu modelin fiyatı 12.999 TL olarak açıklandı. Bununla birlikte daha kompakt yapıdaki POCO Pad X1 ise 11,2 inçlik 144 Hz ekranıyla dikkat çekiyor.
Savunma Sanayii Başkanlığı (SSB) koordinasyonunda, Türk savunma sanayiinin “Çelik Kubbe”sini güçlendirecek stratejik projelerin hayata geçirilmesi amacıyla düzenlenen “Hava Savunma ve Füze Sistemleri İmza Töreni”, sektörün önde gelen temsilcilerinin katılımıyla gerçekleştirildi. İmza altına alınan sözleşmelerin yaklaşık değeri 6,5 Milyar dolar.
HAVELSAN’ın ev sahipliğinde 25 Kasım’da düzenlenen törene, SSB Başkanı Prof. Dr. Haluk Görgün, SSB Başkan Yardımcısı Hüseyin Avşar, ASELSAN Genel Müdürü Ahmet Akyol, Roketsan Genel Müdürü Murat İkinci ile Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) ve sektör temsilcileri katıldı.
Törende konuşan Haluk Görgün, Savunma Sanayii İcra Kurulunda (SSİK) alınan kararların sözleşmeye dönüştürülmesi süreçlerinin titizlikle sürdüğünü belirtti.
Görgün, son icra kurulunda özellikle taarruzi sistemler ve hava savunma sistemlerinin tedarikinin kahraman Türk ordusu için yapılması yönünde kararlar alındığını hatırlatarak, şunları kaydetti:
“Bu süreçte Roketsan ve ASELSAN şirketimiz geçmişte ürettikleri, geliştirdikleri, daha evvel envantere kazandırdıkları hava savunma, yakın ve uzun mesafeli hava savunma sistemlerine ilaveten; bugün yine Roketsan’ın daha evvel yine envantere kazandırılmış taarruzi sistemler ve bunların gelişmiş versiyonları ile alakalı sözleşmeleri imzaladık. Şirketlerimiz gece gündüz durmadan var olan sistemleri iyileştirme, geliştirme, etki gücünü artırma ve kahraman ordularımızın caydırıcı gücünü ortaya koyabilecek kabiliyetleri artırmak üzere çalışmalarına devam ediyorlar.”
Hem ihtiyacı karşılıyor hem de ihraç ediyoruz
Gelinen noktada imzalanan sözleşmelerin ve ihracat başarısının mutluluğunu yaşadıklarını dile getiren Görgün, Türkiye’nin savunma sanayiinde sınıf atladığını vurguladı.
Görgün, Türkiye’nin artık küresel bir oyuncu olduğuna dikkati çekerek, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Bugün gelinen noktada Allah’a çok şükür imzaladığımız sözleşmeler ve bu sözleşmeler kapsamında birtakım ürünleri ihraç eder konuma gelmiş olmanın da ayrı bir mutluluğunu yaşıyoruz. Türkiye artık savunma sanayii ürünü ihraç eden ülkeler arasında ilk 10’da kendine yer bulan bir ülke. Hava savunma sistemleri ihtiyaçlarını karşılarken diğer taraftan farklı kademelerde, mertebelerde hava savunma sistemlerini ihraç edebilen bir ülke konumuna geldi.”
Çelik Kubbe’nin yazılım ve donanımı tamamen yerli
Hava savunma doktrinindeki “Çelik Kubbe” kavramına ve sistemlerin yerliliğine de değinen Görgün, şu değerlendirmelerde bulundu:
“Tabii Çelik Kubbe yapısıyla ta geçmişten başlayan katmanlı hava savunma sistemleri mimarisinin tüm unsurlarının hamdolsun hem alt sistemlerini hem bunların bütünleşik bir şekilde bir ağ yapısı içinde çalışabilecek hem yazılım ve donanımlarını yerli ve millî üretebilme kabiliyetine sahip olmak… Diğer taraftan da caydırıcılığımızı artıracak taarruzi sistemlerin de yine seri üretimini imzalamış olmak ve bunların menzillerini, bunların etki alanlarını artıracak çalışmaların devam etmesinin huzuruyla, mutluluğuyla çalışıyoruz.”
Sürdürülebilir bir ekosistem oluşturduk
Prof. Dr. Görgün, Türkiye’nin son 23 yılda savunma sanayiinde yakaladığı ivmenin, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın şirketlere ve genç mühendislere duyduğu güvenin bir sonucu olduğunu belirtti.
Bu güvenle birlikte ortaya çıkan ürünlerle kendi kendine yeten, sürdürülebilir bir ekosistem oluşturduklarını ifade eden Görgün, “Dost ve müttefik ülkelerle de ürettiklerini paylaşan ve ihracatta ilk 10 arasına giren bir savunma sanayii ihracatçısı ülke konumuna geldik. Yaptıklarımız kıymetli, başardıklarımız anlamlı ama biz hep beraber biliyoruz ki daha çok yapacaklarımız var. Daha çok geliştirmemiz gerekiyor. Biz ekibimize, sektörümüze güveniyoruz. Hayırlı uğurlu olmasını temenni ediyorum.” diye konuştu.
Sektör liderlerinden “stratejik güç” ve “seri üretim” mesajı
Törende söz alan ASELSAN Genel Müdürü Ahmet Akyol, atılan imzaların ülke açısından stratejik önem taşıdığını vurguladı.
Akyol, “Bugün gerçekten ülkemiz açısından stratejik imzalara şahitlik ettik. Hava savunma sistemlerimizin yüksek adetlerde üretimi için imzalar attık. Ülkemize, milletimize hayırlı olsun.” ifadelerini kullandı.
Roketsan Genel Müdürü Murat İkinci ise imzalanan projelerin TSK’nın gücüne güç katacağını belirterek şunları söyledi:
“Bugünkü imza töreniyle aslında Silahlı Kuvvetlerimizin stratejik gücüne çok ciddi katkı sağlayacak birçok projeyi de hayata geçirmiş olduk. Uzay sistemlerinden hava savunma sistemlerine, tanksavar sistemlere ve stratejik sistemlere kadar birçok projenin seri üretim anlaşmasını bugün imzaladık. Hayırlı, uğurlu olsun.”
Ülkemizin bekasına ciddi katkı sağlayacak
SSB Başkan Yardımcısı Hüseyin Avşar da projelerin kritik niteliğine dikkati çekerek, emeği geçenlere teşekkür etti.
Avşar, konuşmasında şunları kaydetti:
“Bugün imzaladığımız projeler ülkemizin bekasına çok ciddi katkılarda bulunacak, Silahlı Kuvvetlerimizin caydırıcılığını artıracak, vurucu gücünü artıracak gerçekten çok kritik projeler. Bu projelerde emeği geçen Millî Savunma Bakanlığımıza, Silahlı Kuvvetlerimize, Savunma Sanayii Başkanlığındaki çalışma arkadaşlarıma ve firmalarımıza çok teşekkür ediyorum. Ülkemize, milletimize hayırlı olmasını diliyorum.”
Salesforce CEO’su Marc Benioff, teknoloji dünyasında büyük yankı uyandıran ve dengeleri değiştirebilecek bir karara imza attı. Yıllardır günlük hayatının bir parçası olan ve iş akışlarında sıkça kullandığı ChatGPT‘yi bırakan ünlü yönetici, tercihini Google’ın en yeni yapay zeka modeli Gemini 3‘ten yana kullandı. Benioff, yapay zeka dünyasını şaşırtan bu radikal değişikliği, Gemini 3’ü yalnızca iki saat deneyimledikten sonra gerçekleştirdiğini belirtti.
Yapay zeka savaşlarında dengeler değişiyor: Benioff neden Gemini 3’ü seçti?
Teknoloji liderinin bu hızlı geçişinin arkasında yatan nedenler, sektördeki rekabetin boyutunu gözler önüne seriyor. Benioff, Google’ın yeni modelinin hızını, akıl yürütme yeteneğini ve çok modlu (multimodal) kapasitesini överek bunları teknolojik açıdan “büyük bir sıçrama” olarak nitelendirdi. Google DeepMind’ın son gelişmelerini tek bir mimaride birleştiren Gemini 3; metin, görüntü, kod, ses ve video desteğini tek bir arayüzde sunarak rakiplerinden ayrışıyor. Bu özellikler, ChatGPT’nin en popüler sohbet robotu olma unvanını tehdit edebilecek nitelikte görülüyor.
Holy shit. I’ve used ChatGPT every day for 3 years. Just spent 2 hours on Gemini 3. I’m not going back. The leap is insane — reasoning, speed, images, video… everything is sharper and faster. It feels like the world just changed, again. ❤️ 🤖 https://t.co/HruXhc16Mq
Silikon Vadisi’nin en görünür figürlerinden biri olan Benioff’un OpenAI yerine Google’ı tercih etmesi, sadece kişisel bir değişiklikten ibaret görülmüyor. Salesforce, müşteri ilişkileri yazılımlarına üretkenlik araçları eklemek için OpenAI ile ortaklık kuran ilk dev şirketlerden biriydi. Bu nedenle CEO’nun varsayılan modelini değiştirmesi, ilerleyen dönemde şirketin yazılım stratejilerini de etkileyebilecek bir kurumsal hizalanma sinyali taşıyor olabilir. Benioff’un bu hamlesi, yapay zeka alanındaki “kaçınılmaz liderlik” algısının bir son kullanma tarihi olduğunu kanıtlıyor.
Google, Gemini 3’ün hem tüketiciler hem de geliştiriciler için esnek bir motor olarak tasarlandığını belirtiyor. Veri setleri, yönetim panelleri ve görsel sunumlar arasında yüksek hızda geçiş yapan Benioff gibi yoğun kullanıcılar için bu esneklik belirleyici faktör oluyor. Bu gelişme, yapay zeka alanındaki rekabetin ne kadar kızıştığını ve liderlik koltuğunun her an el değiştirebileceğini bizlere hatırlatıyor. Kökleşmiş alışkanlıklar bile daha keskin ve yetenekli araçlar karşısında hızla değişebiliyor.
Google yıllardır sürdürdüğü Google Asistan özelliğini tamamen Gemini tarafında değerlendirebilir. İşte detaylar.
Peki, siz yapay zeka asistanları arasındaki bu rekabet hakkında ne düşünüyorsunuz? Sizce Gemini 3, ChatGPT’nin tahtını sarsabilir mi? Günlük hayatınızda hangi yapay zeka modelini tercih ettiğinizi yorumlarda bizimle paylaşın.
Teknoloji dünyasının lider ismi, merakla beklenen Nvidia DLSS 4.0 güncellemesiyle oyunlara güç katmayı sürdürüyor.
Nvidia DLSS 4.0 neler vaat ediyor?
Yeni sürüm, özellikle Multi Frame Generation (Çoklu Kare Oluşturma) özelliğiyle öne çıkıyor. Bu gelişmiş sistem, GPU’nun daha az enerji harcayarak daha yüksek kare hızlarına ulaşmasını sağlıyor. Ayrıca şirket, bu teknoloji sayesinde VRAM kullanımını önemli ölçüde düşürürken gecikme sürelerini de iyileştiriyor.
Listeye eklenen yeni oyunlar
Yapılan resmi açıklamaya göre Prologue: Go Wayback! ve Project Motor Racing, doğrudan bu yeni nesil desteğe kavuşuyor. Böylece oyuncular, ilgili yapımlarda çok daha akıcı bir deneyim yaşayacak. Bununla birlikte Whiskerwood oyunu ise DLSS Super Resolution ve DLAA teknolojilerinden faydalanacak.
Performans artışı ve beklentiler
Şirket, RTX 50 serisinde olduğu gibi mevcut kartlarda da optimizasyon çalışmalarına devam ediyor. Bu bağlamda yeni güncelleme, küçük çaplı FPS artışlarının yanı sıra sistem verimliliğine odaklanıyor. Önümüzdeki haftalarda listenin daha da genişlemesi bekleniyor.