Half-Life’ı aratmayacak yeni FPS oyunu tanıtıldı!

Serious Sam ve Skywind projelerinde görev alan eski geliştiricilerden oluşan Faros Interactive, yeni oyunu Invariant’ı duyurdu. Half-Life oyunlarından ilham alan nişancı oyunu, oyuncuları 1990’ların atmosferine taşıyacak.

1990’larda geçen Invariant; Antarktika’daki Nabla araştırma istasyonunu ele alıyor. Bilim insanları bu bölgede buzun altında saklı kalmış, hayat kurtarıcı bir enerji kaynağını inceliyor. Ancak aynı zamanda istasyonun yapay zeka sistemi kontrolden çıkarak beklenmedik olaylara yol açıyor.

Oyuncular, bu krize müdahale etmek için Nabla’ya gelen bilim insanını yönetecek. Çeşitli aletler ve silahlarla donanmış olarak, araştırma istasyonunun koridorlarında, buzlu mekanlarında ve tehlikeli tünellerinde yol alacak.

Kripto varlık transferinde kimlik zorunluluğu geldi!

Kripto varlık transferinde kimlik zorunluluğu geldi!

Resmi Gazete'de yayınlanan yeni yönetmeliğe göre 15.000 TL ve üzeri kripto varlık transferlerine kimlik zorunluluğu geldi.

Bu süreçte yapay zeka makineleri, yaratıklar ve hatta akıl sağlığını yitirmiş meslektaşlarıyla mücadele edecek. Aynı zamanda zekalarını ve reflekslerini sınayan bulmacaları çözecek.

Faros Interactive’in kurucu ortağı Josip Makjanić’in ifadesine göre stüdyo, “Antarktika’nın ürkütücü atmosferinde yoğun çatışmayı, zekice hazırlanmış bilmeceleri ve ilgi çekici bir hikayeyi bir araya getiren” bir oyun hazırlıyor.

Invariant’ın şu anda PC için geliştirildiği ve Steam üzerinden yayınlanacağı belirtildi. Oyunun kesin çıkış tarihi ise henüz belirsiz. Oyunun Antarktika araştırma istasyonunun buzlu ve ürkütücü atmosferini gözler önüne seren ilk tanıtım fragmanı da yayınlandı.

Fujifilm X-M5 Vlogger kit kutu açılımı!

Fujifilm, içerik üreticileri ve vlog çekimlerine ilgi duyanlar için geliştirdiği XM5 kamera kitini tanıttı. Hem kompakt yapısı hem de profesyonel özellikleriyle dikkat çeken XM5, uygun fiyatıyla da kullanıcıları cezbetmeyi hedefliyor. İşte Fujifilm XM5 vlogger kitinin detayları.

Fujifilm X-M5 Vlogger kit kutu açılımı!

Satın almak için: https://app.hb.biz/pLSE3QIxw6kG #reklam

Fujifilm XM5, cep telefonlarından daha küçük boyutlara sahip olmasıyla taşınabilirlik konusunda önemli bir avantaj sağlıyor. Ancak bu kompakt yapısına rağmen, 4K 60 FPS video çekim kapasitesi ve X-H2S ile aynı işlemci ve sensöre sahip olmasıyla profesyonel bir performans sunuyor. Ayrıca, cihaz 6.2K 30 FPS çekim desteğiyle de dikkat çekiyor.

Vlogger kit, yalnızca kamerayı değil, kaliteli içerik üretiminde ihtiyaç duyulabilecek birçok ekipmanı bir arada sunuyor. Kutunun içinde şunlar bulunuyor:

  • Kablosuz mikrofon seti: Aynı anda iki kişinin kullanabileceği Godox marka bir mikrofon sistemi.
  • Tripodlu powerbank: Hem tripod hem de 10.000 mAh kapasiteli bir powerbank olarak kullanılabiliyor.
  • Hafıza kartı: 128 GB kapasiteye sahip, saniyede 100 MB okuma ve 92 MB yazma hızı sunan bir kart.
  • RGB ışık: Yüzünüzü aydınlatmak için RGB özellikli ve yumuşak bir ışık kaynağı.
  • Taşıma çantası ve aksesuarlar: Tüm ekipmanları kolayca taşıyabileceğiniz şık bir çanta.

Fujifilm XM5, vlog çekimleri için özel olarak optimize edilmiş bir kullanıcı deneyimi sunuyor. Yeni nesil odaklama sistemi sayesinde hem donanımsal hem yazılımsal olarak hızlı ve hassas bir netlik sağlıyor. Ayrıca, 20 farklı film simülasyon modu ile kullanıcılar, videolarını kendi tarzlarına uygun şekilde kişiselleştirebiliyor.

Kitin toplam fiyatı 39.000 TL olarak belirlenmiş. Bu ekipmanların ayrı ayrı satın alınması durumunda toplam maliyetin 43.000 TL’yi bulduğu belirtiliyor. Ayrıca Fujifilm Türkiye, yurt dışı fiyatlarıyla rekabet edecek şekilde bu ürünleri uygun fiyatla sunuyor ve yerel garanti avantajıyla kullanıcılarını destekliyor.

Cep telefonlarından bir adım ileriye geçmek isteyen içerik üreticileri için tasarlanan Fujifilm XM5, profesyonel kaliteyi uygun fiyatla birleştirerek vlog dünyasına yeni bir soluk getiriyor. Bu set, hem yeni başlayanlar hem de deneyimli içerik üreticileri için ideal bir çözüm sunuyor.

Sonuç olarak, Fujifilm XM5 vlogger kiti, taşınabilirliği, zengin içerik seçenekleri ve uygun fiyatıyla içerik üretmek isteyen herkes için harika bir seçenek olarak öne çıkıyor.

iCloud, eski iOS sürümleri için son buluyor!

Apple, 2014 yılında iOS 8 sürümüyle birlikte, iCloud üzerinden yedekleme işlemini geliştirmişti. Ancak, 2019 yılında yayınlanan iOS 9 ile birlikte, Apple bu sistemi CloudKit’e taşımış ve daha güvenilir bir yedekleme altyapısı sağlamak amacıyla eski sistemden vazgeçmeye başlamıştı. Şirket, iOS 9 ile beraber bulut tabanlı veri yedeklemeleri için CloudKit teknolojisini devreye soktu ve artık önceki iCloud yedekleme altyapısı kullanılmamaya başlandı.

iCloud yedeklemesi, eski iOS sürümleri için son bulacak

Bu değişiklikle birlikte, Apple daha modern ve verimli bir yedekleme çözümü sunmayı amaçladı. Apple şimdi, eski cihazlar üzerinde bu güncel yedekleme sisteminin desteklenmediğini duyurdu. Böylece, iOS 8 veya daha eski sürümlerini kullanan iPhone ve iPad’ler için iCloud üzerinden otomatik yedekleme yapılması mümkün olmaktan çıkıyor. Bu değişiklik, 19 Aralık 2024 itibarıyla aktif hale gelmiş ve Apple, o tarihten önce bu cihazlarla yapılmış tüm iCloud yedeklemelerini silmiş durumda.

Yedekleme işlemleri için iCloud’a bağımlı olan kullanıcılar, cihazlarını güncelleyerek iOS 9 veya daha yeni bir sürüme geçmediği sürece, artık iCloud üzerinden veri yedekleme şansı bulamayacak. Ancak, bu durum, cihazlardaki verilerin kaybolacağı anlamına gelmiyor.

iOS 8 veya daha eski sürümlerle çalışan cihazlarda, iCloud üzerindeki veriler silinmiş olsa da, cihazdaki uygulama ve veriler hala sağlıklı bir şekilde korunmaktadır. Kullanıcılar, bu verileri manuel olarak yedeklemek için bir Mac veya Windows PC kullanmaya devam edebilirler.

Ayrıca, eğer cihazı güncellemeye imkân varsa, bu durumda iCloud yedekleme özelliği tekrar aktif hale gelecektir. Fakat iOS 9 veya daha üst bir sürüme geçiş yapmak mümkün olmayan eski cihazlarda, verilerin güvenliği için manuel yedekleme işlemi bir zorunluluk olarak kalmaktadır.

Apple, bu değişikliğin arkasında ise daha uyumlu ve etkili bir yazılım gereksinimi sağlayarak cihazlar için daha iyi bir deneyim sunmayı amaçladığını belirtiyor. Eski yedekleme altyapısının günümüzde kullanılmasının sürdürülebilir olmayacağını düşündüğünden, iCloud yedekleme işlemleri yalnızca iOS 9 ve sonrasında bulunan cihazlarla sınırlı kalmıştır. Bu geçiş, Apple’ın tüm ekosisteminde daha tutarlı ve modern bir sistem kurmayı hedeflemesiyle de açıklanabilir.

Türkiye’nin komşusu WhatsApp yasağını kaldırıyor!

İran hükümeti, beklenmedik bir kararla WhatsApp ve Google Play’e uygulanan erişim engellerini kaldırdığını duyurdu. Bu hamle ile ülkenin katı internet sansürü politikalarında geri adım atılmış oldu. Peki İran neden böyle bir adım attı?

Ülkenin devlet haber ajansı IRNA’nın bildirdiğine göre Başkan Mesud Pezeşkiyan tarafından yürütülen toplantıda bu karar alındı. Ajans, “WhatsApp ve Google Play gibi bazı tanınmış yabancı platformlara erişimdeki sınırlamaların kaldırılması yönünde olumlu bir çoğunluk oyu çıktı” ifadelerine yer verdi.

play store abonelik

İran Bilgi ve İletişim Teknolojileri Bakanı Settar Haşimi ise konuyla ilgili olarak, “Bugün internet kısıtlamalarının kaldırılması yönünde ilk adım atıldı” şeklinde konuştu.

Google, Gemini’nin en yeni yapay zeka modelini yaygınlaştırıyor!

Google, Gemini’nin en yeni yapay zeka modelini yaygınlaştırıyor!

Google, ünlü yapay zeka modeli Gemini'nin Gemini 1.5 with Deep Research ve Gemini 2.0 Flash Experimental modellerini yaygınlaştırıyor.

Bilmeyenler için İran İslam Cumhuriyeti; uzun süredir Facebook, X ve YouTube gibi önde gelen ABD merkezli sosyal medya platformlarına erişimi kısıtlıyor. Ancak İran vatandaşlarının VPN aracılığıyla bu kısıtlamaları aşma yoluna gittiği de biliniyor.

WhatsApp ve Google Play’e yönelik yasakların kaldırılması, İran’ın internet politikalarına yönelik uluslararası baskının ardından geldi. Eylül ayında ABD, büyük teknoloji şirketlerine İran dahil olmak üzere internet kısıtlamaları uygulayan ülkelerde sansürü aşma konusunda yardımcı olacağını söylemişti.

Ancak bu adımın İran’ın internet sansüründe daha geniş bir rahatlamaya yol açıp açmayacağı henüz belli değil. Sosyal medya platformları, son yıllarda İran’daki hükümet karşıtı protestoların örgütlenmesinde önemli bir rol oynamıştı.

Apple iPhone 19 ile ilgili beklenmedik gelişme: Tarihte bir ilk olacak!

Apple’ın, 2027’de iPhone’un 20. yıl dönümüne özel olarak çıkaracağı iPhone 19 serisinde büyük bir tasarım değişikliğine gideceği iddia ediliyor. Teknoloji dünyasında yayılan son raporlara göre, şirket sıfır çerçeveli ekran teknolojisi üzerinde çalışıyor ve bu teknoloji, iPhone 19’da karşımıza çıkabilir. Ancak bu yenilik, Apple için ciddi üretim zorluklarını da beraberinde getirebilir. İşte detaylar!

iPhone 19 sıfır çerçeve ile gelebilir ama…

Raporlara göre, sıfır çerçeveli ekranlar için Samsung ve LG Display yeni çözümler üzerinde çalışıyor. Bu ekranların dayanıklılığı, özellikle düşmelere karşı nasıl bir performans göstereceği merak konusu. Ayrıca ekranın yanlardan bakıldığında görüntü bozulmalarını engellemek için kullanılan OCA (Optical Clear Adhesive) malzemesindeki sorunlar, üretim sürecini zorlaştırıyor.

apple-iphone-19-ile-ilgili-beklenmedik-gelisme-tarihte-bir-ilk-olacak

Apple’ın sıfır çerçeveli tasarımı, sadece çerçeveleri kaldırmakla sınırlı kalmayabilir. Şirketin Face ID ve ön kamerayı ekran altına entegre etme hedefi, bu tasarımın en büyük yeniliklerinden biri olabilir. Ancak bu teknoloji için gereken altyapının hazır olmaması, projenin gecikmesine neden olabilir.

Bilim insanları, kanserli hücreleri bu ilginç yöntemle yok etti!

Bilim insanları, kanserli hücreleri bu ilginç yöntemle yok etti!

Bilim insanları, kanserli hücreleri yok etmek için oldukça ilginç bir yöntem keşfetmeyi başardı. İşte detaylar!

Her ne kadar sıfır çerçeveli tasarım heyecan verici olsa da, mevcut iPhone tasarımlarının kullanıcılar için yeterli olduğunu düşünenlerin sayısı da az değil. Apple’ın bu yeniliği ne kadar iyi uygulayabileceği ise şimdiden merak ediliyor.

Peki siz ne düşünüyorsunuz? Sıfır çerçeveli bir iPhone tasarımı, teknoloji dünyasında gerçekten devrim yaratabilir mi? Görüşlerinizi yorumlarda paylaşmayı unutmayın!

Google Chrome, tarihinin en devasa güncellemesine hazırlanıyor!

Google, Chrome tarayıcısını yapay zeka ile buluşturacak önemli bir özellik üzerinde çalışıyor. Kod adı ‘Glic’ olan bu yenilik, Gemini Live adlı yapay zeka destekli asistanı tarayıcıya entegre etmeyi hedefliyor. Peki, Glic neler sunuyor ve neden dikkat çekiyor? İşte bilmeniz gerekenler…

Google Chrome, yapay zekayı bünyesine katıyor!

Leopeva64 adlı bir kullanıcı tarafından sızdırılan bilgilere göre Glic, Chrome’un gelecekteki yapısını değiştirebilecek özelliklere sahip. Özelliğin ayarlar menüsüne özel bir sayfa eklendiği görülüyor. Ayrıca mikrofon ve konum erişimi istemesi, bu özelliğin kullanıcılarla etkileşimli bir yapıya sahip olacağını gösteriyor. Hatta gezinilen sayfalarla ilgili bağlamsal bilgiler sağlayan bir panel ya da yan kullanıcı arayüzü olabileceği belirtiliyor.

Gemini Live’ın güçlü araştırma ve özetleme yetenekleri, bu entegrasyonla tarayıcı deneyimini farklı bir seviyeye taşıyabilir. Kullanıcıların sekmeler arasında geçiş yapmadan metinleri özetleyebilmesi, karmaşık bilgileri analiz edebilmesi veya gerçek zamanlı veri araştırması yapabilmesi mümkün olacak.

Google, bu hamlesiyle yapay zekayı günlük tarayıcı kullanımının ayrılmaz bir parçası haline getirmek istiyor. Ancak, özellik henüz geliştirme aşamasında ve tam işleyişiyle ilgili detaylar net değil.

Hatırlayacağınız üzere Microsoft da benzer bir şekilde Bing Chat’i Edge tarayıcısına entegre etmişti. Ancak Google’ın Chrome’daki büyük kullanıcı kitlesi, bu hamleyi rakiplerinden farklı bir noktaya taşıyabilir. Bunun yanı sıra yapay zekanın bu denli güçlü bir şekilde tarayıcıya entegre edilmesi, gizlilik ve kullanıcı alışkanlıkları açısından tartışmaları da beraberinde getirecek gibi…

Peki, siz bu konuda ne düşünüyorsunuz? Glic’in Chrome’u rakiplerinden öne çıkaracağını düşünüyor musunuz? Yorumlarınızı bizimle paylaşın!

Christopher Nolan’ın sır gibi saklanan filmi ortaya çıktı: The Odyssey geliyor!

Hollywood’un ünlü yönetmeni Christopher Nolan, yeni filmiyle bir kez daha dikkatleri üzerine çekmeye hazırlanıyor. Universal Pictures tarafından yapılan açıklamaya göre, Nolan’ın sır gibi saklanan bir sonraki filminin adı The Odyssey olacak. Yunan mitolojisinin ikonik eseri Odysseia’dan ilham alınarak hazırlanacak bu film, izleyicilere mitolojik bir aksiyon filmi sunacak. İşte detaylar…

Christopher Nolan, bu kez mitolojik bir eserle geliyor!

The Odyssey, Homer’in ünlü destanını modern bir bakış açısıyla beyaz perdeye taşımayı hedefliyor. Film, 17 Temmuz 2026’da sinemaseverlerle buluşacak ve çekimleri en yeni IMAX film teknolojisi kullanılarak gerçekleştirilecek. Nolan, yapımda ses getirecek aksiyon sahneleri için dünyanın farklı noktalarındaki doğal mekanları tercih edecek. Çekimlerin 2025 yılının ilk yarısında başlaması planlanıyor.

Film, yalnızca hikayesiyle değil, aynı zamanda etkileyici oyuncu kadrosuyla da şimdiden heyecan yarattı. The Odyssey’nin kadrosunda Robert Pattinson, Tom Holland, Matt Damon, Charlize Theron, Anne Hathaway, Zendaya ve Lupita Nyong’o gibi yıldız isimler yer alacak.

Yunan kültürünün en tanınmış eserlerinden biri olan Odysseia, daha önce birçok kez farklı şekillerde uyarlanmıştı. Ancak Nolan’ın projeye yaklaşımı, doğrudan bir uyarlama yerine, destanın ana temalarına ve öğelerine odaklanarak yepyeni bir deneyim sunmayı vaat ediyor. Filmin detayları ise Nolan’ın projelerine dair bilinen gizlilik takıntısı nedeniyle bir süre daha öğrenilemeyecek gibi…

Siz The Odyssey için heyecanlı mısınız? Christopher Nolan’ın yeni filmi, dahi yönetmenin filmografisinde nasıl bir yer edinecek? Düşüncelerinizi yorumlarda paylaşmayı unutmayın!

Mikrodalga fırınlarla ilgili hiç bilinmeyen bir gerçek keşfedildi!

Mikrodalga fırınlar, mutfaklarımızın vazgeçilmez cihazlarından biri olarak hayatımızda yer alıyor. Ancak İspanya’da yapılan bir araştırma, bu cihazların içindeki mikrobiyolojik yaşam hakkında pek bilinmeyen bir gerçeği ortaya çıkardı. Valencia Üniversitesi ve Darwin Bioprospecting Excellence SL’den bilim insanları, mikrodalga fırınların iç yüzeylerinde yaşayan mikroorganizmaları inceleyerek çarpıcı sonuçlara ulaştı. İşte detaylar!

Mikrodalga, hiç görünmeyen bir ekosistem barındırıyor

Araştırmada, 30 farklı mikrodalga fırından alınan örnekler incelendi. Bu fırınlar ev mutfaklarından, ortak kullanım alanlarından (şirket yemekhaneleri veya üniversite kantinleri) ve laboratuvarlardan seçildi. Elde edilen sonuçlar, mikrodalga fırınların içinde oldukça çeşitli mikrobiyolojik ekosistemlerin barındığını gösterdi.

mikrodalga-firinla-ilgili-hic-bilinmeyen-bir-gercek-kesfedildi

Evdeki mikrodalga fırınlarda Brachybacterium, Micrococcus ve Paracoccus gibi türlerin yaygın olduğu tespit edildi. Bunlar genellikle insan cildi ve gıda kaynaklı mikroorganizmalarla ilişkilendirilirken, Klebsiella ve Enterococcus gibi sağlık riski oluşturabilecek türlere de rastlandı. Ancak bu mikropların miktarı, mutfaktaki diğer yüzeylerden farklı değil; özetle mikrodalga fırına özgü bir tehlike söz konusu değil.

Laboratuvarlarda kullanılan mikrodalga fırınlar ise çok daha fazla çeşitlilik barındırıyor. Araştırmacılar, laboratuvar fırınlarının yüksek sıcaklıklara ve radyasyona dayanıklı mikroorganizmalar içerdiğini belirtti. Deinococcus ve Hymenobacter gibi radyasyona karşı dirençli bakteriler, laboratuvar örneklerinde öne çıkan türler arasında yer aldı.

Google, Gemini’nin en yeni yapay zeka modelini yaygınlaştırıyor!

Google, Gemini’nin en yeni yapay zeka modelini yaygınlaştırıyor!

Google, ünlü yapay zeka modeli Gemini'nin Gemini 1.5 with Deep Research ve Gemini 2.0 Flash Experimental modellerini yaygınlaştırıyor.

Araştırmanın belki de en dikkat çekici sonucu, mikrodalga fırınların yoğun elektromanyetik radyasyonuna rağmen birçok mikrobun hayatta kalmayı başarması oldu. Bilim insanları, bu mikropların genetik yapılarının radyasyon ve sıcaklık şokuna karşı direnç geliştirdiğini ifade etti. Bu durum, mikrodalga fırınların steril bir ortam olduğu yönündeki yaygın yanılgıyı da çürütüyor.

Araştırmayı yürüten ekip, mikrodalga fırınların düzenli olarak temizlenmesini ve dökülen yiyeceklerin hemen silinmesini öneriyor. Çünkü, cildimizden gelen dost mikroplar bile bu cihazların içindeki sert koşullarda hayatta kalmayı başarabiliyor.

Siz bu keşif hakkında ne düşünüyorsunuz? Mikrodalga fırınlarınızı ne kadar sık temizliyorsunuz? Sizce mikrodalga fırınlar düşündüğümüz kadar temiz değil mi? Yorumlarınızı bizimle paylaşmayı unutmayın!

Samsung’ın altı yıl güncelleme alacak yeni telefonu ortaya çıktı!

Samsung için 2025 yılı bir hayli hareketli geçecek. Güney Koreli üretici önümüzdeki ay merakla beklenen Galaxy S25 serisini piyasaya sürecek. Sadece bunlarla sınırlı değil. Zira, giriş ve orta segment için de çalışmalar devam ediyor. Bu kapsamda, şirketin kullanıcılara sunmaya hazırlandığı modellerden bir diğeri Galaxy A56 ile somut gelişmeler yaşandı.

Galaxy A56, M-A566B_DS model numarasıyla Bluetooth SIG veri tabanında göründü. Liste, akıllı telefonun Bluetooth 5.4 desteğiyle geleceğini doğruladı. Hatırlanacağı üzere, selefi Galaxy A55’te Bluetooth 5.3 kullanıldı. Bu da modelin kritik bir yükseltme sunacağı anlamına geliyor.

Telefonun Bluetooth 5.4 teknolojisi sayesinde kablosuz kulaklık, Galaxy SmartTag veya Galaxy Watch farketmeksizin daha istikrarlı ve güvenilir bir bağlantı deneyimlenebilecek.

Samsung’un yeni bütçe dostu telefonları ortaya çıktı!

Samsung’un yeni bütçe dostu telefonları ortaya çıktı!

Samsung, çok yakında Galaxy M16 5G ve F16 5G modelleriyle kullanıcıların karşısına çıkacak. İşte konuyla ilgili ayrıntılar!

Cihaza güç verecek işlemci şirketin kendi üretimi Exynos 1580 olacak. Geçtiğimiz aylarda tanıtılan yonga seti; 2.9 GHz hızında tek bir yüksek performanslı Cortex-A720, 2.6 GHz hızında üç ek Cortex-A720 ve verimlilik için 1.95 GHz hızında dört Cortex-A520 çekirdeklerine ev sahipliği yapıyor.

Modelle ilgili dikkat çeken bir diğer detay ise güncelleme desteği demek mümkün. Zira, Samsung, Galaxy A16 5G ile başlattığı orta segmente altı yıl yazılım desteği geleneğini Galaxy A56’da da devam ettirecek. Son olarak, cihazın 450 ila 500 euro aralığında satışa çıkması bekleniyor. Tanıtım tarihi ise şimdilik belli değil.

Galaxy A56‘nın seleflerine benzer bir kamera kurulumuna sahip olması bekleniyor. Burada, 50 MP ana, 12 MP ultra geniş açı ve 5 MP makro sensörlerinden oluşan üçlü kamera kurulumuyla geleceğini söyleyebiliriz. Önde ise 12 MP yeni bir selfie sensörü bizleri karşılayacak.

Peki siz bu konu hakkında ne düşünüyorsunuz? Görüşlerinizi yorumlar kısmından bizlerle paylaşmayı unutmayın!

YENİ ASGARİ ÜCRET (22.104 TL) ile alınabilecek telefonlar!

2025 yılına girerken açıklanan yeni asgari ücret miktarı 22.104 TL oldu. Özellikle akıllı telefon pazarında, bu bütçeyle alınabilecek modeller dikkat çekiyor. İşte yeni asgari ücretle satın alabileceğiniz popüler telefonlar.

YENİ ASGARİ ÜCRET (22.104 TL) ile alınabilecek telefonlar!

22.104 TL altındaki telefonlardan satın almak için: https://app.hb.biz/eTLBkvIbp6AL

Galaxy S24 FE
Samsung’un FE (Fan Edition) serisinin en yeni üyesi Galaxy S24 FE, güçlü donanımı ve uygun fiyatıyla dikkat çekiyor. Exynos 2200 işlemcisi, 6.4 inç Super AMOLED ekranı ve 50 MP ana kamerasıyla kullanıcılarına üst düzey bir deneyim sunuyor. Günlük ihtiyaçların yanı sıra oyun ve multimedya deneyimleri için de oldukça ideal.

Honor X9b
Honor’un X9b modeli, fiyat-performans dengesi arayanlar için iyi bir seçenek. Şık tasarımı, 120 Hz OLED ekranı ve Snapdragon 6 Gen 1 işlemcisiyle segmentindeki rakiplerinden ayrılıyor. Ayrıca uzun pil ömrü ve hızlı şarj desteği, bu telefonu cazip kılan özelliklerden.

Poco X6 Pro
Orta segmentin güçlü oyuncularından biri olan Poco X6 Pro, 120 Hz yenileme hızına sahip ekranı ve Snapdragon 778G işlemcisiyle geliyor. 108 MP ana kamerası sayesinde fotoğraf performansı da oldukça tatmin edici. Bu model, özellikle uygun fiyatıyla dikkat çekiyor ve asgari ücret bütçesiyle rahatlıkla alınabiliyor.

Poco F5 Pro
Daha yüksek performans isteyenler için Poco F5 Pro iyi bir alternatif. Snapdragon 8+ Gen 1 işlemci, AMOLED ekran ve 64 MP OIS destekli kamerasıyla tam bir fiyat-performans şampiyonu. Oyun severler ve yoğun işlem gücü gerektiren uygulamalar kullananlar için oldukça ideal bir seçenek.

Galaxy A55 5G
Samsung’un orta segmentteki güçlü temsilcilerinden biri olan Galaxy A55 5G, geniş bir kullanıcı kitlesine hitap ediyor. Exynos 1380 işlemcisi, 120 Hz AMOLED ekranı ve 5000 mAh bataryası ile günlük kullanım için fazlasıyla yeterli. Ayrıca 5G desteği sayesinde geleceğe hazır bir model.

Nothing Phone 2a
Farklı tasarımıyla dikkat çeken Nothing Phone 2a, sade ve şık bir cihaz arayan kullanıcılar için öne çıkıyor. Snapdragon 8+ Gen 1 işlemci ve OLED ekranla donatılan bu telefon, hem performansı hem de yenilikçi tasarımı bir arada sunuyor. Minimalist ve modern bir telefon isteyenler için ideal bir seçenek.

Realme 12 Pro+
Realme’nin yeni Pro+ modeli, segmentinde oldukça iddialı. 200 MP ana kamerası, MediaTek Dimensity 7050 işlemcisi ve 120 Hz ekranı ile dikkat çekiyor. Özellikle kamera performansı ve hızlı şarj desteği, bu modeli ön plana çıkarıyor.

Bilim insanları, kanserli hücreleri bu ilginç yöntemle yok etti!

Bilim insanları, kanser tedavisinde çığır açabilecek yeni bir yöntem keşfetti. ABD’de çalışan uzmanlar, aminocyanine moleküllerini yakın kızılötesi ışıkla uyararak bu moleküllerin senkronize titreşimler oluşturmasını sağladı. Bu titreşimler, kanserli hücrelerin zarlarını parçalayarak hücreleri yok ediyor. Araştırma, Rice Üniversitesi, Texas A&M Üniversitesi ve Texas Üniversitesi’nden bir ekip tarafından yürütüldü ve ilk sonuçlar oldukça umut verici görünüyor. İşte detaylar…

Bilim insanları, hayvan deneylerinde üst düzey başarı elde etti!

Yöntem, laboratuvarda yetiştirilen kanser hücreleri üzerinde test edildi ve hücrelerin yüzde 99’unun yok edilmesinde etkili oldu. Ayrıca, melanom tümörleri bulunan fareler üzerinde yapılan deneylerde, tedavi edilen hayvanların yarısının tamamen kanserden arındığı gözlemlendi. Araştırmacılar, bu sonuçların gelecekte insan denemelerine geçiş için büyük bir adım olduğunu belirtiyor.

bilim-insanlari-kanserli-hucreleri-bu-ilginc-yontemle-yok-etti-1

Aminocyanine moleküllerinin bu kadar etkili olmasının ardında yatan mekanizma, moleküllerin içindeki elektronların oluşturduğu plazmonik hareket. Bu plazmonlar, molekülün tamamını harekete geçiriyor ve kanser hücrelerinin zarlarına tutunarak onları adeta parçalıyor.

Bankalarda sistem değişiyor: Para yatırmak ve çekmek için artık bu şart!

Araştırmanın bir diğer önemli ismi olan Rice Üniversitesi’nden Ciceron Ayala-Orozco, bu keşfi şu sözlerle özetledi: “Bu, moleküler plazmonların mekanik bir etki yaratmak için ilk kez bu şekilde kullanılmasıdır. Amacımız, kanser hücrelerinin zarlarını yırtarak onları yok etmekti ve bunu başardık.”

bilim-insanlari-kanserli-hucreleri-bu-ilginc-yontemle-yok-etti-2
Titreşimle kanser hücrelerinin yok edilmesini gösteren şema…

Araştırmacılar şimdi bu yöntemin farklı moleküllerle nasıl uygulanabileceğini keşfetmeye çalışıyor. Moleküler hiltilerin (jackhammer) mekanik yapısı sayesinde, kanser hücrelerinin bu yönteme karşı direnç geliştirme olasılığı oldukça düşük görünüyor. Bu da yöntemin uzun vadede kanser tedavilerinde kalıcı bir çözüm olabileceği anlamına geliyor.

Peki siz bu yeni yöntem hakkında ne düşünüyorsunuz? Bilim insanlarının keşfettiği bu yöntemin gelecekte kanser tedavisini nasıl değiştireceğini düşünüyorsunuz? Görüşlerinizi yorumlarda paylaşmayı unutmayın!

X (Twitter), yepyeni Grok uygulamasını yayınladı!

Elon Musk’ın yapay zeka şirketi xAI, yapay zeka modeli Grok için yeni mobil uygulamasını iOS kullanıcılarına sundu. Şimdilik beta aşamasında olan uygulama, ilk olarak Avustralya ve birkaç ülkede test edilmeye başlandı. Bu adımla Grok, X (eski adıyla Twitter) platformunun dışına çıkarak yapay zeka chatbot rekabetine daha güçlü bir şekilde katılmayı hedefliyor. İşte detaylar!

Grok mobilde neler sunuyor?

Grok’un mobil uygulaması, metinleri özetleme, sorulara yanıt verme ve metin tabanlı görseller oluşturma gibi özellikleriyle masaüstü versiyonuyla aynı deneyimi sunuyor. Üstelik, uygulama gerçek zamanlı web ve X verilerine erişebiliyor. Daha önce yalnızca ücretli X abonelerinin kullanabildiği bu hizmet, Kasım ayında ücretsiz bir sürümle test edilmeye başlanmıştı. Şimdi ise herkesin erişimine açık hale geliyor.

Grok’un en iddialı yanlarından biri, kullanıcıların yüklediği veya oluşturduğu görseller üzerinde çalışabilmesi. Örneğin bir bitkinin fotoğrafını çekip türü hakkında bilgi alabibliyorsunuz. Ancak, bu özellik geçmişte bazı tartışmalara neden olmuştu: Flux AI ile yaşanan telif hakkı ihlalleri halen gündemdeyken, xAI’nin bu kez daha dikkatli bir prosedür izlediği söyleniyor.

7.500 mAh bataryalı Redmi Turbo 4 Pro ortaya çıktı: Neler sunacak?

7.500 mAh bataryalı Redmi Turbo 4 Pro ortaya çıktı: Neler sunacak?

Sektörde sızıntılarıyla bilinen Digital Chat Station, yaklaşan Redmi Turbo 4 Pro modeliyle ilgili teknik ayrıntıları gözler önüne serdi.

Elon Musk’ın vizyonuyla şekillenen Grok, mobil uygulamasıyla çok daha geniş bir kullanıcı kitlesine ulaşmayı hedefliyor. Kullanıcıların hem günlük yaşamda hem de profesyonel alanlarda işine yarayacak birçok özelliği bir arada sunuyor. Bunun yanı sıra Grok’un uygulamasının yayınlanması da yapay zeka chatbotları arasındaki rekabeti de bir üst seviyeye taşıyacak.

Sizce X’in yapay zekası, ChatGPT ve diğer devlerin arasından sıyrılabilecek mi? Görüşlerinizi yorumlarda paylaşmayı unutmayın!