Şeytan Ayrıntıda Gizlidir

Arada bir sevilen bir diziyi izlemek veya bilgisayarı bir araç olarak kullanmak kesinlikle zararlı değil. Fakat başı boş bir şekilde bilgisayar kullanan çocuklar, zamanla bu makineyi farklı amaçlar için kullanacaklarını bilmelisiniz.

Gelişmiş ülkelerde bu çok büyük bir dert haline geldi. Ebeveynler çocukların susmaları için onları bilgisayarlara alıştırıyor. Sekiz yaşındaki çocuğun bilgisayarda ne yaptığını kimse bilmiyor.

Erkekler, makinenin yanında duran plastik tabanca ile aşırı şiddet içeren oyunları oynuyor ve internetten yasaklı içerikleri bilgisayarına indiriyor. Kızlar buna karşın, daha çok sohbet odalarına girip, amacı ve kim olduğu belli olmayan kişilerle haberleşiyor.

 

 

Çocukları erken yaşta bilgisayarla tanıştırabilirsiniz ama sakın alıştırmayın. 

 

Hep bunu duymuşuzdur; çocukları erken yaşta bilgisayara alıştırmak, onların gelişimini sağlamak için mükemmel bir araç. Bu esasında çok da doğru. Fakat burada da dikkatli olmak lazım. Eskiden erkek çocukları az da olsa kitap okuyordu.

Bir konuyu araştırdıklarında birçok kitap açılırdı ve özet çıkarılırdı. Bilgisayarı farklı bir amaç için kullanan kişiler şimdi Wikipedia’yı açıyor. İhtiyacı duyduğu tek şey kopyala ve yapıştır. İstenilen özet Word dokümanında hazır. İçeriğini okumaya gerek yok. Hoca sorduğunda hiçbir şey anlamadan Word çıktısını sınıfın önünde okuyor ve ödevini de tamamlamış oluyor.

Şimdi birçok kişi, “Bu olayın bilgisayar ile alakası ne?” diye sorabilir. Bu daha çok eğitim sisteminin ve öğretmenlerin derdi diye düşünebilir. Fakat bu olay önemli bir tartışmayı başlattı. İnsanlar, özellikle temel eğitimde çocukları tembelleştiren bilgisayarlar görmek istemiyor. Anaokulunda, hazırlık sınıflarında ve ilkokullarda bilgisayarlı derslere karşı çıkıyorlar. Tabii kimse bilgisayarsız bir eğitim istemiyor fakat bu eğitim ortaokul ve liselere giden çocuklar için verilmeli.

{pagebreak::Bilgisayarlar Öğrenme Motivasyonunu Artırıyor}

Öğrenme motivasyonu gerçekten artıyor mu? Cevabını kısa ve öz söyleyeyim; Hayır! Günümüzde bu konu hakkında birçok araştırma bulmak mümkün. Bilgisayar kullanan çocuklar, okullarda daha iyi ve zeki olmuyor. Hatta bazı durumlarda bir gerileme bile görülüyor. Öğretmenler oldukça şikayetçi. Amerika’daki bazı okullar bu yüzden bilgisayarlı eğitimi sonlandırmış durumda. Yedi yıl süren eğitim sisteminden sonra bilgisayarları okullardan çıkardılar.

Peki gerçekten ne yapılmalı? Okula yeni başlayan bir çocuk haftada bir ya da iki kere ile bilgisayarla tanıştırılmalı. Bu işlem kesinlikle sürekli olmamalı. Tüm zamanı çocuğun fiziksel gelişimi için harcanmalı.

Bu oldukça önemli çünkü bilgisayar başında veya televizyonda saatlerini geçirmek, insanları şişmanlatıyor.

 

Gençlerin bu tarz bir eğitim almasını ister miydiniz?

 

1972/1973 doğumlu kişilerle yapılan bir araştırmaya göre, anaokulunda sürekli televizyon izleyen çocukların günümüzde (37-38 yaşlarına geldiklerinde) şişman olduklarını gösteriyor. Bu araştırmaya göre televizyondan kopamayan kişiler için, 20-30 yıl sonra sağlık açısından büyük bir risk oluşuyor. Sadece Almanya’da her sene 20.000 kişi, yukarda saydığımız nedenlerden dolayı, kalp krizi ve çeşitli hastalıklardan ölüyor.

Bu esasında oldukça mantıklı. Çünkü bilgisayar başında veya televizyon karşısında oturmak metabolizmamızı yavaşlatıyor. Metabolizmamızın yavaşlaması daha düşük bir enerji harcamamıza neden oluyor. Bu da kas yapısını olumsuz yönde etkiliyor. Kaslar gevşiyor ve bu da kalbe yansıtılıyor.

Beynin gelişimi bundan etkileniyor mu? Bu oldukça önemli bir soru. Bir fincan çay düşünün. Şekeri karıştırmak için kaşığın çıkardığı sese odaklanın. Cam bardak ile porselen bardağın farkını hemen anlarsınız. Peki bu olayı televizyonda veya bilgisayarda gördüğünüzü varsayın. Duyduğunuz sesten farkı anlayabilecek misiniz? Özellikle küçük çocuklar bu konuda çok hassas. Birden fazla bilgiyi toparlamakta güçlük çekiyor. Milisaniyelik bir gecikme, öğrenmeye açık olan beyni olumsuz yönde etkiliyor.

Elbette beynimiz inanılmaz bir potansiyele sahip. Ama şunu unutmayın, inanılmaz potansiyel gelişmiş bir beyin için geçerli. Bebeklerin beyni tam bir sünger gibi. Duyu organları beynin verileri depolamasını sağlıyor. Koklamak, görmek, ellemek ve tatmak gerekiyor. Sanal ortamda yapılan bir eğitim, duyu organlarını tembelleştiriyor. Bu şekilde gelişen bir çocuk ileride çok sorun yaşayabiliyor.

{pagebreak::Peki Ne Yapılmalı}

Çocuklar gelişimini kesinlikle tamamlamalı. Call of Duty oynayacaklarına spor yapsınlar. Bilgisayarlarla tanıştırın ama alıştırmayın. Ebeveynler, çocuklar bilgisayar kullandıklarında yanında olmalı. Çocuklar, bilgisayarı bilinçli tüketmeli.

Bilgisayarın elbette yaşı yok. Çocuklar tüm gün bilgisayarın başında geçirmek için, en azından Lise çağında olmalı.

 

Bilgisayarları günlük hayatın içine sokan ve en çok televizyon seyredenlerden olan Amerikalıları örnek verebiliriz. Dünyanın en gelişmiş bilgi hazinesi, en parlak beyinler Amerika Birleşik Devletlerinde. Yukarıdaki örneklere göre bu durumun böyle olmaması gerekiyordu. Yalnız kaçırdığımız bir olay var. Amerika Birleşik Devletleri, parlak beyinleri ithal ediyor. Kendi insanlarıyla bu başarıyı elde edemeyeceğini çok iyi biliyor.

9/11 olayı olduktan sonra yabancılar için ciddi kısıtlamalar söz konusuydu. Üniversiteler bu kısıtlamalara birlik olurmuşçasına karşı geldi. Yabancı akademisyenlerin kısıtlanmasını istemediler ve istediklerini de aldılar. Çünkü o kişiler gelmediklerinde ülkenin ne hal alacağını herkes çok iyi biliyordu.

:: Yorumlarınızı bizimle paylaşın

 

Nexus One Büyük Hayal Kırıklığı!

Attığı her adımda başarı basamaklarını birer birer çıkan Google, cep telefonu pazarından beklenen verimi alamayacak gibi gözüküyor. Flurry Inc. adlı bir piyasa araştırma firması, Nexus One‘ı mercek altına aldı ve Google’ın açıklamaları doğrultusunda çeşitli saptamalar yaptı.

Firmaya göre Google, Nexus One konusunda büyük hayal kırıklığı yaşadı. Satışlar beklenenin oldukça altında. Bu gidişle iPhone karşısında büyük bir hezimet alacak olan Nexus One, uzmanlara göre ise önümüzdeki aylarda başarı çizgisini yakalayacak.

Google CEO’su Eric Schimdt, Nexus One için “Cep telefonu dünyasını değiştirecek” demişti. Şimdilik bu pek mümkün gözükmüyor fakat, Nexus One’da bu potansiyelin olduğu konusunda herkes hemfikir. Uzmanların ortak görüşü, Nexus One’a yeterli sabır gösterilebilinirse, yeni geliştirmelerle birlikte piyasadaki en üst düzey telefonlardan biri olacağı yönünde.

:: Sizce Nexus One, başarılı olabilecek mi?

Nexus One’ın Ocak Satışı Belli Oldu

Google’ın büyük umutlarla, HTC ile ortak çalışarak piyasaya sürdüğü Nexus One, satış oranları açısından hayal kırıklığı üzerine hayal kırıklığı yaşatmaya devam ediyor. Bugün yayınladığımız diğer haberde, bununla ilgili bazı detayları sizinle paylaşmıştık.

 

Piyasaya çıktığı ilk hafta sadece 20.000 adet satılan Nexus One, Ocak ayı içerisinde, tüm dünyada yalnızca 80.000 satış gerçekleştirebildi. Google, Nexus One’a desteğini kesmiş değil ancak, çok daha güçlü bir reklam kampanyasına ihtiyaç duyulduğu da yadsınamaz.

::Google, şapkadan tavşan çıkarıp Nexus One’ı diriltebilir mi?

Facebook’tan Yeni Bir Proje: Titan!

Dünyanın en kalabalık sosyal ağ sitesi Facebook, gözünü en tepeye dikmiş gibi gözüküyor. Firmanın bugüne kadar yaptığı tüm atılımlar, profil sayfaları üzerinden sosyalleşmeyi geliştirmekten yanaydı. Şimdi ise Facebook, büyük bir adım atmaya hazırlanıyor.

Project Titan adı verilen proje kapsamında, yeni bir mesajlaşma sistemini oturtmayı planlayan site yetkilileri, ayrıca Facebook’a komple bir webmail servisi entegre etmeyi amaçlıyor.

Mevcut mesajlaşma servisinin yavaş ve kullanışlı olmadığı konusunda şikayetler alan site yetkilileri, yeni mesajlaşma sisteminin çok daha hızlı ve pratik olacağını söylüyor. Ayrıca bir diğer yenilik ise, Facebook uzantılı mail adresleri olacak gibi gözüküyor. Böyle bir durumda mail adreslerin isimleri ise, Facebook kullanıcı isimlerinden oluşacak.

:: Sizce Facebook, Project Titan konusunda başarılı olur mu?

Google’dan Tehlikeli Hamle

Google, köpekbalıklarının yüzdüğü tehlikeli sulara yol alıyor. Çin’de gerçekleşen siber saldırılardan sonra, Google, Amerikan Güvenlik Ajansı(NSA) ile tam kapsamlı işbirliği yapmaya karar verdi.

 

Amerikan’ın dev basın organlarından Washington Post, NSA’nın parlamenterleri bile dinleyecek kadar ileriye gittiğini iddia etmişti. Paranoyaklığıyla dikkat çeken NSA ile yapılacak olası işbirliği, Google’ı “Biri Bizi Gözetliyor” evine çevirip, imajını fazlasıyla zedeleyebilir.

::Google’ın hamlesini nasıl buluyorsunuz?

Sony Filmleri Üç Boyuta Çeviriyor

Üç boyutlu Blu-ray filmler için yapılan hazırlıklarda öncü konumundaki Sony firması, eski filmlere üç boyutlu bir görünüm kazandırmak adına bazı hazırlıkların yapıldığını açıkladı. Sony CEO’su Howard Stringer bu konu hakkında “Üç boyut treni yola çıktı ve Sony onu eve götürmek için hazır” ifadesini kullandı. Dönüştürme işlemlerinin Hindistan‘da başladığını ve gelecek yıl bazı eski filmlerin üç boyutlu bir görünüme kavuşmuş olacağını açıklayan Sony’nin ilk üç boyutlu 3D-Ready Bravia televizyon serisi bu yılın sonlarında İngiltere‘de satışa sunulacak.


Sony üç boyutlu ilk televizyonları olan HX ve LX serilerini yıl sonunda piyasaya sürüyor.

 

:: Üç boyutlu televizyonlar ile salonunuzda yüzen balıklar görmeyi ister miydiniz?

 

Sony, iPad’i Ciddiye Almadı

iPad, eleştirilerin odak noktasında. Elbette işin eleştiri boyutunu öteye taşıyıp, alay edenler de var. Nintendo’dan sonra Sony de furyaya katılıp iPad’i küçümsedi.

 

Sony Yöneticisi John Keller, Joystiq.com’da yayınlanan açıklamasında “iPad’in, oyun pazarındaki rekabete girmesi iyi oldu. iPad’i kazayla satın alıp, oyun keyfi yaşamak isteyenler Sony PSP gibi konsolların kıymetini anlayacaklar.” sözlerini kullanarak, Apple ile alay etti.

::Sizce iPad, keyifli oyun tecrübesi sunabilir mi?

Bozulan Ayarlarınızı Tek Tıkla Düzenleyin

0

Birden fazla kullanıcı hesabı açmadan aynı hesapta çeşitli profiller oluşturarak, ayarlarınızı içinde bulunduğunuz duruma göre değiştiren bir yazılım olan Quick Config, ücretsiz ve basit arayüzlü bir yazılım olarak dikkat çekiyor. Yarattığınız profiller ağ, sistem, masaüstü ayarlarınız ile internet tarayıcılarınız ve e-posta istemcileriniz üzerinde etkili olabiliyor.

{pagebreak::Profilleri Görüntüleyin}

Profilleri Görüntüleyin

Yaptığınız her türlü ayar üzerinde kısayol atama imkanı ve yalnızca bir tık ile oldukça hızlı bir biçimde profil değiştirme olanağı yazılımın diğer özellikleri arasında. Kayıtlı tüm profillerinizi birer ikon olarak başlangıç sayfasında gösteren yazılım Internet Explorer, Firefox, Opera ve Google Chrome tarayıcıları ile tam uyumlu olarak kullanılabiliyor.

{pagebreak::İndirin}

İndirin

:: Yazılımı indirmek için tıklayın.

:: Yazılım hakkındaki sorunlarınızı SDN forumlarında cevaplıyoruz.

Bilgi için: Intelloware

Apple Uygulamalarını İnternete Taşıyor

Apple, App Store servisine artık önizleme seçeneğini eklemeye karar verdi. Aslında müzik alanında iTunes ile bu seçenek çoktandır kullanıcılara sunuluyordu. Ancak artık diğer tüm uygulamalar kullanıcılar tarafından internet üzerinden denenebilecek. Servisleri iPhone veya diğer cihazlarınızdaki mobil tarayıcılarınızdan da deneyebiliyorsunuz.

:: App Store için düşünülen bu yeni uygulamayı nasıl buldunuz?

Bu Temaları Kaçırmayın!

Microsoft’un dört koldan Windows 7‘ye çalıştığını söylemek pek de yanlış olmaz. Çeşitli reklam kampanyalarının yanı sıra, ürüne yapılan medya ve kişiselleştirme desteği de hiç azımsanacak türden değil. Sürekli güncellenen kişiselleştirme sayfasında yer alan en son Windows 7 temalarını dilediğiniz gibi deneyip, kullanabilirsiniz.


:: Forza Motorsport Windows 7 temasını indirin.

Eğer sadece duvar kağıtlarını kullanmak isterseniz, daha önce kurulumunu anlattığımız 7-Zip arşiv yöneticisi ile .themepack dosyasını açıp, içinden seçtiğiniz görselleri almanız da mümkün.

Diğer temaları görmek ve indirmek için tıklayın.

:: En çok hangi temayı beğendiniz?

Bas ve Çek Kamera Satın Alma Rehberi

Fotoğraf çekmek hemen herkesin ilgisini çeken bir eylemdir. Fotoğraf çekebilmek için çuval dolusu paralar döküp, profesyonellerin kullandığı makinelerden edinmek şart değil. Aksine, hayli uygun fiyatlara dijital fotoğraf makineleri edinmek de mümkün.

Peki hangi fotoğraf makinesini tercih etmeli? Herkesin kesesine uygun fotoğraf makineleri mevcut fakat doğru tercihi yapmak biraz zorlayıcı olabilir. O zaman sizler için hazırladığımız bas ve çek (Point & Shoot) dijital fotoğraf makinesi satın alma rehberine bir göz atın.


Solda: DSLR makine. Sağda: Bas ve çek makine

Öncelikle bütçenizi iyi belirlemelisiniz. Yüksek fiyatlara satılan bas ve çek fotoğraf makinelerinin, her zaman daha iyi olduğunu söylememiz çok güç. Aynı şekilde ihtiyacınız ne ise ona göre bir ürün almanız gerekiyor.

Gezdiğiniz yerlerin fotoğraflarını çekmek, doğum günlerinin, etkinliklerin fotoğraflarını çekmek için bir makine arıyorsanız, enstantane, diyafram gibi teknik ayarları değiştirebildiğiniz makinelere hiç de gerek yok. Dolayısıyla bu bütçe açısından sizi oldukça avantajlı konuma getirecektir.

{pagebreak::İstekleri Karşılamalı}

İstekleri Karşılamalı

Bas ve çek fotoğraf makinelerinde en önemli olgulardan biri de, adından da belli olduğu üzere, fotoğrafı herhangi bir ayar ile uğraşmadan çekebilmektir. Dolayısıyla üzerinde çok ayarı olan makinelerden uzak durmanız gerekir. Aynı şekilde, sık sık fotoğraf çekmeniz gerekiyorsa, yüksek kapasitelerde depolama yapabilen kartları destekleyen makineleri tercih etmelisiniz.

Bu açıdan baktığınızda, SD kart desteği olanlar bir adım öne çıkıyor. Eğer bütçenize uygun bir şekilde bulabiliyorsanız, SDHC kart desteği olanlara yönetebilirsiniz. 8GB’a kadar destekleyen modeller piyasada bir hayli var. Dolayısıyla fotoğraf çekerken sık sık “Bellek dolu” uyarısıyla karşılaşmaktan kurtulmuş olursunuz.


Ne kadar boş yeriniz varsa, o kadar rahat olursunuz

Uygun bütçelere oldukça üstün özelliklere sahip makineler bulmak mümkün. Örneğin, almayı planladığınız bas ve çek fotoğraf makinesinin yüz takip etme, gülücük algılama, kırmızı göz düzeltme gibi özelliklerinin olmasına dikkat edin. Bu özelliklerin olmadığı makineler artık miadını tamamlamış olarak gözüktüğünden, ihtiyacınızı karşılamayacaklardır.

Bunların yanında, görüntü sabitleyici gibi teknik özellikleri de, kısa sürede pratik fotoğraflar çekmenize yardımcı olacaktır. Görüntü sabitleme teknolojisi sayesinde, titrek ve net olmayan fotoğraflardan kurtulabilirsiniz.

{pagebreak::Her Şey Çözünürlük mü?}

Her Şey Çözünürlük mü?

Çözünürlük bir diğer önemli özelliktir. Eğer DSLR fotoğraf makineniz varsa megapiksele çok da önem vermeyebilirsiniz, zira DSLR‘larda önemli olan efektif megapiksel sayısı değil, diğer teknik özelliklerdir. Fakat bir bas ve çek fotoğraf makinesinde çözünürlük birinci dereceden belirleyici etkendir.

Artık piyasada 15 megapikselden yüksek çözünürlüklerde makineler bulmak mümkün. Herhangi bir teknoloji mağazasına gittiğinizde, satıcının sizlere her zaman daha yüksek megapiksele sahip fotoğraf makinelerinden satmaya çalışması normaldir. Buna aldanmamanız gerekir. Fakat unutmayın, bas ve çek fotoğraf makinelerinde çözünürlük ne kadar yüksek olursa, fiyat da o kadar artar.

Dolayısıyla sizin için ideal olanını seçmeniz gerekiyor. Sizlere önerebileceğimiz ortalama bir bas ve çek fotoğraf makinesi, yaklaşık 12 megapiksel civarındadır. Bir makinenin kaç megapiksel olduğu, fotoğrafın boyutlarını belirler. Örneğin 5 megapiksel demek, fotoğrafın boyutlarının 2560×1920 olması anlamına gelir. Buradaki ilk değer, fotoğrafın enini belirlerken, ikinci değer ise boyunu belirler.

Eğer bir bas ve çek fotoğraf makinesi almak istiyorsanız, satın alma amacınız muhtemelen anılarınızı fotoğraflara kaydetmektir. Dolayısıyla kimi zamanlarda fotoğraf yerine videoya da başvurmak istemeniz bir hayli normal. Bas ve çek fotoğraf makinelerine bu açıdan bakarsak eğer, piyasadaki makinelerde farklı farklı video formatlarının olduğunu söylemeliyiz.

{pagebreak::Hız ve Bellek}

Hız ve Bellek

Artık piyasada YouTube uyumlu makineler de mevcut. Bu uyumluluğa sahip bir makine alırsanız, çektiğiniz videoları direkt YouTube‘a yükleyebilirsiniz. Genelde bu tür fotoğraf makinelerinde videolar 30fps değerinde oluyor. Bu da akıcı bir görüntü sunuyor. Videoların formatına göre boyutlarının da değiştiğini unutmayın. Eğer SDHC ya da SD kart desteği olan bir makine tercih ettiyseniz, kapasite bakımından sorun yaşama riskiniz azalır.


İyi bir makine ve bilgi birikimiyle, bu türden bir fotoğrafı
bas ve çek makinelerle çekmek mümkün

Genellikle depolama birimi, fotoğraf makineleriyle birlikte verilir. Fakat bu hediye kartların okuma ve yazma hızı genelde bir hayli düşük olur. Eğer satın aldığınız fotoğraf makinesinin, ardışık olarak saniyede 8 kare fotoğraf çekme kabiliyeti varsa, kartınızın yazma hızı düşük olduğundan, bu özelliği kullanamayabilirsiniz.

Zira tüm fotoğraf makinelerinde bir ara bellek bulunur ve fotoğraf ilk çekildiği anda bu belleğe yüklenir. Ara bellek üzerinden de karta yazılır. Yazma hızı burada önem kazanıyor. Düşük yazma hızına sahip kartlar, fotoğraf makinenizin ara belleğinin daha yavaş boşalmasına sebep olacağından, ortaya yavaş bir fotoğraf makinesi kalır.

{pagebreak::Güç Tüketimi}

Güç Tüketimi

Dijital fotoğraf makinelerin kalitelerini belirleyen en önemli faktörlerden bir diğeri ise sahip oldukları entegre lensleridir. Kaliteli bir lens ile çekilen fotoğraflar, görsel açıdan da hoş duracağından kullanıcıyı daha fazla tatmin edecektir. Odak uzaklığı 6.3 – 18.9mm değerlerinde olan bir bas ve çek fotoğraf makinesi, oldukça ideal bir seçim olabilir.


Bas ve çek makinelerin şarjlarının dayanma süreleri oldukça önemlidir

Seçeceğiniz makinenin enerji tüketimine dikkat etmeniz çok önemli. Artık pil ile çalışan bas ve çek fotoğraf makinelerinin miadı tamamlanmak üzere. Bunun başlıca sebepleri arasında ise, bu tür makinelerin pilleri çabuk tüketmesi ve sürekli kullanıcıya masraf çıkarmalarıdır. Artık birçok bas ve çek fotoğraf makinesi, enerji ihtiyacını batarya ile karşılıyor. Bu, hem daha uzun süreli kullanım imkanı sağlıyor, hem de kullanıcıyı büyük bir masraftan kurtarıyor.

:: Bas ve çek fotoğraf makineniz var mı? Almayı düşünüyor musunuz?

Öncesi Ve Sonrası II

İş dünyasında yapılan en büyük yanılgılardan biri de yazılımların sadece teknoloji şirketlerinin işine yaracağı düşüncesi. Birçok firma, ellerindeki programların uzun yıllar boyunca işlerini yapmaları için yeterli olacağını düşünüyor.

Oysaki, sürümler arasındaki ufak değişiklikler bile günlük işlerinizin daha hızlı yapılmasına neden olabilir.  

May Tohumculuk, Office 2007‘ye geçerek hem çalışanlarına kolaylık sağladı hem de teknolojinin nimetleri sayesinde vakitten tasarruf etmiş oldu.

#video_5076#

Bir üst sürüme geçtiler rahat ettiler

Bu programın eski sürümlerini kullanan firma, ön yargısını yenerek Microsoft‘un en son ürünlerini kullanmaya başladı. Yayınladığımız videoda, bu basit değişiklik sayesinde şirketin günlük işlerinde nasıl da bir değişiklik yaşadığını görebilirsiniz.

May Tohumculuk, Excell ve Power Point sayesinde, aylık raporlarını çok daha hızlı geliştirmeye başladı. Şirket adına konuşan yetkililer, hepimizin kullandığı bu programların aslında ne kadar da faydalı olduğunu size gösterecek.

:: Şirketinizdeki yazılımların güncel sürümlerini kullanmaya dikkat ediyor musunuz?