Torrent İşini Cebinize Bırakın

İhtiyacınız olan dosyalara ulaşmak adına Torrent sizin için de çok önemliyse, SymTorrent’in bu en yeni sürümü Symbian’lı akıllı telefonunuzda muhakkak yer almalı. Standart bir Torrent istemcisinin hemen hemen tüm özelliklerini taşıyan SymTorrent, bu sürüm ile fark edilir bir hız farkına da sahip.

İndirilen Torrent dosyasını hemen tanımlayabilen yazılım, kendi arayüzünden dosyayı otomatik olarak sıralandırıyor. Önceki sürümde yaşanan, özellikle de dokunmatik ekranlı Symbianlarda görülen, uygulama çökmesi sorunu da bu sürümle tarihe karışıyor. Elbette ki küçük sorunlar da gözlenmiyor değil. Bunlardan en önemlisi de hiç şüphe yok ki boyutu 3GB’ın üzerindeki dosyalarda uygulamanın çökmesi. Bu durumu da bir cep telefonu için makul görebiliriz tabi ki.

Burada yer alan SDN Download sayfalarından indirebileceğiniz uygulama OS9 çekirdeğini taşıyan 3. Sürüm ve 5. Sürüm Symbian’lar ile sorunsuz çalışabiliyor.

:: Sym Torrent ile en çok nerelerde indirme yapıyorsunuz? SDN forumlarında paylaşın.

Veysi Dede ile Teknoloji Muhabbeti

General Mobile ve Aneles‘in birlikte kurdukları ilk cep telefonu fabrikasının açılışında tanıştığımız Veysi Dede, birçoğumuzun yaşından çok daha fazla teknolojiyle içli dışlı olmuş birisi.Üstelik kendine ait bir de internet sitesi var.

Şu sıralar Mozilla ve Google‘dan kendi sitesini kara listeye aldıkları için biraz şikayetçi olduğunu da belirtiyor ve sitesini yapan webmaster’ı suçluyor. Aradan geçen bunca seneden sonra, nelerin değiştiğini bir de Veysi Dede‘nin ağzından dinleyelim istedik. Veysi Dede, gençlere nasihat etmeyi de ihmal etmedi.

Videoyu İzleyin

#video_5000#

:: Veysi Dede’nin nasihatleri için ne diyorsunuz? Forumda tartışalım.

LCD TV’lerde Pazarlama Hilesi!

LCD TV‘lerin görüntü yenileme oranları her zaman büyük sorun olmuştur. Teknoloji ilerledikçe daha yüksek yenilenme oranlarıyla tanışıyoruz. Bu tam da olması gerektiği gibi. Peki ya, zaten bu yenilenme oranları yüksek seviyelerde ise ve üreticiler, son kullanıcılara bu değerlerde TV satmıyorsa? Bir merdivenin en üst basamağına çıkılabiliyorken, önce tek tek tüm basamakları çıkmamız isteniyor olabilir. DisplayMate Teknolojileri Şirketi’nden Dr. Raymond M. Soneira‘nın yaptığı bir çalışma, tam da bu konuya değiniyor.


Aslında çok daha yüksek yenilenme oranlarına sahip olabiliriz

Yüksek yenilenme oranına sahip LCD TV’lerin, bulanıklık sorunlarını inceleyen Dr. Soneira, “LCD TV üreticileri aslında çok daha iyi değerlere sahip, fakat bir pazarlama stratejisi olarak bu değerler son kullanıcıya yansıtılmıyor. Düşük fiyatlı ürünlerde tüketici, buna pek önem vermeyebilir fakat, konu binlerce dolar vererek satın aldığımız LCD TV’ler olunca, bu çok daha büyük bir suç teşkil ediyor. Çalışmalarımız gösteriyor ki, yüksek yenilenme oranlarına sahip LCD TV’lerin görüntü aktarımında yşaanılan sorunların çözümleri mevcut” dedi.


Akıcı bir LCD ekran hayal değilmiş

Dr. Soneira konuşmasına, LCD TV üreticilerinin pazarda daha fazla paya sahip olmaları için, teknolojilerini adım adım tanıttıklarını, piyasaya her defasında daha yüksek yenilenme oranında televizyon sunarak, daha fazla ürün yelpazesine sahip olmayı amaçladıklarını ve bu yüzden tüketicilerin maddi açıdan ne kadar zarar gördüğünü belirtti. Dr. Soneira birçok LCD, plazma ve CRT (tüplü) televizyon ile birlikte birtakım testler gerçekleştirmiş. Test yaptığı televizyonlar arasında Samsung, LG, Sharp ve Sony de bulunuyor.

:: Bu konu hakkındaki görüşlerinizi bizlerle paylaşın.

AMD Testlerden Memnun Değil

AMD ürün pazarlama başkan yardımıcısı Leslie Sobon, dizüstü bilgisayarlar için kullanılan test yazılımlarından memnun olmadığını söyledi. Şirket olarak kendi yaptıkları testlerde 3DMark 06′yı kullandıklarını belirten Sobon, kullanıcıların en çok dikkat ettikleri şeyin performans değil pil ömrü olduğunu o yüzden test yöntemlerini değiştirmeyi planladıklarını açıkladı.

3D Mark Vantage sonuçları sizin için ne ifade ediyor?

3DMark ve benzeri test programlarının son kullanıcı için bir şey ifade etmediğini ve insanların bu sonuçlardan bir şey anlamadığını söyleyen AMD yetkilileri önmüzdeki dönem içerisinde kendi test yazılımlarını geliştirip, onu kullanmak istediklerini belirttiler.

:: AMD kendi test programını hazırlarsa tarafsız olup olmadığını nasıl anlayacağız? Sitemizde yayınlanan testleri yeterince açıklayıcı buluyor musunuz?

Call Of Duty’den İlk Saniyeler!

İkinci Dünya Savaşı konulu oyunlarıyla tanınan Call of Duty serisi ikinci kez modern zamanlara dönüyor. Kısa süre önce erteleme dedikoduları çıkan Call of Duty: Modern Warfare 2, Avrupa’ya PC, PS3 ve X360 için 10 Kasım‘da gelecek. Merakla beklenen yapımın şimdiye dek birçok materyali yayınlandı. Buna karşın yeni oyunun başlangıç videosu kullanıcıların beğenisine sunulmamıştı. Modern Warfare 2‘nin satışa çıkmasına sayılı günler kala, beklenen trailer da gözüktü. İşte Call of Duty: Modern Warfare 2’nin giriş videosu:

#http://trailers-ak.gametrailers.com/gt_vault/11043/t_codmodernw2_launch.flv#

:: Sizce FPS türünde Call of Duty serisinin en büyük rakibi hangisi?

Uncharted 2: Among Thieves PS3 İnceleme

Puan: 10/9.3

2007 yılında satışa sunulan ilk Uncharted oyunu, beklentilerin bir hayli ötesine geçerek, hem keyifli bir macera sunmayı başarmış, hem de teknik olarak PlayStation 3 konsolunu verimli kullanmıştı. Aradan geçen 2 yıl zarfında, kullanıcılar arasında efsaneleşen yapımın ikincisi beklendi. Naughty Dog firması tarafından yayınlanan görseller, fan’ların adeta iştahını kabarttı. Zira Uncharted 2: Among Thieves epey gerçekçi görünüyordu. Nihayet birkaç gün önce oyun satışa sunuldu ve biz de vakit kaybetmeden serüvenin devamını masaya yatırdık.

Artık Sony‘nin kalelerinden biri olarak anılmaya başlanan Uncharted’ın başrol oyuncusu Nathan Drake, ikinci yapımda da görevinin başında. 720p destekli yapım, tıpkı ilki gibi son derece hareketli başlıyor. Drake’s Fortune’u oynayanların hatırlayacağı üzere, serinin birincisi teknede start alıyordu ve aniden aksiyona giriyorduk. Uncharted 2: Among Thieves’de karlı dağların arasında, bir tren kazası sonucunda hayatta kalmaya çalışırken başlıyoruz.

{pagebreak::Macera İstanbul’a Taşındı}

Macera İstanbul’a Taşındı

Daha bu aşamada oynanıştaki farklılıklar göze çarpıyor. Artık Nathan Drake, Prince of Persia kahramanı olmuş. Atlıyor, zıplıyor, tırmanıyor… Her türlü akrobatik hareketin üstesinden dilediği kez gelebiliyor. Üstelik bunları kan revan içinde yapıyoruz.

Kısa süre sonra hikaye bizi İstanbul‘a kadar götürüyor. Kahramanımız, eski bir meslektaşıyla beraber İstanbul’daki bir saraydan (Öyle bir saray yok İstanbul’da. Adeta Prince of Persia mekanları gibi olmuş) tarihi bir kandil çalmaya çalışıyor. Kandilin özelliği, ucunda hazine olan bir haritaya sahip olması. Dolayısıyla kahramanımız, vakit kaybetmeden arkadaşlarıyla beraber kandilin peşine düşüyor.

İstanbul’da açıyoruz gözlerimizi. Denizden yanaşıyoruz ve kanalizasyondan saraya giriyoruz. İçeride Türk’den ziyade, birbirinin hemen hemen aynısı görünüşe sahip Kuzey Afrikalı güvenlik görevlileri var. Sizi gördüklerinde “Yakaladım onu” ya da arkadaşlarına haber vermek için “Yukarıda”, “Aşağıda” gibi basit tümceler kuruyorlar.

{pagebreak::Türkçe Konuşmalar}

Türkçe Konuşmalar

Görevlilerin yapay zekaları da ciddi birer soru işareti. Diplerine kadar gelip, zıplayıp hoplasanız dahi, sesinizi duymuyorlar. Ayrıca bakış açıları 90 derece ile sınırlı gibi. Zira yanlarındaysanız, sizi fark edemiyorlar. Hele bir de karşılarında, karanlık bir yerde eğilmiş duruyorsanız, daha da komik enstantanelerle karşılaşıyorsunuz. Bu kez, önündeki adamı algılamak için çevreye bakınıyorlar… Bu anlarda hızlı davranıp, düşmanınızı haklamanız gerekiyor. Başarılı dövüş sistemi sayesinde, rakiplerinizi tek hamlede yere yığabiliyorsunuz. Ancak bu ilk bölümlerde gizlilik esas. Eğer görevliler, telsizlerini çıkarıp “Onu yakaladık” derlerse, en son checkpoint noktasından devam ediyorsunuz.

Kısa bir süre sonra kader ağlarını örüyor ve çok bilindik bir şey oluyor. Beraber kandili çaldığınız arkadaşınız, size ihanet ediyor. Siz de kısa süre sonra yakalanıyorsunuz ve hikaye 3 ay sonraya taşınıyor. Hapishanede onca zaman geçirmenize karşın, saç sakal maşallah yerinde duruyor. Bir değişiklik olmamış. Ardından ilk oyundan tanıdığımız bir karakter olan Sullivan gelip bizi çıkarıyor ve Marco Polo‘nun hazinesinin peşine düştüğümüz asıl hikaye başlıyor.

Parçalı bir kurguyu takip eden serüvende, önceleri olayların sonunda, yaralı Nathan Drake’i kontrol ederken, bir yandan da geçmişe dönüp, hikayenin başını aydınlatıyorduk. İlerledikçe geçmişteki görevler ön plana yerleşiyor. Aksiyon seviyesinin git gide yükseldiği yapımda, bir süre sonra yanımızda Sullivan ve Chloe ile ilerliyoruz. Hatta Co-Op seçeneği sayesinde, bu karakterleri de kontrol edebiliyoruz.

{pagebreak::Başarılı Görseller}

Başarılı Görseller

Uncharted 2: Among Thieves, daha satışa sunulmadan yayınlanan görselleriyle büyük beğeni toplamıştı. Naughty Dog Engine 2.0 ile geliştirilen yapım, ayrıca Havok fizik motorunu da kullanıyor. Bu sayede az da olsa objelerin parçalanması gibi efektlere rastlıyoruz. Ormanlık mekanlarda bulunun kutu ve benzeri objeler, ateş edildikçe ufak ufak kırılmaya başlıyor.

İlk bölümlerde, genellikle karanlık olan mekanlarda görsel açıdan umduğumuzu bulamıyoruz. Hele ki saray bölümünde, çevredeki binaların modellemeleri bir hayli başarısız görünüyordu. Ayrıca gerçeğiyle birebir değil, aksine sadece benzetilmeye çalışılarak tasarlanan mekanlar, İstanbul’u pek iyi yansıtamıyor

Sonradan karşılaştığımız görevlerde ise, ormanlık araziler ve gün ışığıyla beraber Naughty Dog Engine 2.0’ın nimetleri görülmeye değerdi. Özellikle ana karakterlerin modellemeleri, gün ışığında son derece başarılı gözüküyor. Ancak PC kullanıcıları, bu görsellerden çok fazla etkilenmeyecektir. Zira PlayStation 3‘ün standartları, yeni nesil ekran kartlarıyla uzun zaman önce aşıldı.

{pagebreak::Söz Müzik}

Söz Müzik

Yapımın, aksiyonun nabzını tutan müzikleri sayesinde, havaya girmeniz çok kolay. Sürükleyici kurgusuyla, kullanıcıyı başından kaldırmayan yapım, işitsel öğelerle bu başarılı etkisini destekliyor. Sesler açısından baktığımızda ise, farklı mekanlarda değişik efektler duyduğumuz gibi, ateş ettiğimiz nesnelerin maddesine göre işittiklerimiz çeşitleniyor.

Grafiklerde olduğu kadar seslerde de gayet başarılı olan yapım, türünün PlayStation 3’deki en iyilerinden biri olarak sanal dünyadaki yerini aldı. Basit ama heyecanlı kurgusu, başarılı grafik ve ses efektleri, insanı sıkmayan oynanışı ile Uncharted 2: Among Thieves, aksiyon müdavimlerinin ilk tercihi olmalı. Belki yapay zeka konusunda biraz problemler var, ayrıca yaklaşık 10 saat süren oynanış da çok tatmin edici değil. Ancak bu konunun üstesinden de Deathmatch, Elimination, Chain Reaction, Plunder gibi çoklu oyuncu seçenekleri sayesinde geliniyor. Dolayısıyla artılar ve eksileri kefelere koyduğunuzda, sonuç Uncharted 2 adına gayet olumlu. Eğer PlayStation 3’ünüz varsa, bu oyunu sakın kaçırmayın.

Puan: 10/9.3

:: Uncharted 2: Among Thieves ile ilgili görüşlerinizi bizimle paylaşın.

Junior Editörler Ne Yazdı?

SDN Forum’da deneyimlerini paylaşan Junior Editörler, birbirinden başarılı ve ilgi çeken yazıları okurlarımızla paylaşmaya devam ediyor. Bu yazılar içerisinden seçtiklerimiz…

Rapidshare Bedavacılara Dur Diyor

Rapidshare.com sitesi, ücretsiz kullanıcıların işini zorlaştırarak, yüzlerin asılmasına neden oluyor. sarp159’un yazısı için tıklayın.

Youtube’de Konser Başarısı

Yakın bir tarihte Youtube üzerinden konseri canlı yayınlanacağı bildirilen U2 grubu bir rekora imza attı. Yılmaz Yanar’ın makalesi için tıklayın.

Windows ve Linux Kapışması

Microsoft’un işletim sistemi olan Windows ile Linux dağıtımları arasındaki savaş yıllardır devam ediyor. Bunu savaş diye tanımlamamızın sebebi, işin hakarete ve saman altından su yürütmeye varan boyutlarının artık fazlasıyla görünür olması. Jeaquares’in makalesi için tıklayın.

MSN Messenger ve Facebook Artık Bir İlişki İçerisinde

MSN Discovery’nin versiyon 2.1.78’deki yeniliği sizleri oldukça şaşırtacak. Bu eklenti, fenomenimiz haline gelen Facebook hakkında. MSN Discovery sayesinde MSN Messenger ile Facebook içli dışlı olmuş. Onur Sevim’in makalesi için tıklayın.

Windows 7 Temaları Geldi

Microsoft’un yeni işletim sistemi Windows 7 satışa sunulurken kişiselleştirme yolunda yeni ek hizmetler de sunulmaya başladı. Microsoft’un sitesinde yayınlanan 14 yeni tema, taze işletim sisteminizi kişiselleştirmenizde size yardımcı olacak. Üstelik yüklemesi çok kolay. Yılmaz Yanar’ın makalesi için tıklayın.

Eğer siz de yazınızın ShiftDelete.Net’te yayınlanmasını istiyorsanız, SDN forumlarına üye olup Junior Editörler bölümüne kendi ürettiğiniz haber ve makaleleri yazabilirsiniz. Bu şekilde editörlüğe ilk adımınızı atmış olursunuz. Kim bilir, belki de her gün ShiftDelete.Net’i ziyaret eden on binler, bir gün sizin yazılarınızı okuyor olur.

Çin’in Süper Bilgisayarı

Çin’in Ulusal Savunma Teknolojisi Üniversitesi, Milky Way One adını verdikleri süper bilgisayarını duyurdu. Dünyanın ikinci en güçlü süper bilgisayarı olduğu iddia edilen Milky Way One tam 155 ton ağırlığında ve 1000 metrekare yer kaplıyor. Milky Way One’ın bünyesinde 6144 adet Intel işlemci (3072 adet Quad-Core Xeon E5540 ve 3072 adet Quad-Core Xeon E5450) ve 5120 adet AMD grafik işlemci (2560 adet Radeon HD 4870 X2) bulunuyor.

Milky Way One 103 adet dolaba anca sığıyor

Bu donanıma sahjp olan Milky Way One bir günde yaptığı işi, çift çekirdekli işlemciye sahip olan standart bir masaüstü bilgisayarının 160 yılda tamamlayabileceği söyleniyor. 89 milyon dolara mal olan Milky Way One, petrol arama ve uzay araçları geliştirme alanlarında kullanılacak.

:: Milky Way One ile en üst seviye grafik ayarlarıyla Crysis oynanır mı?

Genius Navigator Ailesinin Yeni Üyeleri

Genius‘ın her zaman şıklığı ve işlevselliğiyle ön plana çıkan Navigator serisine Navigator 320 ve Navigator 220 olmak üzere iki yeni üye daha katıldı.

Dizüstü bilgisayar kullanıcılarının önem verdiği hafiflik ve kompakt tasarım beklentilerini tam olarak karşılayan Navigator 320, ile ergonomi ile işlevselliğin bir arada sunulduğu Navigator 220 optik fareler sadece görsellikleriyle değil teknik özellikleriyle de göz dolduruyorlar.

Her iki fare 1200 dpi çözünürlüğüne ulaşıyor.

 

Her iki fare de tak ve çalıştır özelliğine sahip olduğundan herhangi bir kuruluma ihtiyaç duymuyor. USB arabirimden bağlanan ve Windows Vista ve Windows 7 ile tam uyumlu olan fareler aynı zamanda MacOS işletim sistemi altında da sorunsuz olarak çalışabiliyor. Verimli bir çalışma için özel ergonomik tasarıma sahip olan Navigator 220 (100 x 50 x 32 mm, 86 gr) ve Navigator 320 (95 x 45 x 30 mm, 63 gr), metalik gri renkleriyle oldukça ilgi çekiyor.

Sahip oldukları özel tasarımları sayesinde, uzun süre kullanıldığında, toz ve kir birikimini engelliyor.

 

Navigator 220 ve Navigator 320’yi hem sağ hem de sol el ile kullanabiliyor. Kullanım kolaylıkları ve şık tasarımlarıyla beğeni toplayan Navigator 220 ve Navigator 320 optik fareler, kullanıcılara daha rahat bir kullanım sunarken metalik gri renkleri sayesinde kullanıldıkları ortama da zarafet katıyor.

:: Genius’un fare ürün ailesini beğeniyor musunuz?

Dünyayı Solucanlar Tehdit Ediyor

ESET; son Dünya Tehdit Raporu’nda, bilgisayarların Ekim ayında en çok karşılaştığı tehditleri sıraladı. Rapora göre ilk sırayı %8.85 ile, Windows işletim sistemlerindeki bir açığı kullanarak ağ üzerinde yayılan bir solucan türü olan “Conficker” ve türevleri bulunuyor.

Conficker, işletim sisteminde bulduğu açık sayesinde geçerli kullanıcı bilgilerine ihtiyaç duymadan sisteme girebiliyor. Conficker bir bilgisayarda çalıştırıldığında, Windows Otomatik Güncelleştirmeler, Windows Güvenlik Merkezi, Windows Defender ve Windows Hata Raporlama gibi sistem hizmetlerini devre dışı bırakıyor. Daha sonra virüs, ek bir yazılım indirip kişisel bilgilere kötü amaçlı kişiler tarafından ulaşılmasını sağlıyor. Solucan Windows’da, svchost.exe, Explorer.exe ve Services.exe gibi isimlerle görünüyor.

 

Conficker solucanının en büyük kurbanı %28,08’lik görülme oranıyla Ukraynalılar oldu. Ukrayna’yı Rusya (%18,69), Güney Afrika (%15,21) ve Bulgaristan (%15,02) izledi. Türkiye’de görülme oranı ise %5,98 düzeyinde.

 

Bilgisayarlara yönelik tüm dünyada karşılaşılan en yüksek ikinci tehdit ise %7.73 oranı ile çok revaçta olan USB Flash Disk gibi çıkarılabilir aletlerden geliyor. “INF/Autorun” olarak tanımlanan ve kendilerini bu tür ürünlere kopyalayan zararlı yazılımlar, bilgisayarın otomatik olarak devreye girmesi nedeniyle bir anda sisteme yayılabiliyor. ESET uzmanları, bu mekanizmayı kullanan zararlı yazılım türevlerinin, sezgisel tarama kullanan bir güvenlik yazılımı tarafından tespit edilmesinin kolay olmasına karşın, yine de Windows Autorun özelliğinin kapatılmasını öneriyor.

ESET’in raporuna göre dijital dünyayı tehdit eden tehlikelerin üçüncü sırasında ise %7.29 ile online oyunlar yoluyla yayılan “Win32/PSW” virüsü yer alıyor. Bu virüs, Lineage, World of Warcraft ya da Secondlife gibi masif, çok eşli ve çevrim içi oyunlara katılımlar hakkında bilgi toplama amaçlı ve çeşitli yeteneklere sahip bir truva atı ailesine mensup. Oyun katılımcıları sadece tacizler ve rahatsız etmeler dışında phishing (olta) ve diğer dolandırıcılık yöntemleri gibi gerçek dünyada finansal kayıplarla sonuçlanabilecek tehditlerin karşılaşabiliyor.

:: Bilgisayarda en çok karşılaştığınız tehdit hangisi?

AMD Eskilerden Kurtuluyor

 

AMD Phenom II serisi işlemcilerinin bir kısmının üretimini durdurma kararı aldı. Phenom II X4 910 ve 945 için sipariş almayı durdurmuş olan AMD, bu modellerin son sevkiyatını 2010’un ikinci çeyreğinde tamamlayacak. 2010’un ilk çeyreğinde Phenom II X4 965 (140 W) ve 925, ikinci çeyrekte ise 955 modelleri için son siparişler alınacak. Phenom II X4 900′lerin yanı sıra Phenom II X4 800, X3 700, X2 500, Athlon II X4 600 ve X3 400 serilerinden de birçok modelin üretimine son verecek.

AMD, Thuban ile altı çekirdeği masaüstüne getirecek

Bu modellerin yerine 2010’un ikinci çeyreğinde Phenom II X4 955 (95 W), Athlon II X4 640 (95 W), Athlon II X2 445 (95 W), dördüncü çeyreğinde ise Phenom II X2 555 (95 W) modelleri piyasya çıkacak. AMD ayrıca 2010’un ikinci çeyreğinde merakla beklenen altı çekidekli Thuban işlemcilerini de piyasaya çıkaracak.

:: AMD işlemcilerini beğeniyor musunuz?

Windows Phone Yağmur Çamur Dinlemiyor

Windows 7 ile gayet iyi bir iş çıkaran Microsoft’un pazarlama ekibi şimdi de Windows Mobile 6.5 ya da diğer adıyla Windows Phone için kolları sıvadı. Masaüstü ve dizüstü bilgisayarlarda işletim sistemi pazarında çok büyük bir pazar payına sahip olan Microsoft’un tek zayıf yönü cep telefonları ve taşınabilir internet cihazları. Bu sektörde Microsoft bir türlü istediği seviyeye ulaşamadı.

Microsoft’un 1996 yılında Windows CE ile çıktığı yolculuk aslına bakarsanız hayal kırıklıkları ve başarısızlıklarla dolu. Windows CE ilk piyasaya çıktığında yaşattığı sorunlarla kullanıcılarına saç baş yoldurmuş ve bir türlü kimseyi memnun edememişti. Microsoft, Windows Phone ya da Windows Mobile 6.5 veya bir başka deyişle Windows CE 6.5 ile bu kötü mirası üzerinden atmak istiyor. Zaten yeni sürüm bu yüzden eski isim yerine yeni bir isimle piyasaya çıkacak. Yıl sonuna kadar piyasaya çıkması beklenen yeni işletim sistemi için düzenlenen pazarlama ve reklam çalışmaları da yağmur çamur dinlemiyor.

{pagebreak::Mankenler başrolde}

Windows Phone’un tanıtımında mankenler başrolde

{pagebreak::Bir de maskot var}

Kızlara bir de maskot eşlik ediyor

{pagebreak::Yağmura rağmen}

Microsoft Windows Phone için yağmur çamur dinlemiyor

:: Windows Phone sizce başarılı olacak mı?