MSI, AMD Ryzen 9000’lere özel Performans Geliştirici Modu tanıttı!

MSI, yeni nesil AMD Ryzen 9000 serisi işlemcilerinden daha fazla performans elde etmek isteyen kullanıcılar için PBO Geliştirme Modu’nu tanıttı. Yeni mod, MSI’ın AGESA 1.2.0.1a güncellemesi ile geliyor. Ryzen 9000 serisi işlemcilerin performansını yüzde 3 ila 15 oranında artırabiliyor. İşte detaylar…

MSI, AMD’nin mevcut Precision Boost Overdrive (PBO) teknolojisini daha da optimize ederek, işlemcilerin potansiyelini en üst düzeye çıkaracak. Örneğin, R9 9950X işlemcisi, Cinebench R23 testlerinde PBO’nun varsayılan ayarları ile yüzde 5 performans artışı sağlarken, PBO Geliştirme Modu ile bu artış yüzde 10’a kadar çıkabiliyor.

Daha uygun fiyatlı bir seçenek olan R7 9700X ise bu modu etkinleştirdiğinizde yüzde 15 gibi etkileyici bir performans artışı sağlıyor. MSI, yalnızca performans artırmakla kalmıyor, aynı zamanda işlemci sıcaklıklarını daha iyi yönetmek isteyenler için de Sıcaklık Noktası Ayarı adı verilen bir özellik sunuyor. Bu ayar sayesinde, işlemcinin sıcaklıklarını 85°C, 75°C veya 65°C’ye kadar sınırlayabiliyor.

AMD Ryzen R5 9600X lansman günü işlemci rekoru kırdı!

AMD Ryzen R5 9600X lansman günü işlemci rekoru kırdı!

AMD Ryzen R5 9600X işlemci, sıvı nitrojen kullanılarak gerçekleştirilen overclock işlemiyle 7 GHz'e ulaşarak yeni bir rekora imza attı.

Ayrıca, Verimli Mod adı verilen bir başka yenilikle de karşılaşıyoruz. Bu mod, bellek ayarlarını optimize ederek oyun performansını artırıyır. Kullanıcılar, bu modda dört farklı ön ayar arasında seçim yaparak, bellek gecikmelerini azaltıp daha akıcı bir oyun deneyimi elde edebiliyorlar.

MSI’ın bu özelliği, AMD Ryzen 9000 serisi işlemcilerden maksimum verim almak isteyen kullanıcılar için kesinlikle iyi bir fırsat. Peki, siz MSI’ın yeni güncelleme ile sunacağı bu yenilikler hakkında ne düşünüyorsunuz? Ryzen 9000 serisi işlemcilerinizden daha fazla performans elde etmek için bu modları denemeyi düşünür müsünüz? Görüşlerinizi aşağıdaki yorumlar kısmında paylaşmayı unutmayın.

Read this news article in English

Lüks elektrikli araç hata yaptı! Firma “Sigortanı ara” dedi

Bugün Çin’de, Intelligent Energy (IE) elektrikli aracının otomatik park teknolojisini kullanan araç sahibi, yaşadığı kazayla gündem oldu. Olayda, otomatik park sırasında elektrikli lüks araç bir demir levhaya çarptı. İlginç olan ise, IE yetkililerinin bu kazanın otomatik park sisteminden kaynaklandığını kabul etmelerine rağmen, aracın sahibi tamirat için kendi sigortasını kullanmak zorunda bırakıldı. İşte detaylar…

Olay 10 Ağustos günü gerçekleşti. Lüks elektrikli araç sahibi bir şarj istasyonuna gitti ve aracını park etmek için otomatik park sistemini devreye soktu. Olayı anlatan araç sahibi, “Gündüz vaktiydi, çevrede başka bir araç yoktu ve zemin tertemizdi,” diyerek park işleminin ilk etapta sorunsuz göründüğünü belirtti.

Ancak araç, bir süre sonra aniden geri manevra yaparak bir demir levhaya çarptı. O an aracın içinde ve aracın park işlemini başarılı bir şekilde tamamladığını düşündü. Fakat araç geri giderek levhaya çarpınca büyük bir şok yaşadı.

Rekor geldi! Her üç elektrikli araçtan ikisi Çin’de satıldı

Rekor geldi! Her üç elektrikli araçtan ikisi Çin’de satıldı

Temmuz ayında Çin'de elektrikli araç satışları büyük bir sıçrama yaptı. Raporlara göre, satışlar yüzde 31 arttı. Avrupa tedirgin...

Elektrikli araç sahibi, hatalı otomatik park olayın ardından IE müşteri hizmetlerine başvurdu ve durumu anlatan araç içi kamera görüntülerini iletti. IE yetkilileri, kazanın otomatik park sisteminden kaynaklandığını doğruladı. Ancak tamirat için aracın sahibine kendi sigortasını kullanması gerektiğini söylediler.

Araç sahibi bu duruma tepki göstererek, “Bu kaza, aracın otomatik park sistemi nedeniyle meydana geldi. Sigortamı kullanabilirim, ama bu kaza nedeniyle sigorta primlerim artarsa bunun bedelini IE karşılamalı,” diyerek durumun haksız olduğunu dile getirdi.

Bu olay, otomatik park sistemlerinin sorumluluğu ve araç sahiplerinin bu tür durumlarla nasıl başa çıkması gerektiği konusunu yeniden gündeme getirdi. Otomatik sistemlerin hataları durumunda, araç sahiplerinin hakları ve sorumlulukları ne olmalı? Sizin başınıza gelse ne yapardınız? Görüşlerinizi yorumlarda paylaşabilirsiniz.

Read this news article in English

Yeni Dying Light oyunundan ilk bilgiler geldi!

Zombi temalı aksiyon-macera oyunlarıyla büyük ses getiren Techland, yeni Dying Light oyunu için kolları sıvamış olabilir. Dying Light serisinin geliştiricisi son olarak Dying Light: The Beast isimli bir yapımın marka başvurusunda bulundu. Bu da yeni yapımın geliştirilmeye başlandığını gösteriyor.

Dying Light 2 aslında iki yıl önce çıkış yapmış ve oyuncular tarafından beğenilmişti. Bu kapsamda şirketin yeni bir oyun veya genişleme paketi üzerinde çalıştığı düşünülüyor. Techland yaptığı açıklamada, 2024 yılında Dying Light 2 için DLC yayınlayacağını söylemişti. The Beast ismi de bu genişleme paketine ait olabilir.

Dying Light 2

The Beast isminin seçilmesi ise ilk Dying Light oyununun kahramanı Kyle Crane’e gönderme yapıyor gibi görünüyor. Dying Light The Following genişleme paketinde, Crane’in yeni ve tehlikeli bir virüs türüne maruz kaldıktan sonraki hikayesi anlatılıyordu.

Alien: Rogue Incursion fragmanı yayınlandı! Çıkış tarihi de belli oldu

Alien: Rogue Incursion fragmanı yayınlandı! Çıkış tarihi de belli oldu

Alien: Rogue Incursion oyunu için yeni bir fragman yayınlandı ve çıkış tarihi açıklandı. Ayrıca ön sipariş bonusları da belli oldu.

The Following’deki karakterin sonu ise belirsiz bırakılmıştı, ancak birçok oyuncu tamamen mutasyona uğrayarak vahşi bir Beast’e (Canavar) dönüştüğünü düşündü. İkinci oyun için sunulacak DLC paketi de bu canavarın hikayesini anlatabilir.

Techland, 2022’deki çıkışından bu yana Dying Light 2’ye birçok güncelleme verdi. Bu kapsamda yeni modlar, silahlar ve Bloody Ties DLC’si yayınlandı. Beast ticari markası da ikinci hikaye genişlemesi olabileceğine dair iddiaları körükledi.

Ancak bazı oyuncular ise şirketin ikinci yapımı geride bıraktığını ve yeni bir oyun üzerinde çalıştığını düşünüyor. Dying Light 3 yerine ara bir oyun da sunulabilir.

Chernobylite 2: Exclusion Zone sistem gereksinimleri açıklandı! Ne zaman çıkıyor?

The Farm 51 tarafından geliştirilen RPG oyunu Chernobylite 2: Exclusion Zone, bugün sistem gereksinimlerini ortaya döktü. Yaratıkların saldırısında hayatta kalmaya çalışan bir avuç insan için savaştığınız oyun çok yakında piyasaya sürülecek. İşte detaylar…

The Farm 51, bugün yeni oyunu Chernobylite 2: Exclusion Zone’un sistem gereksinimlerini açıkladı. Chernobylite adlı değerli, yüksek enerjili maddeyi aramak için paralel dünyalarda seyahat eden bir planewalker’ı oynadığınız oyunda, kabus yaratıklarının orduları tarafından saldırıya uğruyorsunuz.

chernobylite-2-exclusion-zone-sistem-gereksinimleri-aciklandi-2

Aksiyonun ve heyacanın hiç kesilmediği oyun çoktan Steam listelerine eklendi. Çıkış tarihi 2025 olarak belirlenen Chernobylite 2 şimdi sistem gereksinimleri ile konuşuluyor. Peki hangi donanımlar oyunu açabilecek? İşte cevabı…

PlayStation Plus Ağustos 2024 oyunları belli oldu!

PlayStation Plus Ağustos 2024 oyunları belli oldu!

Sony, PlayStation Plus Ağustos 2024 oyunlarını açıkladı. İşte PS Plus abonelerine Ağustos'ta ücretsiz olarak sunulacak oyunlar...
  • İşletim sistemi: 64-bit Windows 10
  • İşlemci: AMD Ryzen 1600X ya da Intel Core i5-7600K
  • Bellek: 16 GB RAM
  • Ekran kartı: AMD Radeon RX 580 8 GB, NVIDIA GeForce GTX 1070 8 GB ya da Intel Arc A380
  • DirectX: Version 12
  • İşletim sistemi: 64-bit Windows 10 ya da Windows 11
  • İşlemci: Ryzen 7 7800X3D ya da Intel Core i5-12600K
  • Bellek: 16 GB RAM
  • Ekran kartı: AMD Radeon RX 5700 XT, NVIDIA GeForce RTX 2070 SUPER ya da Intel Arc A770
  • DirectX: Version 12

2025 yılında piyasaya sürülecek olan Chernobylite 2: Exclusion Zone’un sistem gereksinimleri bu şekildeydi. Sizin bilgisayarınız oyunu destekliyor mu? Ya da hangi ayarlarda oynayabileceksiniz? Gelin yorumlarda buluşalım.

Sony’den sürpriz etkinlik! PS5 Pro sonunda geliyor mu?

Sony’nin önümüzdeki ay yeni bir PlayStation Showcase veya State of Play planladığı iddia edildi. PlayStation hakkında doğru bilgiler vermesiyle tanınan bazı kaynaklar, Ağustos ayı sonuna kadar yeni bir etkinlik duyurusu yapılabileceğini dile getirdi. Peki bu sürpriz etkinlikte neler tanıtılacak?

Sony henüz Eylül ayında bir etkinlik planladığını doğrulamadı. Ancak sızıntılar, daha önce yaz aylarında ortaya çıkan iddialar ile örtüşüyor. Buna göre Sony, Nisan ayında düzenlediği State of Play’i detaylandırmaya karar verdi. Şirket, birinci parti oyunları ve geliştirilmekte olan projeleri ele alacak.

Tokyo Game Show’un 26-29 Eylül tarihleri arasında gerçekleştirilecek olması nedeniyle, PlayStation etkinliğinin daha önce yapılması planlanıyor. Bu kapsamda şirket, kendi oyunlarına odaklanan dijital bir etkinlikle rakiplerinin önüne geçmek istiyor.

PlayStation Plus Ağustos 2024 oyunları belli oldu!

PlayStation Plus Ağustos 2024 oyunları belli oldu!

Sony, PlayStation Plus Ağustos 2024 oyunlarını açıkladı. İşte PS Plus abonelerine Ağustos'ta ücretsiz olarak sunulacak oyunlar...

En dikkat çeken iddia ise Sony’nin PlayStation 5 Pro konsolunu tanıtabileceği yönünde. Bugüne kadar sızan bilgiler, daha güçlü PS5 modeli için 2024’ün sonlarında bir lansman yapılacağına işaret ediyordu. Bu etkinlik ise Eylül ayında yapılacak Showcase veya State of Play olabilir.

Sızdırılan bilgilere göre Sony, PS5 Pro’yu daha güçlü bir GPU ve daha hızlı bellek içerecek şekilde geliştiriyor. Böylece PS5’e kıyasla oyun görüntüleme hızında yüzde 45’lik bir artış sağlayacağı iddia ediliyor. Ray-tracing performansı ise 3-4 kata kadar daha iyi olacak.

Tabii Eylül ayında yapılacağı belirtilen etkinliğin henüz resmi olarak duyurulmadığını hatırlatmak gerekiyor. Bakalım Sony’nin ne gibi planları var, zamanla göreceğiz.

Bir koleksiyoner, 444 farklı konsolu tek bir TV’ye bağladı! Guinness’e girdi

Bir oyun koleksiyoncusu, elde ettiği 444 farklı oyun konsolunu tek bir televizyona bağladı. Devasa bir kablo düzeneği ile onlarda konsolu TV’ye bağlayıp oyun oynayan koleksiyoner, Guinness Rekorlar Kitabı’na girdi.

Suudi Arabistanlı oyun koleksiyoncusu Ibrahim Al-Nasser, sahip olduğu koleksiyonun tamamını kullanarak rekor kırdı. Elinde bulunan 444 farklı oyun konsolunu tek bir televizyona bağlayan Ibrahim Al-Nasser, 1972 yılında piyasaya sürülen Magnavox’tan 2020 yılında piyasaya çıkan PlayStation 5’e birbirinden değerli yüzlerce konsol ile rekor kırdı.

İlk etapta akıllara çok ciddi bir kablo karmaşası gelse de, yüzlerce dönüştürücü, çoklayıcı ve kablo kanalı ile son derece temiz bir düzenek kuran koleksiyoner, toplam 444 konsolu göz yormayacak şekilde televizyona bağladı. Oynamak istediği konsolu sadece güç düğmesine basarak tek bir ekrandan kontrol edebilen Al-Nasser, bu sayede Guinness Rekorlar Kitabı’na girmeyi başardı.

PlayStation Plus Ağustos 2024 oyunları belli oldu!

PlayStation Plus Ağustos 2024 oyunları belli oldu!

Sony, PlayStation Plus Ağustos 2024 oyunlarını açıkladı. İşte PS Plus abonelerine Ağustos'ta ücretsiz olarak sunulacak oyunlar...

Piyasada neredeyse bulunmayan yüzlerce konsola sahip olması bir yana, hepsini bir televizyona bağlayarak dikkat çeken Ibrahim Al-Nasser, şu açıklamayı yaptı:

“Bir süre sonra, istediğim zaman açıp oynayamadığım bir yığın konsolum olduğunu fark ettim… Televizyonun görüntü çıkışları sınırlı. Bu nedenle ya bir konsolu çıkarıp diğerini bağlamam gerekiyordu ya da hiçbirini çıkarmayıp sürekli yeni çoklayıcı ve dönüştürücü eklemeye devam etmem gerekiyordu…. Burada çok önemli bir detay var: Eğer fark ettiyseniz, neredeyse tüm kablolar gizli… Kabloları organize edebilmek için aklınıza gelebilecek tüm araçları, mümkün olan her şeyi kullandım. Aynı zamanda burası sadece oyun oynanan bir yer değil, daha çok bir müze gibi. Bu işin sonlanması bu yüzden çok vaktimi aldı.”

Suudi Arabistanlı koleksiyoner Ibrahim Al-Nasser’in çalışması Guinness Rekorlar Kitabı dahil tüm dünyanın dikkatini çekti. Sizler bu konuda ne düşünüyorsunuz? Görüşlerinizi yorumlara bekliyoruz.

Yıkılan binalardan ve havadan üretilen devrim niteliğinde bir beton icat edildi!

İnşaat sektörü, dünya genelinde sera gazı salınımının en büyük nedenlerinden biri olarak biliniyor. Ancak, Tokyo Üniversitesi’nden araştırmacıların geliştirdiği yeni bir süreç, bu durumu kökten değiştirebilir. 2021 yılında ortaya çıkarılan bu yöntem, yenilenebilir beton üretimini mümkün kılarken, yıkılan binalardan elde edilen malzemeleri ve atmosferdeki CO2’yi kullanarak beton üretebiliyor. Bu sayede hem çevreye verilen zarar azaltılıyor hem de doğal kaynaklar korunuyor.

Yeni geliştirilen bu teknoloji, “Calcium Carbonate Circulation System for Construction” (İnşaat için Kalsiyum-karbonat sirkülasyon sistemi – Kısaca C4S) adıyla anılıyor. Bu yöntem, geleneksel beton üretiminde kullanılan kireçtaşı yerine, yıkılan binalardan elde edilen beton ve havadaki karbondioksiti kullanarak kalsiyum karbonat betonu üretiyor. Bu süreç, geleneksel beton üretiminde gereken yüksek ısıl işlemleri ortadan kaldırdığı için sera gazı salınımını büyük ölçüde azaltıyor.

İlk denemelerde küçük ve düşük mukavemetli bloklar üretilirken, sonrasında bir okul binasından elde edilen beton kullanılarak daha büyük ve dayanıklı bloklar oluşturuldu. Üretilen bu beton bloklar, konut inşaatları ve hatta kaldırım yapımı gibi çeşitli alanlarda kullanılabilecek kadar güçlü hale getirildi.

Araştırmacılar, bu yenilenebilir beton teknolojisinin potansiyelini daha da ileri taşımayı hedefliyor. Hedefleri arasında 2030 yılına kadar bu beton blokları kullanarak iki katlı bir ev inşa etmek bulunuyor. Ayrıca, diğer birçok şirket de beton endüstrisini devrim niteliğinde dönüştürmek için farklı yollar arıyor. Örneğin, tamamen çimentosuz beton üreten şirketler de mevcut.

ABD’de 270 kiloluk devasa bir mamut dişi bulundu

ABD’de 270 kiloluk devasa bir mamut dişi bulundu

Amerika Birleşik Devletleri'nde 270 kiloluk ve yaklaşık 2 metre uzunluğunda devasa bir mamut dişi bulundu.

İsterseniz detayları Advanced Concrete Technology dergisinde yayımlanan araştırmada bulabilirsiniz. Sizce yıkılan binalardan üretilen beton, inşaat dünyasında nasıl bir etki yaratacak? Görüşlerinizi paylaşmayı unutmayın!

Read this news article in English

Yeni Windows 11 güncellemesini yaparken iki kez düşünün: İşte sebebi!

Önümüzdeki günlerde yayınlanması beklenen ve bilgisayarınızın güvenliğini kayda değer ölçüde artırması planlanan Windows 11 güncellemesi, beraberinde ciddi sorunlar getirebilir. BitLocker özelliğini otomatik olarak açık hale getirecek olan güncelleme, bilgisayarınızı gözle görülür oranda yavaşlatacak gibi görünüyor.

Windows 11 güncellemesi şimdiden endişe yaratıyor

Windows’un kendine özgü disk şifreleme özelliği olan BitLocker, daha önceki süreçlerde sadece Windows Pro modellerine özgü olarak sunuluyordu. Microsoft, Windows 11 sürümlerinin güvenliğini artırmak için bu özelliği artık tüm Windows’lara varsayılan olarak getirmeyi ve güncelleme sonrası otomatik olarak açmayı planlıyor.

Peki bu durumun ne gibi bir dezavantajı var? BitLocker özelliği güvenlik önlemlerini üst seviyeye çıkarmasının yanı sıra, SSD’lerde çok ciddi performans düşüşlerine sebep olabiliyor.

Aslında geçmişte Microsoft tarafından da performans düşüşlerine sebep olduğu kabul edilen bu özelliğin getirilmesi ya şirketin büyük performans kayıplarına sebep olmadığını düşündüğünü ya da yapılan güncellemelerle bu tür problemlerin giderildiği anlamına geliyor.

Windows’un ikonik uygulaması yıllar sonra güncellendi!

Windows’un ikonik uygulaması yıllar sonra güncellendi!

Windows 11 ile Yapışkan Notlar uygulaması güncellendi. Ancak ilk yorumlara göre büyük eleştiri topluyor. İşte detaylar.

Özetle önümüzdeki günlerde yayınlanacak olan 24H2 güncellemesini bilgisayarınıza yükleyecekseniz SSD performansınızı gözden geçirmenizi öneriyoruz. Eğer geçmişte olduğundan daha düşük bir performansla karşılaşırsanız, BitLocker özelliğini devre dışı bırakarak tekrardan deneyebilirsiniz.

Son olarak 24H2 ile gelen diğer güvenlik tedbirlerine gelelim: Öncelikle, güncelleme şifrelemeyi basitleştirecek ve daha önce gerekli olan bazı donanım özelliklerini kaldıracak. Özellikle, cihazların otomatik şifrelemeyi etkinleştirmek için Donanım Güvenlik Test Arayüzü (HSTI) veya Modern Bekleme gibi donanım özelliklerine sahip olması gerekmeyecek.

Siz de konuyla ilgili görüşlerinizi bizle yorumlarda paylaşabilirsiniz.

Read this news article in English

Snapdragon 7 Gen 3’lü vivo T3 Pro Geekbench’te görüldü! İşte özellikleri

Geçtiğimiz yıl T2 Pro modelini Eylül ayında tanıtan şirket, şimdi serinin yeni modeli T3 Pro ile karşımıza çıkmaya hazırlanıyor. Bugün Geekbench testlerine tabi tutulan vivo T3 Pro, bazı özelliklerini de doğrulamış oluyor. İşte T3 Pro hakkında tüm bilinenler..

Bugün vivo V2404 model numarası ile Geekbench’te görülen vivo T3 Pro, performansını sergiledi. İlgili sitede ortaya çıkan verilere göre Android 14 işletim sistemi ile çalışan T3 Pro, testlere 8GB RAM bellek ile katılıyor.

vivo-t3-pro-geekbenchte-goruldu-2

İşlemci tarafında 4 + 3 + 1 şeklinde sıralanan sekiz çekirdekli bir kurulum görülürken, en hızlı çekirdeğin 2,63 GHz hızında çalışması nedeniyle işlemcinin Snapdragon 7 Gen 3 olduğu nispeten doğrulanmış oluyor. GPU tarafında ise Adreno 720 ile çalışan cihaz Geekbench’in tek çekirdek testini 1147 puan ile geçiyor. Çoklu çekirdek testi ise 3117 puan ile sonuçlanıyor.

vivo X200 ve OPPO Find X8 serisi beklenenden erken gelebilir!

vivo X200 ve OPPO Find X8 serisi beklenenden erken gelebilir!

vivo X200 ve OPPO Find X8 serisi Dimensity 9400 ile birlikte Xiaomi 15 serisinden erken tanıtılabilir. İşte detaylar...

Geekbench’teki özellikleri ile daha önce ortaya çıkan sızıntıları da bir nevi doğrulamış olan T3 Pro, önceki sızıntılara bakılırsa 120Hz yenileme hızına sahip AMOLED ekran ile gelecek. Arka tarafta ana kamera olarak 50 Megapiksellik Sony imzalı bir sensör kullanan cihaz, kasanın içerisinde 5500 mAh’lik bir pil taşıyacak. Son olarak 7,9 mm kalındığında olduğu bilinen T3 Pro, işlemcisi nedeniyle 5G desteğine de sahip olacak.

Geçtiğimiz yıl Eylül ayında tanıtılan T2 Pro gibi bu yıl Eylül ayında karşımıza çıkacak olan vivo T3 Pro hakkında şimdilik bilinenler bu kadar. Sizce T3 Pro, 260 dolara satılan T2 Pro’dan fiyat olarak ne kadar ayrılacak? Fikirlerinizi yorumlara bekliyoruz.

Hakkı Alkan kime yatırım yaptı? Bizim Bulut nedir?

Bizim Bulut, bulut teknolojileri ve servis sağlayıcılığı alanında öne çıkan bir teknoloji şirketidir. 20 yılı aşkın sektörel deneyime sahip olan firma, İstanbul ve Ankara’daki TIER III standartlarındaki veri merkezlerinde güvenilir ve yedekli hizmetler sunuyor. SDN Kurucusu Hakkı Alkan’ın da yatırım yaptığı röportaj videomuz sizlerle.

Hakkı Alkan kime yatırım yaptı? Bizim Bulut nedir?

Şirket, özellikle bulut yedekleme, sanal sunucu kiralama, private cloud ve teknik olağanüstü durum merkezi (T-ODM) gibi çeşitli hizmetleri ile dikkat çekmektedir. 50’den fazla bulut teknolojileri uzmanı ile çalışan Bizim Bulut, 2500’den fazla aktif müşteri sunucusuna ve 200’den fazla aktif müşteriye hizmet veriyor.

Bizim Bulut, Türkiye’deki bilişim sektöründe hangi çözümlerle adından söz ettiriyor? Şirket, bulut teknolojilerindeki yenilikçi yaklaşımı ve müşteri odaklı hizmet anlayışıyla sektördeki konumunu sağlamlaştırıyor. Türkiye’nin bilişim vadisinde yer alan Bizim Bulut, özellikle son yıllarda bulut çözümleri ve veri merkezleri konusundaki gelişmeleri yakından takip ediyor. Ülkemizde bulut teknolojilerinin yükselişi, veri güvenliği ve yedeklilik gibi konularda sağladıkları çözümlerle büyük bir boşluğu dolduruyor.

Türkiye’de Instagram gibi sosyal medya platformlarının kapalı olması durumunda, veri merkezi, internet, sunucu ve VPN gibi tanımlar daha geniş kitlelerce bilinmektedir. Bulut bilişimde veri kesintilerine karşı alınan önlemler, genellikle veri yedekleme ve olağanüstü durum yönetimi süreçlerini içerir. Bizim Bulut, bu tür veri kesintileri durumunda yüksek erişilebilirlik ve kesintisiz hizmet garantisi sunmaktadır. Teknik olağanüstü durum merkezi (T-ODM) gibi hizmetler, veri kesintisi ve sistem arızalarına karşı güçlü bir koruma sağlar ve müşterilere operasyonel süreklilik sunar.

Bizim Bulut, Türkiye’nin önde gelen kitle fonlama platformlarından Fonangels.com’da yatırım turunda bulunmaktadır. Şu anda %80 fonlama oranına ulaşan şirket, bu süreci borsa açılma hedefleri öncesinde bir ön halka arz deneyimi olarak değerlendirmektedir. Kitle fonlama, Bizim Bulut için sadece finansal kaynak sağlamakla kalmayıp, aynı zamanda pazar bilinirliğini artırmak ve yeni yatırımcılarla bağlantı kurmak açısından büyük bir fırsat sunmaktadır.

Güvenlik ve veri koruma alanında, Bizim Bulut’un sunduğu çözümler, özellikle teknik olağanüstü durum merkezi (T-ODM) hakkında detay vermek gerekirse, bu hizmetler müşteriler için önemli avantajlar sunmaktadır. T-ODM, acil durumlarda veri kaybını önlemek ve sistemlerin hızlı bir şekilde yeniden işleme alınmasını sağlamak amacıyla tasarlanmış bir hizmettir. Bu merkez, kritik verilerin korunması ve iş sürekliliğinin sağlanması konusunda kapsamlı bir koruma sağlar.

Bizim Bulut, bulut teknolojileri alanında sunduğu yenilikçi çözümler ve güçlü teknik altyapısı ile Türkiye’nin bilişim sektöründe önemli bir oyuncu olarak öne çıkıyor. Şirketin kitle fonlama süreci ve sunduğu güvenlik çözümleri, hem sektördeki yerini sağlamlaştırmakta hem de müşteri memnuniyetini artırmaktadır. Gelişen teknoloji trendlerini yakından takip eden ve yüksek standartlarda hizmet sunan Bizim Bulut, gelecekteki yatırımları ve projeleri ile sektördeki liderliğini sürdürecektir.

MSI, 2024 Pro DP21 Mini PC’yi piyasaya sürüyor!

Bilgisayar konusunda mini PC’ler büyük işler başarmaya devam ediyor. MSI da, bu trendin en yeni temsilcisi olan 2024 Pro DP21 serisi mini bilgisayarlarını piyasaya sürüyor. Bu küçük dev, özellikle iş dünyasında fark yaratmak için tasarlanmış ve donanım açısından da oldukça etkileyici özellikler sunuyor. İşte tüm özellikleri…

MSI Pro DP21 serisi, boyut olarak oldukça mütevazı; sadece 204 x 208 x 54.8 mm boyutlarında ve 1.52 kg ağırlığında. Yani, bu mini bilgisayarlar masanızda yer kaplamayacak kadar küçük, ama performans söz konusu olduğunda devleşiyor. Üstelik, VESA montaj desteği sayesinde duvara asabiliyorsunuz veya monitörünüzün arkasına gizleyebiliyorsunuz.

MSI, bu mini bilgisayarda Intel’in en yeni 14. nesil Core işlemcileri kullandı. Bu işlemci seçenekleri arasında 20 çekirdek ve 28 izlekli Core i7-14700 ve 14 çekirdek ve 20 izlekli Core i5-14500 modelleri bulunuyor. İşlem gücüne ihtiyaç duyduğunuz her türlü iş yükünün altından kolayca kalkabilecek donanıma sahip diyebiliriz.

MSI, sorunlu Intel işlemciler için hayati güncellemeyi sundu!

MSI, sorunlu Intel işlemciler için hayati güncellemeyi sundu!

MSI, Intel'in 13. ve 14. nesil işlemci sorunlarını çözen yeni mikro kodlu BIOS güncellemesi yayınladı. Peki güncelleme nasıl yüklenir?

Bellek ve depolama konusunda da MSI, kullanıcılarına esneklik sunmuş. Pro DP21, 64GB’a kadar DDR5 5600MHz RAM desteği sunuyor ki bu da oldukça hızlı ve güçlü bir performans demek. Ayrıca, PCIe M.2 SSD yuvası ile iki adet 2.5 inç sabit disk ekleyerek depolama kapasitenizi genişletebilirsiniz.

MSI, Pro DP21 serisinde hem modern hem de geleneksel bağlantı seçeneklerine yer vermiş. Cihazda, Wi-Fi 6E ve Bluetooth 5.3 teknolojileri bulunuyor. Ön yüzde 1 adet USB-C 5Gbps, 1 adet USB-A 5Gbps ve 2 adet USB-A 2.0 portu ile bir 3.5mm ses girişi yer alıyor. Arka yüzde ise 1 adet USB-C 10Gbps, 3 adet USB-A 10Gbps, 1 adet HDMI 2.1, 1 adet DP1.4 ve en dikkat çekici olan COM portu bulunuyor.

COM portu, eskiden modemi, eski yazıcıları ve diğer çeşitli cihazları bağlamak için kullanılırdı. Günümüzde ise, bu port genellikle sanayi ve iş dünyasında hala kullanılan eski cihazlarla uyumluluk için önem taşıyor. MSI, bu nostaljik dokunuşla, özellikle iş dünyasında eski teknolojiyle uyumluluk gereksinimi olan kullanıcıları düşünmüş.

Fiyat konusunda henüz bir bilgi yok, ancak 250-350 dolar civarında bir fiyatla satışa çıkması muhtemel. Siz ne düşünüyorsunuz? Bu kadar küçük bir cihazdan bu kadar büyük bir performans bekler miydiniz? Görüşlerinizi aşağıdaki yorumlar kısmında paylaşabilirsiniz.

Read this news article in English

X, Android kullanıcıları için parola yerine geçiş anahtarı desteği getirdi!

0

X (Twitter), Android kullanıcılarına güvenlik konusunda önemli bir yenilik sundu. Platform, parola yerine geçiş anahtarı (passkey) desteğini Android uygulamasına entegre ederek kullanıcıların hesaplarını daha güvenli hale getirmeyi amaçlıyor. X, bu özelliği daha önce iOS kullanıcıları için kullanıma sunmuştu ve şimdi Android kullanıcıları da bu güçlü güvenlik önleminden faydalanabilecek.

Sosyal medya platformu X, güvenliği bir adım öteye taşıyarak Android kullanıcılarına da parola yerine geçiş anahtarı desteği sunmaya başladı. Bu teknoloji, geleneksel şifrelerin aksine, dijital bir kimlik doğrulama bilgisi oluşturarak hesap güvenliğini artırıyor. Parola yerine geçiş anahtarları, şifrelerin tahmin edilmesi veya çalınması riskini ortadan kaldırıyor ve bu da kullanıcıların hesaplarını daha güvende tutmalarına yardımcı oluyor.

X kullanıcıları, bu özelliği etkinleştirmek için uygulama içindeki güvenlik ayarlarına erişebilir. “Ek Parola Koruması” başlığı altında yer alan bu seçenek, parola yerine geçiş anahtarların kullanımını mümkün kılıyor. Kullanıcılar bu adımı izleyerek hesaplarını daha güvenli hale getirebilirler. Ancak bu özelliği kullanabilmek için hala bir hesap şifresi oluşturmanız gerekiyor.

Parola yerine geçiş anahtarı teknolojisi, son dönemde teknoloji şirketleri ve online hizmetler arasında giderek popüler hale geldi. Bu güvenlik önlemi, kullanıcıların hesaplarına erişimi daha güvenli hale getirmek için geliştirilmiş ve özellikle şifrelerin zayıf olduğu durumlarda büyük bir avantaj sağlıyor. X, bu teknolojiyle birlikte hesap güvenliğini bir üst seviyeye taşımayı hedefliyor.

Elon Musk’a sert uyarı: X kapatılabilir!

Elon Musk’a sert uyarı: X kapatılabilir!

Avrupa Komisyonu'ndan Elon Musk'a ciddi bir uyarı geldi. Elon Musk eğer uyarılara uymazsa sosyal medya platformu X tamamen kapanabilir.

Parola yerine geçiş anahtarı desteği, ilk olarak iOS kullanıcıları için ABD’de sunulmuş, daha sonra ise global olarak yaygınlaştırılmıştı. Şimdi ise Android kullanıcıları da bu yeni güvenlik katmanından faydalanabilecek. Parola yerine geçiş anahtarları, geleneksel şifrelerden daha güvenli olduğu için birçok kullanıcı için büyük bir adım olarak görülüyor.

Read this news article in English