iPhone 15’i 6 aydır kullanan biri olarak yaşadığımız olumlu ve olumsuz deneyimleri sizlerle paylaştık. Bu, bir inceleme veya uzun kullanım testi olmaktan ziyade, günlük kullanımda karşılaştığım ufak tefek sorunları ve kronik problemleri ele aldık.

iPhone 15 alırken kimse bunları söylemeyecek!

iPhone 15’i tercih etmemin ana nedeni, Eylül ayında tanıtılması beklenen iPhone 16 serisinin fiyatlarının daha yüksek olacağını öngörmemdi. Şu anki en güncel ve uygun fiyatlı model olan iPhone 15, yaklaşık 52.000 TL fiyatıyla dikkat çekiyor. Farklı depolama seçeneklerine göre bu fiyat 55.000 TL’ye kadar çıkabiliyor.

Tasarım açısından iPhone 15’te ciddi bir problem yaşamadım. 15 Pro ve Pro Max modellerinde parmak izi problemi olabilirken, iPhone 15’te böyle bir sorunla karşılaşmadım. Telefonu genellikle kılıfla kullanmama rağmen, kılıfsız kullanımda da parmak izi problemi yaşamadım.

Ekran tarafında ise, 60 Hz yenileme hızı biraz hayal kırıklığı yaratabilir. Özellikle Android’den geçiş yapan kullanıcılar, 90 Hz ve 120 Hz ekran tazeleme oranlarına alışkın oldukları için, iPhone 15’teki 60 Hz ekranı yavaş bulabilirler. Ancak, belirli bir süre sonra bu duruma alışmak mümkün.

Pil ömrü, iPhone 15’in en büyük eksilerinden biri. Yoğun kullanımda bir günü çıkarmakta zorlanıyorum. iOS 17.5 güncellemesiyle bile bu sorun tam olarak çözülebilmiş değil. Ancak, şarjdayken veya oyun oynarken ciddi bir ısınma problemi yaşamadım. Şarj sırasında ufak tefek ısınmalar olsa da, bunlar kabul edilebilir düzeyde.

iPhone 15’te kullanılan A16 Bionic işlemci, bir önceki nesil olmasına rağmen günlük kullanımda tatmin edici bir performans sunuyor. A17 Pro işlemcisiyle kıyaslandığında, A16 Bionic biraz daha fazla güç tüketebilir, ancak genel performans açısından büyük bir fark hissetmedim.

WiFi bağlantısında dalgalanma problemleri yaşadım. Farklı telefonlarla aynı WiFi ağında bu sorunu yaşamazken, iPhone 15’te indirme hızının sabit kalmaması dikkat çekti. Mobil veride böyle bir sorun yaşamadım.

Kamera konusunda iki temel sorun yaşadım. İlki, kilit ekranından direkt olarak kamerayı açtığımda donma problemleri oldu. Bu durum, özellikle hızlı bir şekilde fotoğraf veya video çekmek istediğimde can sıkıcı olabiliyor. İkincisi ise, üçüncü parti uygulamalarda kamera odaklama problemleri yaşadım. Özellikle banka uygulamalarında karekod okutma sırasında bu sorun belirgin hale geldi.

Teknoloji dünyasında akıllı saatler, hem sağlık takibi hem de günlük işlevsellik açısından büyük önem taşıyor. Peki, Apple Watch’tan Huawei Watch 4 Pro’ya geçiş yaparsanız ne olur? Apple Watch Series 8 kullanıcısı olan Gökey Yılmazer’in Huawei Watch 4 Pro deneyimini kendisinden dinledik.

Apple Watch’tan Huawei Watch 4 Pro’ya Geçiş

Gökey Yılmazer, Apple Watch Series 8 kullanıcısı iken Huawei Watch 4 Pro Space Edition’a geçiş yapma kararı aldı. Bu kararın arkasındaki motivasyon, farklı bir ekosistemi deneyimleme isteği ve Huawei ekosisteminin sunduğu uyumluluğu test etme arzusuydu. Huawei Watch 4 Pro’nun hem artılarını hem de eksilerini keşfetmek için günlük hayatta ve şehir dışında kullanım deneyimleri paylaşıldı.

Huawei Watch 4 Pro’nun pil ömrü konusunda oldukça doyurucu. Huawei’nin bu alandaki başarısı, saatin ne zaman en son şarj edildiğini hatırlamadan uzun süre kullanılabilmesini sağlıyor. Bunun yanı sıra, saatin tasarımı ve kayışının rahatlığı da dikkat çekiyor. Özellikle yaz aylarında kayışın kolayca uzatılıp kısaltılabilmesi büyük bir avantaj.

Ancak, saatin dezavantajlarından biri olarak Huawei Health uygulamasının sürekli açık tutulması gerekliliği belirtiliyor. Uygulama arka planda çalışmadığında saat ile telefon arasındaki bağlantı kopuyor. Ayrıca, WhatsApp ve Facebook gibi uygulamalardan gelen bildirimlerde emojilerin ve uygulama ikonlarının görünmemesi de bir diğer olumsuz nokta.

Huawei Watch 4 Pro, sağlık takibi konusunda oldukça başarılı. Göke Yılmazer, saatin uyku takibi, nabız ölçümü, stres takibi gibi işlevlerini detaylandırıyor. Uyku sırasında REM ve derin uyku evrelerini izleyebiliyor ve bu verileri kullanıcıya sunabiliyor. Spor yaparken, saatin aktiviteyi algılayarak modunu ayarlaması ve kullanıcının yaktığı kalorileri doğru bir şekilde hesaplaması büyük bir avantaj sağlıyor.

Huawei Watch 4 Pro, şık tasarımı ve geniş özellik yelpazesi ile dikkat çekiyor. Göke Yılmazer, saatin hem günlük kullanımda hem de spor aktivitelerinde başarılı olduğunu belirtiyor. Sağlık takibi, pil ömrü ve tasarım özellikleri ile kullanıcıları memnun edecek bir akıllı saat olarak öne çıkıyor.

Apple Watch’tan Huawei Watch 4 Pro’ya geçiş yapmak isteyen kullanıcılar için bu deneyimler rehber niteliğinde. Huawei Watch 4 Pro’nun sunduğu özellikler ve kullanım kolaylığı, farklı bir ekosistemi denemek isteyenler için ideal bir seçenek olabilir. Akıllı saat seçiminizde, kişisel ihtiyaçlarınızı ve kullanım alışkanlıklarınızı göz önünde bulundurarak en doğru kararı verebilirsiniz.