iPhone 16 kılıf tasarımı sızdırıldı: Detayları ortaya çıktı!

iOS 18 güncellemesi hakkında her şeyi duyduktan sonra, şimdi dikkatlerimizi donanıma çevirme zamanı geldi. 2024’te piyasaya çıkması beklenen iPhone 16’nın tasarımı, bir kılıf kalıbı aracılığıyla tekrar sızdırıldı. Sosyal medyada paylaşılan kısa bir video, bu yeni tasarım hakkında bazı ipuçları veriyor ve iPhone 16 kılıf tasarımına dair önemli detaylar ortaya çıkıyor.

Sosyal medyada @UniverseIce tarafından paylaşılan ve güvenilir kaynaklardan biri olarak bilinen bir video, iPhone 16 veya iPhone 16 Plus için olduğu düşünülen bir kılıf kalıbını gösteriyor. Videoda görülen kılıf kalıbı, önceki sızıntılarla büyük ölçüde uyumlu görünüyor ve Apple’ın yeni amiral gemisi hakkında daha fazla bilgi sağlıyor.

iPhone 16 Plus’ın ekran boyutu hala tartışma konusu olsa da, bu yıl her iPhone modelinin ekran boyutunda değişiklikler olabileceği konuşuluyor. iPhone 16 Pro Max modelinin ekranının 6.9 inç büyüklüğe ulaşabileceği bile söyleniyor. Kılıf kalıbında görülen dikey kamera hizalaması, iPhone 15 ve iPhone 15 Plus’taki çapraz düzenlemeden farklılık gösteriyor. Bu yeni düzenleme, yeni modellerin mekansal fotoğraf ve video kaydetme yeteneğini artırmak için tasarlanmış olabilir.

iPhone 16 Pro ile dört yeni kamera özelliği geliyor!

iPhone 16 Pro ile dört yeni kamera özelliği geliyor!

iPhone 16 Pro ile birlikte, dört yeni kamera özelliği geliyor. Gelişmiş ultra geniş kamera, yansıma önleyici kaplama ve daha fazlası...

Kılıf kalıbında görülen bir diğer önemli detay ise, tüm iPhone 16 modellerine gelmesi beklenen yeni Yakalama düğmesi için ayrılan alan. Söylentilere göre, bu yeni düğme kullanıcıların fotoğraf ve video çekiminde daha fazla kontrol sahibi olmalarını sağlayacak. Apple’ın bu yenilikle kullanıcı deneyimini daha da artırmayı hedeflediği anlaşılıyor. Eylül ayında iOS 18 ve Apple Intelligence ile birlikte piyasaya sürülmesi beklenen dört yeni iPhone modeliyle ilgili söylentiler ve sızıntılar, lansmana kadar devam edecek gibi görünüyor. iPhone 16 kılıf tasarımına dair ortaya çıkan bu yeni detayların resmi olmayabileceğini de hatırlatalım.

Uygun fiyatlı Tesla Model Y 2024’leri kim aldı?

2019’da Tesla’nın Kaliforniya, Hawthorne’daki tasarım stüdyosunda düzenlenen etkinlikte, Tesla Model Y’nin özellikleri tanıtıldı ve araç ilk kez kamuoyuna sunuldu. Bugün, Türkiye’de 15.000’den fazla kullanıcısı olan bu model, oldukça popüler bir hale geldi. Peki uygun fiyatlı Tesla Model Y 2024 modellerini kim aldı?

Peki Tesla Model Y ülkemizde ne kadar? Şu anda en uygun fiyatlı model olan Long Range dört çeker, 3 milyon 204 bin 307 TL’den satılıyor. Performans dört çeker modeli tercih ederseniz, 3 milyon 334 bin 733 TL ödemeniz gerekiyor. Bu fiyatlara aksesuarlar ve ek yazılımlar eklendiğinde toplam tutar değişiklik gösterebiliyor.

Tesla, Türkiye’deki Model Y fiyatında radikal bir değişiklik yaparak, fiyatları ciddi anlamda düşürdü. Peki bu nasıl mümkün oldu? ÖTV diliminde %10’un üzerinde olan bir otomobilin fiyatı nasıl yarı yarıya düştü? İşte detaylar…

Tesla CEO’su Elon Musk, büyüyen elektrikli otomobil pazarında Çinli rakiplerine karşı stratejik hamleler yaparak, bazı ülkelerde fiyat değişikliğine gitti. Türkiye’de elektrikli araçlardan alınan ÖTV, araç 160 kW’dan düşük bir güce sahipse %10 olarak belirleniyor. 160 kW ve üzeri araçlar ise %40 oranında vergiye tabi. Tesla mühendisleri, bu vergi oranını Türkiye’deki Model Y için değiştirecek bir adım attı.

Tesla, Türkiye’deki vergi dilimine uygun bir model üreterek, motor gücünü tam sınırda tutmayı başardı. Türkiye’deki Model Y, 160 kW motor gücü ile %40 yerine %10 ÖTV oranına giriyor. Bu sayede satış fiyatı da önemli ölçüde düştü. Bu hamle, Tesla Türkiye ekibi tarafından uzun süredir Tesla yönetimine iletiliyor ve Elon Musk’ın onayı ile uygulamaya konuluyor.

Şu anda arkadan çekişli Model Y, 220 kW’lık motor gücüne sahip. Tesla mühendisleri, bu motor gücünü yazılım ile 159 kW’a düşürerek Türkiye’deki Model Y fiyatlarını düşürdü. Ayrıca Türkiye’ye özel bir fiyatlandırma yapıldı ve bu sayede Model Y’nin Türkiye fiyatı yaklaşık 1 milyon 800 bin TL oldu. Bu değişiklikle birlikte, yakın zamanda Türkiye’nin birçok bölgesinde daha fazla Tesla Model Y göreceğiz.

Realme C61 4G özellikleri ve fiyatı ortaya çıktı!

Realme ’nin yeni Android telefonu Realme C61 4G sızıntıları bomba gibi gündeme düştü. Son sızıntılar, cihazın tasarımından donanım özelliklerine ve fiyatına kadar pek çok detayı ortaya koyuyor.

Realme C61 4G, HD+ 1600 x 720 piksel çözünürlüğe sahip bir ekranla geliyor. Ekranın piksel yoğunluğu ise 320 DPI olarak belirlenmiş. Cihazın kalbinde UNISOC Speedtrum T612 4G çipseti bulunuyor ve Android 14 işletim sistemi ile çalışıyor. Kullanıcılar, 4GB veya 6GB RAM ve 128GB’a kadar depolama seçenekleri arasından seçim yapabilecekler.

C61 4G, dikkat çekici bir arka kamera tasarımına sahip. iPhone 15’ten esinlenilen kamera adasında, 50MP ana kamera bulunuyor. Ayrıca cihaz, 5,000 mAh kapasiteli bataryası ve 45W hızlı şarj desteği ile uzun pil ömrü ve hızlı şarj imkanı sunuyor.

Realme C61 4G, IP54 suya ve toza dayanıklılık sertifikasına sahip. Bu, cihazın su sıçramalarına ve toza karşı koruma sağladığını gösteriyor. Ayrıca, yağmur hassasiyetine sahip akıllı dokunmatik ekran ve Realme Lab Yüksek Bağımlılık Sertifikasyonu gibi ekstra özellikler de sunuluyor. Cihazda, programlanabilir dinamik tuş ve hava hareketleri desteği de bulunuyor.

Realme V60s, 6,67 inç ekranı ve 120Hz yenileme hızıyla geliyor!

Realme V60s, 6,67 inç ekranı ve 120Hz yenileme hızıyla geliyor!

Realme V60s, 6,67 inç HD+ ekranı ve 120Hz yenileme hızı ile dikkat çekiyor. Fiyatı ve özellikleri hakkında detaylar burada!

Renk seçenekleri açısından, Hindistan’da Mermer Siyahı ve Safari Yeşili; uluslararası pazarda ise Koyu Yeşil ve Koyu Siyah seçenekleri sunulacak. C61 4G uluslararası pazarda yaklaşık 130 euro fiyat etiketiyle, satışa çıkacak.

Realme C61 4G, uygun fiyatı ve dikkat çekici özellikleriyle akıllı telefon pazarında rekabeti kızıştıracak gibi görünüyor. “Realme C61 4G” ile ilgili daha fazla bilgi ve gelişmeler için bizi takip etmeye devam edin. Yakında piyasaya sürülecek olan bu cihaz, kullanıcılarına hem performans hem de tasarım açısından tatmin edici bir deneyim sunmayı hedefliyor.

Akıllı cihazları minyatür yapacak teknoloji geliştirildi

Elektronik cihazlar her geçen gün daha da küçülüyor. Bilim insanları ve mühendisler, artık elektriği minik bileşenlerde kullanarak yeni rekorlar kırıyorlar. İşte tam bu noktada antiferroelektrik malzemeler devreye giriyor. Rice Üniversitesi ve UC Berkeley’deki araştırmacılar, bu malzemelerin özellikle Blei-Zirkonat (kurşun zirkonat) gibi türlerinin, piezoelektrik malzemelere kıyasla çok daha yüksek elektromekanik tepkime verdiğini keşfettiler. İşte detaylar…

Antiferroelektrik malzemeler, sadece 100 nanometre kalınlığında olsalar bile, harika bir performans sergiliyorlar. Bu malzemeler, elektrik voltajını etkili bir şekilde mekanik enerjiye dönüştürebiliyor. Elektronik cihazların temelini oluşturan bu dönüşüm, daha küçük ve daha güçlü cihazların geliştirilmesine olanak tanıyor.

akilli-cihazlar-antiferroelektrik-malzemeler

Araştırmalar gösteriyor ki, bu malzemeler “clamping” olarak bilinen ve malzemelerin performansını düşüren bir problemi de ortadan kaldırabiliyor. Genelde, mini boyuttaki malzemeler alt tabakalarının etkisiyle performans kaybederler. Ancak, antiferroelektrik malzemeler bu durumdan etkilenmiyor ve hatta tam tersine, bu durum onların performansını artırıyor.

Elektronik atıkları yiyen bakteriler sayesinde çöplükler hazineye dönüşüyor!

Elektronik atıkları yiyen bakteriler sayesinde çöplükler hazineye dönüşüyor!

Elektronik atıkları yiyen bakteriler sayesinde çöplükler hazineye dönüşüyor. Peki bu nasıl gerçekleşiyor. Detaylar haberimizde...

Bu keşif, Mikroelektromekanik Sistemler (MEMS) ve Nanoelektromekanik Sistemler (NEMS) gibi daha küçük ve daha güçlü cihazların geliştirilmesini mümkün kılabilir. Bu cihazlar, daha az enerji tüketerek daha fazla iş yapabilirler ve bugüne kadar imkansız görünen işlevleri yerine getirebilirler.

akilli-cihazlar-antiferroelektrik-malzemeler

Bu keşif, yılların emeği ve çeşitli yeni tekniklerin geliştirilmesi sayesinde mümkün oldu. Araştırmacılar, bu malzemelerin kristal yapısını gerçek zamanlı olarak gözlemleyebildiler ve uygulanan elektrik voltajıyla nasıl şekil değiştirdiğini gördüler. Bu süreçte kullanılan gelişmiş elektronik mikroskoplar, bu alandaki bilgi birikimini de artırdı.

Antiferroelektrik malzemeler, geleceğin elektronik cihazlarını daha etkili ve güçlü hale getirecek. Bu malzemeler sayesinde, günlük hayatta kullandığımız cihazlar daha verimli çalışacak ve yeni teknolojik yenilikler hayatımıza girecek. Antiferroelektrik malzemeler hakkında ne düşünüyorsunuz? Görüşlerinizi aşağıdaki yorumlar kısmında paylaşmayı unutmayın…

İnsanları aldatabilen yapay zeka: GPT-5!

GPT-5’in lansmanı yaklaşırken, yapay zeka sistemlerinin insanları ne kadar etkili bir şekilde taklit edebildiğine dair yeni bir testin sonuçları yayımlandı. Test, modern yapay zeka araçlarının insan benzeri metinler üretme ve dil görevlerinde ne kadar başarılı olduğunu gözler önüne seriyor. GPT-5 hakkında yapılan bu test, yapay zekanın gelişiminde bir dönüm noktası olabilir.

UC San Diego’daki Bilişsel Bilim Bölümü, GPT-4, GPT-3.5 ve 1960’ların basit kurallara dayalı sohbet botu ELIZA’yı içeren kontrollü bir Turing Testi gerçekleştirdi. Bu testte, katılımcılar beş dakikalık bir konuşmanın ardından sohbet ettikleri kişinin insan mı yoksa yapay zeka mı olduğunu tahmin etmeye çalıştılar.

Testte GPT-4, katılımcılar tarafından %54 oranında insan olarak tanımlandı, bu oran GPT-3.5 için %50 idi. Her iki model de ELIZA’dan (%22) çok daha iyi performans gösterdi, ancak gerçek insanların (%67) gerisinde kaldı. Bu sonuçlar, GPT-4’ün insanların AI’yı tespit etme konusunda şans eseri doğru tahminde bulunduğunu gösteriyor. Bu durum, günümüzdeki AI sistemlerinin insanları kandırma yeteneğine sahip olduğunu gösteriyor.

Analizler, katılımcıların insan mı yoksa AI ile mi konuştuklarını belirlemek için dil tarzı, sosyo-duygusal faktörler ve bilgiye dayalı sorulara başvurduklarını ortaya koydu. GPT-4 ve GPT-3.5, “genç bir kişi” personasını benimsemeleri ve argo kullanmaları, hatta ara sıra yazım hataları yapmaları talimatıyla programlandı. Bu, AI’nın daha insana benzer bir dil tarzı sergilemesini sağladı.

Testte kullanılan arayüz, tipik bir mesajlaşma uygulamasına benziyordu ve AI’nın mesajları karakter sayısına göre gecikmeli olarak göndermesi sağlandı. Bu yöntem, AI’nın çok hızlı yanıt vererek insan olmadığını ele vermesini engelledi.

GPT-5 doktora düzeyinde zekaya sahip olacak

GPT-5 doktora düzeyinde zekaya sahip olacak

OpenAI'ın Teknoloji Sorumlusu Mira Murati, GPT-5 ’in doktora düzeyinde zekaya sahip olacağını söyledi. İşte detaylar!

GPT-5’in lansmanı öncesinde elde edilen bu sonuçlar, yapay zeka teknolojisinin ne kadar ilerlediğini ve gelecekte ne gibi potansiyeller sunduğunu gösteriyor. Yapay zeka, insan-makine etkileşimlerinde daha da gelişerek, insanların dil ve davranışlarını taklit etme yeteneğini artırıyor.

GPT-5’in piyasaya sürülmesiyle, yapay zekanın insanlar üzerindeki etkisinin daha da artması bekleniyor. Bu son Turing Testi, yapay zekanın insanları aldatabilme kapasitesini bir kez daha gözler önüne serdi. “GPT-5” hakkındaki bu gelişmeler, yapay zekanın gelecekteki rolü ve potansiyeli hakkında önemli ipuçları veriyor. Yapay zekanın bu hızlı evrimi, insan-makine etkileşimlerinde devrim niteliğinde değişiklikler getirebilir.

Avrupa’nın insansız tankı Leopard 2 yetenekleriyle şov yaptı

Avrupa’nın en yeni insansız tankı Leopard 2 A-RC 3.0 yeteneklerini gösterdi. Leopard 2 A-RC 3.0’ın en dikkat çekici özelliklerinden biri, insansız bir kuleye sahip olması. Bu tank, gelecekte savaş bölgelerinde insana ihtiyaç duymayacak. İşte son teknoloji tankın detayları…

Bu tankta komutan koltuğu boş, çünkü tank tamamen uzaktan kumanda edilebiliyor. Bu özellik, askerlerin güvenliğini sağlarken, tankın daha çevik ve esnek hareket etmesine olanak tanıyor. Leopard 2 A-RC 3.0, otomatik drone savunma sistemi ile donatılmış. Bu sistem sayesinde, düşman drone’ları tespit edilip etkisiz hale getiriliyor. Yani, bu tankın etrafında uçan hiçbir şey güvenli değil. Drone’lara karşı tam koruma sağlayan bu özellik, tankı neredeyse dokunulmaz kılıyor.

avrupa-insansiz-tanki-leopard-2-yetenekleri

Bu tankın en büyük hedefi, gelecekte tamamen insansız operasyon yapabilmek. Şu an için bazı operasyonlar uzaktan kumanda ile yapılıyor, ancak ileride bu tanklar tamamen otonom hale gelecek. Askerler, güvenli bir üsten bu tankları kontrol ederek savaş sahasında risk almadan görevlerini yerine getirebilecekler.

Çin’in sır gibi sakladığı tank, İHA avcısı çıktı!

Çin’in sır gibi sakladığı tank, İHA avcısı çıktı!

Sızdırılan bilgilere göre Çin, 4. nesil tankında lazer radar ve AI destekli sistemler kullanıyor, işte İHA avcısı tankın özellikleri...

Leopard 2 A-RC 3.0, askere ihtiyaç duymayan teknolojide öncü olmak istiyor. İnsansız operasyonlar, asker kayıplarını minimize ederken, operasyonel verimliliği de artırıyor. Ayrıca, bu tür teknolojiler gelecekteki savaş stratejilerini kökten değiştirebilir. Bir gün, geleceğin savaşları tamamen robotlar arasında geçebilir.

Siz bu yeni insansız tank Leopard 2 hakkında ne düşünüyorsunuz? Bu tür insansız askeri teknolojiler gelecekte savaş stratejilerini nasıl değiştirebilir? Görüşlerinizi aşağıdaki yorumlar kısmında paylaşmayı unutmayın…

Elden Ring DLC’si Steam değerlendirmesi ‘karışık’ oldu!

Elden Ring ‘in merakla beklenen Shadow of the Erdtree DLC ‘si, Steam’de oyunculardan “karışık” incelemeler aldı. Oyuncular, DLC’nin zorluk seviyesinden ve PC versiyonundaki performans sorunlarından şikayetçi.

Shadow of the Erdtree DLC’si, yaklaşık 15.000 oyuncunun incelemesi sonucunda Steam’de “karışık” seviyesine düştü. Oyuncular, oyunun görsel sunumu ve dünya tasarımını överken, FPS sınırlamaları, takılmalar ve mantıksız hareketlere sahip bosslar gibi sorunları eleştiriyor. Özellikle büyük açık alanlarda 20 dakika boyunca hiçbir şey yapmadan koşmak ve zorlu boss savaşları, oyuncuları hayal kırıklığına uğratmış durumda.

Bir oyuncu, “20 dakika boyunca hiçbir şey yapmadan koşmayı ve asla kullanmayacağım rastgele tüketilebilir eşyaları toplamayı seviyorum. Patronlar ise savaşması son derece sıkıcı” şeklinde yorum yaparken, başka bir oyuncu ise oyunu başlatamama sorununu dile getirdi: “Oyunu açmaya çalışıyorum ama hiçbir şey işe yaramıyor. Aynı sorunu yaşayan birçok kişi var ve henüz kesin bir çözüm yok.”

Steam ‘de bazı oyuncular, Shadow of the Erdtree DLC ‘sinin, Elden Ring’in temel oyunundaki assetlerin bir karışımı gibi hissettirdiğini belirtiyor: “Bütün assetleri bir blenderda karıştırmışlar gibi hissettiriyor. Zorlukların üstesinden gelmek hala eğlenceli, ancak bu DLC’den daha fazla yenilik bekliyordum ve kesinlikle 40 dolar etmiyor.”

Deneyimli bir oyuncu, DLC’nin mevcut durumunu eleştirerek şunları ekliyor: “Dünya tasarımı ve renkler gerçekten güzel, ancak denge büyük bir sorun. 60 vigor ile bile, neredeyse her düşman tarafından iki vuruşta ölüyorum. DLC’deki düşman tasarımı, her düşmanın büyük zarar verdiği, çok sağlığa sahip olduğu ve neredeyse hiç boşluk bırakmayan sonsuz komboları olduğu bir felsefeyi takip ediyor.”

Elden Ring, yıllar sonra Witcher 3’ü solladı! Oyuncular birbirine girdi

Elden Ring, yıllar sonra Witcher 3’ü solladı! Oyuncular birbirine girdi

Elden Ring Shadow of the Erdtree tüm zamanların en iyi DLC'si oldu. Bu kapsamda The Witcher 3 Blood and Wine'ı geçti.

FromSoftware’in Soulsborne oyunları her zaman zorluğuyla tanınmıştır. Oyunun yaratıcısı Hidetaka Miyazaki, bu zorluk seviyesinin oyunun temel bir parçası olduğunu belirterek, “Zorluğu düşürmek, oyunu anlamsız kılar” demişti. Elden Ring’in başarısının, oyuncuların bu zorlukların üstesinden gelme hissinden kaynaklandığını vurguladı.

Siz ne düşünüyorsunuz? Düşüncelerinizi aşağıdaki yorumlar kısmından bizlerle paylaşmayı lütfen unutmayın.

Black Mirror bölümü gerçek oldu! İnsanları yapay zeka eşleştirecek

Bumble isimli bir uygulamanın kurucusu, flört dünyasında bilim kurgu filmi gibi bir yenilikle karşımıza çıkıyor: Yapay zeka destekli “dating concierge” (çöpçatanlık) hizmeti. Artık kullanıcılar, kiminle uyumlu olduğunu belirlemek için yapay zekaya güvenecek. Kimlerin birbiriyle daha uyumlu olduğuna yapay zeka karar verecek.

Bu yeni hizmet, flört uygulamalarını bir adım öteye taşıyor. Şimdiye kadar flört uygulamalarında kullanıcılar, profil bilgilerini doldurup uygun eşleşmeleri ararıyordu. Ancak, yapay zeka destekli “dating concierge” yani çöpçatanlık hizmeti ile bu süreç daha kolay hale geliyor. Yapay zeka, profil bilgilerinizi ve tercihlerinizi analiz ederek sizin için en uygun eşleşmeleri buluyor. Peki özellik nasıl çalışıyor?

black-mirror-bolumu-copcatanlik-yapay-zeka-hizmeti

Yapay zeka, profilinizdeki bilgileri, beğenilerinizi ve geçmişteki eşleşmelerinizi analiz ediyor. Daha sonra, sizin için en uygun olan profilleri yüzdenize göre buluyor ve onlarla iletişime geçmenizi sağlıyor. Hatta, yapay zeka sizin yerinize ilk mesajları bile atabiliyor.

Black Mirror hayranları müjde: 7. sezon duyuruldu!

Black Mirror hayranları müjde: 7. sezon duyuruldu!

Netflix, popüler bilim kurgu dizisi Black Mirror için yeni bölümlerin geleceğini duyurdu. İşte Black Mirror 7. sezon tarihi...

Tabii ki, her yenilik gibi bunun da düşündüren noktaları var. Öncelikle, kişisel bilgilerinizi yapay zeka ile paylaşmak, mahremiyet ve veri güvenliği konularında bazı endişelere yol açabilir. Ayrıca, flört sürecinde insan faktörünün önemi büyük. Yapay zeka, ne kadar gelişmiş olursa olsun, insan duygularını ve karmaşıklıklarını tamamen anlayabilir mi? Bu da ayrı bir soru işareti.

Özetleyecek olursak, Bumble isimli bu yapay zeka destekli uygulama, flört uygulamalarında büyük bir değişime yol açtı. Bu çöpçatanlık hizmeti şu an çoğumuza saçma gelebilir ama teknolojinin önünde kimse duramıyor. Biz olmasak da bir gün çocuklarımızın kiminle evleneceğine yapay zeka karar verebilir.

Siz bu yenilik hakkında ne düşünüyorsunuz? Yapay zeka destekli bir “çöpçatanlık” hizmeti mantıklı mı? Görüşlerinizi aşağıdaki yorumlar kısmında bizimle paylaşmayı unutmayın.

Nokia’nın yerini alan HMD’den yeni uygun fiyatlı tablet geliyor!

HMD Global, bu yılın içinde 10 inç 4G destekli T21 tabletini duyurmuştu. Şirket şimdi de daha da uygun fiyatlı bir cihaz olan HMD Tab Lite ‘ı piyasaya sürmeye hazırlanıyor. Yeni sızdırılan bilgiler ve görseller, cihazın tasarımı ve özellikleri hakkında önemli ipuçları verdi.

Sızdırılan bilgilere göre HMD Tab Lite, klasik ve sade bir tasarıma sahip olacak. Cihazın arkasında tek bir kamera ve önünde ise büyük çerçevelerle çevrili bir selfie kamerası bulunacak. En dikkat çekici renk seçeneği ise Pembe. Ayrıca Siyah ve Mavi renk seçenekleri de mevcut olacak.

HMD Tab Lite, 8,7 inç büyüklüğünde, HD+ (800 x 1340 piksel) çözünürlüğünde bir IPS ekrana sahip olacak. Ekran, 560 nit parlaklık sunarak kullanıcılara tatmin edici bir görüntü deneyimi vaat ediyor.

Tabletin kalbinde ise Unisoc T610 çipset bulunacak ve bu çipsete 4 GB RAM ile 64 GB depolama alanı eşlik edecek. Arka kameranın çözünürlüğü 5 MP iken, ön kamera 8MP çözünürlüğe, f/2.0 diyaframa ve otomatik odaklama özelliğine sahip olacak. Bu da selfie çekimlerinde yüksek kalite sunmayı hedefliyor.

HMD Tab Lite, 5.500 mAh kapasiteli bir batarya ile gelecek. Bu batarya, 18W hızlı şarj desteği ile kısa sürede dolacak ve uzun süreli kullanım sağlayacak.

Nokia’nın yerini alan HMD’den uygun fiyatlı yeni telefon!

Nokia’nın yerini alan HMD’den uygun fiyatlı yeni telefon!

Bütçe dostu HMD Aura özellikleri ve fiyatı açıklandı. Nokia modellerin yerini alacak HMD, uygun fiyata 5000mAh batarya sunuyor.

Tablet, ayrıca 4G bağlantı seçeneği ile satışa sunulacak ve yaklaşık 149 Euro (5.230 TL) fiyat etiketi ile raflarda yerini alacak. Wi-Fi-only yani sadece Wi-Fi destekli daha ucuz bir modelin olup olmayacağı ise henüz kesinleşmedi.

HMD Tab Lite, uygun fiyatı ve tatmin edici özellikleri ile dikkat çekiyor. Özellikle bütçe dostu bir tablet arayışında olanlar için iyi bir seçenek olabilir. Siz ne düşünüyorsunuz? Düşüncelerinizi aşağıdaki yorumlar kısmından bizlerle paylaşmayı lütfen unutmayın.

31 yıl önce kurulan güneş panelinin performansı şaşırttı!

Fransa’nın ilk fotovoltaik (PV) sistemi 1992’de kurulduğunda, kimse bu kadar uzun süre dayanacağını tahmin etmemişti. Ama, tam 31 yıl sonra bu güneş paneli, performans olarak hala yüzde 79,5 verimlilik sağlıyor. Peki, bu nasıl mümkün olabilir? İşte detaylar…

O zamanlardaki üreticisi, güneş paneli sisteminin 25 yıl sonra bile performans olarak yüzde 80’ini koruyacağının sözünü vermiş. Ve gerçekten de verilen bu söz, bugün büyük ölçüde gerçekleşti. Yapılan laboratuvar testlerinde, güneş paneli kontrollü bir ortamda ışıkla beslenerek test edildi ve sonuçlar, sistemin kurulduğu zamanki değerlerle karşılaştırıldı. Bu testler, sistemin 20. yılında yapılan testlerle de uyumlu sonuçlar verdi; o zamanlar güneş paneli yüzde 91,7 performans gösteriyordu.

31-yil-once-kurulan-gunes-paneli-performansi

Şimdi de Avrupa’nın en eski PV sistemine bakalım. İsviçre’deki TISO-10 sistemi, 1982’de kuruldu ve tam 35 yıl sonra bile hala yüzde 80 performans ile çalışıyor. Bu eski paneller, zamanın yıpratıcı etkilerine rağmen hala işini yapıyor. Elbette, korozyon, hasar görmüş bağlantı kabloları ve sıcak noktalar gibi bazı aşınma sorunları var ama genel olarak performans oldukça iyi.

Verimlilikte rekor kıran güneş paneli ürettiler!

Verimlilikte rekor kıran güneş paneli ürettiler!

Alman bir temiz enerji girişimi, yüzde 26.9 verimlilik sunan bir güneş paneli modülü geliştirdi. Peki nasıl çalışıyor?

Bu altın değerinde sonuçlar, güneş paneli sistemlerinin uzun vadede bile yüksek performans ile çalışabileceğini gösteriyor. Tabi her marka güneş paneli için aynı sonuçlar çıkacağı anlamına da gelmiyor. Üreticilerin vaat ettikleri performans seviyelerini koruyabilmesi, güneş enerjisi yatırımlarının güvenilirliğini artırıyor. Özellikle çevresel etkilerden kaynaklanan aşınmalar dışında, güneş panelleri yıllar boyunca enerji üretiminde büyük bir düşüş yaşamadan çalışabiliyor.

31 yıl sonra bile neredeyse ilk günkü gibi çalışabilen bu sistemler, yeşil enerjiye olan inancımızı daha da pekiştirmiş oldu. Peki, siz güneş enerjisi sistemlerinin uzun vadeli performansı hakkında ne düşünüyorsunuz? Bugün kullandığımız paneller sizce kaç yıl dayanır? Görüşlerinizi aşağıdaki yorumlar kısmında paylaşmayı unutmayın…

Temmuz ayında Netflix’ten ayrılacak yapımlar belli oldu

Netflix, her ay yeni film ve diziler eklerken, bazılarına da veda etmek zorunda kalıyor. Temmuz 2024’te Netflix’ten ayrılacak dizi ve filmler listesi açıklandı ve bazı popüler yapımların bu platformdan kalkacağı ortaya çıktı. Netflix’ten ayrılacak yapımlar listesine göz atarak izlemek istediğiniz filmleri kaçırmamaya özen gösterin.

Temmuz 2024’te Netflix’ten ayrılacak yapımlar listesi oldukça kısa ama içerdiği bazı büyük isimler dikkat çekiyor. İşte tam liste:

– Abducted in Plain Sight (belgesel, Netflix Original)

– The Beguiled (film)

– Enough (film)

– Fatal Attraction (film)

– Glass (film)

– Moneyball (film)

– Public Enemies (film)

– Resident Evil (film)

– Resident Evil: Retribution (film)

– The Great Wall (film)

Bu yapımlar arasında özellikle sinema dünyasında önemli yer tutan bazı filmler dikkat çekiyor. Moneyball gibi büyük yapımlar, eleştirmenlerce beğenilen ve geniş bir izleyici kitlesine hitap eden yapımlar arasında.

Moneyball

Brad Pitt’in başrolünde olduğu ve beyzbol dünyasında devrim yaratan bir hikayeyi anlatan bu film, Temmuz ayı sonunda Netflix’ten ayrılıyor. Eğer bu filmi hala izlemediyseniz, listenizin başına almanızda fayda var.

Resident Evil Serisi

Korku ve aksiyon severler için vazgeçilmez yapımlardan biri. Serinin iki filmi, Resident Evil ve “Resident Evil: Retribution, Temmuz ayının sonunda platformdan kaldırılacak. Seriyi tekrar izlemek ya da ilk kez deneyimlemek isteyenler için son şans.

Public Enemies

Johnny Depp ve Christian Bale’in başrolünde olduğu bu suç draması, izleyiciyi 1930’ların Amerika’sına götürüyor. Tarihi suç hikayelerine ilgi duyanlar bu filmi kaçırmamalı.

2024’ün en iyi Netflix dizileri!

2024’ün en iyi Netflix dizileri!

Netflix, 2024 yılına büyük bir giriş yaparak eski favori dizilerin yeni sezonlarını ve yeni hit dizileri izleyicilerle buluşturdu.

Netflix’ten ayrılacak yapımlar listesi her ay değişiyor ve Temmuz 2024’te de bazı önemli yapımlara veda ediyoruz. Netflix’ten ayrılacak yapımlar arasında favori filminiz varsa, izlemek için acele edin. Listemizi göz önünde bulundurarak izleme listenizi güncelleyebilir ve keyifli bir film maratonu planlayabilirsiniz.

Google Pixel’de büyük değişim! Exynos’a elveda

Google, telefonlarında devrim niteliğinde bir çip değişikliği yapmaya hazırlanıyor. Şimdiye kadar, Google Pixel, Samsung’un Exynos çiplerini temel alıyordu, ancak yola artık TSMC çipleriyle devam edecek. Peki neden çipi değiştirme gereği duydular? İşte detaylar…

Google, Pixel telefonlarında Samsung’un Exynos çiplerini kullanmayı bırakıyor. Exynos çiplerinin enerji verimliliği ve performans açısından pek de iyi bir üne sahip olmadığı biliniyor. Bu nedenle, Google bu çipleri bırakma kararı aldı. Yani, Pixel telefonlarının en büyük zayıf noktalarından biri ortadan kalkıyor.

google-pixel-cip-degisim-exynos-tsmc

Gelecekteki Pixel telefonları, yani 2025’te piyasaya sürülecek olan Google Pixel 10’dan itibaren, TSMC tarafından üretilen çipleri kullanacak. TSMC’nin 3nm çipleri, Samsung’un aynı teknolojiye sahip çiplerine kıyasla yüzde 20 daha yüksek performans sunuyor. Yani, daha hızlı, daha verimli ve daha güçlü Google Pixel telefonlar geliyor.

Google Pixel 9 serisinin renk seçenekleri sızdırıldı!

Google Pixel 9 serisinin renk seçenekleri sızdırıldı!

Google Pixel 9, 9 Pro, 9 Pro XL, ve 9 Pro Fold için renk seçenekleri sızdırıldı. İşte daha yumuşak renkler ile beklenen Pixel 9 serisi...

Google Pixel 9, hala Exynos tabanlı Tensor G4 çipi ile gelecek. Bu, Exynos tabanlı son Pixel modeli olacak. Ancak Pixel 10 ile birlikte her şey değişecek. Yeni Tensor çipleri, TSMC tarafından üretilecek ve muhtemelen yeni bir isimle piyasaya sürülecek. Yani, Google, performans ve verimlilikte büyük bir sıçrama yapacak.

Bu değişikliğin nedeni basit: Samsung’un Exynos çipleri rekabetin gerisinde kalıyor. TSMC, daha güçlü ve verimli çipler üretiyor. Google, kullanıcılarına en iyi performansı sunmak için bu geçişi yapma kararı aldı. Yani, Google’ın bu hamlesiyle Pixel telefonlarının performansında önemli bir artış bekleniyor.

Siz bu değişiklik hakkında ne düşünüyorsunuz? Google’ın bu kararı Pixel telefonlarını daha iyi yapacak mı? Görüşlerinizi aşağıdaki yorumlar kısmında paylaşmayı unutmayın…